Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/499 E. 2022/261 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/499 Esas
KARAR NO :2022/261

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/12/2020
KARAR TARİHİ:01/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … … isimli işyerinin yetkilisi olan davalı … taralından hakkımda kambiyo senetlerine dayalı takip başlatıldığını, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında davacı aleyhine 1865 TI. bedelli kambiyo senedine dayanarak takip başlatıldığını, böyle bir borcu olmadığını halde davalı kurum yetkilisinin takip başlattığını, başlatılan takibin kötü niyetli olduğunu, davalı kurum tarafından sokakta anket adı altında kendisine senet imzalatıldığını, … üzerine faaliyet yürüttüğünü iddia eden davalının yetkilisi olduğu kurum ile epilasyon konusunda anlaşma sağladıklarını, kurum tarafından ilk seansa geldiğimde eğer hizmetten memnun isem vazgeçebileceğinin kendisine bildirildiğini, bu nedenle … … isimli işyerinin ilk seansına katıldığını, seanslardan olumlu sonuç alamayınca katıldığım seanşın ücretlerini ödeyerek iş yerinden ayrıldığını, katıldığım seanslarda vücudunun zarar gördüğünü bununla ilgili kendisine krem satılmak istenildiğini, ev arkadaşı olan Saadet Gök’ ün şahit olduğunu, bunun dışında davalı veya yetkilisi olduğu iş yeri ile hiçbir bağlantısının olmadığını, sözleşime adı altında sözleşmenin altında bulunan senede rızası ve bilgisi dışında imza attırıldığını, sözleşmenin altında senet olduğunu hakkında takip başlatılınca öğrendiğini, imzalamış olduğum senetteki tüm kısımların boş olduğunu, senetlerin sonradan doldurulduğunu, davalı aleyhine kölü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, menfi tespit davasının kabulüne karar verilerek yargılama giderlerini karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngördüğünü, bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmediğini, bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerektiğini, dava konusu durum 6502 sayılı yasa kapsamında olması ve hukuki işlemin taraflarından birisinin tüketici olmasından dolayı TKHK’nın 73/1. maddesi uyarınca uyuşmazlığa bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğunu, davanın görev dava şartı eksikliği sebebiyle HMK. 114/1-c, 115 maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerektiğini, haksız yere açılan davanın usulden reddine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde
bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın, … İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Görevli mahkemenin belirlenmesinde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un dava konusu uyaşmazlık ile ilgili 3/1-k-1, 4/3, 73/1 ve 83/2 maddelerinde yer alan hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade ettiği,
3/1-l maddesinde; tüketici işleminin, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği,
4/3.maddesinde; Tüketiciden; kendisine sunulan mal veya hizmet kapsamında haklı olarak yapılmasını beklediği ve sözleşmeyi düzenleyenin yasal yükümlülükleri arasında yer alan edimler ile sözleşmeyi düzenleyenin kendi menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için ek bir bedel talep edilemeyeceği, bankaların, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde ise tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlığın görüşü alınarak bu Kanunun ruhuna uygun olarak ve tüketiciyi koruyacak şekilde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirleneceği,
73/1. maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olduğu,
83/2.maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Bu durumda;Bu yasal çerçevede eldeki talebin değerlendirilmesinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tanzim edilen senetlerden kaynaklandığı, davacının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde belirtildiği şekilde tüketici konumunda olduğu, yapılan işlemin de 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-l maddesinde ifade edilen tüketici işlemi kapsamında olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. Dava şartı olan görev hususu yönünden Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda, bu yönde karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. (İstanbul BAM 37 HD 25/06/2019 tarih, 2019/377 E., 2019/1672 K sayılı ilamı)
HÜKÜM:
1-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzene karşı davalı tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza