Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/238 E. 2021/417 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/238 Esas
KARAR NO : 2021/417

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 07/04/2021
KARAR TARİHİ : 04/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı dava dilekçesi ile;Müvekkilinin Davalı alacaklı Firma hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyası ile 3.413,44 TL’lik icra takibi yaptığını ve bu takibin kesinleştiğini bu takibe istinaden alacaklı firma vekili tarafından maaşına haciz konulması için çalıştığı kuruma yazıldığını, Halbuki davalı firmaya herhangi bir borcunun bulunmadığını davalı firma çalışanlarının kendisine telefonla ulaştığını evdeyseniz çocuklara ders verilim dediklerini bunun üzerine görüşme için eve çağırdıklarını 3-4 kişinin evine geldiğini bir süre konuştuktan sonra kendisine bir belge imzalattıklarını Aylık 100 TL ödeyeceğini bunun karşılığında çocuklara eve gelip ders vereceklerini belirttikleri ancak daha sonra kimsenin eve gelmediğini çocuklara 1 saat dahi ders verilmediğini sözleşmenin feshi için firma yetkililerini aradığında kendisinden 300 TL ödemesini istediklerini kendisi bunun üzerine hizmet almadığı için bu bedeli ödemeyeceğini belirttiğini bunun üzerine icra takibi başlatılarak maaşına haciz konulduğunu davalı firma tarafından dolandırıldığını icra dairesince yapılan tebligatın eline uluşmadığını bu sebeple itiraz edemediğini bu sebeplerle dava açma zaruretinin hasıl olduğunu dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin ve maaş haczinin durdurulmasını talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalıya 17/05/2021 tarihinde dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği davaya cevap verilmediği görüldü,
GEREKÇE:
Dava; icra takibinden sonra açılan, kapıdan satış sözleşmesinden kaynaklanan davacının borçlu olmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır.
İstanbul … İcra Dairesinin… esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınarak incelendi.
Görev hususu dava şartı olması nedeniyle Mahkeme görev hususunu yargılamanın her aşamasında re’ sen dikkate alabileceği gibi taraflar da her aşamada ileri sürebilir.
6100 sayılı HMK’nın 1. Maddesine göre “…….göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” anılan kanunun 114/c maddesinde ise mahkemenin görevi dava şartı olarak gösterilmiş olup aynı kanunun 115.maddesi ile getirilen “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.” hükmü gereğince re’sen görevsizlik kararı verilebilecektir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nın 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
Türk Ticaret Kanunu’nun 3. maddesine göre ise, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” denilmektedir.
Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73.maddesine göre, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
Somut olayda; davalı firma çalışanlarının, davacıyı telefon ile arayarak çocuklarına ders vermek istediklerini, bunun üzerine davacının evine görüşme için geldikleri, çocuklara ders verme karşılığında 15 ay süre için aylık 100,00 TL bedelle anlaştıkları, ancak eve gelip ders veren olmadığı için sözleşmenin iptali için davacı tarafından davalı tarafın aradığını, davalı tarafça sözleşmenin iptali için 300,00 TL ücret istenildiği, davacının bu meblağı ödememesi üzerine, davacı hakkında takip yapılarak neticeten maaşına haciz konulduğu, davacının borçlu olmadığının tespiti için iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davanın iş yeri dışında kapıdan satış suretiyle düzenlenen sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemli menfi tespit davası olduğu, davacının tüketici anılan sözleşmenin de bir tüketici işlemi olduğu, iş bu davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nın 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından 6100 sayılı HMK ‘nın 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
6100 sayılı HMK ‘nın 20. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-6100 sayılı HMK ‘nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun 6100 sayılı HMK ‘nın 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