Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/604 E. 2022/308 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/604 Esas
KARAR NO :2022/308

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:24/09/2021
KARAR TARİHİ:15/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi …, kardeşine ait … adındaki işyerinde çalışmakta iken ,26.09.2006 tarihinde davalı …’e ait olan … plaka sayılı araç ile servis yaparken ( çalışırken ) trafik kazası geçirdiği ve neticeen vefat ettiğini, müteveffa … vefatı ile geriye mirasçı olarak müvekkili ( eşi ) ve … ve … adında çocuklarının kaldığını, müvekkilinin eşinin ölümü ile maddi ve manevi büyük sıkıntılar ve travmalar yaşadığını, büyük tehditler neticesinde de bugüne kadar hakkı olan maddi ve manevi tazminat ile destekten yoksun kalma tazminatı davasını ikame edemediğini, bunun yanında maddi yoksunluklar da bu davaların açılmasına engel olarak karşısına çıktığını, müvekkilinin eşi müteveffa …’in vefatı nedeni ile … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma nolu savcılık soruşturmasının açıldığını, müvekkilinin eşi müteveffa …’in ölümü sebebi ile müvekkilinin araç sigortasını tespit edilememesi sebebi ile sigorta poliçe sorumluluğu bakımından … Birliği’nde … hesabı davanın ikamesini yaptıklarını, … Hesabı mahkemeye verdiği bilgi ile davalı …ye davanın ihbar edildiğini, müteveffa …’in trafik/işyeri kazası sebebi ve tüm fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 47.210,00-TL. maddi ve destekten yoksun kalma tazminatını kaza tarihi itibari ile uygulanacak ticari avans, yasal ve /veya temerrüt faizi ile tüm masraf ve vekalet ücreti ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli olmayan bir mahkemede açıldığını, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiğini, davacının tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, dava konusu kazanın 26/09/2006 yılında meydana geldiğini, bu nedenle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru şartı yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, müvekkili şirket tarafından kazaya karışan plakalı araca ilişkin Karayolları Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlenmiş olması tek başına poliçede yer alan teminat tutarının tamamının müvekkili şirket tarafından ödeneceği anlamını taşımadığını, öncelikle müvekkili şirketin sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun davacı tarafından ispatı gerektiğini, davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı istenebilmesi için, müteveffa …’in davacıların desteği olduğunun ispatlanması gerektiğini, sigorta bir zenginleşme aracı olmayıp sigorta şirketi sigortalısının, kaza nedeniyle oluşan maddi zararlarını tazmin etmekle yükümlü olduğunu, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil, üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesi gerektiğini, davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilmesi için müteveffa ile davacılar yönünden düzenli ve eylemli yardımın varlığının gerektiğini, davacının dava konusu trafik-iş kazası nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle birden fazla kişinin zarar görmüş olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketine gerekli tüm belgelerle ve yöntemince başvurulduğunu, sigortacı, haklı bir neden olmaksızın, belgelerin kendisine verilmesinden başlayarak sekiz iş günü içinde ödeme yapmazsa, sekiz günün bittiği tarihte temerrüde düşeceğini, davacıların ancak dava tarihinden itibaren işleyecek olan faizi talep edebilmesinin mümkün olduğunu, müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvuru yapılmadığından temerrütten bahsedilmesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla diğer şartların varlığı halinde ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, görevli mahkemede açılmayan davanın usulden reddine, müvekkili sigorta şirketine başvuru şartı yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde, kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılmak suretiyle dava konusu kaza nedeniyle davacılara ödenen rücuya tabi bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin bulunup bulunmadığı ve var ise tenzile tabi tutarının sorulmasına karar verilmesine, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebinin değerlendirilmesinde müteveffanın eğer yaşasaydı, ileride evleneceği eş ve çocuklara sahip olacağı göz önüne alınarak hesaplama yapılmasına, aktüeryal hesaplamanın Hazine Müsteşarlığı siciline kayıtlı aktüerler tarafından TRH 2010 Tablosu 1.8 teknik faiz esas alınarak yapılmasına, davaya yönelik tüm beyanlarımız dikkate alınmak suretiyle şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkımız saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasına dayalı eş mütaveffa …’in vefat etmesi sebebiyle destekten yoksun kalma tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 03/12/2021 tarihli celsesinde 1 nolu ara kararı gereğince davacı vekiline dava açılmadan önce arabuluculuğuna başvurulduğuna dair belge sunması için süre verildiği, bu süre zarfında herhangi bir belge sunmadığı anlaşılmıştır.
Arabuluculuk 6325 sayılı Yasa ile hukukumuza giren “ Mahkeme dışı “ çözüm yollarından birisidir.
19.12.2018 tarihli 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı kanun MADDE 20- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3. Dava şartı olarak arabuluculuk
”MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü ile 01.01.2019 tarihi itibariyle ”konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri için” dava şartı olarak arabuluculuk getirilmiş olup,
6325 sayılı yasanın 18/A Maddesi- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)
”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) …Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 2. fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 80,70-TL maktu karar harcının başlangıçta peşin yatırılan 161,25-TL harçtan mahsubu ile bakiye 80,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine,
3-) Davacının gider avansından artan bakiyenin davacıya/ vekiline iadesine,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır