Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/257 E. 2022/520 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/257 Esas
KARAR NO :2022/520

DAVA:Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:14/04/2021
KARAR TARİHİ:23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkilin davalı … … ait olan, … plaka sayılı ticari otosunu yaklaşık 5 yıl süre ile kiracı olarak kullandığını, daha sonra davalı bu ticari plakayı satmaya karar verdiğini ve daha sonra da müvekkile yeni bir plaka almayı teklif ettiğini, müvekkilin alınacak ticari plakanın 1/3’üne ortak olacak şekilde anlaştıklarını ve buna karşılık gelen 450.000-TL’yi müvekkil elden davalı tarafa verdiğini, davalı tarafta huzurdaki davaya konu senedi müvekkile verdiğini, davalının söz konusu parayı almasına rağmen anlaşmaya uymaması ve plaka alımı konusunda herhangibir girişimde bulunmaması üzerine söz konusu senet …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalı yan senetteki imzanın bizzat kendisine ait olmasına rağmen senet altındaki imzaya haksız olarak itiraz ettiğini ve söz konusu itiraz neticesinde alınan son derece hatalı bir rapor ile …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davanın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiğini ve söz konusu karar kanun yollarından geçerek kesinleştiğini, bu esnada yani davalı hakkında icra takibi başlamasına müteakip davalı yan, söz konusu senetteki imza kendisine ait olmasına ve bunu bilmesine rağmen kötü niyetli bir biçimde …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığını, söz konusu ceza dosyası çerçevesinde tüm tarafların imza örnekleri ve davalı …’un karşılaştırmaya esas olabilecek imzalarının bulunduğu tüm belge asılları dosyaya celp edildiğini ve imza incelemesi yapılması amacıyla dosyanın adli tıp’a gönderildiğini, alınan raporun işbu dosyaya da bir suretinin sunulduğunu, dava konusu senetteki imzanın davalıya ait olduğu kesin olarak ortaya koyulduğu, İcra Hukuk Mahkemesinde hatalı olarak düzenlenen rapor sonucunda icranın durdurulması yönündeki hatalı kararın kesinleştiğini ve müvekkilin söz konusu senetten kaynaklanan alacağını icra takibi kapsamında tahsil etmekten mahrum kaldığını, açıklanan işbu sebeplerle işbu davanın açılmasının zaruri olduğunu beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşıldı.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı taraf iptalden itibaren yasal süre içinde dava açmadığını bu nedenle davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, ayrıca davacı yanın iddialarının asılsız olduğunu, zira dosyaya celp edilen mahkeme ve savcılık kanalları ile alınan ifadelerden de anlaşılacağı üzere davacı yanın müvekkile son yılların kirasını ödemediğinden borçlu olduğunun açıkça görüleceğini, davacı müvekkilin eşi adına kayıtlı … sayılı taksi plakasını işleten kişi olduğunu, kira karşılığı 27/04/2010 tarihinden 27/08/2014 tarihine kadar plakayı işlettiğini, ilk yıl 3.300-TL olan kira her yıl artırılmış ve 2014’de aylık 5.000-TL olduğunu, davacı ilk bir yıla yakın düzenli kirayı öderken daha sonra ödememeye başladığını, müvekkil para lazım olduğunda davacıdan para talep ettiğinde davacı küçük miktarlarda müvekkile para verdiğini müvekkil aldığı bu paraları davacıya kira borcuna mahsup etmesini söylediğini, davacı buna ses çıkarmadığını ancak alınan bu paralı doğal olarak kira borcuna mahsup etmesi gerekirken bunu yapmayarak sanki müvekkil kendisinden borç almış gibi hesap yaptığını, yani davacı … müvekkile 2.000 -TL 3.000-TL gibi arada para vermiş ve bu parayı borç olarak verdiğini söylediğini, müvekkile her ay ödemesi gereken kirasını ödemediği gibi ara da verdiği parayı da borç olarak verdiğini söylediğini, müvekkile her ay ödemesi gereken kirasını ödemediği gibi arada verdiği parayı bir tefeciden aldığını ve bu kişininde yüksek faiz uyguladığını müvekkile söylediğini, müvekkil davacının kötü niyetli olduğunu fark edip hesaplama yapmasını istediğinde davacı müvekkile verdiği ve kiraya mahsup etmesi gereken parayı borç olarak saymış ve geri ödemede beş – on misli faizle hesap ederek kirayı mahsup etmiş ancak fahiş faizle hesap yaptığı için kira karşılayamamış ve bu defa alacaklı olduğunu belirterek müvekkilden para talep ettiğini, davacı müvekkile ilk bir yıldan itibaren kira ödemesi yapmadığı gibi kendisini borçlu çıkardığını, asıl amacının plakayı almak olduğunu anlayan müvekkil eşi adına kayıtlı … sayılı taksi plakasını ilk ödemesi 50.000-TL 14/08/2014, ikinci ödemesi 21/08/2014 16.000-TL ve son ödemesi 22/08/2014 tarihinde 1.284.000-TL olmak üzere toplamda 1.350.000-TL’ye Kale isimli firmaya sattığını, o tarihlerde taksi plakası bir buçuk milyonun üzerinde olduğunu, davacının ortak plaka alma iddiasına konu ettiği senet tanzim tarihinin 01/05/2014 tarihli olduğunu, müvekkilinin kendi taksi plakasını ikiyüzbin TL.ye piyasanın altında satıp, ortak taksi plakası satın almaya kalkışmasının hayatin olağan akışına açıkça aykırı olduğunu, ayrıca İcra Hukuk mahkemesinin … esas sayılı dosyasında imza itirazı sonucu alınan raporda da imzalının müvekkile ait olmadığı ve takibin iptaline karar verildiğini, karar temyiz edilmiş ise de Yargıtay tarafından ilgili karar onandığını, kesinleşmiş bir karar karşı aynı senede dayanarak ihtiyati haciz talebinde bulunmak hukuken mümkün olmadığını, davacı taraf salt ceza yargılamasındaki kararı delil göstermekse ise de hukuk yargılaması buna bağlı olmadığını, açıklanan işbu sebeplerle yersiz ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; 01/05/2014 düzenleme, 01/02/2015 vade tarihli 450.000-TL bedelli bonoya, …. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas saylı takip dosyasına, …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasına, …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasına, Prof. Dr. … tarafından düzenlenen 20/04/2016 tarihli bilimsel mütalaaya, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 16/01/2020 tarihli raporuna, Ceza Mahkemesinden alınan 17/03/2020 tarihli bilirkişi raporuna, tapu kaydına, bilirkişi incelemesine, tanık, yemin ve her türlü yasal delile dayanmışlardır.
Davalı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasına, …. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas saylı takip dosyasına, İstanbul CBS’nın 2015/… soruşturma nolu dosyasına, ilgili taksinin satış belgesine, Yargıtay kararlarına, 01/12/1994 tarihli 450.000-USD bedelli bonoya, … 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/… Esas sayılı dava dosyasına, … 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/… Esas sayılı dava dosyasına, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasına, … 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dava dosyasına, … 11. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takip dosyasına, ödeme dekontlarına, banka kayıtlarına, davaya ilişkin belge ve evraklara, müvekkil ve eşinin kolluk ve Savcılık ifadelerine, İstanbul CBS’na ve diğer dosyalara sunulan dilekçelere, bilirkişi incelemesine, keşif, yemin ve sair her türlü yasal delile dayanmışlardır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E.sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 463.463,01-TL alacağın tahsili için 18/05/2015 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 22/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 26/05/2015 tarihinde süresinde imzaya, borca, faize, takibe ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
UYAP sistemi üzerinden bir örneği getirtilip incelenen … 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/… Esas sayılı dava dosyasında davacı … mirasçıları tarafından davalı … … ve … … aleyhine ortaklığın giderilmesi konulu davanın 09/03/2012 tarihinde ikame edildiği, davanın kabul edildiği ve hükmün 16/09/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
UYAP sistemi üzerinden bir örneği getirtilip incelenen … 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/… Esas sayılı dava dosyasında davacı … mirasçıları tarafından davalı … … aleyhine ecrimisil konulu davanın 18/11/2009 tarihinde ikame edildiği, davanın kısmen kabul edildiği ve hükmün 19/07/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
UYAP sistemi üzerinden bir örneği getirtilip incelenen … 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dava dosyasında davacı … mirasçıları tarafından davalı … … aleyhine haksız işgal tazminatı (ecrimisil) konulu davanın 10/06/2016 tarihinde ikame edildiği, davanın feragat nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
UYAP sistemi üzerinden bir örneği getirtilip incelenen…. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … …, … (…), … (…), … … ve … aleyhine 318.341,98-USD alacağın tahsili için 23/12/2018 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe girişildiği anlaşılmıştır.
UYAP sistemi üzerinden bir örneği getirtilip incelenen İstanbul CBS Genel Soruşturma Bürosunun 2021/1352 soruşturma nolu dosyasında iddianame düzenlendiği, soruşturma evrakının …. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildiği ve kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
UYAP sistemi üzerinden bir örneği getirtilip incelenen …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında müşteki … aleyhine resmi belgede sahtecilik konulu davanın ikame edildiği, 09/07/2020 tarihinde beraat kararı verildiği, hükmün 09/11/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
UYAP sistemi üzerinden bir örneği getirtilip incelenen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında verilen kararın bozulduğu, 2018/90 Esas sayılı sıraya kaydedildiği, ilgili davada davacılar …, …, … …, … tarafından haksız işgal tazminatı (ecrimisil) konulu davanın 16/05/2014 tarihinde ikame edildiği, davanın feragat nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
… Tapu Müdürlüğüne yazılan teskereye cevap verildiği, verilen cevabi yazıda … Mah. 2066 ada 227 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının Mahkememize gönderildiği, taşınmaz malikinin … olduğu tespit edildiği anlaşılmıştır.
UYAP sistemi üzerinden bir örneği getirtilip incelenen …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında; davacı … tarafından davalı … aleyhine imzaya itiraz, icra takibine itiraz (borca itiraz) konulu davanın 27/05/2015 tarihinde ikame edildiği, davada kabul kararı verildiği, kararın 11/02/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; bonodan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davacı yan, keşidecisi davalı olan, 01/05/2014 düzenleme ve 01/02/2015 vade tarihli, 450.000-TL bedelli bono tutarı ile 350.000-TL işlemiş faizin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı yan ise; senetteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını, davacıya borcunun bulunmadığını, icra mahkemesinde imza inkarının kabul edilerek takibin iptal edildiğini, bu nedenle aynı konunun kesin hüküm nedeniyle dava konusu edilemeyeceğini, kaldı ki senedin zamanışımına uğradığını savunmuştur.
O halde çekişme, davaya konu senetteki keşideci imzasının davalının eli ürünü olup olmadığı, icra mahkemesi kararının kesin hüküm teşkil edip etmeyeceği, senedin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.
Somut olayda, …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında alınan 18.03.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre, davaya konu senetteki imzanın keşidecinin eli ürünü olmadığının belirlenmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, kararın yargıtay denetiminden de geçerek 11/02/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı keşidecinin şikayeti üzerine, davacı hakkında …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile sahtecilik suçundan açılan davada Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından hazırlanan 06.01.2020 tarihli rapora göre inceleme konusu senetteki borçlu imzaları ile …’un mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların kuvvetle muhtemel …’un eli ürünü olduğunun mütalaa edildiği, anılan mahkemece raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi için grafoloji konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 17/03/2020 tarihli bilirkişi raporuyla da … ve sanık …’ın el yazı ve imza örnekleri birlikte değerlendirildiğinde; …. … Tıp Fakültesi Adlı Tıp Anabilim Dalı Prof. Dr. …’ın düzenlemiş olduğu bilimsel mütalaa ve Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin düzenlemiş olduğu raporların yerinde olduğu yönünde aynı görüşte olduklarını mütalaa ettikleri anlaşılmıştır.
…. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında alınan raporların kanaat verici ve hükme elverişli olduğu, bilirkişi mütalaası ile aydınlanabilecek konularda dosyanın yetirince aydığınlığa kavuştuğu, dava konusu senetteki keşideci imzasının davalıya ait olduğu anlaşıldığından usul ekonomi gereği mahkememizce yeniden imza incelemesi yapılmasına gerek görülmemiştir.
Öte yandan davalı yan, …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında verilen kararın 11/02/2019 tarihinde kesinleşerek kesin hüküm oluşturduğunu ileri sürmüş ise de; İcra Mahkemesi kararlarının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği hususunda kuşku bulunmamaktadır.
Yine davalı yan senedin zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür. TTK md.749-750 ve 751 hükmüne göre bonoda zamanaşımı vadeden itibaren 3 yıldır. Ancak zamanaşımı; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesiyle kesilir. Zamanaşımı kesilince, süresi aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Somut olayda da takip ile zamanaşımının kesildiği, …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında verilen takibin iptali kararının 11/02/2019 tarihinde kesinleşmekle kesilen zamanaşımının tekrar işlemeye başladığı, davanın ise 14.04.2021 tarihinde zamanışımı süresi içinde açıldığı anlaşıldığından samanaşımı itirazının reddena karar verilmesi gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan taraf delilleri, yukarıda değinilen hukuksal durum ve somut olayın birlikte değerlendirilmesi sonucunda; dava konusu senedin davalının ile ürünü olup, yasal unsurlara havi olduğu, tahsiline yönelik davanın yasal deliller ile kanıtlandığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, 450.000-TL’nin vade tarihi olan 01.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE ,
1-)450.000-TL ‘nin vade tarihi olan 01.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 30.739,50-TL harçtan peşin alınan 13.662,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 17.077,50-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 13.662,00-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 13.729,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan 206,10-TL yargılama giderinin red kabul oranına göre 115,90-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davalı tarafından yapılan 23,50-TL yargılama giderinin red kabul oranına göre 10,20-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 39.550,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 32.950,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-)Karar kesinleştiğinde davacının ve davalının gider avansından artan bakiyesinin talep halinde iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır