Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/38 E. 2021/396 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/38 Esas
KARAR NO:2021/396

DAVA: İtirazın İptali (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/09/2016
KARAR TARİHİ: 26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı taraf ile uzun dönemli araç kiralama sözleşmesi yaptıklarını, kiraladıkları aracın kaza yaptığını, araç onarımını vekiledeninin yaptırdığını, onarım bedelinin 18.300,-TL tuttuğunu, araç kiralama sözleşmesi gereği davalı yanın borçlu olduğunu, davalı borçlu aleyhine iki fatura karşılığı olan 18.300,00 TL bedelli iki faturanın ödenmediğini, alacaklarının tahsili için… İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalı yanın iş bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla, davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, davalı vekilinin süre uzatım talebinde bulunduğu, ancak süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı, davalı vekilinin 08/05/2017 tarihli duruşmaya katıldığı, duruşmadaki beyanında husumet itirazlarının olduğunu, aracın şirketlerine teslim edilmediğini, dosyada işçilerinin bu kazayı yaptığına ve aracın müvekkili şirket nezdinde kaza yaptığına dair hiçbir delil olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; İİK 67 maddeye dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce … E. K. sayılı, 05/12/2018 tarihli karar ile :”…Davanın kısmen kabulü ile davalının…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 9.620,22-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine…” karar verilmiş,
Davalı vekilinin iş bu kararı istinaf etmesi üzerine İstanbul BAM …. Hukuk Dairesi 2019/… Esas, 2019/… Karar, 20/05/2019 tarihli aidiyet kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’ne gönderildiği, stanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi 2019/…-2020/… E K sayılı 15/12/2020 tarihli ilamı ile; ”… taraflar arasında uzun dönem oto kiralama sözleşmesi bulunduğu, HMK 4. maddeye göre kira ilişkisinden doğan alacak davaları dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtildiği, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemenin resen yargılamanın her aşamasında ele alınması gerektiği,
Dava konusu uyuşmazlığın motorlu araç kira sözleşmesinden kaynaklandığı,
HMK 4/a maddesi gereğince “kiralanan taşınmazların İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde” görüleceğinin düzenlendiği, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu,
Davaya bakma görevi kararı veren mahkemeye ait olmadığı halde yargılamaya devam edilerek esasa ilişkin karar verilmiş olması sebebiyle, mahkeme kararının yerinde olmadığı, istinaf sebebi yerinde olduğundan HMK 353/1-a/3-6 maddesi gereğince istinaf başvurusunun göreve ilişkin olarak kabulüne…” karar verildiği ve Mahkememizin 2021/38 Esasına kayıt edildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 24.04.2019 tarihli ve 2017/… Es., 2019/… K. Sayılı ilamında “01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 299. maddesinde; “kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.Bu tanımlamaya göre; davacı tarafından sunulan 10.01.2005 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli ‘Sanayi ve Tıbbi Gazlar Tedarik Anlaşması’ başlıklı sözleşme ile davaya konu sanayi tüplerinin kullanılması için davalıya tahsis edilmesi kararlaştırıldığından, taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda dava, 12.12.2016 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı 2017/… Es. ve 2017/… K. Sayılı ilamında “…. Davalı vekili; müvekkil şirketin personel taşımacılığı yapmakta olup davacıdan araç kiraladığını, bu hizmet karşılığında da davacı tarafından müvekkil şirkete fatura kesildiğini ancak takibe konu faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, fatura bedellerinin toplamının davacı alacaklının hesabına yatırıldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Somut olayda, uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dava, 27.10.2014 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.” yönünde karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın “Araç Kiralama Sözleşmesi”nden doğduğu ve yukarıda belirtilen Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere kira sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklara bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, 6100 sayılı HMK’nın 4.cü maddesinin 1.ci fıkrasının a bendinin “Kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,” hükmü uyarınca iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/(1)-c ile 115/(2) madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili … Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ … SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/05/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.