Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/349 E. 2021/435 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/349 Esas
KARAR NO : 2021/435

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 01/06/2021
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirketin çek hesabının bulunduğu … İstanbul Zincirlikuyu şubesinin … ıban numaralı hesabına ait 31.05.2021 keşide tarihli 160.000-TL bedelli … seri numaralı çekin takas yolu ile sorulması üzerine çekten haberdar olunduğu Temin edilen ve dilekçe ekinde sunulan çek altındaki imza müvekkilim şirket yetkilisine ait olmadığını, Şirketi temsi ve ilzama yetkili olan kişinini imza sirküleri de dilekçe ekinde sunulduğu, Çıplak gözle dahi bakıldığında çek altındaki imza ile imza sirkülerindeki imzların birbiri ile ilgisinin olmadığını tamamen farklı kişilere ait olduğunu Çek altındaki imza şirket yetkilisine ait olmadığı gibi müvekkilin bilgisi ve rızası hilafına tanzim edildiğini esasen çekte hamil görünen taraf ile müvekkilin ticari ilişkisi mevcut olup bu çekin şirket tarafından verildiğinden ve imza edildiğinden şirket yetkilisinin bilgisi bulunmadığını, Şirket yetkilisinin imza sirkülerinin dava dilekçesi ekinde sunulduğunu yargılama safahatında da celp olunacak imza örnekleri ve tatbike elverişli belgelerin incelenmesi neticesinde çek altındaki imzanın da şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilebileceğini Ancak çekin kötü niyetli kişiler tarafından bankaya ibrazı halinde telafisi mümkün olmayacak zararların doğmaması adına öncelikle çekin ödenmemesi hususunda ödeme yasağı kararı verilmesini ve şirket yetkilisinin rızası ve bilgisi hilafına keşide edilen çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; kıymetli evrak( çek) iptali talebinden ibarettir.
6102 sayılı Yasanın 757 ve devam maddeleri gereğince iradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir. Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir. Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır. Poliçeyi eline geçiren kişi bilinmiyorsa, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir. İptal isteminde bulunan kişi, poliçe elinde iken zıyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Mahkeme, dilekçe sahibinin, poliçe elinde iken zıyaa uğradığına dair verdiği açıklamaları inandırıcı bulursa, verilecek ilanla, poliçeyi eline geçireni, poliçeyi belirli bir süre içinde getirmeye davet ve aksi takdirde poliçenin iptaline karar vereceğini ihtar eder. Poliçeyi getirme süresi en az üç ay ve en çok bir yıldır. Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi, sunmuş olana geri verir ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır. Elden çıkan poliçe, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, iptaline karar verilir.
Poliçeye dair iptal hakkındaki 757 ilâ 763 üncü maddelerle 764 üncü maddenin birinci fıkrası Yasanın 818/1-s maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanır.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23/01/2015 tarih, 2014/19118 esas ve 2015/925 karar sayılı ilamı; 15/04/2015 tarih, 2015/571 esas ve 2015/5258 karar sayılı ilamı; 03/06/2015 tarih, 2015/2751 esas ve 2015/7625 karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere keşidecinin çek iptali davası açma hakkı bulunmamaktadır.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 17/04/2013 tarih, 2012/8365 esas ve 2013/7471 karar sayılı ilamı; 26/06/2012 tarih, 2011/9069 esas ve 2012/10993 karar sayılı ilamı; 17/12/2013 tarih, 2013/9917 esas ve 2013/23042 karar sayılı ilamı; 18/11/2013 tarih, 2013/6068 esas ve 2013/20772 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere bu davanın açılabilmesi için davacının keşideci değil, hukuki hamil olması gerekir, keşidecinin doğrudan doğruya çek iptali davası açma hakkı bulunmayıp keşidecinin keşide ettiği çekin bedelini hamile ödeyerek çeki geri alması da kendisine hamil sıfatı kazandırmaz. Kıymetli evrakın iptaline ilişkin davanın, TTK’nun 563/2. (6102 sayılı TTK 651/2) maddesi uyarınca, zayi edildiği anda kıymetli evrak üzerinde hak sahibi olan kişi, bir diğer söyleyişle ancak kıymetli evrakın yetkili hamili tarafından açılabilmesinin olanaklı olması nedeniyle davacının çekle işleyen hesap sahibi sıfatıyla bu nitelikteki davayı açmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Somut olayda, hasımsız olarak açılan davada davacı vekili tarafından dava dilekçesinde müvekkili şirketin çek hesabının bulunduğu … İstanbul Zincirlikuyu şubesinin … ıban numaralı hesabına ait 31.05.2021 keşide tarihli 160.000-TL bedelli … çekin takas yolu ile sorulması üzerine çekten haberdar olunduğunu, temin edilen ve dilekçeleri ekinde sunulan çek altındaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkilinin bilgisi ve rızası hilafına tanzim edilmiş doldurulmuş ve imza edilmiş olduğunu beyanla yargılama neticesinde yapılacak inceleme sonucu imzanın şirket yetkilisine ait olmadığının tespiti ile çek iptaline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmakla, yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere, keşidecinin kıymetli evrakın iptalini talep etme hakkı bulunmayıp, anılan davayı açmak üzere dava ehliyeti bulunmamaktadır. Dava ehliyeti dava şartlarından olup Mahkememizce resen yapılan incelemede dava şartı noksanlığının tespit edilmesi üzerine 6100 sayılı Yasanın 320/1.maddesinin verdiği yetki ile dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde davacı gider avansından artan bakiyenin davacıya/vekiline iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı vekilinin yokluğunda; davacı vekilinin gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize göndereceği dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.14/06/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