Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/241 E. 2021/437 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/241 Esas
KARAR NO:2021/437

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:09/06/2015
KARAR TARİHİ:10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı …ve … San. ve Tic. Ltd.Şti.’nin 1.000.000-TL sermayesi olan mobilya sektöründeki bir şirket olup, şirketin toplam 40.000 adet olan hissesinin; 19.980 adedinin vekiledeni …’a, 19.980 adedinin vekiledeninin 16 yıl evli kaldıktan sonra 2007 yılında boşandığı eski eşi …’a, 20’şer adet hisselerin ise, …’ın annesi …’a ve babası …’a ait olduğunu, vekiledeninin şirkette %49,95 oranında ortaklığı olmakla birlikte, ailesi ile birlikte %50,05 oranında çoğunluk hissesini elinde bulunduran ve şirket müdürü de olan …’ın, şirketi her konuda domine ettiğini, vekiledenini görmezden gelerek hukuk dışı kararlar aldığını, Kanuna ve dürüstlük kuralına aykırı bu kararların iptali amacıyla, …. Asliye Ticaret Mahkemesi …E. ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyalarıyla davalar açıldığını, işbu davaların derdest olduğunu, davalı şirketin 2014 yılı genel kurul toplantısının 11.03.2015 tarihinde yapıldığını, fakat şirketin mevcut bilançosu ile birlikte finansal tablolarının ve denetim raporlarının taleplerine rağmen verilmediğini, bu sebeple, gerekli incelemeler için, gündemde yer alan bazı konuların ileri bir tarihte karara bağlanmasının genel kuruldan talep edildiğini, bu taleplerinin diğer ortaklar tarafından da kabul görmesi üzerine, gündem maddelerinin bir kısmının 08.04.2015 tarihinde görüşülmesine karar verildiğini, 08.04.2015 tarihindeki Genel Kurul’da gündemin 7. maddesinde “şirket kar dağıtımının” görüşüldüğünü ve vekiledeni dışındaki ortakların, karın dağıtılmamasına karar verdiğini, ancak şirket bilançoları incelendiğinde şirketin geçmiş yıllardan gelen dağıtılmamış karları da hesaba katıldığında şirketin 2014 yılı için dağıtılabilir karının 1.733.665,13-TL olduğunu, vekiledeninin kar dağıtılması talebinin genel kurulda şirket ana sözleşmesine göre yetersiz çoğunluk ile reddedildiği, 2012 yılı genel kurul iptali ile ilgili …. Asliye Ticaret Mahkemesi …E sayılı davasında alınan bilirkişi raporunda şirket ana sözleşmesine göre, karın dağıtılıp dağıtılmaması yönünde karar alınabilmesi için, % 75 oranında nisaba ihtiyaç duyulduğunun belirtildiğini, bu nedenle 2014 yılının karın dağıtılmaması yönünde alınan kararın, ana sözleşmeye ve TTK’na göre aykırı olduğunu, şirket müdürünün aylık 25.000-TL tutarındaki maaşının 40.000- TL’ya yükseltilmesine karar verildiğini, oysa 2012 yılı genel kurulunda müdürün maaşını 25.000-TL’ya çıkardığı karara karşı açtıkları iptal davasında alınan bilirkişi raporunda, müdürün kendisine bu şekilde diğer ortağın oluru olmaksızın maaş bağlamasını dahi hukuka aykırı bulduğunu, müdürün kendisine bu kadar yüksek maaş bağlatması, vekiledeni ortağın şirkette yöneticilik yapmasına karşı çıkması nedeniyle, vekiledeninin açıkça kar payının düşürülmesine yönelik girişim olduğunu, dürüstlük kuralına aykırı düşen bu genel kurul kararının iptalinin talep edildiğini, 08.04.2015 tarihli genel kurul kararının 8. gündem maddesinde, 14.05.2014 tarihli 2013 yılı genel kurul kararının 6.maddesinde alınan “Şirket karından kanun ve ana sözleşme gereği yapılması gereken miktarlar ayrıldıktan sonra kalan net 1.000.000.- TL karın ortaklara hisseleri oranında dağıtılmasında, dağıtılacak kar payından ortakların şirkete olan borçlarının düşülmesine, …’ın muhalefeti diğer ortakların kabulü ile oyçokluğu ile” alınan kararın iptalinin görüşüldüğünü, vekiledeninin muhalefetlerine rağmen, söz konusu genel kurul kararının kaldırılmasına karar verildiğini, Söz konusu kararın şirket ana sözleşmesine aykırı alındığını, alınan bu kararın iptali için …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde davanın halen derdest olduğunu, davalı şirketin bu davada alınan kararı hukuka aykırılığını kabul etmemiş ise de, cevap dilekçesinde bu kararın hukuka aykırı olduğunu beyan ederken, 6552 sayılı kanundan faydalanmak için bu kararın önce uygulandığını, sonrasında vekiledenine danışılmadan 6552 sayılı kanundan faydalanıldığını ve akabinde de zaten uygulanmayan genel kurul kararının iptal edilmesi yönünde karar alındığını, kar dağıtım kararının ancak diğer ortakların da oluru ile ve faaliyet yılı tamamlanmadan geri alınabileceğini, faaliyet yılı tamamlandıktan sonra, kar payı dağıtım kararının iptal edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, İptali talep edilen gündem maddelerinin aynı zamanda genel anlamda dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, şirketin ortaklarının menfaatinden çok kişisel menfaatlere hizmet eden kararların dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, azınlık pay sahiplerinin zarara uğratılmasına yönelik kararların iyi niyete aykırı ve iptal edilebilir kararlar olduğunu, kar payının dağıtılmaması kararı ile müdür maaşına zam yapılması kararlarının aynı zamanda müdür olan ortağın menfaatine olduğunu beyanla , 2014 yılı olağan genel kurulunun, 11.03.2015 tarihli oturumun 6. gündem maddesinin, 08.04.2015 tarihli oturumun ise 7. ve 8. gündem maddelerinin iptal edilmesini, şirketin dağıtılabilir karının hesaplanarak, bu karın dağıtılması yönünde karar verilmesini, müdürün maaşına zam yapılmasına ilişkin kararın uygulamasının dava müddetince tedbiren durdurulması talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; vekiledeni şirketin temsil ve ilzama yetkili müdürünün … olduğunu, 1991 yılında evlendiği …’n müşterek çocuklarının da bulunduğunu, tarafların 22.10.2007 tarihinde anlaşmalı olarak boşanarak, boşanma ile ilgili 19.10.2007 tarihli “Protokol” ile …’ın kurucusu, sahibi ve yöneticisi olduğu vekiledeni şirketteki yarıya yakın hisseyi, yabancı uyruklu eşinin müşterek çocuklarını yurtdışına götürmesi kaygısı ile şirket hisselerinin yarıya yakın miktarını …’a devrettiği gibi, kendisine ait …/…’de bulunan çok kıymetli taşınmazın tamamını ve …/…’da bulunan çok kıymetli bir taşınmazdaki 2 bağımsız bölümün yarısını …’a devretmek zorunda kaldığını, şirket müdürü ….’ın, Davacı … tarafından ortaklık içinde yaratılan olumsuzluklara son vermek amacıyla, davacı’dan hisseleri satın almak için 01.06.2012 tarihinde anlaşarak, “Hisse Devir Ön Protokolü” nü imzaladıklarını, bu protokol hükümlerine göre; “…adına kayıtlı … … köyü … Pafta, 1920 Parsel, J blok 1 no.lu ve 2 no.lu bağımsız bölümdeki 2 adet daireyi, …’a satış göstererek devrettiğini, ancak davacı … 01.06.2012 tarihli söz konusu protokolü, “hisse devir bedelinin vadesinde ödenmediği” gerekçesiyle, ….Noterliği’nden gönderdiği 16.10.2012 tarihli ihtarname ile feshettiğini, sözleşmeye uymaması nedeniyle, …’ın mülkiyetindeki taşınmazların cayma tazminatı olarak kaldığını, Şirket müdürü …’ın ….Noterliği’nden 30.10.2012 tarihli ihtarname ile “01.06.2012 tarihli Protokolün Ön Protokol olduğu, esas sözleşme aşamasına geçilemediği, sözleşme uyarınca verilenlerin iadesi gerektiği, gayrimenkulün cayma tazminatı olarak iktisap etmenin kötü niyetli davranış olduğu” hususlarının bildirildiğini, davacı …’ın gayrimenkulü geriye iade etmemesi üzerine tapu iptal ve tescil davası açıldığını, davacının hiçbir yetkisi olmadığı halde, …’de bulunan şirket merkezi ve mağazasını 2012 Aralık ayında bir organizasyona tahsis ettiğini, şirket müdürü tarağından davacının bu davranışlarına son vermesi için …. Noterliği’nden 30.11.2012 tarihinde ve 04.12.2012 tarihinde ihtarname keşide ettiği, davacı’nın 2012 yılına ilişkin, müvekkil şirket kayıtlarını inceleme ve bilgi alma talebini 25.12.2012 tarihli ihtarname ile şirkete bildirdiğini, 24.01.2013 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı çağrısı yapıldığını davacının bu toplantıyı beklemeksizin inceleme ve bilgi alma hakkını 11.01.2013 tarihinde kullanacağını 07.01.2013 tarihinde ihtar ettiğini, davacının anılan tarihte şirkete gelmediğini, şirket müdürünün yurtdışında olduğu sırada 14.01.2013 tarihinde noter eşliğinde şirkete gelerek bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmaya çalıştığını, şirket müdürünün yurtdışında olması nedeniyle incelemenin yapılamadığını, Şirket Genel Kurulunun 20.02.2013 tarihinde toplandığını, Davacının bilgi alma ve inceleme talebi ile ilgili görüşmede; gizlilik taahhüdü vermesi halinde, yazılı talebinden15 gün sonra şirket merkezinde şirket müdürü tarafından şahsen kendisine bilgi verilmesine ve şirket belgelerinin şahsen davacının incelemesine açılacağının kendisine bildirildiğini, ancak genel kurul metni hissedarlar tarafından mutabık kalınmadığından imzalanamadığını, davacının ibraz ettiği metnin hissedarların tamamı tarafından kabul edilen metin olmayıp, davacının kendisinin imzaladığı metin olduğunu, bilgi alma ve inceleme hakkını kullanması için Davacı’ya genel kurulda izin verildiğini, ancak bu hakkı usul ve yasaya uygun şekilde kullanmadığını, davacı’nın şirketi zor durumda bırakmak için …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … E. sayılı dosya ile açtığı devam eden davada; kar payı dağıtımı ve müdüre maaş ödemesi ile ilgili genel kurul kararlarının iptalinin istendiği, keza Davacı tarafından, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sayılı dosyası ile 26.06.2013 tarihli olağan genel toplantısında alınan kararların iptali için dava açıldığı ve halen devam ettiğni, davacının taleplerini daha da artırarak, boşanma sebebiyle bila bedel karşılığı hisseleri elde etmesine rağmen, şirketi tamamen ele geçirme amacıyla, şirket müdürü ….’ın şirketi kötü yönettiği iddiasıyla yönetim ve temsil yetkilerinin kaldırılması, şirketi yönetme yetkisinin kendisine verilmesi, bu mümkün olmaz ise şirkete Kayyım atanması talebi ile, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı Dosyası ile dava açtığını, davacının bu talebinin, “şirketin kötü yönetilmediği, tersine öz varlık ve karında artış olduğu gerekçesiyle”, Mahkemenin 29.04.2015 tarih ve … E. … K. Sayılı kararıyla reddedildiğini, davacının son olarak işbu davayı açarak, 11.03.2015 tarihli olağan genel kurulun (müdüre ücret ödenmesine ilişkin) 6.maddesinin ve 08.04.2015 tarihli olağan genel kurulunun (kar dağıtımı yapılmamasına yönelik) 7. ve (2013 yılının kısmen dağıtılmasına ilişkin 14.05.2014 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 6 no.lu gündem maddesi ile ilgili kararın kaldırılmasına ilişkin) 8. maddenin iptalinin talep edildiğini, davacının şahsi ihtirası ile şirketi zor durumda bıraktığını, bu kişinin şirketten çıkarılmasının talep edildiği, ortaklar … ve …’ın 24.04.2015 tarihli yazılı talepleri üzerine, 10.06.2015 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını, karara katılma hakkı bulunan oyların tümünün olumlu oylarıyla davacı ortağın şirketten çıkarılmasına, bunun için dava açılmasına karar verilmesi üzerine…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı Dosyasından “… (…) …”ın haklı nedenle şirketteki ortaklıktan çıkarılması talepli dava açıldığını, şirketin ana sözleşmesinin 13. maddesinde “kardan bir kısmının hissedarlara dağıtılması ve şirket adına işletilmesi veya memurlara, hizmetlilere ikramiye olarak verilmesi gibi kararlarda şirket sermayesinin en az %75’ini temsil eden hissedarların oy çokluğu aranı” metninin bulunduğunu, gerek TTK hükümlerine gerekse şirket ana sözleşmesine göre; karın dağıtılmasının zorunlu olmadığını, davacının şirket ana sözleşmesine aykırı olarak karın dağıtılmadığı yönündeki iddiasının dayanağının bulunmadığını, davacıya vekiledeni şirketten sağlanan (kredi kartı harcamaları, telefon, seyahat, konaklama, vergi, sigorta, şoför ve diğer nakit ödemelere ilişkin) menfaatlerin toplamının 2012 yılında 651.577,75 TL, 2013 Yılında 769.971,04 TL, 2014 yılında 877.628,18 TL olup, haksız sağladığı bu menfaatleri geri talep etme haklarının saklı olduğunu, esasen davacının yakınmalarının gerçeği yansıtmadığını, Davacının 11.03.2015 tarihli olağan genel kurulun 6 numaralı maddesinde oy çokluğu ile karara bağlanan şirket müdürüne ödenecek ücretin belirlenmesine ilişkin kararın iptalinin istenmiş ise de, TTK’un 616.maddesinin 1.fıkrası f bendinde, şirket genel kurulunun devredilemez yetkileri arasında “müdürlerin ücretlerinin belirlenmesi ve ibralarının yer aldığını, davacının müdüre ödenecek ücret konusunda “2012 yılının genel kurul kararlarının iptali yönünde açtığı davadaki bilirkişi incelemesi neticesinde, boşanma protokolü ile eşit şartlarda yönetici olmasına karar verilen … ve …’ın ayrı ücrete tabi tutularak, müvekkil için ücret tayin edilmemesi, Yaman… için ise ücret tayin edilmesi hukuka aykırı bulunduğunu, bu gerekçenin dikkate alınarak, müdüre genel kurul kararı ile ücret ödenmesi yönünde karar alınmasına itiraz edildiğini, bu iddianın mesnetsiz olduğunu, dayanak yapılan “Bilirkişi Raporunda” aynen, “boşanma protokolü davacı ile dava dışı … arasında akdedilmiş olup, ortaklarından ayrı bir tüzel kişiliği bulunan şirketi ve onun organı olan genel kurulu bağlayıcı bir niteliği bulunmamaktadır” dendiğini, ayrıca davacının, yöneticinin azli istemli olarak şirket müdürü … aleyhine açtığı …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyadan görülen davada, 29.04.2015 tarihli kararda aynen,”25.07.2007 ve 19.10.2007 tarihli protokollerin davacı ile davalı arasında düzenlenip boşanma kararının fer’i niteliğinde olduğu, şirketin işbu sözleşmenin tarafı olmaması sebebiyle, şirket tüzel kişiliğine herhangi bir borç ve mükellefiyet yükletilemeyeceği” metninin yer aldığını, vekiledeni şirket dışında imzalanan protokollerin şirkete bir borç ve mükellefiyet yükletemeyeceğinin açık olduğunu, davacının boşanma protokolüne dayalı iddialarına itibar edilemeyeceğini, tüm emek ve mesaisini şirkete adayan …’a müdür olarak bağlanan ücretin dengine göre normal olduğunu, davacının şirket karının eritilmesi için ücrete karar verildiği iddiasının mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddine…. Asliye Ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyasında açılan davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; dava TTK 622(1) atfı uyarınca TTK 445 maddeye dayalı olarak 2014 tarihli olağan genel kurulun 11.03.2015 tarihli oturumun 6 ve 08.04.2015 tarihli oturumun 7 ve 8. Gündem maddelerinde alınan kararların iptaline, şirketin dağıtılabilir karının hesaplanması talebine ilişkindir.
Mahkememizce 28/12/2017 tarih ve … – … E.K. sayılı ilamı ile; ”…TTK’nın 408/2-b maddesi gereği, gündemin 6. maddesindeki müdür maaşının belirlenmesinin Genel Kurul’da alınması gereken bir karar olduğu, alınan kararın TTK’ya uygun olduğu, ancak; daha evvelce müdür maaşının 25.000.-TL’ye çıkarılmasına ilişkin … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sayılı dosyasında görülen davada genel kurulun 4 nolu gündem maddesinin dürüstlük kuralına aykırı olması gerekçesiyle iptal edildiği, bu dava neticesi verilen kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 04.05.2017 tarihli ilamıyla bozulduğu, işbu davaya konu genel kurulda müdür maaşının ise bu kez 25.000.-TL den % 80 artışla 45.000.-TL’ye çıkarıldığı, oysa aynı genel kurulda şirketin 2014 yılı için kar etmediği saptanarak bilançonun onaylandığı, her ne kadar ek raporla şirketin 2014 yılı için 435.002,11-TL kâr ettiği tespit edilmişse de, 1 yıl için elde edilen karın aylık 45.000-TL müdür maaşına göre son derece orantısız olduğu, 2014 yılı için hiç kar etmeyen şirkette müdür maaşının aylık 45.000.-TL olarak belirlenmesinin izaha muhtaç bir husus olduğu, mahkemece eski eş olan taraflar arasında parasal konularda bir açmaz olduğu, kar etmeyen şirkette %80 oranında müdür maaşı artışının dürüstlük kuralına aykırı olduğu; Gündemin 7. maddesinin 2014 yılı karının dağıtılmasına ilişkin olduğu, geçmiş yıllardan birikmiş karların dağıtılması öngörülmediğinden, ancak başlangıçta bilanço ve gelir tabloları ve defterler incelenmediğinden beyana göre şirketin 2014 yılında dağıtılacak karının bulunmadığı, ek raporla birlikte bilanço ve defterlerin incelenmesinden sonra şirketin 2014 yılında 435.002,11 TL kâr ettiği tespit edilmişse de, aynı toplantıda bilançonun onaylanmasına ilişkin 2 nolu gündem maddesine ve bu maddenin iptalinin istenmemiş olmasına göre artık şirketin 2014 yılında kar etmemiş olduğu kabul edileceğinden dağıtılacak kâr bulunmaması nedeniyle gündemin 7. maddesinin iptali koşullarının oluşmadığı, davacı yanca ıslah dilekçesiyle bilançonun onaylanmasına ilişkin 2 numaralı gündem maddesinin de “kararın batıl olduğunun tespit edilerek iptaline” karar verilmesi talep edilmişse de, genel kurul kararlarının iptali isteminin toplantıdan sonra 3 aylık hak düşürücü süreye tabi olduğu, başlangıçta dava konusu edilmeyen bir maddenin açılan bir davada ıslah yoluyla dava konusu edilemeyeceği, davacı yanın ıslah dilekçe ve taleplerinin nazara alınmadığı, davacı yan 2. maddeye ilişkin butlana dayalı iptal ifadesi kullanmışsa da, bilançosunun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararının butlan sebebiyle sakat olduğunun kesinlikle söylenemeyeceği, ancak mevcut genel kurul kararının süresinde iptali talebinde bulunulabileceği, bu nedenle 7 nolu gündem maddesinin iptali koşulları oluşmadığı; Gündemin 8. maddesinde, 2013 yılı karının dağıtılmasına ilişkin 14.05.2014 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 6 nolu “şirket karından kanun ve esas sözleşme gereği yapılması gereken miktarlar ayrıldıktan, geçmiş yıl karlarından geçmiş yıl zararları düşüldükten sonra kalan 1.000.000.-TL kârın ortaklara hisseleri oranında dağıtılmasına” ilişkin kararın kaldırılmasına karar verildiği, davacının alınan bu kararın iptalini talep ettiği, işbu karara gerekçe olarak şirket ana sözleşmesinin 13. maddesindeki %75 çoğunluk oyunun bulunmadığının ileri sürüldüğü, ancak anonim ve limited şirkette genel kurulun kar dağıtımına karar vermesi ile kâr payının, kararlaştırılan miktarı ile anonim ve limited şirkete karşı alacak hakkına dönüştüğü, (Yargıtay … 09.10.1990 – … karar sayılı kararı) yenilik doğurucu nitelikte olan bu kararın, daha sonra alınan bir kararla kaldırılamayacağı ve dağıtım oranının düşürülemeyeceği, bu amaçla alınan genel kurulu kararının geçersiz olduğu, zira genel kurulun bir üçüncü kişiye ait alacak üzerinde tasarrufta bulunma yetkisinin olmadığı, (…/ … / … ortaklıklar hukuku) ancak dağıtım kararının mahkemece iptaline karar verilmesi ile birlikte alacak hakkının ortadan kalkacağı, 14.05.2014 tarihli genel kurulda alınan bu karara karşı …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dava dosyasında iptal davası açılmış olmasına rağmen dava sırasında yürütmenin durdurulması yönünden tedbir kararı verilmediği gibi ilgili maddenin iptaline de karar verilmediği bu nedenle gündemin 8. maddesinde alınan kararın geçerli olmayacağı, alacak hakkına dönüşen kar payı hakkında etkili olmayacağı 8. maddenin iptaline…” karar verilmiş, karara taraf vekillerince istinafa başvurulmuş,
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemece kurulan hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gibi istinaf nedenleri doğrultusunda hükmün kaldırılmasını gerektirecek usul ve yasaya, dosya içeriğine aykırı bir durum olmadığı kanaatine varılarak; istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yargıtay … Dairesi’nin 21/01/2021 tarih ve … – … E.K. sayılı ilamı ile: ”…Davacı dava konusu genel kurul kararlarına, gerekçelerini de açıklayarak karşı olduğunu ifade etmiş ve oylama öncesinde ”…’ın muhalefetiyle” ibaresi tutanağa yazılmış ise de, oylamadan sonra alınan kararın veya toplantı tutanağının altına karara muhalefetini yazdırtmamıştır. Bu durumda, dava şartı sayılan muhalefet şerhinin şekle uygun olarak sunulmadığı, davacının kararlara olumsuz oy vermesine rağmen karara muhalefetini tutanağa geçirtmediği ve bu haliyle kanunun aradığı toplantıya katılan üyenin karara ret oyu kullanarak muhalif kalması ve bu keyfiyeti zapta geçirmesi şartının sağlanmadığı hususu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün resen bozulması gerekmiştir….” hükmü ile mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılamada toplanan taraf delillerine ve uyulan Yargıtay … Dairesi’nin 21/01/2021 tarih ve … – … E.K. sayılı ilamındaki gerektirici nedenlere göre davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı yanca yapılan 38,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Davacı / davalı yanca yatırılan gider / delil avansından artan bakiyelerinin talep halinde davacı / davalıya / vekillerine iadesine,
İlişkin davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/06/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır