Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/240 E. 2021/927 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/240 Esas
KARAR NO:2021/927

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/07/2010
KARAR TARİHİ:14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; Tasfiyeye giren vekiledeni şirketin davalı şirkete olan tüm borçlarını ödediğini, ancak 29.051,31 TL. karşılığı mal veya hizmet alımı olmadığı halde vekiledeni tarafından fazla ödeme yapıldığının anlaşılması üzerine davalıya yapılan fazla ödemenin iadesi için keşide edilen ihtarnameye rağmen bu miktarın iade edilmediğini beyanla, işbu fazla ödeme miktarının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %40 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının dava ve takip konusu ettiği fazla ödeme miktarının vekiledeni şirketçe davalıya satılan mal bedeli karşılığında alınan çeklerin karşılıksız çıkması üzerine başlatılan icra takibinde davacıdan tahsil edildiğini, taraflar arasında bu dosya borcu ile ilgili olarak 06.02.2010 tarihli sulh ve ibra protokolü ile karşılıklı olarak ibralaştıklarını, davacının vekiledeni şirkete fazla ödemesinin bulunmadığını beyanla, davanın reddi ile davacının %40 kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; davalıdan satın alınan mal bedelinin fazlasıyla davalıya ödendiği ileri sürülerek davalıya yapılan fazla ödeme miktarının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın İİK’nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu 2010/470-2011/673 E. K. sayılı, 07/12/2011 tarihli karar ile :”…Davacı şirketin tasfiye sürecine girmesi sonucunda davalı firmaya olan borçların, davacı şirketçe ödenmeye başlandığı, 2009 yılında davalı şirkete olan tüm borçların ödendiği gibi 29.051,31 TL fazla ödeme yapıldığı, yapılan fazla ödeme karşılığında herhangi bir mal veya hizmet alımı yapılmadığı, 29.051,31 TL’nin iadesinin defalarca istenmesine rağmen ödeme yapılmadığı, takip tarihi itibariyle davacı alacağının 29.051,31 TL olduğu, davalının takibe itirazının haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının takip dosyasına itirazının iptali ile takibin aynı koşullarda devamına, %40 icra inkar tazminatı tutarı 11.620,52-TL nin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine…” karar verilmiş,
Davalı vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/5935-2013/9917 E. K. sayılı ilamı ile :”…Hükme esas alınan bilirkişi raporunda “farkı oluşturan 19.000,- TL tutarındaki çek iadesi işlemlerine dayanak belgelerin davalı tarafından ibrazı halinde anılan tutarın davacı alacağından düşürülmesi gerektiği, davalı kayıtlarında bulunan ancak davacı şirket kayıtlarında yer almayan 03.07.2008 çek iade 1.500 TL., 12.01.2009 tarihli 8000 TL. Bedelli, ve 09.07.2009 tarihli 9.500 TL. Bedelli 3 adet (toplam 19.000 TL) çekin iadesine ilişkin dayanak belgelerin davalı tarafından ibrazı halinde davacı alacağından düşülmesi gerektiği” belirtilmiştir. Davalı vekili 29.09.2011 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde dayanak belgeleri ibraz etmiş, bu bağlamda ilgili çeklerin bilgilerinin yer aldığı çek bordrolarını ibraz etmiştir. O halde, bilirkişi raporunda belirtilen davalıya iade edilen 3 adet çek yönünden muhatap banka nezdinde ödenip ödenmediği, ödenmişse kime ödendiği hususlarının araştırılarak tespit edildikten sonra gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılama sonucu 2013/335-2017/198 E. K. sayılı, 21/03/2017 tarihli karar ile :”… davacı tarafından dosya kapsamı ve mevcut duruma göre, çekler ve bononun davacı tarafından davalıya mevcut belgeler kapsamına göre beyaz ciro ile verildiği, (bono doğrudan doğruya lehdar ciranta imzası ile verilmiştir) ancak, karşılıksız çıkmaları sebebiyle davacı tarafça ödenmediği , davalı yanın sunduğu iade bordrolarına göre çekler ve bononun davacı yana iade edildiği, dolayısıyla bilirkişi raporu ile saptanan 29.051,31.-TL davacı alacağından ilgili çekler ve bononun toplam miktarı 19.000.-TL nin mahsubundan sonra davalının takipte itirazının bakiye 10.051,31.-TL asıl alacak üzerinden iptaline karar verilmesi gerektiği anlaşılıp kabul edilmekle, davanın kısmen kabulüne, … … 3 İcra Müdürlüğü’nün Adliyelerin birleşmesi ile … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasında davalı itirazının toplam 10.051,31-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin sair koşulları ile devamına, fazla talebin reddine, alacağın %40’ı oranında 4.020,52-TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,. …” karar verilmiş,
Davacı vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/5267 -2019/4249 E. K. sayılı ilamı ile :”…Mahkemece, bozmaya uyulmuş ancak bozma gereği yapılan araştırma sonuçları değerlendirilirken takdirde hata yapılmıştır. Bozma kararında işaret edilen toplam 19.000 TL bedelli üç adet kambiyo senedinin davalı tarafından davacıya iadesine ilişkin bordrolarda davacı şirketin imzası bulunmamaktadır. Bu itibarla, davalı bu bordrolarla iadeyi ispatlayamamıştır. Dairemizin bozma kararında işaret edildiği şekilde banka nezdinde yapılan araştırmada ise bu üç adet kambiyo senedinden iki adet çek ve bir adet bono ile ilgili bilgilerden bahsekonu üç adet kambiyo senedinin davalı tarafından davacıya iade edildiği anlaşılamamış olup, davalı iade iddiasını bu delillerle de ispatlayamamıştır. Bu durumda mahkemece, davalının üç adet kambiyo senedi hususunda yemin deliline başvurup başvurmayacağı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacının daha önceki bilirkişi raporu ile hesaplanan alacağından bu üç adet kambiyo senedi bedeli düşülerek davacı alacağına eksik hükmedilmesi doğru olmamış, …” gerekçesiyle bozulmuştur.
Davalı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/4244 – 2021/180 E. K. sayılı ilamı ile ”…Davacı vekilinin 11.1.2011 tarihli replik dilekçesinde “… Kanatimizce söz konusu çek sehven cari hesapta tarafımıza iade olarak işlenmiştir. Bu nedenle davalı tarafından noter kanalı ile gönderilen cari hesap dökümünde ki kayıtlara 3.7.2008 tarihinde iade edildiği işlenen 1.500.-TL’lik çek haricinde itirazımız yoktur” ve 14.2.2017 tarihli duruşmada ”……zira bozmadan evvel akıbetleri araştırılan çeklerin tarafımızla hiç bir ilgisi yoktur, ancak sadece 1.500.-TL miktarlı çekle ilgili olmak üzere 11.01.2011 tarihli dilekçemizdeki beyanları tekrarla, kayıtlara bu çek haricinde herhangibir itirazımız yoktur, yani 1.500.-TL miktarlı çekin mahsubu yapılmalıdır, ancak diğer senet ve çekle ilgili olmak üzere vekiledenim şirketin hiçbir alakası yoktur, ne davalıya böyle bir çek ya da senet verilmiştir, nede iade alınmıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu durumda davacının 1.500.-TL bedelli çek yönünden alacağı olmadığını kabul etmesi karşısında bu çeke yönelik davacının temyzi isteminin reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/5267 esas ve 2019/4249 karar sayılı ve 09.09.2019 tarihli bozma ilamının kaldırılarak davacı vekili beyanı ile kabul edilen 30.07.2008 tarihli 1.500.-TL bedelli çek dışında kalan 09.07.2009 tarhli 9.500.-TL’lik çek ile 12.01.2009 vadeli 8.000.-TL’lik senet bakımından davalı tarafından davacıya iade edildiği anlaşılamamış olup, davalı iade iddiasını bu delillerle de ispatlayamamıştır. Bu durumda mahkemece, davacının yukarıda belirtilen beyanlarıda gözetilerek davalının iki adet kambiyo senedi hususunda yemin deliline başvurup başvurmayacağı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacının daha önceki bilirkişi raporu ile hesaplanan alacağından bu üç adet kambiyo senedi bedeli düşülerek davacı alacağına eksik hükmedilmesi doğru olmamış, …” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olup davalı vekiline 09.07.2009 tarihli 9.500 TL’lik çek ile 12.01.2009 vadeli 8.000 TL’lik senet yönünden yemin deliline başvurup başvurmayacağı yönünde beyanda bulunmaları için 2 haftalık kesin süre verilmiş olup davalı vekili tarafından verilen kesin süre içerisinde yemin deliline başvurduklarını beyan etmiştir. Mahkememiz tarafından davacı şirkete yemin davetiyesi usulüne uygun tebliğ edilmiş olup davacı şirketi temsile yetkili Tasfiye Memuru … yemin için belirlenen gün ve saatte Mahkememiz duruşma salonunda hazır olmuş olup beyanında ” 9.7.2009 tarihli 9.500 TL’lik çek ile 12.01.2009 vade tarihli 8.000 TL’lik senedi bizim davalıya vermediğimizi bu nedenle de davalının da bu hususta bize herhangi bir iadesinin olmadığı konusunda yemin ederim” demiştir.
Somut olayda Mahkememiz tarafından Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda davalı vekiline yemin deline dayanıp dayanmadıkları yönünde beyanda bulunması için süre verilmiş olup davalı vekili tarafından verilen süre içerisinde yemin deliline başvurduklarının beyan edilmesi üzerine Mahkememiz tarafından davacı şirkete yemin davetiyesi gönderilmiş olup davacı şirketi temsile yetkili Tasfiye Memuru … “9.7.2009 tarihli 9.500 TL’lik çek ile 12.01.2009 vade tarihli 8.000 TL’lik senedi bizim davalıya vermediğimizi bu nedenle de davalının da bu hususta bize herhangi bir iadesinin olmadığı konusunda yemin ederim” demiş olup bilirkişi raporu ile saptanan 29.051,31.-TL’den davacının kabulünde olan 1.500.-TL bedelli çekin mahsubundan sonra davalının takipte itirazının bakiye 27.551,31-TL asıl alacak üzerinden iptaline karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, … … 3. İcra Müdürlüğü’nün Adliyelerin birleşmesi ile … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasında davalı itirazının toplam 27.551,31-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin sair koşulları ile devamına, fazla talebin reddine, alacağın likid olması nedeniyle davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-) … … 3. İcra Müdürlüğü’nün Adliyelerin birleşmesi ile … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasında davalı itirazının toplam 27.551,31-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, takibin sair koşulları ile DEVAMINA,
Fazla talebin REDDİNE,
2-)Alacağın %20’si oranındaki 5.510,26-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.882,03-TL harçtan peşin alınan 431,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.450,58-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-) Peşin, başvuru ve vekalet harcı toplamı 448,60-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-) Davacı tarafından yapılan 400-TL bilirkişi ücreti, 131,10-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 531,10-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 503,67-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-) Davalı tarafından yapılan 210-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 10,84-TL sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
😎 Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 1.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-)Davalının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davalıya/vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı