Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/55 E. 2022/75 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/285 Esas
KARAR NO:2022/76

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/04/2021
KARAR TARİHİ:09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı … A.ş. ‘nin sigortalısı olan …’ e ait … plakalı araç tarafından, 05/08/2018 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu gerçekleyen kazada, bağımsız eksper … tarafından yapılan tespitte hasar onarım bedelinin KDV dahil 10.685,31-TL olduğunu, arttırım hakkı saklı kalmak kaydıyla hasar onarım bedeli için şimdilik 100,00-TL talep ettiklerini, davanın belirsiz alacak davası olduğunu, davalının sigortalısının, müvekkili kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiille zarara uğrattığı ve bunu tazminle yükümlü olduğunu, söz konusu kaza neticesinde müvekkilimizin aracında meydana gelen hasar onarım bedeli ve değer kaybının tazmini amacıyla 20/10/2020 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna … Sayılı dosya ile başvuruda bulunduklarını, 10.12.2020 tarihinde, … sayılı karar ile Uyuşmazlık Hakem Kararı verildiğini, Dava konusu hasar miktarının tespiti amacıyla, Ekspertiz Ücretleri Tarifesine göre belirlenecek olan ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, davalıya 10.06.2020 tebliğ tarihli ihtarname gönderildiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen hasar onarım bedelini ödemediğini, bu sebeple kaza sebebiyle oluşan hasar bedelinin davalı Sigorta Şirketinden, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiklerini, açıklanan sebeplerle, belirsiz alacak davası niteliğindeki işbu davamızda, alacağımızın belirgin hale gelmesini müteakip artırım hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacağımızın şimdilik 100,00-TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, dava konusu hasar onarım bedelinin tespiti için yapılan Ekspertiz Ücreti Tarifesine göre belirlenecek olan ekspertiz ücreti masrafının yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin davaya karşı sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacıya ait … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde iki taraflı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı aracın maliki …, aracında meydana geldiğini iddia ettiği maddi zararın tazmini talebiyle işbu davayı tarafımıza ikame ettiğini, dava dilekçesinin tarafımıza tebliğiyle davaya cevaplarımızın sunulması gerekliliği hasıl olduğunu, huzurdaki davanın “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesi usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, müvekkili sigorta şirket aleyhine dava açan karşı taraf, dava dilekçesinde, davacı tarafın uğradığı iddia edilen maddi zarar tazminatı için şimdilik 100,00-TL harca esas değer olarak kaza itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsilini talep ettiğini, ancak huzurdaki davada davacı tarafından maddi tazminata ilişkin dava tutarı miktarının belirsiz alacak davası şeklinde açılmayacağını beyanla, ıslah yoluyla arttırmasına muvafakat etmediklerini, müvekkil şirket davacı tarafa ödeme yaptığını, bu ödemeye rağmen dava yoluna başvuran karşı taraf kötü niyetli olduğunu, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere müvekkili sigorta şirketi, uğradığı zararı tazmin etmek amacıyla davacı tarafa ödeme yaptığını, müvekkili şirket yalnızca poliçe teminat limitleri ile sorumlu olduğunu, poliçede belirtilen teminat limiti kapsamında davacı tarafa ödeme yapmak suretiyle üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğinden artık müvekkili şirkete hiçbir tazminat talebi yöneltilemeyeceğini, yapılan bu ödemeye rağmen davacı tarafın mahkemeniz nezdinde işbu davayı ikame etmiş olması haksız ve kötü niyetli olduğunu, dava konusu olayda kanunun ilgili maddesinin uygulama şekli ve esasını belirleyen genelgeye aykırı hareket edildiğini, bu nedenle ekspertiz ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, fahiş olan ekspertiz ücretine itiraz ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde 03.11.2017-03.11.2018 tarihleri arasında … numaralı poliçe ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası ile … adına sigortalı olduğunu, bu poliçede maddi zarar araç başına 33.000,000 TL ve kaza başına 66.000,000 TL’dir. teminat limitlerini bildirmemiz davayı kabul anlamında olmadığını, davacının müterafik kusurunun olup olmadığının tespit edilmesi dolayısı ile ortaya çıkan sonuçta müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının mahkemece tespitinin gerektiğini, davacı tarafa ait araç sürücüsünün meydana gelen kazada müterafik kusuru bulunduğunu, bu kusura ilaveten davacıya ait araç sürücüsünün kurallara uyup uymadığı, ortaya çıkan zararda başka bir kusurunun bulunup bulunmadığının anlaşılması ve tespit edilen kusur oranında eğer bir tazminat hesaplanırsa indirim yapılması gerektiğini, müterafik kusur için kazada kusurlu olmak değil, kaza sonucu oluşan zararın vukusunda kusur sahibi olmak gerektiğini, Yargıtay’ın bu hususların tespit edilmemesi halinde karar verilmesinin eksik inceleme ile karar verilmesi olarak algıladığı hukuki bir gerçek olduğunu, davacı delillerinin tarafımıza tebliğine, kaza ile iddia edilen maddi zarar arasında nedensellik bağı bulunmadığından davanın reddine, müvekkili şirketin sorumluluğu yalnızca sigortalısının kusuru nisbetinde ve poliçe limiti ile sınırlı olduğundan Adli Tıp Kurumu’ndan kusura ilişkin rapor alınmasına, davacının müterafik kusurunun tazminattan indirilmesine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini, beyan ve talep etmiştir.
Davanın; davacı ait … plakalı araç ile davalıya sigortalı … plakalı aracın çarpışması sonucu 05/08/2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin hasar onarım bedeli ve ekspertiz ücreti alacağına ilişkin tazminat davası olduğu anlaşıldı.
05/01/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçeli otomobilin sürücüsü … olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, davacıya ait aracın sürücüsü … olayda kusursuz olduğunu, davacı aracındaki hasar onarım bedeli 4.943,10 TL olup davalı tarafından 2.633,69 TL ödendiğinden davalı taraf geri kalan; 4.943,10-TL 2.633,39 = 2.309,41 TL tutarından sorumlu olduğunu, tespit edilen ekspertiz ücretinin 243,76-TL olduğu, Genel Yargı kararlarına göre bu tutarın yargılama gideri olarak eklenmesi yönünde olduğu, tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 19/01/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava talebini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müspet zarar kapsamında, bakiye hasar onarım bedeline ilişkin 2.309,41-TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine ve dava konusu hasar onarım bedelinin tespiti için yapılan 243,76-TL ekspertiz ücretinin ( TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür.) HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkilime ödenmesine toplamda 2.309,41-TL olarak ıslah etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
… plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 03/11/2017-03/11/2018 tarihleri arasında … numaralı poliçe ile ZMMS ile sigortalandığı, poliçe vadesinin kaza tarihini kapsadığı, araç başına 33.000,00-TL kaza başına ise 66.000,00-TL maddi zarar için teminat limitinin bulunduğu tespit edilmiş, 05/08/2018 tarihinde gerçekleşen iki taraflı maddi hazarlı trafik kazasında, davacıya ait olan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’un kusurunun bulunmadığı ve davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’in %100 kusurlu olduğu belirlenmiş, kaza nedeniyle davacının aracının onarım bedelinin 4.943,10-TL olduğu, davalı tarafından ödenen 2.633,69-TL onarım bedelinin mahsubu ile davacının davalıdan talep edebileceği bakiye onarım bedelinin 2.309,41-TL olduğu, bu tutarın poliçe teminat limitinin altında kaldığı, bu nedenle davalının bu tutardan sorumlu olduğu, dava dilekçesi ekinde yer alan davacının davalıya keşide ettiği hasar bedelinin ödenmesine dair ihtarnamenin 10/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve ihtarname ile verilen 15 günlük sürenin bitiminde 26/06/2020 tarihinde davalının temerrüte düştüğü, ayrıca … plakalı aracın cinsi kamyonet olduğundan avans faizi istenebileceği anlaşılmakla ıslah da dikkate alındığında davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 06/11/2014 tarih ve 2014/15868 Esas-2014/15196 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; ekspertiz ücreti yargılama giderlerinden olduğundan 2020 yılında düzenlenen ekspertiz raporu için tespit edilen 243,76-TL ekspertiz ücretinin yargılama giderine eklenerek davalıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın Kabulü ile,
05/08/2018 tarihli kazada … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle bakiye 2.309,41-TL onarım bedelinin temerrüt tarihi olan 26/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 157,75-TL harçtan, peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 98,45-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 69,50-TL tebligat/posta gideri, 2.700,00-TL bilirkişi ücreti, 59,30-TL başvurma harcı, 59,30 peşin harç, 40,00-TL ıslah harcı, 8,50-TL vekalet harcı ve 243,76-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 3.180,36-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 2.309,41-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır