Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/376 E. 2023/135 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/376 Esas
KARAR NO:2023/135

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ:17/03/2015
KARAR TARİHİ:17/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28.08.2010 tarihinde, sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı kamyonetin karıştığı tek taraflı kazada, kamyonette yolcu olarak bulunan davacı …’in sürekli sakat kalacak şekilde yaralandığı; … plakalı kamyonetin ZMS (Trafik) Sigortası Poliçesi bulunmadığı açıklanarak; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, 1.000 TL sürekli sakatlık tazminatının kaza tarihi 28.08.2010 itibariyle avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Kusur ve zararı bilirkişinin belirlemesi gerektiği; hatır ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği; temerrüde düşürülmedikleri; avans faizi istenemeyeceği açıklanarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın; Davanın trafik kazasından kaynaklı yaralanmaya ilişkin maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili davada; hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, ifade tutanakları, … CBS … soruşturma, … karar sayılı dosyası, … Devlet Hastanesi Epikiriz Raporu, tedavi evrakları, bilirkişi incelemesi vs. delillerine dayanmıştır.
Mahkememizin 16/11/2018 tarih ve 2015/280 Esas 2018/1014 K sayılı kararı ile davanın kabulü ile 175.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 17.03.2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen bu karar davalı tarafından istinaf edilmekle dosya İstanbul BAM’a gönderilmiş,
İstanbul BAM 9. HD nin 29/04/2021 tarih 2019/1092 Esas 2021/820 K sayılı ilamı ile; “Dosyada iki ayrı maluliyet raporu aldırılmış; 24/12/2015 tarihli ATK … … Şube Müdürlüğü raporu Adli Tıp Uzmanı İsmail Cezmi Yavuz tarafından düzenlenmiş olup, hangi yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği konusunda bir belirtme içermemektedir. Rapor ile meslekte kazanma gücünde % 41,2 oranında kayıp ve iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, ilk üç ay boyunca bakım ihtiyacı olduğu görüşü açıklanmıştır. 11/04/2017 tarihli … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nce tanzim edilen adli sağlık kurulu raporu, Adli Tıp Anabilim dalı başkanı ve iki anabilim dalı üyesince imzalanmış olup, “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre birden fazla yaralanması neticesi Bazalt Formülü uygulanarak, meslekte kazanma gücünde azalma oranı % 89,9, sonuç olarak şahsın olay tarihindeki yaşına göre % 92 ve bugünkü yaşına göre % 93 olarak bulunmuş, tıbbi iyileşme süresinin 18 ay olarak kabulü, ilk üç ay boyunca bakım ihtiyacı olduğu görüşü açıklanmıştır. Hükme esas alınan 11/04/2017 tarihli … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nce tanzim edilen adli sağlık kurulu raporu, doğru yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olup, 24/12/2015 tarihli ATK … … Şube Müdürlüğü raporunun ise tek doktor tarafından düzenlenmiş olduğu gibi hangi yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği konusunda bir belirtme içermediğinden raporlar arasında çelişkiden bahsedilemeyecektir. Ancak … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nce tanzim edilen raporda, yaralının bugünkü yaşına ve olay tarihindeki yaşına denmek suretiyle ulaşılan sonuç oranlar karışık olup net değildir. Bu açıdan ATK dan maluliyet oranı açısından net oran bildirir rapor alınmadan karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur. Bu durumda, İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınması ve tespit edilecek maluliyet oranına göre ilk rapor tarihi itibariyle aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına,” karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve işbu esasa kaydedilmiştir.
… Üniversitesi … Eğitim Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 29/04/2022 tarihli raporunda özetle; Resmi Gazete’de yayımlanan 11.10.2008 tarih 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında yapılan hesaplamada; Şahsın 28.08.2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle, 1- …’in yaşına göre çalışma gücü ve meslekte kazanma gücünde meydana gelen azalma oranı (sürekli maluliyet oranı) hesaplandığında, bu oranın 46 (kırkaltı) olduğunu ve 28.08.2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası ile illiyet bağının bulunduğunu, 2-…’in geçirdiği trafik kazasından dolayı tıbbı iyileşme ve rehabilitasyon süresi dikkate alındığında tazminata esas olmak üzere geçici iş göremezlik süresinin 180 (yüz seksen) gün olduğunu ve geçirdiği trafik kazasından dolayı mevcut lezyonlar göz önünde bulundurulduğunda; 90 (doksan) gün geçici bakıcıya ihtiyacı olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyanın bilirkişi heyetine tevdii edildiği, 24/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 1) Davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının 103.376,38 TL olduğu,
2) Davacının 17.03.2015 tava tarihi itibariyle yasal faiz talep edilebileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bilirkişi kök raporu ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; trafik polislerinin düzenledikleri kaza tespit tutanağında, 28.08.2010 tarihinde, saat 16:50 sularında, …’da, minibüs yolunda, yerleşim yeri içinde, gündüz, açık havada, kuru, asfalt, çift yönlü, dik eğimli, korkuluklu sert virajlı karayolunda, sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı kamyoneti Spil dağı yönüne seyrederken frenlerinin tutmaması üzerine yoldan çıktığı; kamyonetin kasasında seyahat eden yolcu …’in kamyonetten düşerek yaralandığı,Dava dışı sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı kamyoneti ile seyrederken yolun dik eğimli, virajlı kısmında yakıttan tasarruf etme amacıyla kontağı kapatarak frenlerinde devre
dışı kalmasına ve kamyonetin kontrolden çıkarak kaza yapmasına kasadaki yolcu …’in ağır yaralanmasına neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 95/d maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; yaralanmalı, maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; davacı yolcu …’in … plakalı kamyonetin kasasında seyrettiği ve kamyonetin kullanımına herhangi bir müdahalesi olmadığı için kazanın meydana gelmesi yönünden kusurunun olmadığı ancak kamyonet kasalarının yolcuların emniyetli seyahat edebilecekleri kısımlar olmadığı ve yaralanması ile kamyonet kasasında seyretmesi arasında illiyet bağı olduğu dikkate alındığında; genel uygulamada %15 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığı, … Üniversitesi … E.A.H Adli Tıp Anabilim Dalının 29.04.2022 tarihli raporunda davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle; meslekte kazanma gücünden azalma oranının %46 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin (6) ay olduğu, bakıcıya ihtiyaç duyulan sürenin (3) ay olduğunun belirtildiği, Olayın meydana gelmesinde sigortasız aracın dava dışı sürücüsü %100 oranında olduğundan %100 kusura isabet eden maddi zarar tutarı davacı yararına maddi zarar olarak dikkate alınacağı, bununla birlikte; BAM’nin kaldırma ilamı öncesindeki hükme esas alınana bilirkişi raporunda %15 oranında müterafik kusur indirimi yapılmış ve bu husus BAM’nin kaldırma ilamı kapsamı dışında bırakıldığı, bu husus kesinleşmiş olduğunda usulü kazanılmış haklar nazara alınarak %15 oranında müterafik kusur indirimi yapılacğı,Davacının nihai ve gerçek sürekli işgöremezlik maddi zararın şu şekilde olduğu;

1) Davacının indirimsiz maddi zararı = 121.619,27 TL
2) Müterafik kusur indirimi (251.529,01 TL x %15 kusur) = – 18.242,89 TL
3) Davacının nihai ve gerçek maddi zararı = 103.376,38 TL
olduğu,
Dava konusu olayda söz konusu olan zorunlu poliçe, Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta
Poliçesi olup, tazminatın varlığının değerlendirilmesinde Trafik Poliçesi genel şartları ve KTK hükümleri
dikkate alındığı, kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limitleri
ölüm halinde 175.000,00 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararı 103.376,38 TL olup, 175.000,00 TL tutarındaki teminat limitinin altında kaldığı, temerrüt başlangıç tarihi ve faiz nev’i hususu BAM’nin kaldırma ilamı kapsamı dışında bırakılarak
kesinleştiğinden usulü kazanılmış haklar nazara alınarak temerrüt başlangıcının 17.03.2015 dava tarihi
ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu tespit ve rapor edilmiş olmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Asıl ve ıslahla açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
-103.376,38-TL sürekli iş göremezlik, maddi tazminat talebinin 17.03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birlikte davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 7.061,64-TL harçtan peşin alınan 622,00-TL (peşin+ıslah) harcın mahsubu ile bakiye 6.439,64-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (17.03.2019 tarihli yazılan harç tahsil müzekkeresinin iadesine)
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 622,00-TL (peşin+ıslah) TL peşin nispi harcın davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan İstanbul BAM kaldırma kararı öncesi yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 314,00-TLdavetiye gideri ve İstanbul BAM kaldırma kararı sonrası yapılan 400,00 TL bilirkişi ücreti, 627,30 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.569,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre 1.541,40 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 16.506,46-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 11.459,78-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2023

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.