Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/412 E. 2022/190 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/412 Esas
KARAR NO:2022/190

DAVA:İtirazın iptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ;24/06/2021
KARAR TARİHİ:15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında Davalı şirketin … şubesinin ürün temini talebine istinaden faturalara konu ürünlerin davalı şirkete satışı ve tesliminin gerçekleştirildiğini, davalı şirketin fatura konusu ürünleri satın ve teslim almasına karşın, bakiye ürün bedeli olan 35.698,75 TL asıl alacağı davacı şirkete ödemediğini, davacı şirketin alacağının tahsilini teminen davalı şirkete yaptığı tüm başvuru ve tahsil taleplerinin olumsuz sonuçlandığını, davalı şirket tarafından davacı şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, alacağın tahsiline ilişkin davalı şirket ile e-posta yolu ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini, daha sonra arabuluculuk yoluna başvurduklarını ancak olumlu olarak neticelendiremediklerini, davacı şirketin faturadan doğan ve vadesinde ödenmeyen alacağının tahsili için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı şirketin ödeme emrinin kendisine tebliği üzerine icra takibine, borca ve ferilerine itiraz ettiğini beyanla …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, yapılan itiraz kötü niyetli olduğundan davalı/borçlunun % 20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ilam vekalet ücreti ile arabuluculuk masraf ve arabuluculuk vekalet ücretinin davalı/borçluya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağının usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava; Cari hesap ekstresi ve faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili davada;…. Icra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, cari hesap esktresi, fatura/lar ve sevk irsaliyesi, PTT ve kargo gönderi ve teslim belgeleri, taşıma faturaları vs evrak suretleri, tarafların ticari defter ve kayıtları, ticaret sicil kayıtları, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi, yemin, isticvap, kanuni ve takdiri her türlü delile dayanmıştır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 35.698,75 TL asıl alacak ve 5.773,03 TL faizi olmak üzere toplam 41.471,78 TL cari hesap ekstresi ve faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için 25.03.2021 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz tarafından … Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … vergi sicil numaralı davalı …’nin 2019 ve 2020 yıllarına ait BS-BA formlarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından cevaben … vergi kimlik numaralı mükellef … … Müh. İnş. Taah. Teks. Mad. Enerji Mob. Nak. Gıda San. Ve Tic. A. Ş. hakkında istenmiş olunan 2019-2020 dönemi Ba-Bs formlarının birer örneğinin yazıları ekinde Mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından iddia, icra dairesine sunulan itiraz dilekçesi ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ile tarafların ilişki dönemini kapsayan davalının 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defter ve dayanağı belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanması ve davalının defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bir mali müşavir’e tevdii ile rapor tanzimi için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş olup talimat mahkemesi tarafından davalı tarafından defterlerinin sunulmadığı bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından iddia, icra dairesine sunulan itiraz dilekçesi ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ile tarafların ilişki dönemini kapsayan davacının 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defter ve dayanağı belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı yanın icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanması ve davacının defterlerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından sunulan raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… Davacı şirketin 2019 yılı kanuni defterlerinin açılış beratlarının kanuni sürelerde alınmadığı, kapanış beratlarının kanuni sürelerde alındığı,
Davacı şirketin 2019 yılı kanuni defterlerinin açılış beratlarının kanuni sürelerde alınmaması sebebiyle 2019 yılı ticari defterlerinin HMK m.222 uyarınca Davacı şirket lehine ve aleyhine delil teşkil eder nitelikte olup olmadığı takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
Davacı şirketin 2020 yılı kanuni defterlerinin açılış ve kapanış beratlarının kanuni sürelerde alınmış olduğu, 2020 yılı ticari defterlerinin, nihaf takdir mahkemeye ait olmak üzere, Bilirkişilik uzmanlık alanımız bakımından HMK m.222 uyarınca Davacı şirket lehine ve aleyhine delil teşkil eder nitelikte görüldüğü,
Davacı şirket 2019 yılı muhasebe kayıtlarında Davalı şirketin cari hesabının 20.02.2019-16.10.2019 tarihleri arasında “….. PLAN. PRJ. MÜH. İNŞ. TAH. TESK. MAD. SAN. TİC. AŞ” hesap kodu ile takip edildiği,
Davacı şirketin 16.10.2019 tarihi itibariyle Davalı şirketten 17.061,22 TL alacaklı olduğu,
Söz konusu bakiyenin 16.10.2019 tarih ve 9889 yevmiye numaralı muhasebe kaydı ile “….. PLAN. PRJ. MÜH. İNŞ. TAH. TESK. MAD. SAN. TİC. AŞ” kodlu cari hesaptan “….. PLAN. PRJ. MÜH. İNŞ. TAH. TEKS. MAD. ENJ.SAN. TİC. A.Ş” kodlu cari hesaba aktarılarak “….. PLAN. PRJ. MÜH. İNŞ. TAH. TESK. MAD. SAN. TİC. AŞ” kodlu cari hesabın kapatıldığı,
Davacı şirket nezdindeki Davalı şirkete ait cari hesabın 16.10.2019-31.12.2019 tarihleri arasında “….. PLAN. PRJ. MÜH. İNŞ. TAH. TEKS. MAD. EN). SAN. TİC. A.Ş” kodlu hesapta takip edildiği,
Davacı şirket 2019 yılı kanuni defterlerine göre 31.12.2019 tarihi itibariyle Davacı şirketin Davalı şirketten 21.119,71 TL alacaklı olduğu,
Davacı şirket 2020 yılı muhasebe kayıtlarında, Davalı şirketin, “120.38.001. … PLAN. PRJ. MUH. İNŞ. TAH. TEKS. MAD. EN). SAN. TİC. A.Ş” kodlu hesapta takip edildiği,
Davacı şirket nezdindeki Davalı şirkete ait 31.12.2019 tarihli cari hesap bakiyesi olan 21.119,71 TL’nin 2020 yılı muhasebe kayıtlarına tam ve doğru olarak aktarıldığı,
Davacı şirket 2020 yılı kanuni defterlerine göre 31.12.2020 tarih ve … yevmiye no.lu son muhasebe kaydına göre, Davacı şirketin, Davalı şirketten 35.698,75 TL alacaklı olduğu,
Davacı şirket tarafından Davalı şirket adına düzenlenen faturalardan KDV dahil 25.257,90 TL tutarındaki kısmının Davalı şirket tarafından Form Ba ile mali idareye alım olarak bildirildiği, böylece Davalı şirketin kendi yasal defterlerinde borç olarak kaydedilmiş olduğu,
Sonuç olarak, Davacının Davalıdan KDV dahil 25.257,90 TL tutarında alacaklı olduğunun Davalının kendi yasal defter kayıtları ile sabit olduğu,
BA ve BS formları ile beyanın sadece KDV hariç tutarı 5.000 TL ve üstündeki faturalar için zorunlu olduğu,
Davacının kendi defterlerine göre Davalıdan alacağının 35.698,75 TL olduğu,
Davalının BA formlarından kesin olarak tespit edilen Davacıya olan 25.257,90 TL borcu düşüldükten sonra kalan borç tutarının (35.698,75 TL – 25.257,90 TL -) 10.440,85 TL olduğu,
BA formlarında tespit edilemeyen KDV dahil 10.440,85 TL’nin BA formlarında yer almaması gereken 5.000 TL’nin altındaki faturalardan mı oluştuğu, yoksa Davalının hiç teslim almadığı faturaların mı mevcut olduğu hususlarının dosya kapsamından tespit edilemediği; bu tespit imkansızlığının sebebinin Davalı defterlerinin ya da bu defterler üzerinde bir inceleme sonucunun dosyaya girmemiş olması olduğu” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur. Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olup yeni bir rapor veya ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Bilirkişi raporunun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davalı vekilinin yeni bir rapor veya ek rapor alınması taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Temerrüt ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.(BK.m.l01/l, TBK.m.l 17/1)
Faturaya dayalı takiplerde takip öncesi borçludan faiz talep edilebilmesi için fatura borçlusunun bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından 35.698,75 TL asıl alacak ve 5.773,03 TL faizi olmak üzere toplam 41.471,78 TL cari hesap ekstresi ve faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafça borca itiraz edildiği, davacı tarafından mahkememizde iş bu itirazın iptali davası açıldığı ve mahkememiz tarafından yapılan yargıla sırasında alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin 2019 yılı kanuni defterlerinin açılış beratlarının kanuni sürelerde alınmadığı, davacının kendi defterlerine göre davalıdan alacağının 35.698,75 TL olduğu, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalardan KDV dahil 25.257,90 TL tutarındaki kısmının davalı şirket tarafından Form Ba ile mali idareye alım olarak bildirildiği, BA ve BS formları ile beyanın sadece KDV hariç tutarı 5.000 TL ve üstündeki faturalar için zorunlu olduğu, davalının BA formlarından kesin olarak tespit edilen davacıya olan 25.257,90 TL borcu düşüldükten sonra kalan borç tutarının 10.440,85 TL olduğu, BA formlarında tespit edilemeyen KDV dahil 10.440,85 TL’nin BA formlarında yer almaması gereken 5.000 TL’nin altındaki faturalardan mı oluştuğu, yoksa davalının hiç teslim almadığı faturaların mı mevcut olduğu hususlarının dosya kapsamından tespit edilemediğinin belirtildiği, bilirkişi raporunda her ne kadar BA ve BS formları ile beyanın sadece KDV hariç tutarı 5.000 TL ve üstündeki faturalar için zorunlu olduğu, BA formlarında tespit edilemeyen KDV dahil 10.440,85 TL’nin BA formlarında yer almaması gereken 5.000 TL’nin altındaki faturalardan mı oluşup oluşmadığı belirtilmiş ise de davacı tarafından davalı adına tanzim edilen KDV dahil toplam bedeli 25.257,90 TL faturaların raporda belirtildiği şekilde incelenmesi neticesinde toplam bedeli 25.257,90 TL faturaların her birinin 5.000,00 TL’nin altında olduğu bu doğrultuda BA formlarında tespit edilemeyen KDV dahil 10.440,85 TL’ye ait faturaların davalıya tebliğ edildiğinin ve faturalara konu malın davacı tarafından davalıya verildiğinin ispat edilemediği bu doğrultuda davalının Form Ba ile mali idareye alım olarak bildirildiği KDV dahil 25.257,90 TL’nin dikkate alınması gerektiği ve davacının takip tarihinden evvel davalı tarafı temerrüde düşürdüğüne dair dosyaya bir belge sunmadığı bu haliyle davacı tarafından davalıya gönderilmiş ihbar ya da ihtar bulunmadığına göre takip tarihi öncesi temerrüt olgusunun gerçekleşmediği yani davalının takip öncesi temerrüde düşürülmediği bu haliyle davacının takip öncesi faiz talebininde yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 25.257,90-TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin 25.257,90-TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)Davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 25.257,90-TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin 25.257,90-TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 5.051,58-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.725,37-TL nisbi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 708,24-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.017,13-TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 708,24-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 776,04-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan toplam 1.038,50-TL bilirkişi ücreti ile müzekkere /davetiye giderine ilişkin yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 632,48-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-)Davacının gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde, davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2022

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)