Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/494 E. 2022/289 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/494 Esas
KARAR NO :2022/289

DAVA:Banka Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:04/08/2021
KARAR TARİHİ:08/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın … Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi çerçevesinde, … ve …’ın müteselsil kefaleti ile kredili mevduat hesabından ve şirket kredi kartı hesabında kredi kullandırıldığını, takip öncesinde borçlulara … 8. Noterliğinden 05.10.2016 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarın gönderildiğini, ihtarın tebliğine rağmen kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından kredi borçlusu ve kefiller hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliği sonrasında …’ın borca itiraz ederek hakkındaki takibi durdurduğunu, diğer borçluların borca itiraz etmedikleri için takibin onlar yönünden kesinleştiğini, yapılan itirazın haksız olduğunu, alacağın … (A) numaralı kredi kartı hesabından ve …-… numaralı kredili mevduat hesabından kaynaklandığını, borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine yönelik itirazlarının iptaline, takibin devamına, lehlerine 9020’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesini özetle; Ödeme emrinin tebliğine müteakip 29.11.2016 tarihinde borca ve faize itiraz ettiklerini, yaptıkları itirazdan alacaklı bankanın haberdar olduğu, buna rağmen İİK.67. maddesinde öngörülen bir yıllık süre içinde itirazın iptali davasının açılmadığını, itirazın iptali dava açılabilmesi için öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiğini, müvekkilinin kefil olarak borcun ödenmesi hususunda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, sözleşmede kefil olarak imzalarının olmadığını, icra dosyasına sunulan kredi sözleşmesindeki kefalet imzalarının da TBK.’nun 583. maddesinde düzenlenmiş kefaletin geçerlilik koşullarını taşımadığını, kefalet tarihinin yazılı olmadığını, kefil olunan tutarın müvekkilinin eli ürünü olmadığını, öte yandan takibe konu kredi borcunun asıl borçlu tarafından bankaya ödendiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın; 26.081,81-TL alacağa ilişkin … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.

Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, …. (A) numaralı Kredi Kartı Sözleşmesi, …- … numaralı Tek Hesap Sözleşmesi ve ihtarname bilirkişi incelemesi vs her türlü delile dayanmışlardır.
… İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Bankası A.Ş. borçlu … Mad. Ltd. Şti., …, … olduğu, 26.115,65-TL toplam alacak için 17/11/2016 tarihinde takibe girişildiği, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlu …’ ın 29/11/2021süresi içerisinde takibe, borca, itiraz ettiği görülmüştür.
İddia savunma ve toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanmasına, taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 17/02/2022 tarihli raporunda özetle; Alacaklı banka ile … Maddeledi Ltd. Şti. Arasında 25.09.2014 tarihli, 300.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, bu kredi sözleşmesinin 19. Sayfasında … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla 375.000,00 TL limitle sınırlı olarak imzalandığına ilişkin kefalet beyanının yer aldığını, …’ın kefalet imzasının atıldığı tarih sözleşmede yer almadığını, …’ın kefalet imzasının bulunduğu Genel Kredi Sözleşmesinin 19. Sayfasında, kefalet tutarı ve kefaletin müteselsil kefalet olduğuna dair beyan el yazısı ile yazılmışsa da kefalet tarihinin belirtilmediğini, kefalet tarihinin el yazısı ile belirtilmediği dikkate alındığında …’ın kefaletinin TBK.583. maddesi uyarınca geçersiz olduğunu, gerek İcra dosyası içeriği ve gerekse dava dosyası içeriği, taraflarca sunulan belgeler üzerinde yaptığımız inceleme ve değerlendirme sonuçları aşağıda arz edildiğini, alacaklı banka ile … Maddeledi Ltd. Şti. Arasında 25.09.2014 tarihli, 300.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, bu kredi sözleşmesinin 19. Sayfasında … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla 375.000,00 TL limitle sınırlı olarak imzalandığına ilişkin kefalet beyanının yer aldığını, …’ın kefalet imzasının atıldığı tarih sözleşmede yer almadığını, …’ın kefalet imzasının bulunduğu Genel Kredi Sözleşmesinin 19. Sayfasında, kefalet tutarı ve kefaletin müteselsil kefalet olduğuna dair beyan el yazısı ile yazılmışsa da kefalet tarihinin belirtilmediğini, kefalet tarihinin el yazısı ile belirtilmediği dikkate alındığında …’ın kefaletinin TBK.583. maddesi uyarınca geçersiz olduğunu, takipte 1.030,41 TL fazla istenmiş olduğundan borca yönelik itirazın 1.030,41 TL için haklı olduğunu, 25.085,24 TL toplam alacağın; 24.147,53 TL asıl alacak kısmına takip tarihinden itibaren %30,24 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibe devam edilebileceği hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilafın davacı yanın, 17/11/2016 tarihinde davalı borçlular aleyhine … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası 26.115,65-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu, alacaklı banka ile … Maddeledi Ltd. Şti. Arasında 25.09.2014 tarihli, 300.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, bu kredi sözleşmesi 25.09.2014 tarihinde … tarafından 375.000,00 TL limitle müteselsil kefil olarak imzalandığı, yine kredi sözleşmesi … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla 375.000,00 TL limitle sınırlı olarak imzalandığı, …’ın kefalet imzasının atıldığı tarihin sözleşmede yer almadığı, davalı vekilinin kefalet limitinin belirtildiği kısmın kendi el yazısı olmadığını iddia ettiğini, 25.09.2014 tarihli Kredi sözleşmesinin 19. sayfası … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla 375.000,00 TL limitle sınırlı olarak imzalandığı, sözleşmede …’ın kefalet imzasının atıldığı tarihin yer almadığı, davalının cevap dilekçesinde de iddia edildiği,
Genel Kredi Sözleşmesinde yer alan …’ın kefaletinin geçerli olup olmadığı incelendiğinde, 6098 Sayılı TBK.583/1. Maddesi; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmünü taşımaktadır. Yani anlaşılacağı üzere yazılı şeklin kapsamında yer alması gereken hususların kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi olduğu, bu hususlarında kefilin kendi yazısı ile yazılması gerektiği, bunların herhangi birisinin bulunmaması kefaleti geçersiz kılacağı, somut olayda …’ ın kefalet imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesinin 19. Sayfasında kefalet tutarı ve kefaletin müteselsil kefalet olduğuna dair beyan el yazısı ile yazılmış ise de; kefalet tarihi belirtilmediği bu hususta göz önüne alındığında Davalı …’ ın kefaletinin TBK’583 Maddesi uyarınca geçersiz olduğu husususun tespit ve rapor edildiği denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine e karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80,70-TL harcın başlangıçta peşin alınan 314,84-TL harçtan mahsubu ile bakiye 234,14-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,

Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza