Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/518 E. 2022/901 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/518 Esas
KARAR NO :2022/901

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/03/2016
KARAR TARİHİ:14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkiline … nolu … kasko Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile, 19.08.2013 – 19.08.2014 tarihleri arasında sigortalı bulunan dava dışı şirkete ait … plakalı … marka, … X Drive … tip, dizel, … motor, … şasi no.lu 2012 model araç, 23.10.2013 tarihinde, motor kısmındaki elektrik kablolarının şase yapması sonucu çıkan yangın sonucu hasarlandığını, 30.10.2013 tarihli İtfaiye Yangın Raporunda, “Yangın ihbarının 23.10.2013 günü saat 20:01’de yapıldığı, saat 20:06’da müdahalede bulunulduğu, itfaiye olay yerine vardığında aracın motor kısmının alevler içinde olduğunu gördüğü, yangının çıkış nedeninin hareket halindeki aracın motor kısmındaki elektrik kablolarının şase yapması sonucu çıktığı kanısına varılmıştır.” denildiğini, sigortalı tarafından yapılan hasar ihbarı üzerine … no.lu hasar dosyasından düzenlenen ekspertiz ön raporunda ise; “Poliçe sigorta bedelinin 190.000,00.-TL olduğu, KM’sinin 25.124 ve modelinin 2012 olduğu, KDV hariç hasar miktarının 97.521,00.-TL, aracın ise … Oto servis ve yedek parça işyerinde yapılan ekspertizin de, araç üzerinde muhtelif yerlerde yanıkların olduğu, iç kısımda muhtemelen havalandırmadan gelen yoğun ısının aracın farklı noktalarında yanıklara yol açtığının görüldüğü, Yapılan kontrollerde aracın 2 yıllık garanti süresi içerisinde yer aldığının görüldüğü, araç üzerinde yapılan incelemede araca sonradan aksesuar ve modifiye olarak takılan her hangi bir malzeme veya parçanın görülmediği ” yönünde kanaat belirtildiğini, müvekkilinin sigortalısına, 02.01.2014 tarihinde 195.000.-TL sigorta tazminatı ödediğini, Hasarlı aracın satışından 62.393,00.-TL sovtaj (hurda) tahsilatı sağlandığını, … Sigorta A.Ş, TTK. mad. 1472 gereğince sigortalının haklarına halef olduğundan 132.607,00-TL alacak için zarar sorumlusuna rücu hakkı doğduğunu, davalının satıcı, ithalatçı ve pazarlamacı sıfatıyla sorumlu olduğu ve sigortalıya ödenen tazminatın zarar sorumlusu olan davalı/borçludan tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalının yapmış olduğu itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğunu, beyan etmiş sonuç olarak, davalının takibe yaptığı tüm haksız itirazlarının iptaline, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine , karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu araç, dava dışı aracın ilk sahibi … Tekstil Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti tarafından, dava dışı … Oto Servis Ve Ticaret A.Ş.’den 31.10.2011 tarihinde satın ve teslim alındığını, Müvekkili “… Otomotiv İthalat ve Dağıtım A.Ş” aracın satıcısı konumunda olmadığını, aracın dava dışı … Oto Servis ve Ticaret A.Ş. tarafından, aracın kayıtlardaki ilk sahibinin … Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ye satıldığını, davacı tarafın sigortalısı olan … Tekstil Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti. aracı ilk el sahibinden satın alan ikinci el maliki olduğunu, bu kapsamda davacının dava konusu taleplerinden müvekkili şirket dava konusu aracın ithalatçısı olması nedeni ile de sorumlu tutulamayacağını, TBK 219.md. göre ayıptan sorumluluğunun yalnızca satıcıya ait olduğunu, müvekkili şirketinin aracın satıcısı olmaması nedeniyle huzurda görülmekte olan davanın müvekkil şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini, davacı tarafın yasanın öngürdüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne aykırı davranmış olup dava hakkını makul süre içerisinde kullanmadığını, dava konusu talepler yönünden uygulanacak olan 2 yıllık zamanaşımı ve garanti süresi geçmiş olup davanın esasa girmeden zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesine, Dava konusu araçta üretim hatası veya üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmamakta olup davacı tarafın bu iddiasının ispatlanması gerektiğini, davacı tarafın dilekçesinde dayandığı bilirkişi tespit raporu usul ve yasaya aykırı olduğundan hükme esas alınmaması gerektiğini beyan etmiş, dilekçesinde açıklamalarda bulunarak sonç olarak, ayıp ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, davanın müvekkili şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı tarafın haksız faiz taleplerinin reddine, Esas yönünden haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine, takibin iptaline, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kasko sigortası nedeniyle yapılan ödemenin, zarar sorumlusundan rücuen tahsili istemine ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2016/317 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde araçta meydana gelen yangının kullanım hatasından kaynaklandığı konusunda delil ve iddia bulunmayıp araçtaki yangın elektrik kablolarının üretimden kaynaklanan hata nedeni ile yalıtımlarının sıyrılması sonucu meydana gelen kısa devre sonucu ortaya çıkmış olduğu, onarım bedeli 97.521,26 TL ve 19.500.-TL değer kaybı ile birlikte toplam hasar bedeli 117.021,26 TL olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle 18/04/2018 tarihli 2018/311 karar sayılı kararında davanın Kısmen Kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 117.021,26-TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine ve %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, Mahkememizin … sayılı 18/04/2018 tarihli kararı davalı vekilince istinaf edilmiştir.
İstanbul BAM 40. HD 17/05/2021 tarihli 2019/2073 esas 2021/723 karar sayılı ilamında; “…Davalı … Otomotiv İthalat ve Dağıtım AŞ’nin cevap dilekçesi içeriğinden adı geçen davalıdan 31/10/2011 tarihinde dava dışı … Tekstil Sanayi ve Ticaret limited Şirketi tarafından satın alınan davaya konu otomobilin 23/10/2013 günü motor bölümünde çıkan yangın sonucu zarar gördüğü anlaşılmaktadır. Bilirkişiler tarafından olaydan sonra itfaiye tarafından düzenlenen yangın raporu ile kolluk tarafından düzenlenen rapor ve davacı … şirketine verilmek üzere tanzim edilen raporu dayanılarak düzenlenen raporda; çıkan yangının, aracın kablolarındaki yalıtkan koruyucunun sıyrılması sonucu oluşan kısa devre nedeniyle meydana geldiği, bu durumun üretim kaynaklı olduğu bildirilmiştir. HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen, somut olgulara dayanan ve yeterli gerekçeyi de taşıyan bilirkişiler tarafından düzenlenen raporun yangının nedenine ilişkin bölümünün hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Zararın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 4’üncü maddesi uyarınca ithalatçının ayıplı maldan sorumlu olması; davaya konu otomobilin satış ve teslim tarihi ile zararın ortaya çıktığı tarih arasında 4077 sayılı TKHK’nin 4’üncü maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı dolmadığı gibi, yukarıda açıklanan bilirkişi raporu ile açıklanan ayıbın basit bir gözlemle ve kolayca ortaya çıkabilecek olmaması nedeniyle gizli ayıp niteliği taşıması ve malın ayıplı olduğunun zararın gerçekleştiği anda öğrenilmesi nedenleriyle, davalı vekilinin pasif husumete, ayıp ve ihbar yükümlülüklerine, zamanaşımına ve üretimden kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığına ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Bilirkişiler tarafından dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan davaya konu otomobilin fotoğrafları, davacı … şirketine düzenlenen ekspertiz raporu ile bilirkişiler tarafından saptanan onarım giderine göre; onarımının ekonomik olmadığı açıkça belli olan davaya konu otomobilin, hasara uğradığı tarihteki hasarsız halinin rayiç değerinden, sovtajının rayiç değeri çıkarılarak belirlenecek gerçek zarara hükmedilmesi gerekirken, değer kaybı ile birlikte onarım bedeline hükmedilmesi doğru olmamıştır…” gerekçesiyle Mahkememizin … sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiş, kesin olarak verilen BAM kaldırma ilamı üzerine dosya Mahkememizin 2021/518 esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin 2021/518 esas sayılı dosyasında BAM kalırma ilamı doğrultusunda dosyanın rapor tanzimi için makine mühendisi bilirkişi M….’a tevdi edilmiştir.
Bilirkişi M. … 10/01/2022 tarihli ek raporunda özetle; Dava konusu araç … plaka sayılı, 2012 model, … marka, … Xdrive tipinde oto olup 23.10.2013 tarihinde aracın seyri sırasında çıkan yangın sonucu yanarak hasar gördüğü, mevcut delil ve tespitlerden, aracın onarımı ekonomik olmayacak şekilde hasar görmüş olduğunun anlaşıldığı, Sigorta eksperi tarafından araç üzerinde yapılan inceleme sonucu verilen raporda aracın kazadan önceki piyasa değerinin 195.000,00-TL olduğu, hasarlı hali ile sovtaj değerinin 62.393,00-TL olduğunun belirtildiği, dava konusu aracın 19.08.2013 tarihinde 190.000.-TL bedel ile sigortalandığı, olay sigorta tarihinden iki ay sonra meydana gelmiş olması nedeni ile iki aylık enflasyon farkının ilavesi ile güncel sigorta bedelinin hesaplanmasının yapıldığı, olay tarihindeki eylül ayı enflasyon oranı 0,77 ve ekim ayı enflasyn oranı 1,80 olduğundan olay tarihindeki araç güncel sigorta bedelinin; 190.000 x 1,0077 = 191.463.-TL ; 191.463 x 1,018 = 194.909.-TL olarak bulunduğu, Dava konusu aracın olay sırasında motor kaputu, motor aksamı, sağ ve sol ön çamurluklar, ön tampon, sağ ve sol ön kapılarının yarıya kadar yanmış oldukları, motor kabininde yoğun yanma olayı gerçekleşmiş olması nedeni ilemotorun, radyatör hortumları, turbo, sis lambası, klima radyatörü, komple sağ ve sol farlar, yağ pompası, su pompası, hasar gördüğü, ayrıca mekanik parçalardan moto kapıt izolatörü ve amortisörü, ön şase kolu, ön sol amortisör, ön sağ ve sol aks, poryalar, ön sağ ve sol salıncaklar, v.s. gibi parçaların hasar gördüğünün tespit edildiği, dosya içindeki fotoğraflardan aracın hasar görmeyen aksamının arka kaporta, iç kabin ve kısmen aktarma organları olduğu, aracın sovtaj değeri ile ilgili davacı … tarafından ihale açılarak teklifler alınmamış olduğu, aracın hasar görmeyen parçaları dikkate alınarak mevcut hali ile değerinin kazadan öncek değerinin 1/3 ü olduğu, böylece aracın sovtaj değerinin; 194.909 / 3 = 64.969-TL olduğu kanaatine varılarak davacı … şirketinin zararının; 194.909 – 64.969 = 129.940,00-TL olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … Şirketi olduğu, takibin toplam 132.607,00-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 16/10/2015 tarihli ödeme emrinin, 03/11/2015 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 06/11/2015 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 25/03/2016 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
BAM karar ilamında da Mahkememizin 2016/317 esas sayılı dosyasında esas alınan bilirkişi raporundaki davaya konu otomobilin 23/10/2013 günü motor bölümünde çıkan yangın sonucu zarar gördüğü, bilirkişilerce itfaiye tarafından düzenlenen yangın raporu ile kolluk tarafından düzenlenen rapor ve davacı … şirketine verilmek üzere tanzim edilen raporu dayanılarak düzenlenen raporda; çıkan yangının, aracın kablolarındaki yalıtkan koruyucunun sıyrılması sonucu oluşan kısa devre nedeniyle meydana geldiği, bu durumun üretim kaynaklı olduğu tespiti ve yangının nedenine ilişkin bölümünün hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiş, netice olarak yangının üretim kaynaklı olduğu belirlendiğinden davalının sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce daha evvel verilen kararda aracın onarım bedeli ve değer kaybı yönünden hüküm kurulmuşsa da BAM kaldırma ilamında onarım giderine göre onarımının ekonomik olmadığı açıkça belli olan otomobilin, hasara uğradığı tarihteki hasarsız halinin rayiç değerinden, sovtajının rayiç değeri çıkarılarak gerçek zararın belirlenmesi gerektiği belirtilmiş olup, bu doğrultuda alınan Bilirkişi M. … 10/01/2022 tarihli ek raporunda dava konusu aracın 19.08.2013 tarihinde 190.000.-TL bedel ile sigortalandığı ve olay sigorta tarihinden iki ay sonra meydana gelmiş olması nedeni ile iki aylık enflasyon farkının ilavesi ile güncel sigorta bedelinin 194.909.-TL olarak bulunduğu, aracın hasar görmeyen parçaları dikkate alınarak mevcut hali ile değerinin kazadan önceki değerinin 1/3 ü olduğu, aracın sovtaj değerinin ise 64.969-TL olduğu hesaplanmış ve netice olarak davacı … şirketinin zararının; 194.909–64.969=129.940,00-TL olduğu belirlenmiş olduğundan davacının davalıdan talep edebileceği alacağın 129.940,00-TL olduğu anlaşıldığından davalının takibe itirazının 129.940,00-TL alacak üzerinden iptali ile fazlaya dair 2.667,00-TL talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmişse de davacının alacak talebi haksız fiilden kaynaklandığından alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatının koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 129.940,00-TL alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Alacak likit olmadığından koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 8.876,20-TL harçtan peşin alınan 1.601,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.274,64-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 189,00-TL tebligat/ posta gideri, 2.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.389,00-TL’nin haklılık durumuna göre 2.340,98-TL tutarındaki kısmı ile 29,20-TL başvurma harcı, 1.601,56-TL peşin harç, 4,30-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.976,04-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 20.491,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.667,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır