Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/248 E. 2023/170 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/248 Esas
KARAR NO :2023/170

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/04/2021
KARAR TARİHİ:24/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Takip talebi düzenlenerek borçlu şirketlere gönderildiği ve toplamda 386.00 USD ve 14.935.34 EUR bedelli alacağın fiili ödeme günündekki döviz alış kuru üzerinden tahsili maksadı ile … İcra Md. … E Sayılı dosyası ile borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığı, ödeme emrine 14.01.2021 tarihinde itiraz edilerek takibin durdurulduğu, takibe konu alacak davalı şirket ile müvekkil arasında imzalanmış olan 08.09.2011 tarihli borcun üstlenilmesi sözleşmesinden kaynaklı meydana gelmiş ve belirtilen bedelin sözleşmede belirtildiği gibi ödenmediğinden haklı nedenle takip başlatıldığı, yapılan itirazın haklı sebebe dayanmadığından kötü niyetli olduğu, takibe başvurlmadan önce birçok defa borcun ödenmesi istenilmiş ancak, bir ödeme yapılmadığından icra kanalı ile tahsil etme yoluna başvurulduğu, borcun üstlenilmesi sözleşmesinde belirtilen ödeme yöntemine ilişkin her hangi bir ödemede bulunulmadığı gibi borcun yıllardır ödemediği için müvekkilin maddi anlamda zor durumda kaldığı, borcun tahsili için 02.06.2020 tarihinde Gebze Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğu, Anlaşma sağlanamadığı,Davalı borçlu … Pazarlama İç ve Dış Tic. A.Ş ‘nin … Gayrimenkul Proje Geliştirme ve Tic Ltd Şti’ne devrolunarak bu şirket adı altında birleştiği, arz ve izah edilen tüm nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, davalı/borçlunun haksız ve kötü niyetli yapılan itirazın iptaline, takibin asıl alacak ve diğer hususlar ile vade tarihi olan 29.12.2017 tarihinden fiili ödeme tarihine kadar yabancı para cinsinden bankalarca açılmış bir yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiz ile devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin
davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının sözleşme imzaladığı … Paz. A.Ş müvekkil … Gayrimenkul Proje Geliştirme ve Tic Ltd Şti tarafından aktif ve pasifiyle birlikte devralındığı ve … Gaz A.Ş’nın hukuki varlığı sona erdiği, konusu işbu dava ile aynı olan ve sayın mahkemenizinde görülen davalarda sayın mahkeme 2017/… e ve 2016/… e sayılı dosyalardan red kararı verildiği, dava konusu alacağın hukuken talep edilebilir olmadığı, her ne kadar sözleşme başlığında “alacağın temliki “ dense de alağıın değişmesi, tam aksine borçlunun değişmesi nedeniyle alacağın temliki değil borcun naklinin (yüklenilmesinin) söz konusu olduğu, alacağın temliki; “alacağın devri (temlik) devredenle devralan arasında yapılan tasarruf işlemi niteliğinde bir sözleşme ile alacağın, devredenin mal varlığından devralanın mal varlığına geçirilmesidir. Alacağın devri ile birlikte alacaklı değişir, alacak devralana geçer Alacağı devreden borcun ifasını isteyemez bu hak yeni alacaklının olduğu, borcun nakli (yüklenilmesi); borç ilişkisinin dışında kalan bir şahsın alacaklı ile anlaşarak borçluya ait ifa yükümlülüğünü üzerine alıp borçluya borçtan kurtarmasına ise borcun nakli (yüklenilmesi) denilmektedir. Borcun naklinde borç varlığını sürdürmeye devam ederken borcu devreden eski borçlu borçlu olmaktan çıkar, yerine borcu devralan yeni borçlu geçer.
Dava konusu somut olayda taraflar arasında imzalanan sözleşme değerlendirildiğinde anılan sözleşmenin başlığı “alacağın temliki “ müvekkil şirket temlik alan, davacı taraf temlik eden olarak kabul edilmesine rağmen, alacaklının değişmemesi tam aksine borçlunun değişmesi nedeniyle yukarıda izah edildiği üzere alacağın temliki değil, borcun nakli (yüklenilmesi) işleminin söz konusu olduğu, sözleşmede alacağın temliki denilmesine ve müvekkil şirket temlik alan olarak kabul edilmesine rağmen alacağın temlik edildiği müvekkil şirket yeni alacaklı değil, davacı tarafın Tasfiye halinde … A.Ş’deki alacağını ödemekle yükümlü olan ve borcu devralmış yeni borçlu olduğu,
dayanak sözleşmede müvekkil şirketin davacı tarafın kendisine temlik ettiği tutarı taksitler halinde yine davacı tarafa ödeyeceğinin yazılı olduğu, buna göre alacağın devrinde devralanın hem bir alacağı devralması ve hem de alacağı devreden (temlik eden) şahsa bir ödeme yaptığını kabul etmeye imkan olmadığı, yine, sözleşmede devreden borçlunun yani Tasfiye Halinde … A.Ş’nin borçlu sıfatının ortadan kalktığı borcun müvekkil şirkete geçtiği görüldüğü, alacağın devri borçlunun onayı olmaksızın gerçekleştirilebildiği, ancak borcun naklinin yapılabilmesi için alacaklının kabul beyanı gerektiği, bu çerçevede tasfiye halinde … A.Ş’nin borcunun müvekkil şirkete devrini davacı tarafın Kabul ettiği de sözleşmeden anlaşıldığı, somut olayda tarafların yaptığı anlaşma borcun dış yüklenilmesi niteliğinde olduğu, davacı ve dava dışı hesap sahibi ile müvekkil şirket arasında sözleşme yapılmış ve bu sözleşme ile dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş’nin davacıya olan borçları üstlenildiği, bu tür sözleşmelerde borcun içeriği aynen devam ettiği için borç ilişkisinden doğan savunmalara (def’iler) da borcu üstlenene, yani yeni borçluya geçer. Bu çerçevede dayanak sözleşmenin mahiyeti itibariyle borcun üstlenilmesi sözleşmesi olduğu dikkate alındığında borcun belirli veya muaccel olmadığına yönelik def’iler müvekkil şirket tarafından da ileri sürülebileceği, netice olarak, dayanak sözleşmenin alacağın temliki değil borcun nakli (yüklenilmesi) niteliğinde olduğu açık ve sabit olduğu, hal böyle olunca da dayanak sözleşmenin niteliği gereği borcu devralan yeni borçlu (müvekkil) eski borçlunun alacaklıya karşı haiz olduğu itiraz ve def’ileri alacaklıya karşı ileri sürebileceği, bu çerçevede dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş’nin tasfiye sürecinin devam ettiği ve kar ve zarar hesabı sahiplerine tasfiye sürecinde alacak isabet edip
etmeyeceği ve edecek ise bu alacağın miktarı ancak tasfiye sonucunda belli olacağı, Borcu nakleden … A.Ş’nin tasfiye sürecinin devam ettiği, dava dışı … … Kurumu A.Ş’nin 11.02.2001 tarihinde tasfiyesine karar verildiği ve tasfiye kararı İstanbul Ticaret Siciline 28.02.2001 tarihinde tescil ve TSG 28.02.2001 /5246 Sayılı nüshası ile ilan edildiği, tasfiyenin tamamlanmamış olduğu dikkate alındığında 08.09.2011 sözleşme tarihi takip ve dava tarihi öncesinde tasfiye kararı alınmış olmakla 08.09.2011 tarihli sözleşmeye istinaden müvekkil şirketten talep edilen alacağın tasfiye sonucu ortaya çıkacak duruma göre kar veya zarar yönünden bir belirleme olmaksızın ödenemeyeceği açık ve sabit olduğu, kar veya zarara katılıma hesabının niteliği ve hükümleri dikkate alındığında mutlak ödenmesi gereken bir alacak olmadığı, davacı ayrıca kar ve zarara katılım sözleşmesine göre vade uzatılmasını istemediğini bir ihtarname ile dava dışı … A.Ş’ne bildirmediği gibi bunu gösteren her hangi bir belgeyi de dosyaya ibraz etmediği Alacak da bu nedenle gerek sözleşme tarihi gerekse takip ve dava tarihi itibariyle muaccel hale gelmediği, davanın kabulüne karar verilmesi ve davacıya ödeme yapılması tasfiye sonucunu bekleyen diğer hesap sahiplerinin menfaatlerini zedeleyeceği, yargıtayın yerleşik içtihatları ve kesinleşen kararlar nazara alındığında tasfiye halinde öncelik ve sonralık ilişkisi değerlendirmeden borçların düzensiz bir şekilde her talep edene ödenmesinin diğer hesap sahiplerinin menfaatlerinin zedelenmesine sebep olacağı, işbu davanın zamanaşımı yönünden de reddi gerektiği,
emsal mahkeme kararları ve alınan bilirkişi raporlarında da, davacının hesabı bulunduğu Tasfiye Halindeki … A.Ş ‘nin tasfişye halinde olup, tasfiyenin sonuçlanıp kar veya zarar durumu belirginleşmeden davacının hak talep etmesinin mümkün olmadığı, tasfiye henüz sonuçlanmamış ve dava tarihi itibariyle alacak muaccel hale gelmemiş olduğundan dava konusu alacak takip ve dava tarihi itibariyle talep edilebilir olmadığı, talep edilen faizin de yasal dayanağı olmadığı, arz ve izah olunan durum muvacehesinde, haksız, mesnetsiz, yasal dayanaktan yoksun ve zamansız ikame olunan davanın reddine davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın; taraflar ile dava dışı tasfiye halinde iflas …. A. Ş. arasında tanzim edilen alacağın temliki sözleşmesi uyarınca ödenmeyen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine İİK nın 67. Maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili davada; Borç Üstlenme Sözleşmesi (davalılar tarafında bulunan diğer nushanın da aslını ibraz etmelerini talep ediyoruz), icra dosyası, ticari defterler ve kayıtlar, arabuluculuk son tutanağı, tanık, bilirkişi ve ikamesi mümkün her türlü delile dayanmıştır.
…. İcra Md. 27.10.2019 tarih … E sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … borçlu … Pazarlama İç ve Dış Tic.
A.Ş ve … Gayrimenkul Proje Geliştirme ve Tic Ltd Şti olduğu, 14.935.34 EUR Temlik Sözleşmesine istinaden Asıl borç
, 2.434.26 EUR Faiz olmak üzere toplam
17.369.60 EURO, 386.00 USD Temlik sözleşmesine istinaden Asıl Borç
, 62.91 USD Faiz
olmak üzere toplam 448.91 USD
alacak için 27/10/2019 tarihinde takibe girişildiği, davalı/ borçluya usulüne uygun tebligatın yapıldığı borçlunun süresi içerisinde borca, ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyanın bilirkişi heyetine tevdii edildiği, 22/04/2022 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; a) Gerek taraflar arasındaki 08.09.2011 tarihli belge incelendiğinde gerekse TBK hükümleri
değerlendirildiğinde; davacının … A.Ş.’nin … numaralı kâr ve zarar
hesabındaki hak ve alacaklarını davalıya temlik etmesiyle, taraflar arasında alacağın temliki
sözleşmesinin kurulmuş olduğunun kabulü gerektiği,
b) Taraflar arasındaki 08.09.2011 tarihli sözleşmede taksit tutar ve tarihleri açıkça belirlendiğinden,
belirlenen taksitlerde her bir ödeme miktarının muacceliyet kesp edeceği, bu nedenle davalının henüz
