Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/318 E. 2022/411 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/318 Esas
KARAR NO :2022/411

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:23/11/2020
KARAR TARİHİ:27/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı banka tarafından müvekkili Davacı şirketin hesabından TBK m.20, sözleşme ve Genel İşlem Koşullarına aykırı kesintiler yapıldığını, 28.12.2017 tarihinde kullandığı 11.500,00 TL ticari kredi için 525,00-TL Dosya Masrafı adı altında kesinti yapıldığını, Davalı banka ve diğer bankaların %0,2 civarında Dosya Masrafı aldığını, BSMV dahil 525,00 – 241,50 283,50 TL Dosya Masrafı kesintisinin iadesinin gerektiğini, 04.03.2020 tarihinde kullanılan 16.700,00 TL ticari kredi için 526,05 TL Dosya Masrafı adı altında kesinti yapıldığını, Davalı banka ve diğer bankaların %0,2 civarında Dosya Masrafı aldığını, BSMV dahil 526,01 – 350,70 – 175,35 TL Dosya Masrafı kesintisinin iadesinin gerektiğini, müvekkilinin talebi ve isteği olmadan tek taraflı olarak 30.03.2018 tarihinde 599,00 TL, 30.03.2019 tarihinde 699,00 TL ve 31.03.2020 tarihinde 699,00 TL Paket Ücreti adı altında toplam 1.997,00 TL ücret kesintisi yapıldığını, bu kesinti tutarının hesaba iade edilmesi gerektiğini, 21.08.2019 tarihinde 54,52 TL, 02.09,2019 tarihinde 5,32 TL, 11.11.2019 tarihinde 3,09 TL ve 18.11.2019 tarihinde 1.046,91 TL Limit Tahsis Ücreti adı altında kesintiler yapıldığını, diğer bankalarda bu tür bir uygulamanın olmadığını ve 1.109,84 TL tutarların hesaba iade edilmesi gerektiğini, 21.10.2019 tarihinde 48,66 TL Erken Kapama Komisyonu adı altında sözleşmeye aykırı ve diğer bankaların uygulamalarında olmayan ücret tahsil edildiği, bu tutarın iade edilmesi gerektiğini, 2017 yılında 163,25 TL ve 2018 yılında 41,70 TL Hesap İşletim Ücreti adı altında toplam 204,95 TL hesaptan ücret tahsilatı yapıldığını, sözleşmeye aykırı bu tahsilatların hesaplara iade edilmesi gerektiğini, TCMB’nin Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında 2020/4 sayılı Tebliğ’inde, tek taraflı düzenlenmiş sözleşmeler ile sınırsızca müşterilerden haksız kazanç elde edilmesinin sınırlandırıldığını iddia ederek hesaplarından tahsil edilen ücretlerin iade edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 28.12.2017 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında, müvekkil bankanın Davacı şirkete, 28.12.2017 tarihinde 11.500,00 TL, 30.03.2018 tarihinde 39.500,00 TL, 21.10.2019 tarihinde 10.000,00 TL, 15.11.2019 tarihinde 40.000,00 TL, 15.11.2019 tarihinde 11.500,00 TL, 04.03.2020 tarihinde 16.700,00 TL anapara tutarında krediler kullandırdığını, Dava konusu edilen Kredi Tahsis Ücreti (dosya masrafı) tahsilatlarının yasal gerekçelerinin olduğunu ve Davacıya iadesinin mümkün olmadığını, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu 144. madde, 6102 Sayılı TTK 20. madde, 6098 sayılı TBK 1. ve 26. madde kapsamında müvekkil bankanın ticari kredi ilişkisi nedeniyle komisyon tahsil etme yetkisinin olduğunu, bu hükümlerin bankalara faiz dışında menfaat elde etme hakkı tanıdığını, Davacı tarafından imzalanan 28.12.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin “Komisyon ve Ücretler” başlıklı 2.06. maddesinin müvekkil bankaya faiz dışı gelir elde etme ve bu tutarları belirleme hakkı tanıdığını, emredici hukuk kurallarına aykırı olmayan sözleşmelerin taraflar arasında özgürce yapılabileceğini, bu konuda Yargıtay’ın kararlarının olduğunu, Davacı tarafından 30.03.2018 tarihinde Maksi Kobi Kampanya Paketi Özellikleri ve Katılım Esasları Sözleşmesi’ni imzaladığını, bu paket ile sabit bir ücret karşılığında müvekkil banka tarafından kullandırılan bankacılık hizmetlerinden ücretsiz yararlanma hakkı sunulduğunu, 30.03.2018, 30.03.2019 ve 31.03.2020 tarihinde tahsil edilen tutarların imzalanan Kobi paketi ile ilgili olduğunu, Davalı müşterinin imzaladığı Maksi Kobi Paketi ile yılda bir kez periyodik olarak ödediği ücret karşılığında müvekkili bankadan ücretsiz bankacılık hizmetleri aldığını, Davalıdan limit tahsis ücretinin ilgili yönetmelik kapsamında tahsil edilmiş olduğunu, limit tahsis ücretinin asgari ve azami tutarlarının BDDK’ya bildirildiğini ve ilan edildiğini, Davalıya 77.000,00 TL tutarında limit tahsis edildiğini ve tahsis edilen limitlere revize kredi çalışması yapıldığını, limit tahsis ücreti aralığının …’ın web sitesinde yayınlandığını, kanun ve yönetmelik kapsamında tahsil edilen ücretin iadesinin söz konusu olmadığını, bu konuda Yargıtay’ın almış olduğu kararları olduğunu, taraflar arasında imzalanan 28.12.2017 tarıhli Genel Kredi Sözleşmesi’nin “Erken Geri Ödeme” başlıklı maddesinde erken geri ödemenin koşullarının belirlendiğini, tahsil edilen 48,66 TL ücretin çok makul olduğunu ve iadesinin mümkün olmadığını iddia haksız ve yasal dayanaktan yoksun ederek huzurdaki Davanın reddedilmesini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın; bankacılık işlemeninden kaynaklı alacak davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, Yargıtay içtihatları, banka hesap hareketleri, bilirkişi incelemesi vs. dayanmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre Bankacı bilirkişi Gürbüz Bektaş’tan alınan 12/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı vekili, Davalı bankadan kullanıları ticari kredilerden ve mevduat hesaplarından çeşitli adlar altında haksız ve fahiş olarak yapılan kesinti/tahsilat tutarlarının tespiti ile tutarların ticari faizi ile hesaplanacak faiz tutarı ile birlikte Davalı bankadan tahsilini talep ve dava ettiği, Davacı ve Davalının basiretli tacirler olduğundan, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 26. maddesi “Sözleşme Özgürlüğü” kapsamında değerlendirildiğinde; ticari ilişkilerinde (özel hukuk ilişkilerinde) serbestçe sözleşme yapma, özgür iradeleri ile sözleşmenin konusunu ve koşullarını seçme özgürlüğüne sahip olduğu, Bankaların ticari müşterilerinden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 20. maddesinde düzenlenen “ücret isteme hakkı” kapsamında ücret ve komisyon talep etme ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144, maddesi kapsamında faiz dışında menfaat elde etme hakkına sahip olduğu, Davalı bankanın, Davacı kredi müşterisine kullandırdığı krediler ve sunduğu genel bankacılık hizmetleri için katlandığı masrafların karşılığında tahsil ettiği ücret ve komisyonların, içerik ve tutar olarak mevzuata, genel geçer bankacılık uygulamalarına ve tarafların sözleşmesel sorumluluklarına uygun olduğu, Taraflar arasında 28.12.2017 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’nin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olması nedeniyle, Dava konusu Genel Kredi Sözleşmesi’nin “Genel İşlem Koşulları” hükmüne tabi olduğu, TCMB tarafından yayınlanan, Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında 2020/4 sayılı tebliğ 10.02.2020 Tarih ve 31035 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdiği, 31.03.2020 tarihinde tahsil edilen 699 TL Paket Ücreti ve 04.03.2020 tarihinde tahsil edilen Dosya Masrafı haricindeki tüm Dava konusu ücret tahsilatlarının ise Tebliğ yürürlülük tarihinden daha önceki tarihlerde yapıldığı, Davacı tarafından talep edilmesi durumunda, Davalı banka … A.Ş. benzeri, sektörde faaliyet gösteren ticari bankalara müzekkere gönderilerek, tahsilat başlıklarına göre, yapıldıkları tarih aralıklarında, ticari kredi kullandırdıkları müşterilerinden hangi tutarda ve oranda ücret kesintisi/tahsilatı yapıldığının sorulmasının yerinde olacağı, Bankaların faiz dışı gelirleri doğrudan açılan kredi hesabı üzerinden alınan maktu ve nispi oranda komisyon niteliğinde olabileceği gibi kredi işleminde fiilen yapılan herhangi bir masrafın karşılanması amacıyla sağlanabileceğinden; tüketici kredisi işlemleri dışında, faiz dışı ücretin salt iş ve hizmet alımından kaynaklanmasının gerekli olmadığı, Davacı şirketin, Davalı banka tarafından çeşitli adlar altında tahsil ettiği ücretler için herhangi bir iade talebinde bulunamayacağı, 22/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı şirketin, Davalı banka tarafından çeşitli adlar altında tahsil ettiği ücretler için herhangi bir iade talebinde bulunamayacağı tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemeleri sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının davalı bankadan kullanıları ticari kredilerden ve mevduat hesaplarından çeşitli adlar altında haksız ve fahiş olarak yapılan kesinti/tahsilat tutarlarının tespiti ile tutarların ticari faizi ile hesaplanacak faiz tutarı ile birlikte davalı bankadan tahsilini talep ve dava ettiği, davacının sorumluluğunun olup olmadığı noktalarında toplandığı,
Taraflar arasında 28.12.2017 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’nin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olması nedeniyle, Dava konusu Genel Kredi Sözleşmesi’nin “Genel İşlem Koşulları” hükmüne tabi olduğu, TCMB tarafından yayınlanan, Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında 2020/4 sayılı tebliğ 10.02.2020 Tarih ve 31035 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdiği, 31.03.2020 tarihinde tahsil edilen 699 TL Paket Ücreti ve 04.03.2020 tarihinde tahsil edilen dosya masrafı haricindeki tüm Dava konusu ücret tahsilatlarının ise Tebliğ yürürlülük tarihinden daha önceki tarihlerde yapıldığı, Davacı tarafından talep edilmesi durumunda, davalı banka … A.ş. benzeri, sektörde faaliyet gösteren ticari bankalara müzekkere gönderilerek, tahsilat başlıklarına göre, yapıldıkları tarih aralıklarında, ticari kredi kullandırdıkları müşterilerinden hangi tutarda ve oranda ücret kesintisi/tahsilatı yapıldığının sorulmasının yerinde olacağı, bankaların faiz dışı gelirleri doğrudan açılan kredi hesabı üzerinden alınan maktu ve nispi oranda komisyon niteliğinde olabileceği gibi kredi işleminde fiilen yapılan herhangi bir masrafın karşılanması amacıyla sağlanabileceğinden; tüketici kredisi işlemleri dışında, faiz dışı ücretin salt iş ve hizmet alımından kaynaklanmasının gerekli olmadığı, davacı şirketin, davalı banka tarafından çeşitli adlar altında tahsil ettiği ücretler için herhangi bir iade talebinde bulunamayacağı hususunun tespit ve rapor edildiği görülmekle; denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80,70-TL harcın başlangıçta peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 250,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.