Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/587 E. 2022/868 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/561 Esas
KARAR NO : 2022/857
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/07/2007
KARAR TARİHİ : 25/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı şirketin İsviçre’nin … şehrinde kurulu bir anonim şirket olduğunu, her türlü mal alım satımı ve ticareti ile iştigal ettiğini, 2007 yılının Mart ayında internet yazışmaları ve telefon görüşmeleri sonrasında davalı … Şirketinin bir takım tekstil malzemelerinin satın alınması konusunda anlaşmaya varıldığını, bu anlaşmaya göre başka tekstil mallarının yanı sıra tanesi 9,00 Euro’dan 10.240 Adet “… ” marka polo yaka tshirtün davacıya satılacağı ve diğer malların bedelleri ile birlikte toplam 305.310,00 Euro’nun davacı tarafından davalıya ödeneceği konusunda vaat ve taahhüdün gerçekleştiğini, davacının peşinat olarak 22.03.2007 tarihinde 62.100,00 Euro ve 25.04.2007 tarihinde 125.000,00 Euro olmak üzere toplam 187.100,00 Euro bedeli ödediğini, ilk teslimatın bunun üzerine yapıldığını, diğer tekstil malzemeleriyle birlikte 15.744 adet … marka polo yaka tshirtün davalı tarafından davacıya gönderildiğini, ve 27.04.2007 tarihli 0110 Sayılı 176.696,00 Euro bedelli faturayı düzenleyerek davalının davacıya gönderdiğini, bu faturadaki malların 02.05.2007 tarihinde davacı şirket tarafından Almanya’daki deposundan teslim alındığını, davacı şirketin bu malları 04.05.2007 tarihinde … isimli İtalyan müşterisine sattığını, hemen sonraki gün 05.05.2007 tarihinde İtalyan müşterinin 15.744 adet … marka tshirtün taklit olduğunu haber verdiğini, bunun üzerine davacının davalıyı telefonla, arkasından elektronik posta ile durumdan haberdar ettiğini ve ayıp ihbarında bulunduğunu, 18.05.2007 tarihli elektronik posta yazısı ile davalı şirket temsilcisinin, aslında marka sahibinin malların yurt dışı satışına muvafakatının bulunmadığını bu nedenle adı geçen … tshirtleri geri alabileceğini ve bedellerini geri ödemeye hazır olduğunu beyan ettiğini bu arada davacı şirketin davalıdan alarak müşterisi olan İtalyan firmasına sattığı mallara İtalyan makamları tarafından sahte marka oldukları gerekçesi ile el konulduğunu, malların depoya alındığını bundan sonra davalıya bu malların iadesinin fiilen imkansız hale geldiğini, davalının davacı şirketi kandırarak davacının zarara uğramasına sebep olduğunu beyanla 15.744 adet tshirt için davalıya ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte istirdadını, fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000,00 şimdilik Euro’nun istirdadını, ayrıca peşinat olarak ödenen ve karşılığında mal alınmayan sebepsiz olarak davalının uhdesinde kalan 10.404,00 Euro’nun ödeme tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte iadesini, davacının İtalyan müşterisinden elde edeceği kardan yoksun kaldığı kısım için şimdilik 5.000,00 Euro’nun dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin gerektiğini belirterek, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde: davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, davacıya gönderilen herhangi bir malzeme bulunmadığını, davacının ileri sürdüğü iddiaların ciddi dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddi ile yagrılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın; davalıya ödenen bedelin istirdadına ilişkin anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2017/… Esas 2019/… karar sayılı 11/01/2019 tarihli kararı ile; davacının davasının reddine..” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Bu Mahkeme kararını davacı vekili temyiz etmiş olup, temyiz incelemesinin görüldüğü Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 2020/… Esas – 2021/… Karar sayılı 31/03/2021 tarihli ilamıyla; “…1-Mahkemece verilen karar davacı vekiline 16.4.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, yasal sürenin sonu resmi tatil olan 01.05.2019 tarihine tekabül ettiğinden, son gün 02.05.2019 tarihi olacaktır. Davacıda temyiz dilekçesini 02.05.2019 da vermiş olduğundan davacının temyizini süresinde yapmış olduğu kabul edilmeden davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden mahkemece temyiz isteminin reddine ilişkin olarak verilen ek kararın bozularak, davacı vekilinin karara karşı yaptığı temyiz isteminin incelenmesine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece uyulan önceki bozma kararlarında proforma fatura altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünde inceleme yapılması gerektiğine işaret edilmesine rağmen mahkemece farklı gerekçe oluşturmak suretiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Sonuç; yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkemece verilen temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın bozularak temyiz isteminin incelenmesine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına bozulmasına..” şeklinde verilen bozma ilamı doğrultusunda dosya işbu esas numarasına kaydı yapılıp incelemeye alınmıştır.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 01/11/2022 tarihli raporunda özetle; İnceleme konusu … Ltd. Şti antetli, 27.04.2007 tarihli, 0110 Fatura
Nolu, … … adına fatura edilmiş, 176.696.00 (yüz
yetmiş alt bin altı yüz doksan altı) Euro tutarlı fatura metninde şirket kaşesi üzerinde yer alan şirket yetkilisi adına atfen atılı imza ile …’in mukayese imza örneklerileri arasında
(Resim 1, 2), kaligrafik ve grafolojik özellikler bakımından ilgi ve irtibatın olmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, Yargıtay bozma ilamı ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde;
proforma fatura altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünde mahkememizce inceleme yaptırılmasına karar verildiği, 01.11.2022 tarihli bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere; 27.04.2007 tarihli, … Fatura
Nolu, … … adına fatura edilmiş, 176.696.00 (yüz
yetmiş alt bin altı yüz doksan altı) Euro tutarlı fatura metninde şirket kaşesi üzerinde yer alan şirket yetkilisi adına atfen atılı imza ile …’in mukayese imza örneklerileri arasında
(Resim 1, 2), kaligrafik ve grafolojik özellikler bakımından ilgi ve irtibatın olmadığı hususu tespit ve rapor edilmiş olmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80,70 -TL harcın başlangıçta peşin alınan 600,20 -TL harçtan mahsubu ile bakiye 519,50 -TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 -TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair, Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 25/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır