Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/328 Esas
KARAR NO:2023/704
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:24/05/2021
KARAR TARİHİ:19/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30/10/2020 tarihinde İstanbul ili, … Mah. … Sok. Üzerinde davalı … a bağlı olarak çalışan davalı … A.Ş.’tarafından sigortalı, davalı …’e ait ve davalı …’nun sevk ve idaresindeki …plaka sayılı ticari aracın park esnasında alınması gereken tedbirlerin alınmaması, davalı …’nun dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde yüksek oranda alkollü bir şekilde araç kullanması nedeniyle sokak üzerinde yaya halinde bulunan …’ya çarpması sonucu meydana gelen kazada yaya …’nın hayatını kaybettiği, yürütülen soruşturma akabininde sürücü … aleyhine …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, söz konusu kazada vefat eden kişinin evli ve iki çocuk annesi olduğunu, tekstil sektöründe çalıştığını, kişinin vefatı neticesinde eşi, oğlu, kızı, babası ve kardeşleri müteveffanın hem manevi varlığından hem de sağladığı maddi olanaklardan yoksun kaldığını, maddi ve manevi zararların tazmin edilmesi gerektiğini, müvekkil müteveffanın cenaze ve defin giderleri kapsamında cenazenin taşınması, kefen masrafı, yemek giderleri vb.giderlerin hakkaniyete uygun olarak hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiğini, ayrıca huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiğini, bilirkişilerce yapılacak hesaplamalar sonrası belirlenecek maddi tazminat tutarlarının harcı tamamlandıktan sonra hüküm altına alınmasını talep ettikleri, ayrıca müteveffanın eşi, çocukları ve ailesi desteklerini çok genç yaşta kaybetmiş olmalarına göre bundan böyle yaşamlarındaki boşluğun ve eksikliğin karşılığı olarak ve de davalı taraf üzerindeki caydırıcılık etkisinin olması hususu gözetilerek davacı eş için 300.000-TL, davacının oğlu… için 200.000-TL, davacının kızı … için 200.000-TL, babası … için 100.000-TL ve kardeşleri … ve … için 100.000-TL olmak üzere toplam 1.000.000-TL manevi tazminat talep ettikleri, davacı müvekkillerin mağduriyetinin toplanan delil ve yapılan ceza soruşturması akabinde sabit olmasından ötürü davalılar aeyhine hükmedilecek yüklü maddi tazminat sebebiyle işveren davalıların kötüniyetli olarak mallarını satmak veya üzerinde hak tesisi ile mal kaçırma yoluna gitmekte olduklarını, işbu nedenle özellikle kazaya …plaka sayılı aracın satılmasını veya üzerinde hak tesisini ve de muvazaalı işlemleri önlemek amacıyla söz konusu arcın kaydına ihtiyati tedbir ya da haciz konulmasını ve aracın trafikten men edilmesini, ayrıca açılan işbu dava ile davalıların muvazaalı işlemlerle mal kaçırma girişimlerinin artacağı izahtan vareste olup davalıların taşınır, taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerrdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız ve dava sonuna kadar ihtiyati tedbir ya da haciz konulmasını talep ve dava ettikleri anlaşıldı.
CEVAP:
Davalı … A.Ş.vekilinin savunmasının özeti ; davacı tarafça ikame edilen davada müvekkil davalı şirketin herhangibir kusuru olmadığını, sorumluluğunun bulunmadığını, işbu nedenle davanın husumet yokluğu gerekçesi ile müvekkil açısından reddi gerektiğini, dava konusu trafik kazasından kaynaklı talep edilen alacaklar zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı nedeniyle huzurdaki davanın reddini talep ettikleri, esasa ilişkin olarak davacı tarafa, dava konusu trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemlerine ilişkin olarak anlaşma sağlanarak ödeme yapıldığını, müvekkil davalı kazadan kaynaklı alacaklara ilişkin ibra edildiğini, davacı taraf meydana gelen trafik kazasında müvekkil şirket nezdinde sigortalı olan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu iddia etmekte ise de bu husus gerçeği yansıtmadığını, ayrıca davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep etme şartları oluşmadığını, desteğin babası ve erkek kardeşlerinin destekten yoksun kalma tazminat talep etme hakları bulunmadığını, desteğin eşi ve çocukları olan davacıların da tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davacı lehine tazminata hükmedileceği düşünülse dahi mezkur olayda ZMMS genel şartlara göre hesaplama yapılması gerektiğini, nitekim davacı tarafta dava dilekçesinde destekten yoksun kalma tazminatının ZMMS genel şartlara göre hesaplanasını belirterek mezkur davada genel şartların uygunalacağını da kabul ettiğini, mahkemece aksi kanatte olunsa bile AYM kararlarının geriye yürümeyeceğinden her halükarda ZMMS genel şartlarının uygulanması gerektiğini, ayrıca kabul anlamına gelmemek kaydı ile mahkemece aksi kanatte olunması halinde ise kaza tarihi 09/10/2020 tarihinden önce olması sebebiyle eldeki olayda ZMMS genel şartlara göre hesaplama yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacıların dava konusu kaza nediyle elde ettiği gelri ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, müvekkil şirket cenaze ve defin masraflarından sorumlu olmadığını, müvekkil şirket aleyhine manevi tazminata hükmedilmesinin mümkün olmadığını, davacılar, kaza sebebiyle acı ve ızdırap duyduğundan bahisle fahiş miktarda manevi tazminat talep ettiklerini, davacının maenvi tazminat talepleri günümüz şartlarına, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve kazadan sonra meydana geldiği iddia olunan maluliyete uygun olmadığını, davacı tarafın faiz başlangıç tarih kanuna ve hukuka aykırı olduğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan işbu sebeplere huzurdaki davanın öncelikle usulden aksi takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
Davalı … vekilinin savunmasının özeti ; müvekkil hakkında açılan işbu davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, kusura itiraz ettiklerini, bu konuda Adli tıp kurumundan rapor alınmasını veya ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, gerçek zararın hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispat edilmesi gerektiğini, rücuya tabi bir ödeme olduğundan işbu kazanın iş kazası olup olmadığının da tespit edilmesi gerektiğini, müteveffanın sağlığında kardeşlerine fiili ve devam eden somut bir desteğin olduğu ispat edilemediğini, bu nedenle söz konusu taleplerin reddi arz ve talep olunduğunu, talep edilen manevi tazminat miktarları afaki ve fahiş olduğunu, haksız fiil kaynaklı işbu davada yasal faiz dışındaki faiz taleplerine itiraz ettiklerini, açıklanan işbu sebeplerle huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
Davalı … A.Ş.vekilinin savunmasının özeti ; husumet itirazlarının bulunduğunu, davanın … …Ltd.Şti.’ne ihbarına karar verilmesini talep ettikleri,, müvekkilinin meydana gelen kazada herhangibir sorumluluğunun bulunmadığı, müvekkilleri yönünden davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; 02.04.2021 tarihli arabuluculuk son tutanağı, Kaza tespit tutanağı, Olay yeri inceleme raporu, Ölü muayene tutanağı, Defin Ruhsatı, Trafik Kazası Alkol Test Tutanağı, …Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/… Soruşturma No’lu dosyasında düzenlenen 16.11.2020 tarih ve 2020/8927 İddianame No’lu İddianamesi, 19.04.2021 tarihli Bilirkişi Raporu, SGK tescil ve hizmet dökümü, Mirasçılık belgesi, Davacı…’ya ait öğrencilik belgesi, Aile nüfus tablosu ve ikamet bilgileri, 11.12.2020 tarihli başvuruya ait dilekçe ve Sigorta Şirketi ile yapılan mail yazışmaları, … No’lu sigorta dosyası, 19.01.2020 tarihinde yapılan ödemeye ait dekontlar, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, Nüfüs kayıtları, kamera kayıtları, keşif, bilirkişi, tanık, yemin, isticvap ve diğer ilgili delillere dayanmışlardır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 19/04/2022 tarihli raporunda;
“…A)Davalı sürücü …’nun, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu,
B)Müteveffa yaya …’nın, kusursuz olduğu…” kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre Aktüer bilirkişi …’ın 10/10/2022 tarihli raporunda; “…HMK’nın 280. Maddesi hükmünün gözetilmesi ve HMK’nın 259. Maddesi uyarınca her türlü hukuki takdir tamamern Sayın Mahkemelerine ait olmak kaydıyla; yukarıda arz ve izah edilen hususlar ile ilgili Kanun maddeleri ve poliçe genel şartları doğrultusunda, dava dosyasına ibraz edilmiş olan deliller ve tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle yapılan bilirkişi incelemesinde, dava konusu olayda;
1. TC Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan 19/04/2022 tarih ve 2022/… sayılı “Adli Tıp Kurumu” raporuna göre; “…,Davalı sürücü …’nun 4100 (yüzdeyüz) oranında kusurlu, Müteveffa yaya …’nın kusursuz olduğu,…” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı,
2. Davalı … AŞ tarafından 19.01.2021 tarihinde 256.019,90 TL tazminat (Asıl alacak) ödendiği, ödenen tazminatın rapor tanzim tarihi itibariyle güncellenmiş tutarı 296.326,71 TL olduğu, )
3. Rapor tanzim tarihi 10.10.2022 tarihi itibariyle; Müteveffanın haksahibi;
a) Eş’i …’ya ilişkin ödenebilir tazminat tutarı 953.551,03 TL,
b) Oğlu…’ya ilişkin ödenebilir tazminat tutarı 3.660,22 TL,
c) Kızı …’ya ilişkin ödenebilir tazminat tutarı 86.214,40 TL,
d) Babası …’a ilişkin ödenebilir tazminat tutarı 70.728,48 TL, olmak üzere eş ve çocukları ile babasına ilişkin olarak hesaplanan tazminat tutarı toplamı 1.184.882,62 TL hesaplandığı, Hesaplanan 1.184.882,62 TL tazminat, Zorunlu Mali Sorunluluk teminatı 410.000 TL yi aştığı,
Bu durumda,
3.1. Davalı … AŞ tazminat payı dikkate alındığında, müteveffanın haksahibi;
a) Eş’i …’ya ilişkin ödenebilir tazminat tutarı 329.953,29 TL,
b) Oğlu…’ya ilişkin ödenebilir tazminat tutarı 1.266,53 TL,
c) Kızı …’ya ilişkin ödenebilir tazminat tutarı 29.832,41 TL,
d) Babası …’a ilişkin ödenebilir tazminat tutarı 24.473,88 TL, olmak üzere eş ve çocukları ile babasına ilişkin olarak hesaplanan tazminat tutarı toplamı poliçe İimiti 410.000,00 TL olduğu, davalı … AŞ tarafından 19.01.2021 tarihinde 256.019,90 TL tazminat (Asıl alacak) ödendiği, ödenen tazminatın güncellenmiş tutarı 296.326,71 TL olduğu, ödenen tazminatın dağılımı bildirilmemiş olmakla birlikte, Ödenen tazminatın güncellenmiş tutarı 296.326,71 TL nin tenzil edilmesi sonucunda, davalı … AŞ tarafından ödenmesi gereken bakiye tazminatın 153.980,10 TL olduğu,
3.2. Diğer davalıların tazminat payı dikkate alındığında, müteveffanın haksahibi;
a) Eş’i …’ya ilişkin ödenebilir tazminat tutarı 623.597,74 TL,
b) Oğlu…’ya ilişkin ödenebilir tazminat tutarı 2.393,69 TL,
c) Kızı …’ya ilişkin ödenebilir tazminat tutarı 56.381,99 TL,
d) Babası …’a ilişkin ödenebilir tazminat tutarı 46.254,60 TL, olmak üzere eş ve çocukları ile babasına ilişkin olarak hesaplanan tazminat tutarı toplamı 714.882,62 TL olduğu,
4. Takdir Sayın Mahkemelerine olmak üzere, SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) çalışmaları, genel tecrübe ve deneyimler, brüt asgari ücretin 2 katı kadar bir tutarın cenaze ve defin gideri olarak ödenebileceği sonucuna varılmış olup bu durumda, kaza/vefat tarihi 31.10.2020 itibariyle 5.886,00 TL ödenebileceği,
5. Müteveffanın kardeşleri maddi destek talep etmişseler de; Yargıtay’ın yerleşik kararlarında belirlenen bakım ihtiyacı içinde olduklarına ilişkin bilgi ve belge tespit edilemediğinden, kardeşin kardeşe destekliği kapsamında Maddi tazminat hesabı yapılmadığı (hesaplamaya dahil edilmedikleri),
6. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk /TRAFİK sigorta poliçesinin kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatı ayrı ayrı 410.000 TL olduğu,
7. Davacı vekili tarafından 1.000,000 TL ve Manevi 6.000,00 TL Maddi Tazminat talep edildiği…” tespit ve rapor edilmiştir.
Davalı tarafların bilirkişi raporuna itiraz ettikleri ve mahkememizin 10/01/2023 tarihli ara kararı ile ek rapor aldırılmasına karar verildiği ancak raporu hazırlayan bilirkişi …’ın sistemde pasif durumda olması nedeni ile bilirkişi …’tan alınan 03/04/2023 tarihli raporda:
“…
a) Ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede, davacılara yapılan ödemelerin yetersiz olduğunun
tespit edildiği,
b) Davacı …’nın nihai ve gerçek maddi zararının 831.665,94 TL hesaplandığı; bu
zararın, 127.296,47 TL’nın ZMSS poliçesi kapsamında ve 62.003,05 TL’nın İMM poliçesi teminat
kapsamında olduğu,
c) Davacı …’nın nihai ve gerçek maddi zararının 92.704,02 TL hesaplandığı; bu
zararın, 14.189,47 TL’nın ZMSS poliçesi kapsamında ve 6.911,35 TL’nın İMM poliçesi teminat
kapsamında olduğu,
d)Davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 77.878,31 TL hesaplandığı; bu zararın, 11.920,21 TL’nın ZMSS poliçesi kapsamında ve 5.806,05 TL’nın İMM poliçesi teminat kapsamında
olduğu,
e)Davacı…’nın nihai ve gerçek maddi zararının 3.749,78 TL hesaplandığı; bu zararın,
573,95 TL’nın ZMSS poliçesi kapsamında ve 279,56 TL’nın İMM poliçesi teminat kapsamında
olduğu,
f)Cenaze ve defin giderlerine ilişkin dosyada belge bulunmamakla birlikte; 3.000,00 TL cenaze ve defin
giderinin kadri maruf olduğu,
g) Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 24.12.2020 tarihi; davalı sürücü ve işleten
yönünden 30.10.2020 kaza tarihi ve faiz nev’inin avans faizi olduğu …” tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; haksız fiil nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin belirsiz alacak davasıdır.
Davacı yan 30/10/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müteveffa …’nın vefat ettiğini, davacılar için ayrı ayrı 1.000’er TL olmak üzere toplam 6.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile toplam 1.000.000,00 TL tutarında manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Somut olayda, davalılardan …’nun sürücülüğünün yaptığı …plaka sayılı aracın park ettiği esnada sokak üzerinde yaya olarak bulunan müteveffaya çarpması sonucu müteveffanın hayatını kaybettiği, anılan plakalı aracın işleteninin davalı … olduğu, yine aracın davalılardan … Ticaret AŞ’ne bağlı olarak çalıştığı ve davalı … AŞ’nin de aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ve kasko sigorta poliçesi ile sigortalanmış olduğu anlaşılmaktadır.
Davalılar savunmalarında özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zaman aşımına uğramış olduğunu, sürücünün %100 kusurlu olduğu hususunun gerçeği yansıtmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Bu halde eldeki davada çekişme; davalılara husumet yöneltilip yöneltilmeyeceği, zaman aşımının gerçekleşmiş olup olmadığı, davalı sürücünün kusur oranı ile diğer davalıların müteselsil sorumluluklarının bulunup bulunmadığı ve nihayet davacıların talep etmiş oldukları destek tazminatlarının tutarının hesaplattırılması noktalarından ibarettir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 19/04/2022 tarihli raporuna göre, Davalı sürücü …’nun, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, müteveffa yaya …’nın ise kusursuz olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi …’tan alınan 03/04/2023 tarihli aktüerya raporuna göre; Ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede, davacılara yapılan ödemelerin yetersiz olduğunun
tespit edildiği,
Davacı …’nın nihai ve gerçek maddi zararının 831.665,94 TL hesaplandığı; bu
zararın, 127.296,47 TL’nın ZMSS poliçesi kapsamında ve 62.003,05 TL’nın İMM poliçesi teminat
kapsamında olduğu,
Davacı …’nın nihai ve gerçek maddi zararının 92.704,02 TL hesaplandığı; bu
zararın, 14.189,47 TL’nın ZMSS poliçesi kapsamında ve 6.911,35 TL’nın İMM poliçesi teminat
kapsamında olduğu, Davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 77.878,31 TL hesaplandığı; bu zararın, 11.920,21 TL’nın ZMSS poliçesi kapsamında ve 5.806,05 TL’nın İMM poliçesi teminat kapsamında
olduğu,
Davacı…’nın nihai ve gerçek maddi zararının 3.749,78 TL hesaplandığı; bu zararın,
573,95 TL’nın ZMSS poliçesi kapsamında ve 279,56 TL’nın İMM poliçesi teminat kapsamında
olduğu,
Cenaze ve defin giderlerine ilişkin dosyada belge bulunmamakla birlikte; 3.000,00 TL cenaze ve defin
giderinin kadri maruf olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 24.12.2020 tarihi; davalı sürücü ve işleten
yönünden 30.10.2020 kaza tarihi ve faiz nev’inin avans faizi olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan taraf delilleri, hükme elverişli bulunan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 19/04/2022 tarihli kusura ilişkin raporu ile bilirkişi …’tan alınan 03/04/2023 tarihli aktüerya raporu kapsamına göre; olay tarihinde, davalılardan …’nun sürücülüğünün yaptığı …plaka sayılı aracın park ettiği esnada sokak üzerinde yaya olarak bulunan müteveffaya çarpması sonucu müteveffanın hayatını kaybettiği, anılan plakalı aracın işleteninin davalı … olduğu, yine aracın davalılardan … Ticaret AŞ’ne bağlı olarak çalıştığı ve davalı … AŞ’nin de aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası ve kasko sigortası ile sigortalanmış olduğu, meydana gelen olayda davalı sürücünün %100 oranında kusurlu bulunduğu, aracın işleteni sıfatına haiz davalı …, adam çalıştıran sıfatı ile davalı … Ticaret AŞ ve aracın ZMMS ile İMMS olan diğer davalı … AŞ ‘nin meydana gelen kazada Karayolları Trafik Kanunu 85. Md ile TBK 116. Md gereğince ortaya çıkan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, bu itibarla pasif husumet itirazlarının yerinde olmadığı, davalı yan zamanaşımı savunmasında bulunmuş ise de, KTK’nun 109.md göre “motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler zarar görenin zararı ve tazminat konusunun öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde kaza gününden başlayarak 10 yıl içerisinde zaman aşımına uğrar” hükmü ve davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi ön görmesi halinde bu sürenin maddi tazminatlar için de geçerli olacağı hükmü değerlendirildiğinde davalıların zamanaşımı itirazlarının yersiz olduğu, davacılardan …’nın müteveffanın kardeşleri olduğu, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre kardeşin kardeşe destek olması için bazı koşulların gerçekleşmesi gerektiği (destek tazminatı isteyen kardeşin destek tazminatı gerektirecek şekilde sakat olması, iyileşmeyen hastalığa yakalanmış olması, akıl ve sinir hastası olması, anne ve babanın ölmüş olması, çok yoksulluk içinde bulunmaları vb..) buna ilişkin olarak dosya kapsamında bir delilin bulunmadığı anlaşıldığından adı geçen davalılar yönünden maddi tazminat davalarının reddine, diğer davacılar bakımından yapılan değerlendirmede, davacı vekilinin bilirkişi raporu doğrultusunda davasını 1.005.998,05 TL üzerinden talep artırım dilekçesi sunmak üzere belirlediği, ancak dava dilekçesinde yer alan taleplerinden cenaze giderlerinin bu tutar içinde yer almadığı, başka bir anlatımla cenaze giderlerine ilişkin talebin davacı vekilinin duruşmadaki talebi ile de belirlenmiş olduğu, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunun tanziminden sonra 2023 yılı Temmuz ayında asgari ücrette meydana gelen değişiklik nedeniyle yeniden güncel destek tazminatı hesaplanmadan mevcut hali ile karar verilmesi hususunun davacı vekilinin duruşmadaki talebinden anlaşıldığı görülmekle, diğer davacıların maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, Davacı … için 831.665,94 TL … için 92.704,02 TL, … için 77.878,31 TL, … için 3.749,78 TL olmak üzere toplam 1.005.998,05 TL destek tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 228.980,11 TL ile sınırlı olmak ve 24.12.2020 tarihinden itibaren başlamak, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 30.10.2020 tarihinden başlamak üzere işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi; müteveffanın davacılardan …’ın eşi, davacılar …’nin annesi, davacı Mehmet’in kızı ve davacıların …’nın kardeşi olduğu, müteveffanın bu olay nedeni ile hayatını kaybettiği, davacıların bu kayıp nedeni ile manevi olarak acı ve ızdırap çektiklerinin sabit olduğu, bu nedenle manevi tazminat koşullarının oluştuğu, davalı sigorta şirketi ile yapılan İMMS poliçesinde manevi tazminatın kapsam dahilinde olduğu, sigorta poliçesinin 6.maddesinde manevi tazminat limitinin belirlendiği, buna göre İMMS’den maddi ve manevi tazminat için kullanılabilecek maksimum limitin 75.000 TL olduğu, bu tutarın da maddi tazminatta kullanıldığı, bakiye bir teminatın kalmadığı anlaşıldığından davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat isteminin reddine, diğer davalılar yönünden manevi tazminat koşulları oluştuğundan, olayın meydana geliş biçimi, paranın satın alma gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davalı sürücünün kusur oranı ile haksız fiilin davacılar üzerindeki etkisi göz önünde bulundurularak ve Yargıtay’ın manevi tazminat tutarının bir tarafın sebepsiz zenginleşmesine diğer tarafında fakirleşmesine neden olmaması gerektiği yönündeki yerleşik kararları da dikkate alınarak, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, Davacı … için 200.000,00 TL, … için 140.000,00 TL, … için 140.000,00 TL, … için 70.000,00 TL, … için 50.000,00 TL, … için 50.000,00 TL olmak üzere 650.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Maddi Tazminat
A)Davacılar … ve …’ın maddi tazminat davalarının REDDİNE,
B)Diğer davacıların maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, Davacı … için 831.665,94 TL … için 92.704,02 TL, … için 77.878,31 TL, … için 3.749,78 TL olmak üzere toplam 1.005.998,05 TL destek tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 228.980,11 TL ile sınırlı olmak ve 24.12.2020 tarihinden itibaren başlamak, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 30.10.2020 tarihinden başlamak üzere işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Manevi Tazminat
A)Davalı sigorta şirketi hakkında açılan manevi tazminat talebinin REDDİNE,
B)Davalılar … Ticaret A.Ş., … hakkında açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, Davacı … için 200.000,00 TL, … için 140.000,00 TL, … için 140.000,00 TL, … için 70.000,00 TL, … için 50.000,00 TL, … için 50.000,00 TL olmak üzere 650.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 53.394,92-TL harçtan peşin alınan 3.436,00 -TL, ıslah harcı 3.172,15 TL, peşin harç 243,36 TL nin mahsubu ile bakiye 46.543,41-TL harçtan davalı … A.Ş.’nin 2.153,37 TL sinde sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.400,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 -TL başvurma harcı,,3.436,00-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 3.172,15 TL ıslah harcı ve 243,36 peşin harç olmak üzere toplam 6.919,31 -TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tahsili ile davacılara verilmesine,
5-)Davacılar…, …, … ve … tarafından yapılan 3.200,00 bilirkişi ücreti, 945,00 TL ATK fatura masrafı, 1.143,85 TL -TL davetiye gideri olmak üzere toplam 5.288,85 -TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre 2.060,89 -TL davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Davacılar…, …, … ve …’ya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-)Maddi tazminat yönünden; Davacılar…, …, … ve … duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 140.659,79 -TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Davacılar…, …, … ve …’ya verilmesine,
7-)Manevi tazminat yönünden; Davacı … için 140.659,79 TL, Davacı… için 22.400,00 TL, Davacı … için 22.400,00 TL, Davacı … için 17.900,00 TL, Davacı … için 17.900,00 TL, Davacı … için 17.900,00 TL nin Davalılar … Ticaret Anonim Şirketi, …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
8-)Maddi tazminat yönünden; Davalılar duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 140.659,79 -TL nispi vekalet ücretinin davacılar … ve …’dan tahsili ile davalılara verilmesine,
9-)Manevi tazminat yönünden Davalı … A.Ş. duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00 -TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı … A.Ş.’ne verilmesine,
10-)-Karar kesinleştiğinde davacının / davalının gider avansından artan bakiyesinin talep halinde iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2023
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır