Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/337 E. 2022/927 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/337 Esas
KARAR NO:2022/927

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/05/2021
KARAR TARİHİ:21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “davacı şirket çalışanlarının 07/05/2020 -13/05/2020 tarihleri arasında yurt dışında yapılması planlanan “…” fuarına katılmaları amacıyla, 26/02/2020 tarihinde davalı şirketten fuar dahilindeki konaklama ve ulaşım hizmetlerini de kapsayan bir “Paket Tur” satın alındığı, paket tur bedelinin 2.935,00 Euro’luk kısmının paket tur alımına ilişkin “Proforma Fatura”da gösterilen davalıya ait EURO hesabına 27/02/2020 tarihinde davacı tarafından gönderildiği, paket tur alımı ve ödemenin yapılmasından sonra 07/05/2020 – 13/05/2020 tarihleri arasında yapılması planlanan fuarın iptal edilerek ileri bir tarihe ertelendiğinin 13/03/2020 tarihinde internet sitesinde ilan edildiği, pandemi koşulları sebebiyle yapılması planlanan fuarın ertelenmesi üzerine salgın hastalığın olumsuz etkileri ve pandemiden
kaynaklı gerek ülkemizde gerekse de diğer ülkelerdeki yasaklar da gözetilerek davacı şirket tarafından sözleşmenin devamının sağlanması mümkün görülmeyerek, davalı firma ile iletişime geçerek
sözleşmeden dönme hakkı kullanılarak davalı şirkete ödenen 2.935,00 Euro avans bedelinin iadesinin talep edildiği, davalı şirketin elektronik posta yazışmalarında “ilgili bedelin iadesini gerçekleştireceğini” beyan etmesine rağmen iadenin gerçekleşmediği, iptal edilen fuar kapsamında davalıya ödenen avans bedelinin iade alınması amacıyla davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılması üzerine davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiği” belirtilerek “borçlunun icra takibine yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline ve fer’ilerine karar verilmesi” talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: “26/02/2020 tarihinde, davacı şirket çalışanlarının 07/05/2020-13/05/2020 tarihleri arasında yurt dışında yapılması planlanan “… 2020 …” fuarına katılmaları amacıyla fuar dahilindeki konaklama ve ulaşım hizmetlerini de kapsayan bir “Paket Tur” satın almak hususunda davalı şirket ile görüşmeler gerçekleştirdiği, görüşmeler sonrasında davacı tarafından davalı şirkete proforma faturaya istinaden 27/02/2020 tarihinde 2.935,00 Euro tutarında ödeme yapıldığı, davalı şirketin derhal işlemlere başladığı, konaklanacak otel rezervasyon işlemlerinin yapıldığı, uçak biletleri için …’na her
bir çalışan için talepleri doğrultusunda rezervasyon işlemi yapıldığı, uçak bileti bedellerinin …’na ödendiği, bu şekilde davalının edimlerini eksiksiz ifa ederek davacı şirketi bilgilendirdiği, ancak, bütün dünyayı etkisi altına alan ve Dünya Sağlık Örgütü’nün de pandemi olarak ilan ettiği COVİD-19 salgını nedeniyle davacı firmanın gideceği organizasyonun da ertelendiği, ertelenen tarihe uygun olarak davalı tarafından gerekli konfirme işlemlerinin gerçekleştirildiği ancak davacı tarafın talepleri doğrultusunda rezervasyonların iptal edildiği, davalının fuarın ertelenmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davalının üzerine düşen tüm yükümlülüğü yerine getirdiği, kati şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılması halinde
dahi talep edebileceği miktarın dava ve takip konusu edilen tutar olmayacağı, davacı tarafın yabancı para (EURO) üzerinden takip başlattığı, ödeme yapıldığı tarihte geçerli olan
kur üzerinden bedel iadesi mümkün iken tahsil tarihinde geçerli olacak kur üzerinden talep edilmesinin hukuka aykırı olduğu, davalı şirketin hizmet şeklinde yapılan rezervasyon işlemlerinde kurumlar
arası iadeler dahil ticari defterlere işlenme şekline kadar tüm işlemlerin TL cinsinden yapıldığı, davacı firmanın rezervasyon işlemleri dahilinde uçak biletlerinin …’den alındığı, …’nin bilet iadesini biletlerin alındığı günkü kur bedeli üzerinden davalıya ödediği, alınan avans bedelinin ticaridefterlere TL cinsinden işletilmiş olup genel uygulamada yapılan çalışmaların bu şekilde olduğu,
paket tur kapsamında yapılan biletleme işlemleri iadeleri ile defterlere işlenen ücretlerin anlaşılan gün kuru üzerinden çevrilen TL değerine göre yapıldığı, davacı tarafın tahsil tarihi itibariyle geçerli
olacak kur üzerinden talepte bulunmasının haksız olduğu, davalı şirketin proforma faturaya istinaden karşı taraf yararına hizmet sunduğu, sunulan hizmet bedelinin mahsup edilmesi gerektiği, davalı şirketin tur kapsamında kişi başına hizmet bedelinin 250,00 TL olarak belirlendiği ve bu minvalde davacı tarafa da bilgi verildiği, mail yazışmalarında da bu hususa değinildiği ve davacının hizmet bedeli altında gerekli kesintilerin yapılmasına onay verdiği, davalının yerine getirdiği hizmet kapsamında harcadığı mesai ve emek doğrultusunda pandemi sonrası iptal olan programlar için cüzi miktarda hizmet bedeli kesintisi yapıldığı, davacı ile
yapılan mail yazışmalarından da görüleceği üzere anlaşma sonrasında iptal olan tur için hizmet bedeli kesintisi yapılacağının davacı tarafça onaylandığı, davacı tarafın bilgisi ve onayı varken hizmet
bedeli kesintisi yapılmadan doğrudan bedelin tamamının talep edilmiş olmasına itiraz ettikleri, davacının alacaklarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla talep edilen faiz oranına da itiraz
edildiği, dava konusu edilen alacağın zaman aşımına uğradığı” belirtilerek davanın reddine karar verilmesi” talep etmiştir.
