Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/433 E. 2021/904 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/433 Esas
KARAR NO:2021/904

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ: 2/07/2021
KARAR TARİHİ:08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Dava dışı temlik eden … … A.Ş. tarafından davalıya Genel Kredi Sözleşmesi ile kredi kullandırıldığını, bu kredi sözleşmesinden doğan borcun teminatı olarak İstanbul Trafik Şubesinde kayıtlı bulunan 14-10-2004 /… Ruhsat Tarih ve Sicil Numaralı … Markalı 2005 Model … Tip … Motor No’lu … Şasi No’lu … plakalı taşıt davalı tarafından temlik eden bankaya rehinedildiğini, yapılan uyarılara rağmen davalı tarafın , Genel Kredi Sözleşmesinden doğan borçlarını ödememesi üzerine davalıya … 2. Noterliği’nin 22.12.2009 tarihli … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, davalı Genel Kredi Sözleşmesinden doğan borçlarını süresinde ödemeyince temerrüde düşmüş ve temlik eden banka tarafından alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlu haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, söz konusu alacak … 23.Noterliğinin 04.06.2014 tarih, … yevmiye numarası ile müvekkil şirkete devir ve temlik edildiğini, haksız itiraza karşın borçlunun itirazının kaldırılması için …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda 28.01.2016 tarihli karar ile İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptali davası yasal 1 yıllık süre içinde açılmadığından hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilerek dava kesinleştiğinden bakiye alacak yönünden huzurdaki davayı açma zarureti doğduğunu, öncelikle borçluya karşı yukarıda dosya bilgileri mübrez işbu dosyayı ikame edebilmek adına tarafımızca 17.05.2021 tarihinde dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmuş ve İstanbul Arabuluculuk Bürosunun … Büro … Arabuluculuk Dosya Numarası ile 21.05.2021 tarihinde yapılan son oturumda davalı tarafla anlaşma sağlanamadığını, bunun üzerine de işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, tutanaklar e-imza ile imzalanmış olduğundan UYAP üzerinden e-imzalı olarak dosyaya sunulduğunu, temlik Eden bankanın kayıtları incelendiğinde davalının dava dışı temlik eden bankaya dolayısıyla temlik alan müvekkile borçlu olduğunun sabit olduğunu, delil listemizde sunduğumuz Hesap Özeti-Cari Hesap Ekstresi-Borç Bakiyesi bu hususun ispatına yönelik olduğunu, ayrıca davalı-borçlunun borcunu ödemediğini, müvekkili temlik alana borçlu olduğu temlik eden bankanın kayıtları incelendiğinde de ortaya çıkacağını, İcra dosyası celbedildiğinde de dosya kapak hesabının ödenmediğini, davalının bu krediden dolayı borçlu olduğunu, delil listemizde sunduğumuz Temlik Eden Banka Kayıtları ve Bilirkişi İncelemesi bu hususun ispatına yönelik olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla toplam alacak tutarı olan 43.123,16 TL ye 22.12.2009 tarihinden itibaren banka tarafından dava konusu kredi alacağına uygulanan %80 oranında uygulanacak ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin davaya karşı cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin 26/07/2021 tarihli dilekçesi müvekkili şirkete 01/09/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, ve akabinde UYAP’tan vekaletname göndermişsek de, kalemce UYAP kaydım ancak 06/09/2021 tarihinde yapılabilmiş ve dosyayı incelediğimizde dava dilekçesinin müvekkiline 14/08/2021 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre tebliğ edildiği anlaşıldığını, Davalı şirket, dava dışı … A.Ş.’nin müvekkili aleyhine başlattığı ….İcra Dairesi’nin … sayılı icra dosyasını (takip konusu alacağı … A.Ş.’den temlik almak suretiyle) takibe devam ettiğini, İcra takip dosyası; müvekkilinin davacıya (…’ndan temlik aldığı kredi dosyası ile alakalı olarak) kredi borcu olduğu iddiası ile başlatıldığını, takip dosyasına yapmış olduğumuz itirazdan sonra, …A.Ş. dosyayı itirazlı bir şekilde … A.Ş’den temlik almış, itiraz sebebiyle icra takibi durdurulduğunu takip alacaklısı …A.Ş., 1 yıllık dava açma süresi geçtikten sonra ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E., … K. sayılı dosyası ile İtirazın İptali davası açıldığını, açılan davanın rededildiğini, üst Mahkemenin onaması ile, karar 04/08/2020 tarihinde kesinleştiğini, İlgili karar ile; icra dosyasına yapmış olduğumuz itirazın iptali, süresi içinde dosya alacaklısı tarafından talep edilmediği için, artık müvekkilinin itirazının alacaklı yanca kabul edildiğine karar verildiğinini anlaşıldığını, davacı, işbu dava ile, aynı alacak iddiasına dayanarak yeni bir talepte bulunarak bu nedenle mükerrerlik itirazında bulunmak mecburiyetimiz hasıl olduğunu, Davacı, 11/04/2008 tarihinde kullanılan kredinin ödenmediği iddiasında bulunduğunu , her ne kadar söz konusu kredinin ödenmediği iddiasıyla icra takibi başlatmış ise de; dosya borcuna itirazımız üzerine 1 yıl sessiz kalarak ve itirazın iptali davası açmayarak borçlunun itirazını kabul etmiş olan davacı, aradan 13 yıl geçtikten sonra aynı alacak iddiasını tekrarlamak suretiyle işbu haksız ve mesnetsiz davayı açtığını, Müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmamakla birlikte; var olduğunun kabulü halinde dahi, aradan 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra, talep edilebilirliği bulunmadığını, alacak iddiasında bulunduğu ….İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ise, işlemden kaldırıldığını, müvekkili yıllarca dava tehdidi altında bırakılması, yasalarca kabul edilen maddeler mucibince, engellenmekte olduğunu, açıklanan sebeplerle, dava zamanaşımı süresi dikkate alınarak, açılan davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini, Müvekkilinin taşıt kredisi borcunun tamamını ödemesine rağmen aracı üzerindeki rehnin kaldırılmaması ve itirazımıza rağmen bir yıldan uzun süre yeddieminde rehin altında tutulması sebebiyle, rehnin kaldırılması ve uğranılan zararın karşılanması istemiyle; ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/117 sayılı dosyası ile …A.Ş. aleyhine dava açıldığını, derdest olduğunu, müvekkilinin daha sonra kullanmış olduğu kredilerin borcunu da ödendiğini, yukarıda açıklanan sebeplerle, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, beyan ve talep etmiştir.
Dava, dava dışı temlik eden banka ile davalı arasında akdedilen Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ve Taşıt Rehni Sözleşmesi kapsamında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin alacak davası olduğu anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davanın, dava dışı temlik eden banka ile davalı arasında akdedilen Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ve Taşıt Rehni Sözleşmesi kapsamında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin alacak davası olduğu anlaşıldı.
Dava dilekçesi incelendiğinde, dava temlik eden bankanın eldeki davaya konu alacağa ilişkin … 2. Noterliği 22/12/2009 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi keşide ettiklerini ve davalının borçlarını süresinde ödememesi üzerine alacağın tahsili için …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takip yapıldığını belirtmiştir.
Bahse konu takip dosyası celp edilerek incelenmiş olup takibe konu edilen kredi alacağı ile eldeki dava konusu kredi alacağının davacının da dava dilekçesinde belirttiği üzere aynı olduğu, takip tarihinin 02/02/2010 olduğu, borçluya çıkarılan ödeme emrinin iade döndüğü ve yeniden ödeme emri tebliğe çıkarıldığı veya tebliğ edildiğine dair takip dosyası içeriğinde belge bulunmadığı, davalı borçlunun 27/04/2012 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itiraz dilekçesinde de ödeme emrinin tebliğ edilmediğini beyan ettiği, borçlunun itirazının iptali için temlik alan davacı tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında 27/04/2015 tarihinde itirazın iptali davası açıldığı, …. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde … esas … karar sayılı kararında; alacaklı T…. vekilinin 05/06/2012 tarihli dilekçesi ile borçlu vekilinin itiraz dilekçesini 23/05/2012 tarihinde tebliğ aldıklarını beyan ettikleri ve bu tarihten itibaren dava tarihi olan 27/04/2015 tarihi itibariyle itirazın iptali davasının açılabileceği 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar sayılı kararının Yargıtay 19.HD 2017/3331 esas 2018/5269 karar sayılı ilamı ile onanması ve Yargıtay 19. HD 2019/1273 esas 2020/150 karar sayılı karar düzeltme isteminin reddi kararı üzerine 30/01/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Yukarıda anıldığı üzere eldeki dava ödenmeyen kredi alacağının tahsili talebine ilişkin olup, alacağın dayanağı kredi sözleşmesine ilişkin olduğundan … 2.Noterliği 22/12/2009 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi dikkate alındığında borcun muaccel olduğu tarih itibariyle uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı söz konusudur.
Yargıtay 11.HD 10/06/2020 tarih ve 2019/5069 esas 2020/2777 karar sayılı ilamında; “…itirazın iptali davası açılması için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından bahisle reddine karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, süresi içerisinde açılmayan bir davanın, zamanaşımını kesen bir sebep olarak ileri sürülemeyeceği ve dava konusu alacağın dava tarihinden önce zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir…” denilmekte olup, bahse konu Yargıtay ilamının incelediği … BAM 20.HD 11/07/2019 tarihli 2019/862 esas 2019/805 karar sayılı ilamında ise; “…taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının, bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı için reddine karar verildiği, söz konusu dosyada esas hakkında verilen bir karar bulunmadığından işbu dava yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği, dava konusu edilen … alacağının, …. maddesi uyarınca … yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu, davacının … yıllık zamanaşımı süresinde icra takibine girişildiği, itiraz üzerine itirazın kaldırılmasının talep edildiği, bu talebin reddi üzerine itirazın iptali davasının açıldığı ve itirazın iptali davasının da bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı için reddedildiği, HGK’nın 18.09.2013 tarih, 2013/169 esas, 2013/1365 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere reddedilen davanın zamanaşımını kesmeyeceği, öte yandan TBK’nın 158. (BK’nın 137. md.) maddesinin de somut olaya uygulanması koşullarının gerçekleşmediği, bu haliyle davanın zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla, davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir…” denilmektedir.
Yukarıda alıntılanan emsal kararlardan anlaşıldığı üzere itirazın iptali davası, açılması için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından bahisle verilen ve kesinleşen red kararına göre süresi içerisinde açılmayan bir dava, zamanaşımını kesen bir sebep olarak ileri sürülemeyeceği gibi HGK’nın 18.09.2013 tarih 2013/169 esas 2013/1365 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere reddedilen davanın zamanaşımını kesmeyeceği anlaşıldığından ….Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının zamanaşımını kesmeyeceği anlaşılmıştır.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 24/01/2013 tarih 2011/12619 esas 2013/1079 karar sayılı ilamında; “…zamanaşımının icra takibiyle kesilmesi halinde takibe ilişkin her işlemden sonra yeni bir sürenin başlayacağı hükmünü haizdir. Başlayacak yeni sürenin, asıl zamanaşımı süresi kadar olduğu izahtan varestedir… İcra takibinin itiraz üzerine durması halinde, alacaklının kesilen ve yeniden başlayan zamanaşımı süresinin tekrar kesilmesini ve yeni bir sürenin başlamasını teminen yapabileceği tek işlem, itirazın iptalini veya kaldırılmasını dava etmekten ibarettir. Söz konusu işlemlerin, istikrar kazanan Yargıtay uygulaması ve doktrince de benimsenen “uyuşmazlığı ileriye götüren işlemler” niteliğinde olduğu açıktır…” denilmektedir.
Somut olay bakımından, dava dışı temlik eden bankanın davalı aleyhine …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında 02/02/2010 tarihinde takip başlatması üzerine zamanaşımı süresi kesilmiştir ve 02/02/2010 takip tarihi itibariyle yeni bir 10 yıllık süre işlemeye başlamıştır. Alıntılanan Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 24/01/2013 tarih 2011/12619 esas 2013/1079 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere İcra takibinin itiraz üzerine durması halinde, alacaklının kesilen ve yeniden başlayan zamanaşımı süresinin tekrar kesilmesini ve yeni bir sürenin başlamasını teminen yapabileceği tek işlem, itirazın iptalini veya kaldırılmasını dava etmekten ibarettir.
Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte 7 gün içerisinde takibe itiraz edilebilecek olup, takip dosyasında borçluya çıkarılan ödeme emrinin iade döndüğü ve yeniden ödeme emri tebliğe çıkarıldığı veya tebliğ edildiğine dair takip dosyası içeriğinde belge bulunmadığı, davalı borçlunun 27/04/2012 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itiraz dilekçesinde de ödeme emrinin tebliğ edilmediğini beyan ettiği tespit edildiğinden ve her ne kadar ödeme emri tebligatı yapılmadan itiraz edilmişse de, İstanbul BAM 22.HD 04/05/2017 tarih 2017/561 esas 2017/699 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere borçluya ödeme emri tebliğ edilmese de borçlunun itiraz hakkı doğduğundan ve ödeme emrinin tebliği halinde bu tebliğ ile İstanbul BAM 21.HD 19/02/2019 tarih 2018/2749 esas 2019/256 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ödeme emrinin tebliği ile başkaca itiraz ve şikayet sebepleri sunma imkanı doğduğundan, ödeme emrinin tebliğinden önce itiraz edilmesine engel bulunmamaktadır. Takibe itiraz edilmesi halinde takibin kesinleşmesi için itirazın kaldırılması veya itirazın iptaline karar verilmesi gerekmekte olup, itirazın kaldırılması veya itirazın iptali halinde rehnin paraya çevrilmesi aşamasına devam edilebilecektir. Takip dosyasında davalı borçlunun itirazı ile takip durduğu halde rehinli aracın muhafazası ile paraya çevrilmesine yönelik işlemler yapılmışsa da itiraz üzerine duran takibin, itirazın kaldırılması veya itirazın iptali seçeneklerinden biri ile kesinleştirilmeden takibe devam edilemeyeceğinden takip dosyasında alacaklının uyuşmazlığı ileriye götüren, alacağın tahsiline yönelik son işleminin icra takibi başlatılması olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda dava konusu alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takip başlatması üzerine takip tarihi olan 02/02/2010 tarihinde zamanaşımı süresi kesildiğinden ve 02/02/2010 takip tarihinden itibaren 10 yıllık süre tekrar işlemeye başladığından, yukarıda açıklandığı üzere ….Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen itirazın iptali davası zamanaşımını kesmediğinden ve borca itiraz üzerine duran takip sonrasında eldeki davaya ve takibe konu alacağın tahsiline ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığından, Mahkememizin işbu dosyasındaki alacak davası 02/07/2021 tarihinde açıldığından ve takip tarihi olan 02/02/2010 tarihinden, dava tarihi olan 02/07/2021 tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşılmakla zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Zamanaşımı nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 6.406,01-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır