Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/580 E. 2021/949 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/580 Esas
KARAR NO:2021/949

DAVA:İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/09/2021
KARAR TARİHİ:21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından sigortalısı … olan … plakalı araca ilişkin 25.10.2017-25.10.2018 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde … numaralı genişletilmiş kasko poliçesi tanzim edildiğini, 19.06.2018 tarihinde … plakalı …’un sevk ve idaresinde bulunan motorsiklet … … istikametinden – Edirne … seyir halindeyken … yol girişlerine geldiği esnada; yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın yolun sağındaki bariyerlere çarptığını ve orta refuj bölgesine aracın savrulduğunu, hemen akabinde davalı müvekkili şirketin sigortalısı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracıyla transit yoldan … ayrımlarına girmek isterken aracının sol ön kısımlarını … plaka sayılı aracın arka kısımlarına çarptığını ve her iki aracın darbe etkisiyle savrularak ayrım içerisinde sağ şeritte durduğunu, kaza neticesinde … plakalı … un sevk ve idaresindeki motorsiklette yolcu olarak bulunan … vefat etmiş olmakla, 236.328,00 TL ve 37.219,49 TL tutarında mirasçılarına müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığını, toplam 273.547,49 TL tutarında yapılan ödeme için…. İcra Müdürlüğü’nde … E. Takip başlatılmış olmakla, …. İcra nezdindeki dosyaya yapılan itiraz için …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. ile itirazın iptali davası açıldığını, müteveffa mirasçılarına yapılan 273.547,49 tutarındaki ödeme yapılmasının akabinde şirket tarafından eksik ödeme yapıldığının fark edildiğini ve yine müteveffa mirasçılarına 2.076,27 TL ek ödeme yapıldığını ve yapılan ek ödemeye istinaden …. İcra Müdürlüğünün … nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanca …. İcra Müdürlüğünün … E. dosyasındaki itirazın iptalini talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, maddi hasarlı ve ölümlü/ yaralanmalı trafik kazasının gerçekleşmesi sırasında davalı müvekkili şirket sigortalısının 0.63 promil oranında alkollü olmakla müvekkili şirket bakımından sigortalıya rücu hakkı doğduğunu, müteveffa …’in eşi ve çocukları tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyasında alınan 24.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda … plakalı aracı kullanan davalı …’ın %20 oranında kusurlu olduğu , yine İstanbul … Ceza Mahkemesi … E. Dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda davalı …’ın kusurlu olduğu belirtildiğini, neticeten, davalı … Karayolları Trafik Kanunu ve ZMMS Genel Şartlarına aykırı olarak hareket etmiş ve alkollü olarak araç sürme yasağını ihlal ettiğini, davalı … kazanın gerçekleştiği esnada 0.63 promil alkollü olmakla , Yasalarca öngörülen 0.50 promil alkol sınırını aştığını, davalı … alkollü olarak araç kullanması nedeniyle güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiş ve işbu kazanın oluşmasına sebebiyet verdiğini, gerek Karayolları Trafik Kanunu gerekse ZMSS Genel Şartları uyarınca müvekkili şirketçe müteveffa … mirasçılarına/vekillerine 2.076,27 TL tazminatın, alkollü araç kullanması sebebiyle poliçe genel şartlarına ve KTK ya aykırı davranan davalı …’dan rücuen tazminini talep ettiğini, davalının, ihtarname ve hesap hareketlerine ilişkin belgede de açıkça görüleceği üzere müvekkiline borçlu bulunduğunu, davalı, itirazında söz konusu borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalının itirazı haksız ve asılsız olduğunu beyanla borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı …. İcra Müdürlüğü … E. dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretini karşı yana tahmilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın 18.06.2018 tarihinde …’ta arkadaşlarıyla buluştuktan sonra olay sırasında yanında olan …, …, … ve … ile birlikte müvekkilin kullandığı araçla hareket ettiğini, gece 00:00’a doğru müvekkilinin araçla … kavşağına girdiği sırada yağmur şiddetini arttırmış olup trafik zaten yol boyunca durma noktasında olduğunu, kazadan 10 saniye kadar önce müvekkilinin bulunduğu araçtan yağan aşırı yağmurun görüntüleri çekildiğini, … kavşağına dönmek için müvekkili trafik kurallarına uygun bir şekilde sinyalini vermiş, dikkatli ve yavaş bir şekilde yol ayrımına doğru yöneldiğini, bu esnada müvekkili son anda yerde farları yanmayan, lastikleri kendisine dönük bir şekilde yerde duran motoru fark ettiğini, müvekkili kazayı engellemek için bir sürücünün yapması gereken her şeyi yapmış fakat hava şartlarının olumsuz olması dolayısıyla aracını durduramamış ve kullandığı aracın sol tarafıyla yerde duran motosiklete çarptığını, kaza nedeniyle aracından inen müvekkili ve arkadaşları aracın sağ tarafında araca çok da yakın bir mesafede sayılmayacak bir noktada yaralı bir şekilde yerde yatan ve üzerinde hiçbir koruyucu kıyafet bulunmayan bir şahıs görmüşler ve meslekleri dolayısıyla ilk yardım müdahalesinde bulunduklarını, kazanın nedeninin müvekkilinin alkollü araç kullanması olmadığını, müvekkilinin alkollü olarak araç kullanmasının doğrudan kazaya bir etkisi olmadığını, daha önce gerçekleşmiş bir kazanın hemen ardından, aşırı yağışın olduğu, görüş mesafesinin oldukça düşük olduğu, aydınlatmanın olmadığı, yavaş bir seyirle yol ayrımına girdiği anda, tek şeritli yolda, kaçma imkanının olmadığı, yolun ortasında duran, ışıkları yanmayan motosiklete frene basmasına rağmen çarpmak zorunda kaldığını, bu durumda müvekkilinin alkol almamış olsaydı da müvekkiline izafe edilecek bir kusur olamayacağını yani kazanın oluşumunun ya da sonucunun müvekkilinin almış olduğu alkolle bir ilgisi olmadığını, İstanbul … Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumundan 2 farklı rapor aldırıldığını, bu iki raporda da müvekkilinin kusursuz olduğunun belirtildiğini, alınan 30.07.2019 tarihli ilk raporda müvekkilinin 0,63 promil alkollü olduğu belirtilmiş ise de ” Sanık sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında olay mahalli yol ayrımından sağ yan yola ayrıldığı sırada daha önce direksiyon hakimiyetini kaybetme sebebiyle meydana gelmiş olan kaza sebebiyle motosikletten yola düşmüş olan yolcuya karşı alabileceği bir önlem bulunmadığından meydana gelen olayda atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.” denildiğini, İstanbul … Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı 24.03.2021 tarihli kararıyla müvekkilinin üzerine atılı suçlardan beraatine karar verildiğini, dosyanın halen istinaf aşamasında olduğunu, Müteveffanın bulunduğu motosikleti kullanan …’un kaza ilk olduğunda polislere motosikleti kendisinin kullanmadığı şeklinde yalan beyanda bulunduğunu, bu sebeple kendisine alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olup olmadığı hakkında muayene yapılmadığını, kazada vefat eden şahsın yapılan otopsisinde vücudunda uyuşturucu maddeye rastlandığını, ceza yargılaması sırasında aldırılan raporlardan; -06.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda müteveffa ve müvekkilinin asli kusurlu, …’un tali kusurlu olduğunu, -16.08.2018 tarihli raporda … ile müvekkilinin asli kusurlu müteveffa …’in kusursuz olduğunu, -30.07.2019 tarihli raporda müvekkilinin kusursuz …’un asli kusurlu olduğunu, -24.02.2020 tarihli raporda ise …’un önemli derecede asli kusurlu müvekkilinin ise asgari derecede tali kusurlu olduğunun belirtildiğini, tüm bu raporların tamamının birbirinden farklı kusur oranları belirtmesi dolayısıyla karışıklığı ortadan kaldırmak için Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca 7 kişilik uzman heyet tarafından düzenlenen 23.11.2020 tarihli raporda ise motosikleti kullanan …’un asli kusurlu, müvekkili …’ın ise kusursuz olduğunun belirlendiğini, iş bu rapor … Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında mevcut olduğunu, iş bu davada iddialarının yaşanan kazanın müvekkilinin alkollü olmasından kaynaklanmadığı ve kusursuz olduğunu beyanla davacının itirazın iptali talebinin ve icra-inkar tazminatı talebinin reddine, davacının icra takinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava;19.6.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı dava dışı 3. kişiye yapılan ödemenin kendi sigortalısından tahsili amacıyla rücuen alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekilinin birleştirme talebi üzerine UYAP sureti incelenen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait … Esas sayılı dosyasında da; dosyamız davacısı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından dosyamız davalısı … aleyhine 19.6.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı dava dışı 3. kişiye yapılan ödemenin kendi sigortalısından tahsili amacıyla rücuen alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemli 10.09.2021 tarihinde dava açıldığı ve davanın derdest olup duruşmasının 01/03/2022 tarihine erteli olduğu anlaşılmıştır.
İncelenen dosyalarda icra takiplerine konu alacakların dayanağının aynı 19.6.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı dava dışı 3. kişiye yapılan ödemenin kendi sigortalısından tahsili amacıyla rücuen alacağa dayalı olduğu bu nedenle davalar arasında bağlantı olduğu anlaşılmaktadır.
HMK. nun 166.(1) maddesi hükmü gereğince; “Aynı yargı çevresinde, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması yada biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.”
HMK.nun 166.maddesi uyarınca davanın her aşamasında, talep üzerine ya da kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirme kararı verilebileceğinden; her iki dosya arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle, ayrıca usul ekonomiside gözönüne alınarak, Mahkememizde görülen iş bu davanın HMK 166 ve devamı maddeleri uyarınca …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve esasın bu şekilde kapatılmasına karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Mahkememizde görülen iş bu davanın HMK 166 ve devamı maddeleri uyarınca …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-)Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
3-)Davaların birleşen dosya üzerinden YÜRÜTÜLMESİNE,
4-)HMK 331. Maddesi uyarınca, Harç, masraf ücreti vekalet tayin ve takdirinin asıl davada nihai kararla birlikte karar altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalının yokluğunda; HMK’nun 168/(1) maddesi uyarınca nihai kararla birlikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 21/12/2021

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)