Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/359 E. 2022/135 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/359 Esas
KARAR NO:2022/135

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/06/2021
KARAR TARİHİ:23/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … müvekkili şigorta şirketi nezdinde … numaralı Özel Restorant Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı … Yönetimi A.Ş. sigortalı …’ın iş yerinin bulunduğu … Mah. … Asfaltı Cad. … F … …/… İstanbul adresinde bulunan … … adli alışveriş merkezinin yönetim, güvenlik ve gözetiminden sorumlu olduğunu, Davalı tarafından yönetim, güvenlik ve gözetim hizmetinin sağlandığı iş yerinin deposurida 11.02.2019 tarihinde hırsızlık olayı meydana gelmiş ve sigortalıya ait emtiala çalınmış ayrıca depada da hasar meydana geldiğini, bu olay nedeniyle müvekkili sigorta şirketi tarafından, sigortalısına 4.543,77 TL ödeme yapıldığını, sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tazmini için davalı aleyhine … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, davalı takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiğini, davalının itirazı haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı site yönetimi işyerlerinden topladığı aidatlarla sitenin ve site içerisinde yer alan işyerlerinin güvenliğini sağlamakta olup güvenlik hizmetinin gereği gibi yerine getirilmemesinden kaynaklanan zarardan sorumlu olduğunu, davalı meydana gelen hırsızlık olayının öncesinde ve sonrasında en basit güvenlik tedbiri olarak kabul edilebilecek gözetim ve denetim görevini dahi yerine getirmemiş, zararın meydana gelmesine ve artmasına neden olduğunu, mahkemenizce yaptlacak olan sonucunda incelemede müvekkil şirketin davalıdan talep olunan tutarda alacaklı olacağı anlaşılacağını, uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuk kanun yoluna başvurulmuş ancak bu süreçte de anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmek üzere iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle, fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, … 6. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptafi ile takip talebindeki şartlarla devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama harç ve giderlerinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesi beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin davaya karşı sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki uyuşmazlık hasar bedelinin TTK m. 1472 uyarınca rücuen tazmini için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup meydana gelen hasardan Müvekkil Şirket’in sorumlu olduğunun ve davacı şirket eksperi tarafından hesap edilen hasar miktarının (davacı şirketin kendi sigortalısına yaptığı tazminat ödemesinin miktarı ve hesaplama yönteminin) tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, şöyle ki; müvekkili şirket, … Yönetim A.Ş., dava dışı sigortalı …’ın işletmesinin bulunduğu “.. Mah. … … … Cad. 408 F. Blok … …/…” adresinde bulunan “… …” isimli alışveriş merkezinin kiraya vereni ve işleteni olduğunu, öncelikle, huzurdaki dava işyeri paket sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tahsili davası olduğunu, davacı şirket sigortalısının kira sözleşmesinden doğan haklarına halef olduğunu, bu noktada mahkemenin önemle dikkatini çekmek isteriz ki, davacı şirketin dava dışı sigortalısı olan … ile Müvekkili Şirket arasında kira ilişkisi bulunduğunu, halefiyet ilkesinin bir şartı olarak; sigortacının, halefiyet hakkına sahip olması için sigortalının zarar veren üçüncü kişilere karşı dava hakkına sahip olması gerektiğini, avm’nin koruma ve güvenlik hizmetlerini dava dışı … a.ş. üstlendiğini, bu nedenle dava dışı güvenlik şirketi …’a davanın ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket ile dava dışı güvenlik şirketi … A.Ş. arasında 07/06/2017 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi akdedilmiş olup AVM’nin … … A.Ş. tarafından sağlandığını, bu doğrultuda, hiçbir şekilde kabul anlamına birlikte, konu ile ilgili her türlü önlemin alınmış olmasına rağmen, bir an için müvekkil Şirket’in kusurlu olduğu varsayılsa dahi müterafik kusur esası uyarınca oluşan zararı müvekkili şirket ile dava dışı güvenlik şirketi …’ın kusur oranlarına göre birlikte tazmin etmesi gerektiğini, ayrıca dava dışı güvenlik şirketi …’ın, meydana gelen hırsızlık hadisesinde 5188 sayılı Yasa ve Müvekkil Şirket ile arasındaki Güvenlik Sözleşmesi kapsamında hizmetin icrası ve ifasında kusuru olup/olmadığının tespiti gerekmektedir. Zira, dava dışı güvenlik şirketi …, 5188 sayılı Yasa ve Özel Güvenlik Hizmeti Sözleşmesi gereğince edimlerini gereği gibi yerine getirmediğinin tespit edilmesi halinde oluşan zarardan kusuru oranında sorumlu olacağını, AVM otoparkı dahilinde yer alan 3 farklı firmaya ait deponun aynı anda soyulması ; koruma ve güvenlik esas ve usullerine uygun hizmet verilmediği dolayısıyla güvenlik zafiyeti yaşanmasına sebebiyet verildiğini gösterdiğini, olayın oluş biçimi dikkate alındığında; … A.Ş.’nin güvenlik personellerinin 5188 sayılı yasa kapsamında özel kolluk görevlerini yapılması gereken seviyede yapmış olup/olmadıkları, koruma ve gözetim yükümlülüğünde olan AVM içerisinde yer alan otoparkta bulunan depolarda alınması gerekli koruma ve güvenlik önlemlerinin yeterince alınıp/alınmadığı, güvenlik ve devriye hizmetlerinin etkin ve yeterli seviyede yerine getirilip/getirmediği, yine depoları gözetleyen kameralar bulunmasına rağmen otomasyon noktasındaki (izleme merkezi) güvenlik personellerinin kameraları izleyip/ izlemediği, yönünden dava dışı … AŞ’nin kusurlu olup/olmadığının dosyanızdan yapılacak bilirkişi incelemesiyle tespiti gerektiğini, yukarıda arz ve izah ettiğimiz mahkemenizce re’sen nazara alınacak nedenlerle, dava dilekçesine karşı cevaplarımızı sunar, her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; öncelikle Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek Mahkemenin görevsizliği sebebiyle davanın usulden reddine, usule ilişkin iddiamızın kabul görmemesi halinde fiili ve hukuki dayanaktan yoksun davanın davanın esastan reddine, davanın … A.Ş’ye ihbarına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını beyan ve talep etmiştir.
Davaya karşı cevap veren ihbar olunan … Sigorta A.Ş. Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; yargılamaya konu davada, davalının yönetim, gözetim ve güvenliğinden sorumlu olduğu AVM’de davacının işyeri deposunda hırsızlık meydana geldiğini, ihbar dilekçesinde Ticari paket sigorta poliçesi kapsamında dava tarafımıza ihbar edildiğini, fakat dava konusu olay ve talep müvekkili şirketçe düzenlenen belirtilen poliçelerin teminatı dahilinde olmadığını, bu sebeple müvekkili şirketin taleplerle ilgili sorumluluğu bulunmadığını, sorumluluğu kabul anlamına gelmemek üzere sigortalının kazadaki sorumluluğunun ve kusur oranının tespiti ile bu doğrultuda değerlendirme yapılması gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere hasarın poliçe teminatları doğrultusunda değerlendirilmesi ve poliçede belirtilen muafiyetlerin de uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketçe düzenlenen police genel ve özel şartlara bağlı olup olup sigortalının sorumluluğuna hükmedilse bile Müvekkil Şirketin poliçeden doğan bir sorumluluğu olmayacağını, sorumluluğu kabul anlamında olmamak üzere davada talep olunan tazminat talepleri de fahiş ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca müvekkili şirket ihbar edilen konumunda olduğunu, H.M.K. uyarınca davada doğrudan taraf olmayıp ihbar olunan konumunda olduğumuzdan hakkımızda doğrudan hüküm tesis edilmesinin mümkün olmadığını, davada ihbar olunan konumunda olduğumuzdan aleyhimize hüküm kurulmamasına, davaya konu hasarın sigorta poliçesi teminatı kapsamı dışında olduğunun tespitine, karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davaya karşı cevap veren ihbar olunan … … A.ş. Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Yukarıda yer alan esas numaralı dava dosyasında dava dışı sigortalı …’ın davalı … Yönetimi A.Ş.’de kiracı konumunda olduğunu, … AVM’de 11/02/2019 tarihinde meydana gelen hırsızlık sonucu sigortalıya yapılan 4.543,77-TL bedelin faiziyle birlikte istemi için başlatılan … 6. İcra dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptalini talep ettiğini, ancak haksız ve mesnetsiz davanın reddinin gerektiğini, davaya konu talepler zamanaşımına uğramış olduğu huzurdaki davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu alacakların 2019 yılından dava tarihine kadar doğduğu kabul edilse dahi davacı yanın talepleri zamanaşımına uğradığını, davacı yan tarafından zamanaşımını durduran veya kesen de herhangi bir durum ileri sürülmediği için davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, ihbar olunan müvekkili şirket üzerine düşen sorumluluğa uygun hareket ettiğini, gerekli ve özenli denetim ve koruma hizmetini sağladığını, bununla birlikte mahalde mevcut olan risklere ilişkin … Yönetim A.Ş. Daha önceden bilgilendirildiğini, olayın meydana gelmesinde davalı şirketin kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunu kabul etmemekle birlikte bir an için ihbar olunan müvekkili şirketin kusurlu olduğu düşünülse dahi müterafik kusur hükümlerinin uygulanması ve dava dışı sigortalı şirket dava dışı kiracı şirket ile davalının müterafik kusur ve ihmallerinin araştırılmasının gerektiğini, dava dışı …’ın olay sırasında çalındığını iddia ettiği gıda ürünlerinin varlığını ve değerimi ispat edemediğini, buna ilişkin somut belge ve evraklarında dosyaya sunulmadığını, bu sebeple soyut olgulardan ibaret maddi tazminat talebinin reddinin gerektiğini, izah olunan sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davanın … A.Ş.’ye ihbarına, sarf olunacak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini beyan ve talep etmiştir.
Dava, dava dışı sigortalının işyerinde 11/02/2019 meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsilinden kaynaklanan alacağa ilişkin … 6.İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü.
… 6. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Sigorta Anonim Şirketi borçlunun … Yönetim Anonim Şirketi olduğu, takibin 5.328,85-TL asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 12/02/2020 tarihli ödeme emrinin borçluya 26/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 03/03/2020 tarihinde takibe ve borca ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
31/01/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; 11/02/2019 tarihinde gerçekleşen hırsızlık nedeniyle zarar gördüğü belirtilen emtialar yönünden talebin poliçe kapsamında olduğu, sigortalıya ait işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesi tespit edilen 4.543,77 TL davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 22.02.2019 tarihinde ödendiği, asıl alacak 4.543,77 TL, takip öncesi faiz 785,08 TL ve toplam alacak 5.328,85 TL 12.02.2020 tarihinde takip başlatıldığı, dosya kapsamında diğer belgeler ve resimler incelendiğinde meydana gelen hasar sonucu ödenen 4.543,77 TL tazminatın kadri marufunda olduğu, sigortalı …’ın gerekli tedbirleri aldığı ve hırsızlık olayının meydana gelmesini önleme imkanı olmadığından izafe edilecek kusuru olmadığı, dava dışı sigortalının işyerinde hırsızlık olayının meydana gelmesinde davalı AVM yönetiminin %30 oranında, … Güvenlik Şirketinin %70 oranında kusurlu olduğu, … Güvenlik Şirketinin 3.020,70 TL den sorumlu olacağı, … (… Brokerlik) sorumluluk sigortası kapsamında 709,495 TL den sorumlu olacağı, Davalı … Yönetim A.Ş 1.148,655 TL tazminattan sorumlu olacağı,
… Sigorta AŞ. nezdinde 10/08/2018- 10/08/2019 tarihleri arasını kapsayan 120091058748-5 poliçe kapsamında 450.00 -TL den sorumlu olacağı, tarafımızdan yapılan hesaplamanın takip tarihi itibariyle kusur nispetinde yapıldığı, Faiz ve sair diğer taleplerin sayın mahkemenin takdirinde olacağından tarafımızdan değerlendirme yapılmadığı, tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”
… 6. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının … Sigorta Anonim Şirketi borçlunun … Yönetim Anonim Şirketi olduğu, takibin 5.328,85-TL asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 12/02/2020 tarihli ödeme emrinin borçluya 26/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 03/03/2020 tarihinde takibe ve borca ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 04/06/2021 tarihinde açıldığı, İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında dahi 1 yıl süre geçmediğinden eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmaktadır.
Davacı sigorta şirketi dava dışı sigortalısının iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle poliçe kapsamında sigortalısına ödediği bedeli, dava dışı sigortalısının iş yerinin bulunduğu AVM’nin yönetiminden sorumlu olan davalı şirketten rücuen tahsili için başlattığı takibe yapılan itirazın iptalini talep etmektedir.
Alınan bilirkişi raporuna göre takiple talep edilen asıl alacak tutarının kadri maruf olduğu ve davacının dava dışı sigortalısının gerçekleşen hırsızlık olayını önleme imkanı olmadığından kusurunun bulunmadığı belirlenmiş, ancak davalı ile dava dışı … Güvenlik şirketinin ayrı ayrı kusur oranları belirlenerek davalının %30 kusur oranına isabet eden kısımdan sorumlu olduğu şeklinde değerlendirme yapılmışsa da davacının sigortalısının iş yerinin bulunduğu AVM’nin güvenlik hizmetinin ifası davalı ile dava dışı … Güvenlik Şirketi arasında yapılan protokolle dava dışı … Güvenlik Şirketine bırakılmış olup, davalı ile dava dışı … Güvenlik şirketinin kusur durumları, aralarındaki rücu ilişkisini ilgilendirmekte olup, davacıya karşı ileri sürülemeyeceğinden davalının davacıya karşı sorumluluğu devam etmekte ve davacının dava dışı sigortalısına ödediği ve bilirkişi raporuyla kadri maruf olduğu belirlenen 4.543,77-TL hasar bedelini davalıdan talep etme hakkı bulunmaktadır. Takiple talep edilen asıl alacak tutarı yönünden davacının haklı olduğu anlaşılmakla birlikte, davacının dava dışı sigortalısına ödediği bedeli rücuen davalıdan talep etmekle birlikte, gerek dava dosyası kasamında gerek takip dosyasına takip talebi ve ekleri arasında, ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili hususunda takip öncesinde davalıya bildirim yapıldığına dair bir ihtarname veya sair belge bulunmadığından davalının takip öncesi temerrütünün oluşmadığı, bu nedenle davacının davalıdan takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla 785,08-TL tutarındaki işlemiş faize ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Son olarak da davacının rücu alacağının dayanağı temelinde haksız fiil niteliğinde olan hırsızlık olayına ilişkin olduğundan alacağın likit olmadığı, talep edilen alacak tutarının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
… 6. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 4.543,77-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %13,75 oranında avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 310,84-TL karar ve ilam harcı ile 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 370,14-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 148,00-TL tebligat/posta masrafı olmak üzere 1.948,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.660,86-TL tutarındaki kısmı ile 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.669,36-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.543,77-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 785,08-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan bakiyenin yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili, ihbar olunan … vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”