Dava, fuar katılımı kapsamında satın alınan paket tur bedelinin, fuarın iptal olması ve gerçekleşmeyen hizmet nedeniyle iadesi için ….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında yürütülen takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … Şirketi, borçlunun … Ticaret Limited Şirketi olduğu, takibin 2.935,00-Euro asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının gerçekleşmeyen hizmet bedeli olduğu, 27/01/2021 tarihli ödeme emrinin 28/03/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 26/03/2021 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
Talimat Mahkemesi aracılığıyla alınan Mali müşavir … ve Nitelikli hesaplama uzmanı … tarafından müşterek imzalı 18/01/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; hukuki takdir ve değerlendirmesi Mahkemeye ait olmak üzere, davacı firmanın, davalı firmaya 27/02/2020 tarihinde 2.935,00 Euro avans ödediği ve ödeme günündeki kur’dan 6,689,00 TL x 2.935,00 Euro – 19.632,22 TL üzerinden muhasebe kaydı oluşturduğu, dosya kapsamında davacının paket tur sözleşmesinin iptal edilmesi talebine ilişkin bir yazışmaya rastlanamadığı, davalı firmanın, iptal edilmesi nedeniyle gerçekleşmeyen fuarla ilgili olarak, geri alamayacağını iddia ve belgelerle ispat ettiği herhangi bir zarar unsurunun dosya kapsamında bulunmadığı, davalı firmanın, davacı firmanın ödediği 2.935,00 Euro bedeli davacı firmaya iade etmesi gerektiği, davalı firmanın “organizasyon ücreti adına her bir katılımcı için 250,00 TL hizmet bedeli adı altında kesinti yapılması gerektiği” iddiasının yerinde görülmediği tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce alınan mali müşavir … ve ticaret hukuku alanında nitelikli hesaplama uzmanı… tarafından müşterek imzalı 11/05/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Salgın nedeniyle fuarın yapılmasının devlet tarafından engellenmesinin bir mücbir sebep olduğu, bu bakımdan davacının sözleşmenin feshedilmesi ve ödenen bedelin iadesi yönündeki dava konusu talebinin yerinde olduğu, her ne kadar davalı tarafından “organizasyon ücreti adına her bir katılımcı için 250,00-TL hizmet vadeli adı altında kesinti yapılması gerektiği” ileri sürülmüş ise de böyle bir iddianın dayanağının geçerli delillerle ispat edilemediği, bu bakımdan başlatılan takibe yapılan itirazın haksız olduğu, İcra inkar tazminatı talep etme şartlarının da oluştuğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti incelendiğinde; alacaklının … Şirketi, borçlunun … Ticaret Limited Şirketi olduğu, takibin 2.935,00-Euro asıl alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, takip dayanağının gerçekleşmeyen hizmet bedeli olduğu, 27/01/2021 tarihli ödeme emrinin 28/03/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 26/03/2021 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği , itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 27/05/2021 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
07/05/2020-13/05/2020 tarihleri arasında yurt dışında yapılması planlanan … fuarına katılım amacıyla taraflar arasında konaklama ve ulaşım hizmetlerini kapsayan 26/02/2020 tarihli paket tur sözleşmesi yapılmış olup, tarafların incelenen ticari defter ve dayanağı belgelerden belirlendiği üzeri davacı bu sözleşme kasamında davalıya 27/02/2020 tarihinde 2.935,00-Euro avans ödemesi yaptığı ve ödeme günündeki kur üzerinden bu tutarın karşılığı olan 19.632,22-TL’nin muhasebe kaydının yapıldığı, davacının davalıya yaptığı ödemenin her iki tarafın da defterlerinde kayıtlı olduğu, bu tutarın ise iade edildiğine dair yine her iki tarafın da defterlerinde kayıt bulunmadığı belirlenmiş olup, fuarın salgın hastalık (covid-19) nedeniyle iptali edilmesi üzerine davalı taraf edimini ifa etmemiştir. Fuarın iptal edilmesi taraflardan kaynaklanmayan bir sebebe ilişkin olduğundan ve 6502 Sayılı Kanun’un geçici 1. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca davalı tarafça gerçekleşmeyen/ iptal edilen tur ile ilgili ödemek zorunda kaldığı ve geri alamayacağını belgelendirdiği bir masrafa ilişkin herhangi somut bir delil bulunmadığından davacının avans olarak davalıya ödediği bedeli talep etme hakkı bulunduğu ve davalının takibe itirazının haksız olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne ve davalının itirazın iptali ile takibin aynı koşullarda devamına karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulüne,
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 2.935,00-EURO asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %2,25 ve değişen oranlarda (3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca bir yıllık Euro üzerinden açılan mevduata uygulanan en yüksek) mevduat faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
2-Alacağın %20’si oranında 6.079,44-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.076,43-TL harçtan peşin alınan 387,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.689,17-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 387,26-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 287,50-TL tebligat/ posta gideri, 3.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.942,56-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır