Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/290 E. 2021/574 K. 16.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/170 Esas
KARAR NO:2021/539

DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/03/2021
KARAR TARİHİ:06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkiline ait… plakalı … … marka … motor nolu … şase nolu mavi renkteki otomobilin … … Caddesinde park halindeyken 14/10/2016 tarihinde sabah 05.00 sularında trafik çekicisi tarafından plakası okunup sigortası olmadığı gerekçesiyle … … … Otoparkı’na çekildiğini, müvekkilinin, eşiyle ayrılık aşamasında olması ve aile içi bir takım sorunlarla başa çıkmaya çalışması sebebiyle aracını yedieminden teslim alamadığını, müvekkilinin arabasını yedieminden teslim almak için 18/01/2019 tarihinde boşandığı eşi … ile birlikte … … … Otopark’ına gittiğini ve otopark görevlilerine aracı görmek istediğini beyan ettiğini, aracın yanına geldiğinde aracın tüm kapılarının açık olduğunu , araçtaki çoğu parçanın sökülmüş olduğunu ve aracın yediemine teslim edilen araç olmaktan çıkmış olduğunun tespit ettiklerini, aracın jant ve lastiklerinin sökülerek yerine hurda bir araçtan temin edilen eski jant ve lastiklerin takılmış olduğunu, aracın içi kontrol edildiğinde; araçta bulunan atiker lpg tüpünün yerinde olmadığı , gaz sisteminin tüpüyle birlikte tamamen sökülerek yerine montaj işlemi gerçekleştirilmeden yine hurda bir araçtan temin edilen eski bir tüp yerleştirildiğini, aracın torpido bölmesinin kapağının komple kırıldığını, içinin boşaltılmış olduğunu, dört camın da kontrolünü sağlayan elektronik sitemin yerinde olmadığını, kapı ve cam kontrollerini sağlayan beynin yerinden çıkartılıp, yerine eski bir beyin takıldığını, ön kaput dili kırıldığından aracının kaputunun açılmasının mümkün olmadığı için daha nice muhtemel zararların da müvekkili tarafından tespit edilemediğini, davaya konu araçtan yoksun kalan ve fındık işleri için her yıl … ve … illerine gitme mecburiyeti olan müvekkilinin ;2018, 2019 ve 2020 yıllarında birer kez olmak üzere söz konusu aracının yerine araç kiralamak zorunda kaldığını ve ciddi bir ekonomik zorlukla karşı karşıya bırakıldığını, davalı taraftan araçtan yoksun kalma tazminatı talep etme zaruretinin de hasıl olduğunu, … … … Otoparkı yetkilileri aleyhine … Cumhuriyet Başsavcılığı’na … Soruşturma No ile mala zarar verme ve muhafaza görevini kötüye kullanma suçları dolayısıyla soruşturma başlatıldığını beyanla tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere araçtan yoksun kalma tazminatı olarak şimdilik 100 TL, aracın uğradığı hasarın karşılığında hasar bedeli olarak şimdilik 100 TL maddi tazminatın haksız fiilin öğrenildiği tarih olan 18/01/2019 tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi, tensip tutanağı ve duruşma gününü bildirir tebligatların usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava; maddi tazminat davasıdır.
Mahkememiz tarafından … İl … Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak… plakalı aracın ruhsat bilgilerinin ve aracın kullanım şekli hakkında bilginin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup … İl … Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü tarafından Mahkememize gönderilen ruhsat bilgilerinin incelenmesinden… plakalı aracın kullanım amacının hususu olduğu tespit edilmiştir.
Görev hususu dava şartı olması nedeniyle Mahkeme görev hususunu yargılamanın her aşamasında re’ sen dikkate alabileceği gibi taraflar da her aşamada ileri sürebilir.
HMK.nun 1. Maddesine göre “…göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” anılan kanunun 114/c maddesinde ise mahkemenin görevi dava şartı olarak gösterilmiş olup aynı kanunun 115.maddesi ile getirilen “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.” hükmü gereğince re’sen görevsizlik kararı verilebilecektir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
Türk Ticaret Kanunun 3. maddesine göre ise, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” denilmektedir.
Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.

28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73.maddesine göre, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
Somut olayda davacı tarafından… plakalı aracını davalının kusurundan kaynaklı kullanamamasından dolayı olduğunu iddia ettiği yoksun kaldığı tazminat ile araçta oluşan hasar bedelinden kaynaklı davalı aleyhine maddi tazminat davacı açılmış olup davalı her ne kadar tacir ise de davacının gerçek kişi olduğu ve davaya konu… plakalı aracın kullanım şeklinin hususi olduğu ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya görevli Tüketici Mahkemesi olduğu, mahkememizin görevine girmediği anlaşılmakla, iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20. madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili … Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ … TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-)H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-)Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde, davalıın yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)