Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/581 Esas
KARAR NO : 2023/319
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 25.07.2013 ve 08.09.2011 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacakları nedeniyle … 8. İcra Müdürlüğü … numaralı dosyası ile … Ticaret Anonim Şirketine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı … Şirketi’nin borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ardından müvekkili tarafından … 11. Asliye Hukuk Mahkemesi … esas numaralı dosyası ile itirazın iptali davasının tanzim edildiğini, … 11. Asliye Hukuk Mahkemesi … esas … Karar sayılı ilam ile itirazın … açısından asıl alacak yönünden iptaline karar verildiğini, … 11. Asliye Hukuk Mahkemesi …esas … Karar sayılı ilamı akabinde müvekkilinin … aleyhine haczi işlemleri başlatıldığını ancak geçen bu sürede …’nın muvazaalı bir şeklide borçlandırılarak, müvekkilinden alınan taşınmaz dışında başka bir şeyi olmayan şirketin içinin tamamen boşaltıldığını, …’nın müvekkilinden mal kaçırdığını, öncelikle dava dışı … ile davalı şirketler arasında tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasını, fazlaya ilişkin her türlü haklarının saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olamamak kaydıyla …’nın … 11. Asliye Hukuk Mahkemesi…Esas, … karar sayılı ilamı uyarınca sorumlu olduğu şimdilik 40.000,00 USD-KISMİ alacaklarının davalı şirketlerin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespiti ile tahsilini, 40.000,00 USD-KISMİ alacaklarının … 11. Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı itirazın iptali davasına konu icra dosyasına ilişkin takip tarihi olan 16/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarınını uyguladığı USD cinsi bir yıl vadeli en yüksek mevduat faizinin işletilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının tamamen gerçek dışı, hayal ürünü, haksız ve mesnetsiz olduğunu, görev itirazlarının bulunduğunu, davacı tarafından ileri sürülen iddiaları kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının huzurdaki davada öne sürdüğü taleplerinin zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürelerin geçtiğini, davacının kısmi dava açmasının mümkün olmayacağını, davacının kısmi dava açmakta hiçbir hukuki yararı olmadığını, davada taraf teşkilinin sağlanamadığını, davacının dava dışı …’nın muvazaalı bir şekilde borçlandırılarak söz de davacından alınan taşınmaz dışında başka bir şeyi olmadığını ve içinin tamamen boşaltıldığını iddia ettiğini, davacının bu iddialarının fiili duruma, gerçeklere, akla ve mantığa aykırı ve mesnetsiz bir iddiadan ibaret olduğunu, dava dışı …’nın kurulduğu yılda … ile…arasıda ve …’nın kurucu ortaklarından … şirketi ile … arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, davacının kısmi dava açmakta hukuki yararının bulunmamasından ötürü davanın reddini, davanın zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçmiş olması nedeniyle reddini, taraf teşkili sağlanmadığından davanın reddini, huzurdaki dava her yönüyle hukuka aykırı olduğunu davanın esastan reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2020/243 E. 2020/32K. SAYILI DOSYASINDA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; iş bu dava dosyası ile … 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, davalı … ile ….arasında tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına, fazlaya ilişkin her türlü haklarının saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, …’nın … 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ilamı uyarınca sorumlu olduğu alacağından “…” ve …” şirketlerinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespitine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, hayal ürünü, haksız ve mesnetsi olduğunu, müvekkili şirket ile diğer davalılar …A.Ş. (‘’…’’) ve …Şirketi (‘’…’’) arasında, dava dilekçesinde anlatıldığı şekilde ve davanın kabulünü gerektirecek ölçüde bir ilişki olmadığı gibi, huzurdaki birleşen dosya gerek usul gerekse esas yönünden redde mahkum olduğunu, somut olayda tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisinin uygulanmasının mümkün olmadığını, davacının iddiaları ve talepleri gerçek dışı, haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olduğunu, dava dışı …’dan alınan bilgiye göre, dava dışı …’nın dava dışı bahsi geçen … şirketine borcu olduğunu, dolayısıyla muvazaalı bir işlemden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, edinilen bilgiye göre, davacının bu konuda açmış olduğu hiçbir dava olmamakla beraber, davacının bu iddiaları karşısında dava dışı … ile … şirketine dava açması gerektiğini, bahsi geçen iddialar hiçbir şekilde bu davanın konusunu oluşturmadığını, huzurdaki davada tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak Müvekkili Şirket ile diğer davalılar arasında organik bağ olduğu iddiasının reddi gerektiğini, zira henüz kesinleşmemiş mahkeme kararına dayanılarak Müvekkili Şirket’in borçlu olduğu ve diğer davalılar ile Müvekkili Şirketin müştereken ve müteselsilen borçlu olduğu iddia edilmekte olan huzurdaki davanın her halde reddi gerektiğini, ayrıca kabul anlamına gelmemek kaydıyla; huzurdaki davanın tespit davası olarak açılmasının da yanlış olduğunu, arz ve izah edilen nedenlerle; davalı müvekkili şirketin tüm hakları saklı kalması kaydıyla; davanın zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçmiş olması nedeniyle reddine, davanın Müvekkili Şirketin pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, huzurdaki dava her yönüyle hukuka aykırı olduğundan, davanın esastan reddine; yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı’ya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Asıl davanın tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak, davalı şirketlerin dava dışı …’nın borcundan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespiti ile davalılardan tahsili talebinden ibaret alacak davasıdır.
Birleşen davanın tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak, dava dışı … şirketlerinin davalı …’nın borcundan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespiti talebinden ibaret alacak davasıdır.
Davacı vekili 10/04/2023 tarihinde Uyap üzerinden göndermiş olduğu dilekçesinde davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Dosyada mevcut davacıya ait vekaletnamenin incelenmesi neticesinde davacı vekilinin feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır.
“HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
MADDE 312- (1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.
Hükümleri uyarınca asıl ve birleşen davaların feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Asıl ve Birleşen davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
2-)Harçlar kanunu 22. maddesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL harcın başlangıçta peşin olarak yatırılan 5.212,26-TL’den mahsubu ile bakiye TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)HMK 312/1 maddesi uyarınca davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalı vekilinin beyanı da dikkate alınarak vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
5-)Harçlar kanunu 22. maddesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL harcın başlangıçlta peşin olarak yatırılan 54,40-TL’den mahsubu ile bakiye TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-)HMK 312/1 maddesi uyarınca davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
7-)Davalı vekilinin beyanı da dikkate alınarak vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dair tarafların/vekillerinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2023
Katip
(E-İmzalı)
Hakim
(E-İmzalı)