Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/457 E. 2023/606 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/457 Esas
KARAR NO:2023/606

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/07/2021
KARAR TARİHİ:20/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Ticaret A.Ş. ile davalı … arasında yetkili satıcılık sözleşmesi mevcut olduğunu, Davalı …, … Ticaret AŞ.’den yetkili satıcı sıfatıyla emtialar satın almış olduğu ve işbu yetkili satıcılık sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap mukavelesi gereğince davacı şirkete borçlandığını, borçlunun, davacı şirkete olan borçlarını ödememesi nedeniyle hesap kat edilerek … 40. Noterliğinin 25/09/2020 tarih ve … yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesi ve eki cari hesap özeti keşide edilerek borçluya tebliğ edildiğini, davalı borçlunun, bugüne kadar davacıya hiçbir ödeme yapmadığı, davacı şirketin, davalı …’ten 20.01.2021 takip tarihi itibariyle 188.242,51 TL alacaklı olduğu, Yetkili Satıcılık Sözleşmesi, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları ve cari hesap ekstreleri ve bilumum delilleri ile sabit olduğu gibi ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile ayrıca kanıtlanacağını, davalı tarafından borca itiraz edilmişse de, davalının ne konuda borca itirazda bulunduğu taraflarınca anlaşılamadığını, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; borçlunun vaki 188.242,51 TL takip miktarına ve diğer tüm itirazlarının iptalini, takibin devamını, temerrüt tarihinden itibaren davalı borçlu aleyhine ticari avans faize hükmedilmesine karar verilmesini, davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücretin vekaleten karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesiyle öne sürmüş olduğu iddiaların mesnetten yoksun olup taraflarınca kabulü mümkün olmadığını, davacı firma tarafından davalı aleyhine…. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas numaralı dosya ile başlatılan takip çeke ilişkin olup kambiyo takibi olduğunu, söz konusu takip doğrudan kambiyo senedine dayanarak açılmış olup ne takip talebinde ne de davalıya gönderilen ödeme emrinde taraflar arasında mevcut cari hesap ilişkisine değinilmediğini, başlatılan takibin cari hesap sözleşmesinden kaynaklandığının belli olmadığını, söz konusu kambiyo takibine ilişkin olarak taraflarınca borca itiraz davası açılmış olup söz konusu dava …. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyada görülmekte olduğunu, yine söz konusu takibe ilişkin olarak … Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesinde menfi tespit davası açılmış olup bu konuya dair açıklamaların ayrıntılı olarak sunulacağını, davalının uzun yıllar Yeniçubuk’ta … bayiliği yaptığını, davacı firma bayilerle 2012 yılında … sistemi diye adlandırılan bir sistem ile çalışmaya başladığını, … sistemi ile “…’in, bayilerle çalışırken araya 3. kişi olarak bankayı koyduğunu, … ürünleri bankaya vermiş gibi göründüğü ancak ürünler bayilere gönderdiğini, bayilerin de ödemeyi sanki ürünleri bankadan almışçasına …’e değil doğrudan bankaya yaptığını, …’ in parasını bankadan aldığı, davalının bu tarihten 2018 yılına kadar … sistemi ile … Bankası … Sanayi Şubesine ürün ödemelerini yaparak çalışmasını sürdürdüğünü, 2018 yılında ekonomik nedenlerden dolayı davalının işleri bozulduğu ve davacı firma ile çalışmasını sonlandırdığını, söz konusu takibin hukuka aykırı olarak düzenlendiğini, haliyle yapılacak yargılama ile davacı firmanın işbu itirazın iptali davasının reddinin gerektiğini, davanın reddi üzerine davacı firma tarafından tahsilde tekerrür olmamak kaydı içeren ve davalı aleyhine başlatılan kambiyo takibine atıfta bulunulan bir takip talebiyle hukuka uygun olan bir icra takibinin başlatılması gerektiğini, davacı firma davalıdan cari hesap alacağını gerek ipotek gerekse bono vasıtasıyla … altına aldığını, davalının 2012 yılında bankaya verilmek üzere davacıya vermiş olduğu açık teminat çekini geri davalıya iade etmediği ve anlaşmaya aykırı davranarak doldurduğunu, kötü niyetli olarak takibe koyduğu ve davalı hakkında çek şikayeti yaparak davalıyı cezai anlamda da baskı altına almak istediği, davalının davacı firmaya bu şekilde yazılı bir çek vermesi söz konusu olmadığını, nitekim söz konusu firma davalıdan olan alacağını zaten ipotek ve bonolarla daha öncesinden … altına alındığını, taraflar arasında keşide tarihi de göz önüne alındığında söz konusu çeke ilişkin sonradan yapılan bir sözleşme de bulunmadığını, dolayısıyla davacı firmanın söz konusu çeki sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurduğunu, buradan hızlı bir biçimde sonuç alamadığı için davaya konu ipotek takibini başlattığını, her ne kadar her iki takibin de aynı alacak için olduğunu iddia etse de hukuken her iki takibin birbirinden bağımsız olduğunu, bu nedenle davalının davaya konu ipotek takibine yapmış olduğu itiraz hukuka uygun olup davacının hukuka aykırı ve mesnetsiz olan işbu davanın reddi gerektiğini, davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’si oranına kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Taraflar arasında akdedilen 21/09/2017 tarihli yetkili satıcılık sözleşmesi kapsamında ticari ilişki ve cari hesaptan kaynaklanan alacağa ilişkin … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’ nin … İcra dosyası fiziki olarak, …. İcra Dairesi’nin Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası Uyap sisteminden, … … Tapu Müdürlüğü tarafından dava konusu tapu kaydı Uyap sisteminden, …. İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden, …. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden, …. İcra Ceza Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden, … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden dosyamıza celp edilmiştir.
… İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının … ve … olduğu, takibin 188.242,51 TL asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takibin taraflar arasında akdedilen 21/09/2017 tarihli yetkili satıcılık sözleşmesi kapsamında ticari ilişki ve cari hesaptan kaynaklanan alacağa ilişkin olduğu, 20/01/2021 takip tarihli ödeme emrinin 18/02/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 24/02/2021 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
… Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) talimat yazılarak tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamında toplanan tüm deliller, takip dosyası ile davalının ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının davalıdan alacağı varsa miktarı ile defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi Mali Müşavir bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2021/87 talimat sayılı dosyasından alınan SMMM Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından imzalı 02/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalıya ait Ticari defterler dosyada bulunmadığından dolayı, davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığının tespit edilemediği kanaatine varıldığı tespit ve rapor edilmiştir.
Davalı vekili 04/08/2023 tarihli kabul dilekçesinde özetle; müvekkilin talebi doğrultusunda davayı kabul etiklerini, davayı kabul beyanı doğrultusunda gereğinin yapılmasını talep ettiklerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
… İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının … ve … olduğu, takibin 188.242,51 TL asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takibin taraflar arasında akdedilen 21/09/2017 tarihli yetkili satıcılık sözleşmesi kapsamında ticari ilişki ve cari hesaptan kaynaklanan alacağa ilişkin olduğu, 20/01/2021 takip tarihli ödeme emrinin 18/02/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 24/02/2021 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 12/07/2021 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı borçlu takip dosyasına yaptığı itirazında icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, Mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde de ecra dairesinin yetkisine itirazını tekrarla mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takiplere ilişkin beşinci babında yer alan 148. maddesinde “taşınmaz ipotek alacaklısı yetkili veya taşınmazın bulunduğu yer İcra Dairesine elindeki ipotek belgesinin akit tablosunun Tapu İdaresince verilmiş resmi bir örneğini ibrazla alacağın miktarını bildirir ve 58. maddeye göre takip talebinde bulunur” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümden anlaşılacağı üzere ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatmak isteyen alacaklı taşınmazın bulunduğu yer İcra Dairesi’nde takip açabileceği gibi “yetkili yerde” yani İİK’nun 50. maddesi göndermesi ile HMK’nın yetkiye ilişkin hükümleri çerçevesinde yetkili olan yerde de takip başlatabilecektir. Bu durumda göstermektedir ki ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte “kesin yetki kuralı” uygulanmaz. Bir başka anlatımla gayrimenkulün bulunduğu yerde takip yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ayrıca İİK icra takip hukuku açısından HMK’ya göre özel kanun olup, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda öncelikle İİK’nun hükümleri uygulanır. Davacı alacaklının adresinin Şişli/İstanbul olduğu anlaşılmakla davalı borçlunun İcra Dairesinin yetkisine itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkememiz yetkisi yönünden yapılan incelemede; ipoteğin paraya çevrilmesinin amacı davacının bir miktar para alacağının tahsili olduğundan, TBK m.89/1 gereğince davacının ikametgahı mahkemeleri yetkili olduğundan ve davacı alacaklının adresinin Şişli/İstanbul olması nedeniyle Mahkememizin yetkili olduğu anlaşıldığından Mahkememizin yetkisin yapılan itiraz da yerinde görülmemiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 310. maddesine göre, kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Aynı yasanın 74. maddesi gereğince, vekilin davayı kabul edebilmesi için vekaletnamesinde özel yetkinin bulunması gerekir. Davacı vekilinin dosyaya sunulan vekaletnamesi incelendiğinde davayı kabul yetkisinin açıkça yer aldığı görülmüştür.
“HMK MADDE 308 (1) Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.” hükümleri uyarınca,
Davalı vekili davayı kabul ettiklerini 04/08/2023 tarihinde uyap sisteminden sunduğu dilekçesiyle bildirilmiş, davalı vekilinin sunulan vekaletnamesi incelendiğinde davayı kabul yetkisinin açıkça tanındığı görüldüğünden davanın kabul nedeniyle kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı tarafın davayı kabul etmesi nedeniyle davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Kabul nedeniyle davanın kabulüne,
…. İcra Dairesinin (… Dairesinin) … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline, takibin aynı koşullarla devamına,
2-Alacağın %20’si oranında 37.648,50-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 12.858,85-TL harçtan peşin alınan 2.273,51-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.585,34-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 2.273,51-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 157,75-TL tebligat/ posta gideri, 900,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.399,06-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 29.236,38-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır. e-imzalıdır.