borcun muaccel hale gelmediği yönündeki itirazın yerinde olmadığı,
c) Davalının takibe haksız olarak itiraz ettiği,14/08/2022 Tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
a) Gerek taraflar arasındaki 08.09.2011 tarihli belge incelendiğinde gerekse TBK hükümleri değerlendirildiğinde; davacının … A.Ş.’nin … numaralı kâr ve zarar hesabındaki hak ve alacaklarını davalıya temlik etmesiyle, taraflar arasında alacağın temliki sözleşmesinin kurulmuş olduğunun kabulü gerektiği,
b) Taraflar arasındaki 08.09.2011 tarihli sözleşmede taksit tutar ve tarihleri açıkça belirlendiğinden, belirlenen taksitlerde her bir ödeme miktarının muacceliyet kesp edeceği, bu nedenle davalının henüz borcun muaccel hale gelmediği yönündeki itirazın yerinde olmadığı,
c) Davalının takibe haksız olarak itiraz ettiği,
d) Takip 27.10.2019 tarihi itibariyle davacının talebine uygun olarak 29.12.2017 Tarihinden
27.10.2019 takip tarihine kadar 386 USD ve 14.935.34 EUR tutarlar için İşlemiş faiz tutarları hesaplanmış olup, Takip öncesi işlemiş faiz yönünden fazla taleplerin yerinde olmadığı, e) Takip (27.10.2019) tarihinden itibaren 386.00 USD asıl alacak için 3095 S. 4/a maddesine uygun olarak % 3,90 faiz, 14935.34 EUR Asıl alacak içinde 3095 S. yasanın 4/a maddesine uygun olarak % 2,75 ve değişen oranlarda temerrüt faizi talebinin, mahkemeniz takdirlerinde olacağı, f) tarafların diğer taleplerinin de mahkemeniz takdirlerinde olduğu,28/12/2022 Tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacının Davalıdan, …. İcra Md. 27.10.2019 tarih … E Sayılı Takip Dosyasından; taraflar arasında imzalanan temlik sözleşmesi kapsamında,
49.405.73 TL Asıl alacak ( 386.00 USD ve 14.935.34 EUR karşılığı)25.981.60 TL İşlemiş faiz (değişen oranlarda avans faizi)75.387.33 TL toplam alacak hesaplandığı,49.405.73 TL asıl alacak için 27.10.2019 takip tarihinden itibaren de 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince % 18,25 ve değişen oranlarda avans faizi talep edilebileceği hususu mahkemeniz takdirlerinde olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilafın davacı yanın, 27/10/2019 tarihinde davalı borçlu aleyhine …. İcra Md. 27.10.2019 tarih … E sayılı dosyası 17.369.60 EURO ve 448.91 USD tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanların takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu08.09.2011 tarihli “Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi”nin akdedildiği, Taraflar : 1) … Pazarlama İç ve Dış Ticaret A.Ş (Birleşme İle … Gayrimenkul Proje Geliştirme ve Tic Ltd Şti)
2)…
Temlik alan : … Pazarlama A.Ş
Temlik Eden (Muhatap) : …
Madde 3 : Konu : Hesabı temlik eden (Muhatap) ile hesabı Temlik alan arasındaki temlik şartlarının belirlenmesi işbu sözleşmenin konusudur.
Madde 4 : Özel Hükümler:
1 : Muhatap tasfiye halindeki … A.Ş’nin … numaralı kar ve zarar katılım, akdi, cari hesaplar ve hesapların eklerinde bulunan 386.00 USD’yi ve 14.935.34 EUR’yu bütün hakları ile birlikte temlik alana temlik etmiştir.
4.3 : Temlik alan , Muhatabın kendisine temlik ettiği tutarı muhataba aşağıda belirtilen vadelerde taksitler halinde ödeyecek olup, her bir taksit ödeme günündeki TCMB döviz alış kuru karşılığı Türk Lirası olarak ödeyecektir.
Sözleşmenin işbu maddesine göre: 386.00 USD : 28.01.2013 tarihinde 150.00 USD ve 28.02.2013 tarihinde 236.00 USD olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır.
14.935.34 EUR İle ilgili olarak ise İlk Taksit ödemesinin 28.03.2013 tarihi olmak üzere, her ayın 28.günü itibariyle her bir taksitin 250.00 EUR olmak üzere 57. Taksitte (250 EUR x 57 taksit -) 14.250 EUR ve son taksit 28.12.2017 tarihinde 685.34 EUR olarak geri ödeneceği taraflarca kararlaştırılmıştır.
“Temlik alan ve Muhatap işbu durumu gayri kabili rücu Kabul beyan ve taahhüt ederler”
4.4.: “Muhatap, işbu sözleşmenin imzalanması ile birlikte bütün sonuçları itibari ile hukuki ve cezai yönden şahsi hakları da kapsar şekilde asıl alacak, ücreti vekalet, faiz. munzam zarar ve sair alacaklarda dahil olmak üzere gerek şikayet, gerek ceza davaları gerek hukuk davaları ve gerekse icra takibi yönünden kurum ve ilgilileri en geniş anlamda gayri kabili rücu ibra eder
4.5: Temlik Alan, Md. 4.3’te ödeme miktarları belirtilen 386 USD ve 14.935.34 EUR’yu Muhatabın … IBAN nolu hesabına md 4.3’te belirtilen vadelerde havale ederek ödeyecektir. Her bir ödeme birbirinden bağımsızdır. Bu Madde Makbuz Mükmündedir. Ödemelerden birinin gününde yapılmaması bakiye ödemeleri muaccel kılmaz. Ancak ardışık altı taksitin gününde ödenmemesi halinde takip eden altı aylık ödeme muacceliyet kesp edecektir.”
Taraflar arasında imzalanan 08.09.2011 tarihli Temlik ve İbra Sözleşmesi ile Davacı tarafından Dava dışı Tasfiye Halindeki … A.Ş nezdindeki 386 USD ve 14.935.34 EUR tutarındaki Mevduatlar yönünden, söz konusu mevduatların Geri ödenmesini temlik alan şirket üstlenmiş olduğundan, Mevduat alacaklısı … dava dış Tasfiye halindeki … A.Ş’ni ibra ettiğini, İbra edilen Tutarların Temilik Alan Şirkete virman yoluyla geçtiği taraflarca İmza altına alındığı,
Taraflar arasında imzalanan ve yukarıda ilgili maddelerine yer verilen sözleşme ile davacı …’ın Dava dışı Tasfiye Halindeki … A.Ş nezdindeki Mevduat hesaplarında bulunan 386 USD ve 14.935.34 EUR Mevduat alacağının, Davalı şirket tarafından davacıya Sözleşmenin 4.3 maddesinde kararlaştırılan taksitler halinde ödeneceği, Dava dışı Tasfiye Halindeki … … Kırumu A.Ş adına taahhüt edildiği,
Dava dışı Tasfiye halindeki … A.Ş’nin davacı …’a olan 386 USD ve 14.935.34 EUR mevduat hesaplarının her ne kadar Kar veya zarara Katılım hesabı şeklinde açılmış ise de, dava dışı tasfiye halindeki … A.Ş’nin Davalı şirketin de aralarında bulunduğu Muhtelif şehirlerdeki muhtelif şirketler nezdindeki alacaklarına karşılık, işbu şirketlerin, dava dışı Tasfiye Halindeki … A.Ş’nin mevduat müşterilerine olan mevduat yükümlülüklerinin Temlik yoluyla devredildiği, Huzurdaki davanın da davacı …’ın Dava dışı Tasfiye Halindeki … A.Ş nezdindeki Mevduat yükümlüküklerinin yerine getirlmesinde, davalı şirket, dava dışı … A.Ş adına Davacıya ödeme taahhüdünde bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava, alacağın temliki hükümlerine göre oluşan alacağın tespit ve tazminine ilişkindir. Davalı taraf, taraflar arasında imzalanan belgenin temlikname hükmünde olmadığını ve temliknamede yer alan alacağın muaccel hale gelmediğini iddia etmektedir. Taraflar arasındaki 08.09.2011 tarihli belge incelendiğinde, bu belgenin “alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi” ismini taşıdığı, davacı tarafın; tasfiye halindeki dava dışı … A.Ş.’nin … numaralı kâr ve zarar katılım akdi ve cari hesaplar ve hesapların eklerinde bulunan 386.00 USD’yi ve 14.935.34 EUR’yu bütün hakları ile birlikte davalı tarafa temlik ettiği (madde 4.1), davalı tarafın; davacının kendisine temlik ettiği tutarı davalıya, sözleşmede tarihleri ve miktarları belirtilen şekilde her bir taksitin ödeme günündeki TCMB Döviz Alış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak ödeneceğini kabul ettiği (madde 4.3), ayrıca ödemelerden birinin gününde yapılmamasının bakiye ödemeleri muaccel kılmadığı ancak; ardışık altı taksitin gününde ödenmemesi halinde, takip eden altı aylık ödemenin muacceliyet kesp edeceği hususunun da hüküm altına alındığı (madde 4.5), ayrıca tarafların bir birlerini ibra ettikleri (madde 4.4) anlaşılmaktadır. Sözkonusu hükümler birlikte değerlendirildiğinde davacının … A.Ş.’nin … numaralı kâr ve zarar hesabındaki hak ve alacaklarını davalıya temlik etmesiyle, taraflar arasında alacağın temliki sözleşmesinin kurulmuş olduğunun kabulü gerekir.
Gerek taraflar arasındaki 08.09.2011 tarihli belge incelendiğinde gerekse TBK hükümleri değerlendirildiğinde; davacının … A.Ş.’nin … numaralı kâr ve zarar hesabındaki hak ve alacaklarını davalıya temlik etmesiyle, taraflar arasında alacağın temliki sözleşmesinin kurulmuş olduğunun kabulü gerektiği,taraflar arasındaki 08.09.2011 tarihli sözleşmede taksit tutar ve tarihleri açıkça belirlendiğinden, belirlenen taksitlerde her bir ödeme miktarının muacceliyet kesp edeceği, bu nedenle davalının henüz borcun muaccel hale gelmediği yönündeki itirazın yerinde olmadığı hususunun tespit ve rapor edildiği, (davacının dava dilekçesinde dava konusu icra takibindeki 386 USD ve 14.935,34 EURO asıl alacaklar yönünden işbu davanın ikame edildiği, işlemiş faiz yönünden harç yatırılmaması hususu göz önüne alındığında, davacının talebi ile bağlı kalınarak icra takibindeki asıl alacaklar yönünden hüküm kurulmuştur.) denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
1-Davalılar …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının 386,00-USD ve 14.935,34-EURO asıl alacaklar üzerinden İPTALİNE, takip tarihinden itibaren 386,00-USD ve 14.935,34-EURO asıl alacaklara 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca USD ve EURO ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına kamu bankalarınca uygulanan en yüksek mevduat faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
-Alaca
-Alacağın %20’si oranında 19.425,11-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 10.080,02 TL harçtan peşin alınan 1.941,47 -TL harcın mahsubu ile bakiye 8.138,55 -TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00TL arabuluculuk ücretinindavalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.941,47 -TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, 2.300,00 -TL bilirkişi ücreti, 295,00 -TL davetiye ve teskere gideri olmak üzere toplam 4.604,27 -TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 23.134,44 -TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı… 24/02/2023

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim ….
E-imzalıdır.