Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/392 E. 2021/631 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/392 Esas
KARAR NO:2021/631

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:16/09/2014
KARAR TARİHİ:22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu 06/02/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 10/07/2012 tarihinde … Plakalı aracın sebebiyet verdiği kazada müvekkilinin ağır yaralanarak ömür boyu sürecek kalıcı sakatlığının ortaya çıktığını, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından müvekkilinin %62 oranında sakatlığının kanıtlandığını, müvekkilinin psikiyatrik ve nörolojik yönden ciddi arazlarının olduğunu, sakatlığı nedeniyle nişanlısı tarafından terk edildiğini, evlilik olsa dahi sakatlığı sebebiyle evlilik içinde ciddi sorunlar yaşama riskinin olduğunu, davalı araç maliki …. Ltd. Şti.’ne kayıtlı … plakalı aracın ve yine davalılar araç maliki ile sürücüsü adına Uyap sisteminde başka araçların ve gayrimenkulların bulunması halinde bu araçlar ve gayrimenkuller üzerine de teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı konulmasını talep ettiklerini, … 12. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/… esas sayılı dosyası ile dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi yaralamaya sebebiyet vermekten ceza davası açıldığını, karar ile sanık …’in tam kusurlu kabul edildiğini, müvekkilinin tazminat hakkı bulunduğunu, davalı …Ş.’ye müvekkili adına tazminat için başvurulduğunu ancak talebin olumsuz karşılandığını, müvekkilinin sosyal baskılar, ruhsal çöküntüler ve toplumdan uzaklaşma ile psikiyatrik travmalar yaşaması nedeniyle güncel hayat akışının olumsuz ilerlediğini, kaza nedeniyle müvekkilinin çok genç yaşta çalışma imkanını tamamen kaybetmesi ve özürlülük oranının çok büyük oranda olması sebebiyle dava harç ve masraflarını ödeme imkanı bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin Adli Yardım Kurumundan yararlandırılmasının istendiğini beyan etmiş sonuç olarak davanın kabulü ve fazlaya ilişkin maddi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı araç maliki …. Ltd. Şti.’ne kayıtlı … plakalı aracın ve yine davalılar araç maliki ile sürücüsü adına Uyap sisteminde başka araçların ve gayrimenkullerin bulunması halinde bu araçlar ve gayrimenkuller üzerine de teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, davacıya tespit edilecek özürlülük oranı ile gelir durumuna göre iş gücü ve efor kaybı çerçevesinde belirsiz alacak davası kapsamında maddi tazminatın belirlenerek, davalı …Ş. Yönünden sadece maddi tazminat ve kaza anındaki ZMMS poliçe limitleri dahilinde belirsiz alacak maddi tazminat davası ile diğer davalılar yönünden hem maddi tazminat ve hem de 30.000,00-TL’lik manevi tazminat taleplerinin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini ve adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … sigorta vekilinin vermiş olduğu 06/03/2014 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 07.06.2012-06.06.2013 başlangıç ve biliş tarihli … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte poliçe limitlerinin ölüm yaralanma ve sürekli sakatlık halinde kaza başına 200.000-Tl olduğunu, manevi tazminat ve tedavi taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, savcılık evraklarının da eklenerek Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, zararın hesabı için dosyanın aktüer bilirkişisine gönderilmesini, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … vekili tarafından verilen 06/03/2014 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia edilen kalıcı ve estetik sakatlığının Adlı Tıp Kurumu vasıtası ile tespiti gerektiğini, müvekkilinin kazadaki kusurunun yine bilirkişi marifeti ile tespit edilmesi gerektiğini, davacı vekilinin iddia ettiği özel ve ruhsal hayata ilişkin iddiaların ispatlanması gerektiğini beyan etmiş, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ….ve Tic.Ltd.Şti vekilinin vermiş olduğu 20/05/2016 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davaya konusu kazaya karışan … plakalı aracın Kasko sigorta poliçesi kapsamında … Sigorta tarafından sigortalandığını, davanın … sigortaya ihbarını, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, davacının kusurlu olduğunu, kaza tutanağına göre, dört yönlü yolda, … Caddesinden, diğer cadde olan …Caddesine dönmek istediği esnada, yaya geçidi, trafik lambası, üst geçit vs. gibi geçitlerin olmadığı kavşaktan karşıdan karşıya geçmek isteyen davacı yayaya, müvekkili firma adına kayıtlı aracın sağ ön ve yan kısımları ile çarptığını, bu kazada müvekkili adına kayıtlı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmamakta, aksine davacı yayanın kusurlu hareketi sebebi ile kaza meydana geldiğini, davacının maluliyet durumu ile ilgili dosyaya sunulan özürlü sağlık kurulu raporunu kabul etmediklerini, davacının sürekli sakatlık ve maluliyet oranının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kuruman gönderilmesinin gerektiğini, davacı yayanın kendi kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğinden davacı lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceğini beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta vekilinin vermiş olduğu 13/06/2014 tarihli dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karaşına … plakalı aracın müvekkili şirkete Kasko Sigorta poliçesi ile kasko sigortası bulunduğunu, trafik kazalarından kaynaklanan rücuen tazminat davalarında öncelikle kusurlu aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesine teminat kapsamında başvurulacağını, müvekkilinin bu meblağdan kalan … poliçesinde belirtilen teminat miktarı ile sınırlı sorumlu olacağını, davacı tarafından talep edilen manevi tazminatın tutarının fahiş olduğunu, manevi tazminatın bozulan ruhi huzurun kısmen ve imkan nispetinde iadesini temin eden bir meblağ olduğunu ve bunun bir zenginleşme vasıtası olamayacağını beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak, müvekkili sigorta şirketinin sigorta genel şartları çerçevesinde, Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi teminat limiti üzerinde kalan meblağdan, … poliçesinde belirtilen teminat miktarı ile sınırlı sorumlu olabileceğini beyan etmiştir.
Dava; trafik kazası sonucunda oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2014/627 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde 2016/387 Karar sayılı, 11/05/2016 tarihli karar ile :”…davanın kısmen kabulü ile 2.881,72 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 1.000,00 TL manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ile …. Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine…” karar verilmiş, verilen kararın süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya temyiz incelemesi için Yargıtay ilgili hukuk dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/12112 – 2019/5676 E. K. sayılı , 08.05.2019 tarihli ilamında:”…Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak 6098 sayılı TBK 56. maddesindeki (BK md.47) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Belirtilen hususlar dikkate alındığında, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacının yaşı ve yaralanma şekli dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle Mahkememizin 2014/… esas 2016/… karar sayılı 11/05/2016 tarihli kararı bozulmuştur.
Bozma üzerine dosya Mahkememizin … esas sırasına kaydedilmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek 2019/… karar sayılı, 16/10/2019 tarihli karar ile: ”…davanın kısmen kabulü ile 2.881,72 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 2.000,00 TL manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile …. ve Tic Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine…” karar verilmiş, verilen kararın süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya temyiz incelemesi için Yargıtay ilgili hukuk dairesine gönderilmiştir.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/649-2021/678 E. K. sayılı , 03/02/2021 tarihli ilamında: ”…Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56.maddesi özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, mahkemece her ne kadar bozmaya uyularak karar verilmiş ise de, somut olayın özellikleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ATK raporunda da belirtildiği üzere kaza tarihinde 22 yaşında olan davacının kaza sonrası bacak kısmında oluşan izler dikkate alındığında davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle mahkememizin 2019/583 esas 2019/797 karar sayılı, 16/10/2019 tarihli kararı bozulmuştur.
Bozma üzerine dosya Mahkememizin 2021/392 esas sırasına kaydedilmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, manevi tazminat yönünden hükmedilen tutar temyiz incelemesi sırasında takdir edilen tutarın az olduğu belirtilerek verilen karar ikinci kez bozulmuş, bozma ilamı sonrası davacı vekili davacının dava konusu kaza nedeniyle ayağının son halini gösterir fotoğraf sunmuş olup, maluliyet raporunda fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu belirlenmişse de sunulan fotoğrafta davacının ayağında oluşan belirgin izler, davacının kazanın gerçekleşmesinde kusurunun bulunmaması, davcının kaza sırasında 22 yaşında oluşu göz önünde bulundurulduğunda, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, olay tarihi ve davacıda uyandıracağı tatmin duygusu ile caydırıcılık unsurları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak 10.000,00-TL manevi tazminatın uygun olacağı kanaatine varılmış olup açıklanan nedenler ve bozma kapsamına göre davanın kısmen kabulüne 2.881,72-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 10.000,00-TL manevi tazminatın ise davalılar … ile …. ve Tic Ltd. Şti.’den tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-İş bu davanın Kısmen Kabulü ile 2.881,72 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 10.000,00-TL manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile …. ve Tic Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
2-Maddi tazminat yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken 196,85-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Manevi tazminat yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken 683,10-TL karar ve ilam harcının davalılar … ile ….ve Tic. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 797,50TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 256,83-TL’sinin davalılar … ile ….ve Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı …Ş. Tarafından yapılan yargılama giderinin davacı tarafından yapılan yargılama gideri ile kabul-red oranına göre davalı …Ş. üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat yönünden; kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/4 maddesi gereğince 2.881,72-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat yönünden; kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/3 maddesi gereğince 2.881,72-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Manevi tazminat yönünden; kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/4.maddesi gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ile …. ve Tic Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden; kendisini vekille temsil ettiren davalılar … ile …. ve Tic Ltd. Şti. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 .maddesi ve 10/4.maddesi gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ile …. ve Tic Ltd. Şti.’ye verilmesine,
9-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … AŞ vekilinin yüzüne karşı, davalı İsmali Şinik/vekilinin ve davalı … Ltd. Şti./vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır