Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/441 E. 2022/317 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/441 Esas
KARAR NO :2022/317

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/07/2021
KARAR TARİHİ:19/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Her iki tarafın tacir olduğunu, ticari ilişkilerinden kaynaklı olarak borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, ilgili faturalar ve cari hesap dökümleri incelendiğinde bu durumun açıkça görüleceğini, başlatmış oldukları icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, görüşmeler neticesinde olumlu bir sonuç alınamadığını ve anlaşmaya varamadıklarını, davacı ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde aralarında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacının 5.080,00 TL tutarında muacccel bir alacağının olduğunu, herhangi bir ödemenin yapılmadığını ve davalı/borçlu tarafından icra takibine itiraz edilerek davacının alacağına kavuşmasının engellenmeye çalışıldığını, TTK ve 3095 sayılı Kanun uyarınca tarafların tacir olması ve ticari ilişkilerinden doğan alacağın mevcut olması durumunda Reeskont Avans Faizi’nin uygulanması gerektiğini beyanla icra takibine yapılan itirazların iptalini, kötü niyetli borçlu aleyhine %40’tan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı’na hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı/borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi, tensip tutanağı ve duruşma gününü bildirir tebligatların usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava; Fatura alacağından kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili davada; …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, cari hesap dökümü, … nolu fatura, tarafların ticari defterleri, bilirkişi ve her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında; alacaklı … … tarafından borçlu … Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi aleyhine 5.080,00 TL asıl alacak ve 769,70 TL faizi olmak üzere toplam 5.849,70 TL faturadan kaynaklı alacağın tahsili için 16.04.2021 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz tarafından iddia, icra dairesine sunulan itiraz dilekçesi ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ile tarafların ilişki dönemini kapsayan 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait tarafların ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanması ve taraf defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Davacının 2018, 2019 ve 2020 yılı kanuni defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni sürelerde yaptırılırmış olduğu, Davacının ticari defterlerinin, nihai takdir mahkemeye ait olmak üzere, Bilirkişilik uzmanlık alanımız bakımından HMK m.222 uyarınca davacı lehine ve aleyhine delil teşkil eder nitelikte görüldüğü,
Dava konusu alacağın kaynağının Davacı tarafından Davalı şirket muhatap olarak düzenlenen 13.02.2020 tarih ve … sayılı KDV dahil 7.080,00 TL tutarlı fatura olduğu,
Söz konusu faturanın muhteviyatının “Nakliye Bedeli” olduğu, Davacı tjırafından Davalı şirket adına verilen nakliye hizmetine ilişkin olarak “Taşıma İrsaliyesi” düzenlendiği,
Davalı firmaya düzenlenen ve dava konusu olan 13.02.2020 tarih ve … numaralı faturada yer alan irsaliye tarih, numarası ve nakliye ücreti bilgilerinin, taşıma irsaliyesinde yer alan bilgiler ile uyumlu olduğu,
Davacı muhasebe kayıtlarında Davalı şirketin cari hesabının “120.01.071 – … TİC SAN LTD ŞTİ.” hesap kodu ile takip edildiği,
Davacı tarafın 2018 yılı cari hesap ekstresinin Bilirkişiliğimizce incelenmesi neticesinde;
Davacı tarafından Bilirkişiliğimize 2018 yılı için iki farklı cari hesap ekstresi gönderildiği,
İlk gönderilen cari hesap ekstresinde yer alan 30.12.2018 tarihli son muhasebe kaydına göre Davalı şirketin Davacı taraftan 590,00 TL alacaklı olduğu,
İkinci gönderilen cari hesap ekstresinde yer alan 30.12.2018 tarihli son muhasebe kaydına göre davacının, davalı şirketten herhangi bir borcu veya alacağının bulunmadığı,
Bilirkişiliğimize gönderilen cari hesap ekstrelerinde yer alan farkın sebebinin 30.06.2018 tarih ve 130 no.lu muhasebe kaydından kaynaklandığı,
Davacı tarafça Bilirkişiliğimize gönderilen cari hesap ekstrelerinde yer alan 30.06.2018 tarih ve 130 no.lu muhasebe kaydındaki farkın sebebinin, ilk gönderilen cari hesap ekstresinde Davalı şirket tarafından yapılan ödeme kaydının cari hesap ekstresinde “Alacak” tarafında yer alırken, ikinci gönderilen cari hesap ekstresinde “Borç” tarafında yer alması olduğu,
Söz konusu duruma ilişkin Bilirkişiliğimizce Davacı tarafın muhasebesinden 2018 yılı yevmiye defterinin talep edildiği, rapor yazım tarihi itibariyle tarafımıza sunulmadığı, bu sebeple 2018 yılı yasal defterinde yer alan borç/alacak durumuna ilişkin kesin bir tespit yapılamadığı,
Bunun üzerine, Bilirkişiliğimizce, Davacı tarafından Davalı şirket muhatap olarak düzenlenen faturalar ve Davalı şirket tarafından Davacıya yapılan ödemelerin incelendiği,
Davacı tarafından Bilirkişiliğimize gönderilen her iki cari hesap ekstresinde yer alan bilgilere göre 2018 yılında Davacı tarafından Davalı şirket muhatap olarak KDV dahil toplam 3.245,00 TL tutarında fatura düzenlendiği,
Davalı şirket tarafından Davacıya 2018 yılında yapılan ödemelere ilişkin banka dekontlarında yer alan bilgilere göre Davalı şirket tarafından Davacıya 2018 yılında banka aracılığıyla toplam 4.425,00 TL ödeme yapıldığı,
Sonuç itibariyle cari hesapta yer alan fatura kayıtları ve banka aracılığıyla yapılan ödeme belgelerinde yer alan tutarların mahsup edilmesi neticesinde, Davalı şirketin 2018 yılında Davacıdan (3.245,00-4.425,00-) 1.180,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği,
Tekraren belirtmek gerekirse Bilirkişiliğimizce davacı muhasebesinden 2018 yılı yevmiye defterinin talep edildiği, rapor yazım tarihi itibariyle tarafımıza ibraz edilmediği, bu sebeple 2018 yılı yasal defterinde yer alan borç/alacak durumuna ilişkin kesin bir tespit yapılamadığı,
Takdiri Sayın Mahkemenize ait olmakla birlikte Davacı tarafından 2018 yılı yasal defterlerin Mahkemenize sunulması halinde 2018 yılı borç/alacak durumuna ilişkin tespitin Bilirkişiliğimizce yapılacağı,
Davacı nezdindeki Davalı şirkete ait 2019 yılı cari hesap ekstresinde yer alan bilgilere göre;
Tarafların 2018 yılından devreden borç/alacak tutarına ilişkin bir bilginin yer almadığı, diğer bir ifade ile taraflar arasında 2018 yılından devreden borç/alacak bulunmadığı,
Davacı defterlerindeki Davalıya ait 2019 yılı cari hesap ekstresinde yer alan 10.03.2019 tarihli son muhasebe kaydına göre tarafların borç/alacak durumunun “0” olduğu, diğer bir ifade ile 2019 yılında düzenlenen faturanın tamamının Davalı tarafından yine 2019 yılında ödendiği,
Davacı nezdindeki davalı şirkete ait 2020 yılı cari hesap ekstresinde yer alan bilgilere göre;
Davacının Davalı şirket muhatap olarak 2020 yılında KDV dahil toplam 7.080,00 TL tutarında fatura düzenlediği,
Davacı nezdindeki cari hesap ekstresine göre; Davalı şirketin söz konusu faturaya istinaden 30.09.2020 tarihinde 2.000,00 TL ve 30.12.2020 tarihinde 5.080,00 TL olmak üzere toplam 7.080,00 TL ödeme yaptığı,
30.09.2020 tarihinde 2.000,00 TL tutarlı ödemenin banka yoluyla yapıldığı,
Cari hesap ekstresinde yer alan 30.12.2020 tarihli, 5.080,00 TL tutarlı ödemenin belgesinin (banka dekontunun) Bilirkişiliğimizce Davacı tarafın muhasebesinden talep edildiği, muhasebe yetkilisinin söz konusu ödemenin Davalı şirket tarafından yapılmadığını, muhasebe kayıtlarında “100 Kasa” hesabı kullanılarak cari hesap bakiyesinin kapatıldığının ifade edildiği,
Söz konusu ödeme kaydının yevmiye defterinin 308. sayfasında yer aldığı,
Davacı tarafın 2020 yılı yevmiye defterinde yer alan 30.12.2020 tarih ve … no.lu yevmiye kaydına göre; Davacının Davalı şirketten alacağı olan 5.080,00 TL’lik bakiyenin “100 Kasa” hesabı kullanılarak, nakit olarak ödendiğine dair muhasebe kaydının yapıldığı, belgesinin bulunmadığı,
Muhasebe yetkilisinin alacaklı şirketin alacağını, kasadan tahsil edilmiş gibi göstererek kapatmış olması halinde şirketin usulüne uygun tutulmuş defterlerinin kendi lehine ve aleyhine delil teşkil edeceğine dair HMK 222 maddesinin maddi olaya uygulanması hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
Sonuç itibariyle cari hesap ekstresinde yer alan 30.12.2020 tarihli son muhasebe kaydına göre borç/alacak bakiyesinin “0” olduğu” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalıya tebliğ edilmiştir. Rapora itiraz edilmemiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 5.080,00 TL asıl alacak ve 769,70 TL faizi olmak üzere toplam 5.849,70 TL faturadan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği, davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davası açıldığı ve harcın 5.080,00 TL asıl alacak üzerinden yatırıldığı, mahkememiz tarafından yapılan yargıla sırasında alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli bilirkişi raporunda davacının cari hesap ekstresinde yer alan 30.12.2020 tarihli son muhasebe kaydına göre borç/alacak bakiyesinin “0” olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Davanın reddine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli maktu 80,70-TL red karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabulucuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle verilen karar kesin olmak üzere karar verildi. 19/04/2022

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)