Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/52 E. 2022/608 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/52 Esas
KARAR NO:2022/608

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ NİN … ESAS … KARAR SAYILI DOSYASINDA;

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ NİN … SAYILI DOSYASINDA;

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:16/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin ultralüks performans motor yatları üreticisi, Davalının ise, “marka temsilcilikleri / distribütörlükleri, tekne üreticilerine doğrudan marka danışmanlığı / distribütörlüğü ve ikinci el tekne satışı organizasyonu” gibi denizcilik ile ilgili bireylere ve şirketlere yönelik hizmetler sunan bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı taraf arasında 10.01.2010 tarihinde üç yıl süreli bir tek satıcılık sözleşmesi akdedildiğini, davalının müvekkilinden kendi nam ve hesabına alacağı ürünlerin, kendi bölgesi içindeki müşterilere satışını yapmayı yükümlendiğini, davalının Sözleşme’de kararlaştırılan asgari satış hedeflerine ulaşamamış olması ve diğer bir_kısım yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması nedeni ile tek taraflı olarak Söz konusu sözleşme müvekkil tarafından 07.04.2011 tarihli fesih bildirimi ile feshedildiğini, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin feshinin takiben, davalı şirketin, müvekkilinin müşteriler nezdinde imajını zedelemeye, kurmuş olduğu ticari ilişkileri bozmaya çabalamış işbu dava konusu tekne satışı da dahil olmak üzere tarafımızca henüz tespiti mümkün olmayan birçok satışın gerçekleşmesine engel olduğunu, davalının, müvekkili şirketin, davaya konu teknenin üretimine ve alım-satımına ilişkin anlaşma sağlamış olduğunu, hatta anlaşmayı taraflarca imzalanmış olan satım sözleşmesi ve ekleri ile kağıda dökmüş olduğu müşterisinin, yanlış, yanıltıcı ve kötü niyetli açıklamalar ve davranışlar ile yapmış oldukları anlaşmadan vazgeçmesine sebep olduğunu, delil listesinde sunulan sözleşme iptal beyanında davalı şirketin, müvekkilin ticari itibarını ve yaptığı işlerin kalitesini kötüleyen biçimde müşteri ile temasa geçmiş olduğu ve müşteri ile müvekkili arasındaki sözleşmenin iptaline neden olduğu bizzat müşteri tarafından açıkça dile getirildiğini, 10.01.2013 tarihli sözleşme iptal beyanında müşterinin açıkça, “23.12.2012 tarihinde … ile şahsım arasında yapılan Numarine … Satım Sözleşmesine istinaden, Maalesef yine sektörde olan … Denizcilik ortakları tarafından kulağıma gelen Numarine’nin kalite sorunları ile ilgili laflardan dolayı firmanızdan talep ettiğim … siparişini iptal ettiğimi üzülerek bildirmek istiyorum.” İfadelerine yer verdiğini, ayrıca müvekkilinin davalı ile aralarında bulunan tek satıcılık sözleşmesini feshini takiben, davalı tarafın müvekkili şirkete göndermiş olduğu ihtarnamede, müvekkili şirketi müşterileri nezdinde zor durumda bırakacağına yönelik tehdit ettiğini, buna yönelik fesih bildirimini takiben, davalı tarafın müvekkili şirkete 20.05.2011 keşide tarihli bir ihtarname gönderdiğini ve Bahsi geçen ihtarnamede “… bu ihtarnamedeki taleplerin yerine getirilmemesi halinde, iş bu belgeler iş bu satış işleminin tarafı olan şirketinize ve NİHAİ ALICISINA KARŞI açılacak alacak davasında kullanılacaktır.” İfadelerinin yer aldığını, davalının tarafların arasındaki husumet ile hiçbir ilgisi bulunmayan müşterileri korkutma ve kaçırma politikasına başvurduğunu, davalı şirket … Denizcilik Tic. Ltd. Şti. ortakları …, Fehmi … ve Kasım Sinan Yolageldili müvekkili şirketin eski çalışanları olduğu, söz konusu şahıslar şirketin sıradan çalışanları olmakla kalmayıp, müvekkilin her türlü iş ve sırrını en ince detayına dek bilebilecek üst düzey pozisyonlarda çalıştıklarını, Davalı şirket ortaklarının müvekkilinin müşterileri ile kurduğu ilişkileri zedelemeye yönelik eylemlerinde, müvekkili şirket bünyesinde edinmiş oldukları pozisyonları kendi lehlerine olacak şekilde kullanmış oldukları, müvekkili hakkında ifa edilen kötü niyetli eylemlerin ve sarf edilen haksız söylemlerin müşteriler nezdinde daha inandırıcı bir hal almasına sebep olarak, davalı şirket ortaklarının da bunun bilincinde olarak hareket ettikleri ve şirketin söz konusu şahıslara sergilemiş olduğu güvenin suistimal edilmiş olması ile, müvekkili şirketin çok ciddi zararlara uğradığını, iş bu davada da, müvekkilinin uğramış olduğu zararın kesin olarak tespiti tarafımızca mümkün olmadığını, Eser niteliğinde olan her bir teknenin yapımı özgün süre, iş yükü ve buna bağlı olarak maliyetlere tabii olduğundan Tekne yapımı, ve özellikle müvekkili şirketin üretmekte olduğu ultra-lüks performans yatlarının üretimi, teknelerin en ince detayının en muntazam biçimde işlenmesini gerektirdiğini, her teknenin kar marjının ancak uzman kişilerce belirlenecek işçilik ücretleri neticesinde kesin olarak saptanabileceğinden, iş bu davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılması zorunluluğunun doğduğunu ifade ederek, davalının kötü niyetli fiillerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, haksız rekabetin menine, haksız rekabetin sebep olduğu maddi ve manevi zararın tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 2.000 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminatın müvekkilin elde etmesi mümkün olan menfaatlerle birlikte haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerine tahmiline karara verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının dava dilekçesinde haksız rekabet iddiasını dayandırmış olduğu iddiaya konu temel hadisenin müvekkili şirketin dava dışı … isimli şahsa davacı şirketin ürettiği tekneleri kötülemiş olması ve …’ın da davacının teknesini almaktan vazgeçtiği şeklinde tezahür ettiğini, bunun danışıklı bir senaryo olup bir kurmacadan ibaret olduğunu, rava Dışı … isimli Şahsın, …/0 Sicil Numaralı – “… …” – Unvanlı Şahıs Şirketinin Sahibi olduğunu, bu şirketin davacı numarine a.ş/nin taşeronu olan ve davacının ürettiği teknelerin üretiminde birebir rol alan ve faaliyet gösteren şirket olduğunu ve ayrıca şahıs olarak davacı şirkette bir dönem üretim planlama bölümünde sigortalı eleman olarak çalıştığını ve teknelerin nasıl üretildiğini bizzat dava dışı şahsın bilgisinin olduğunu, davacı tarafın mahkemenin huzuruna getirdiği yalan beyanlar ile ilgili adli makamları yanıltmak suçundan şikayette bulunulacağını, müvekkili şirketin 10/01/2010 tarihinden itibaren 3 yıl süreyle davacı şirketin Distribütörü olduğu ve davacı şirketin ürünlerini Türkiye bölgesinde satmak üzere tek yetkili satıcı vasfına büründüğünü, davacının Distribütörlük Sözleşmesini 07/04/2011 tarihinde tek taraflı fesih ettiğini, davacının bahsetmediği olayın bu feshin haksız olduğu ve sözleşme süresi boyunca davacı şirketin, Türkiye bölgesindeki alıcılara doğrudan satışlar yaparak müvekkil şirketin münhasırlığını ihlal ettiği ve müvekkile kar kaybı yaşatmış olduğunu, bu konuda münhasırlığın ihlal edilerek müvekkili şirkete verdiği zarar için …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden davacı şirket aleyhine dava açılmış ve Mahrum Kalınan Kar Bedelleri Tazminat olarak talep edildiğini ve bu davada Alınan Son Bilirkişi Raporuna Göre Müvekkili Şirketin Davacı Şirketten Almaya Hak Kazandığı Mahrum Kalınan Kâr Tazminatı miktarı bilirkişilerce (1.946.150,00 – Euro) olarak tespit edildiğini, davayı kaybedeceğini anlayan davacı şirketin Kötü niyetli eylem ve işlemlere başvurarak şirketinde üretim müdürü olarak sigortalı görev yapan …’ı kendisinden tekne satın alacak bir müşteri olarak enpoze ettiği ve kurmaca bir senaryo yaratıldığını, davalı vekili davacı tarafın TTK 54. M. HÜKMÜ gereği haksız rekabete dayalı bir dava açtığı ancak müvekkilinin hangi haksız rekabet ihlalini yaptığına dair dava dilekçesinde değinmediğini beyanla, davanın reddine, davanın kurmaca deliller ile açılmış olduğunun gözetilerek HMK m. 329 hükmü gereğince müvekkili şirket ile aralarında yapılmış olan avukatlık ücret sözleşmesi gereği 15.000 TL avukatlık ücretinin yargılama gideri olarak davacı aleyhine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ NİN … SAYILI DOSYASINDA;
DAVA:Davacı vekilinin Mahkememize verdiği dava dilekçesinde; Davalının kötü niyetli fiillerinin haksız rekabet olduğunun tespitine, haksız rekabetin men’ine, haksız rekabetin sebep olduğu maddi ve manevi zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 2.000-TL maddi ve 2.000-TL Manevi tazminatın müvekkilin elde etmesi mümkün olan menfaatlerle birlikte haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin Mahkememize verdiği cevap dilekçesinde; Davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinde birleştirilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davanın açıkça kötü niyetli kurmaca deliller ile açılmış olduğunun gözetildiğinde HMK madde 329 hükmü gereğince müvekkili ile aralarında yapılmış bulunan avukatlık ücret sözleşmesi gereği 15.000-TL avukatlık ücretinin yargılama gideri olarak davacı aleyhine hükmedilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ NİN … ESAS … KARAR SAYILI DOSYASINDA;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ultra lüks performans motor yatları üretiminde Türkiye’nin dünya çapında en tanınmış markalarından birisi olduğunu, müvekkili şirketin müşteri portföyünün ise maddi birikimi yüksek kişilerden oluştuğunu, davalının ise marka temsilcilikleri / distribütörlükleri, tekne üreticilerine doğrudan marka danışmanlığı ve ikinci el tekne satışı organizasyonu v.s. Hizmetleri sunan … Denizcilik Tic. Ltd. Şti’nin ortaklarından birisi olduğunu, müvekkili şirket ile davalının ortağı bulunduğu şirket arasında 10/01/2010 tarihinde 3 yıllık olmak üzere tek satıcılık sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalının ortak bulunduğu şirketin müvekkilininden kendi nam ve hesabına alacağı ürünleri kendi bölgesi içindeki müşterilere satışını yapmayı yükümlendiğini, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ve istenilen satış hedeflerine ulaşılamadığından müvekkili tarafından 07/04/2011 tarihinde sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, davalının müvekkilinin ticari itibarını zarara uğratma çabası içerisine girdiğini, davalının sergilemiş olduğu davranışlar nedeniyle müvekkili şirketin iş bu dava konusu olan tekne satışına engel olduğunu, davalının tutumunun …nun ilgili hükümleri gereğince koruma altına alınan haklara açıkça aykırılık teşkil ettiğini, alıcı … ile akdedilmiş olan 23/12/2012 tarihli 2013 Numarine … model tekne satım sözleşmesine göre satılacak tekne için davalının müvekkilinin ticari itibarını engelleyen girişimleri neticesinde 10/01/2013 tarihinde iptal edildiğini, davalının kötü niyetli fiillerinin haksız rekabet olduğunun tespitine, haksız rekabetin men’ine, haksız rekabetin sebep olduğu maddi ve manevi zararın tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından şimdilik 2.000-TL maddi, 2.000-TL manevi olmak 4.000-TL tazminatın müvekkilinin elde etmesi mümkün olan menfaatlerle birlikte haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, dava dilekçesinde bahsettiği dava dışı … isimli şahsın … – … ünvanlı şirketin sahibi olduğunu, bu şirketin geçmişte davacı şirketin taşeronluğunu yaptığını, davacının üretmiş olduğu teknelerin üretiminde rol alan ve faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, teknelerin nasıl üretildiğinin … tarafından çok iyi bilindiğini, davacının …nun 54. Maddesi hükmü gereği haksız rekabete dayalı bir dava yaratma amacına girdiğini, haksız rekabetin hangisinin sözkonusu davada yaşandığına değinmediğini, davacının suç teşkil eden danışıklı eylemlerle deliller yaratarak bu davayı açtığını, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının aynı dava dilekçesi ile …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile … isimli kişiye satışın engellendiği şeklindeki iddialar ile müvekkilinin ortağı bulunduğu … Denizcilik Tic. Ltd. Şti aleyhine de 2.000-TL maddi, 2.000-TL manevi tazminat tgalepli olarak dava açıldığını, her iki dava arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğunu, öncelikle bu davanın …. ATM nin … E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, dava açıkça kötü niyetli olarak açıldığından HMK.nun 329. Maddesi hükmü gereğince müvekkili ile aralarında yapılan avukatlık sözleşmesi uyarınca 15.000-TL avukatlık ücretinin ayrıca yargılama gideri olarak davacı aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ NİN … SAYILI DOSYASINDA;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket ile davalının ortağı olduğu şirket arasında 10/01/2010 tarihinde bir tek satıcılık sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereğince davalının ortağı bulunduğu şirket, davacıdan kendi nam ve hesabına alacağı ürünlerin, kendi bölgesi içinde müşterilere satışını yapmayı yüklendiğini, sözleşme 3 yıl süre ile akdedildiğini ve söz konusu şirketin satış bölgesi sözleşme ile Türkiye olarak belirlendiğini, söz konusu sözleşme davacı tarafından 07/04/2011 tarihinde fesih bildirimi ile davalının ortağı bulunuğu şirketin sözleşmede kararlaştırılan asgari satış hedeflerine ulaşmamış olması ve diğer birkısım yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması nedeniyle tek taraflı olarak haklı nedenlerle feshedildiğini, davalı şirket ise basiretli bir tüccardan beklenen davranışların aksine, davacının müşteriler nezdinde imajını zedelemeye, kurmuş olduğu ticari ilişkileri bozmaya çabaladığını ve birçok satış işleminin gerçekleşmesini engellediğini, bu nedenle iş bu davayı açtıklarını, bu nedenlerle davalının kötü niyetli fillerinin haksız rekabet olduğunun tespitini, haksız rekabetin men’ ine, haksız rekabetin sebep olduğu maddi ve manevi zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 2.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın davacının elde etmesi mümkün olan menfaatlerle birlikte haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden doğrudan davalının ortağı olduğu … isimli şirket aleyhine dava açtığını, daha önce de diğer ortak … aleyhine açmış olduğu …. asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına sundukları cevap dilekçesinde de o davanın İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında birleştirme talep ettiklerini, iş bu davanın da aynı şekilde şirket aleyhine açılmış olan aynı dava nezdinde birleştirilmesini talep ettiklerini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; asıl ve birleşen davaların, haksız rekabetin tespiti ile mennine ve haksız rekabet iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; 07/04/2011 tarihli fesih bildirim yazısı, 10/01/2013 tarihli fesih bildirim yazısı, … 34. Notrliğinin … yevmiye numaralı bildirimi, satım sözleşmesi, SGK kayıtları, tanık, bilirkişi incelemesi deliline dayanmıştır.
Mahkememizce 2014/1122 – 2018/728 E. K. sayılı, 18/07/2018 tarihli karar ile:
”…1-Asıl dava dosyası yönünden; davacının davasının reddine, 2-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyası yönünden; davanın reddine,3-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyası yönünden; davanın reddine,
4-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyası yönünden; davacının davasının feragat nedeniyle reddine,
..” karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Mahkememiz kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14 Hukuk Dairesi’nin 2019/215 – 2020/1426 E. K. Sayılı, 17/12/2020 tarihli ilamı ile: “…Davacının iddiası hukuki fiil olan haksız rekabet teşkil eden eylemlere ilişkin olup bu husus tanık dahil her türlü delillerle ispat edilebilir. Tanık beyanı kesin delil olmayıp, tanığın taraflarla olan ilişkisi de dikkate alınıp, diğer delillerle birlikte mahkemece serbestçe değerlendirilmelidir. Mahkemece, davacı tarafından bildirilen tanıklara duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen, dosya kapsamındaki deliller yeterli görülerek, tanıkların dinlenmeden karar verilmesi davacının hukuki dinlenilme hakkının ve onun bir unsuru olan ispat hakkının kısıtlanması niteliğindedir. Bu durumda mahkemece HMK’da belirtilen tanıkların dinlenilmesine ilişkin yasa hükümleri gözetilerek, taraflarca gösterilen tanıkların dinlenilmesi için gerekli olan usul hükümlerinin tamamen uygulanması, tanık beyanlarının alınmasından sonra gerektiği takdirde diğer delillerle birlikte haksız rekabet olgusunun değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, deliller tam olarak toplanmadan karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına….” karar verilmiş ve Mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Mahkememizce öncelikle iş bu kaldırma kararında değinilen tanıklar yönünden ilgili usul işlemlerin yapıldığı tanık …’ un 24/12/2021 tarihli celsede dinlenildiği diğer tanık … yönünden davacı vekilinin 17/06/2022 tarihli celsede bu tanık yönünden dinlenmesinden vazgeçilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … ‘ un 24/12/2021 tarihli celsede ki beyanında; ” …. 2008-2015 yılları arasında davacı şirkette Mali İşler Müdürü olarak çalışıyordum. Tam detaylı hatırlayamadığım kadarıyla davacı tekne üretiyordu …’da bayiliğini yapıyordu. … ilgili yıllarda satış miktarını tutturamayacağınca davacıda … ile arasında olan bayilik sözleşmesini feshetti …’da buna itiraz etti ve belli bir müşteri kısmını yani potansiyel müşterilere davacı şirketi kötülemiştir. Yani davacının tekneleri iyi değildir. Gibi cümleler kullanmıştır. Bunlardan bir tanesi de ben bizzat kendimin şahit olduğu … kendisi bizden bir tekne almak için sözleşme yaptı ancak sonrasında …’dan duyduğunu söylediği teknelerimizin kötü olacağını öne sürerek sözleşmeyi feshetti benim bildiklerim bundan ibarettir. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sonlanmasından sonra davacının gelirinde düşüşler oldu. Bunun nedeni de … tarafından davacı hakkında söylenen asılsız söylemlerden kaynaklıdır…..” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı tarafın alacağının varlığı ve miktarının tespiti, haksız rekabetin mevcut olup olmadığının tespiti, davacı tarafın maddi tazminat hakkının mevcut olup olmadığı varsa miktarının tespiti ile tarafların diğer beyan ve iddiaları hususunda bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişiler 15/02/2017 tarihli raporunda; tüm dosya kapsamında yapılan tüm inceleme ve tespitler ışığında ; gerek TTK m. 54 anlamında, gerek çalışanın haksız rekabeti olarak TBK m. 444 anlamında davalı şirket ve davalı şirket ortaklarının haksız rekabetine konu herhangi bir belge ve delile ulaşılamadığından, haksız rekabet koşullarının bulunmadığını tespit etmişlerdir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller ve dosya üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi tanık beyanları sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; asıl ve birleşen davaların, haksız rekabetin tespiti ile mennine ve haksız rekabet iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğu, 15/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda; tüm dosya kapsamında yapılan tüm inceleme ve tespitler ışığında, gerek TTK m. 54 anlamında, gerek çalışanın haksız rekabeti olarak TBK m. 444 anlamında davalı şirket ve davalı şirket ortaklarının haksız rekabetine konu herhangi bir belge ve delile ulaşılamadığından, haksız rekabet koşullarının bulunmadığını tespit etmiş, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre; asıl dava dosyası yönünden; davacının davasının reddine, birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyası yönünden; davanın reddine, birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyası yönünden; davanın reddine, birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyası yönünden; davacının davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Asıl dava dosyası yönünden; davacının davasının reddine,
-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 68,35 TL harçtan mahsubu ile bakiye 12,35-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
-Davalı kendisini duruşmalarda bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat talepleri yönünden 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davalı kendisini duruşmalarda bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden tarifenin 10.(3) maddesi nazara alınarak 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
– Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı gider avansından artan bakiyenin davacıya/vekiline iadesine,
2-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyası yönünden; davanın reddine,
-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80,70-TL harcın, peşin alınan 68,35 TL harçtan mahsubu ile bakiye 12,35-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
-Davalı kendisini duruşmalarda bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat talepleri yönünden 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davalı kendisini duruşmalarda bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden tarifenin 10.(3) maddesi nazara alınarak 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
– Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı gider avansından artan bakiyenin davacıya/vekiline iadesine,
3-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyası yönünden; davanın reddine,
-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80,70-TL harcın, peşin alınan 68,35 TL harçtan mahsubu ile bakiye 12,35-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
-Davalı kendisini duruşmalarda bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat talepleri yönünden 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davalı kendisini duruşmalarda bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden tarifenin 10.(3) maddesi nazara alınarak 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
– Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı gider avansından artan bakiyenin davacıya/vekiline iadesine,
4-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyası yönünden; davacının davasının feragat nedeniyle reddine,
-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80,70-TL harcın, peşin alınan 68,35 TL harçtan mahsubu ile bakiye 12,35-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
– Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı gider avansından artan bakiyenin davacıya/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza