Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/233 E. 2022/350 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/233 Esas
KARAR NO :2022/350

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/04/2021
KARAR TARİHİ:27/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Sigorta A.Ş.’nin … poliçe numarası ile sigortalanmış olan …’a ait … plakalı araç tarafından, 02.09.2018 tarihinde müvekkile ait … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kaza sonucu müvekkile ait … plakalı aracında meydana gelen hasar, bağımsız eksper … tarafından KDV dahil toplam 14.251,06-TL olarak tespit edilmiştir. Mevcut durumda davalının sigortalısının, müvekkili kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiille zarara uğrattığı ve bunu tazminle yükümlü olduğu açıktır. Kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketi; kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan hasar onarım bedelinin tazmin edilmesi gerektiği açıktır. Tarafımızda davalıya 01.06.2020 tarihinde ihtarname gönderilmiş ve 2918 sayılı hesap numarasını yatırılması, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağı bildirilmiş
olmasına rağmen, davalı kendisine 15.06.2020 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameye rağmen hasar onarım bedelini ödememiştir. Bu sebeple kaza sebebiyle oluşan hasar onarım bedelinin davalı sigorta şirketinden, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının mahkeme nezdinde dinlenilmesini, davacı taraf dava konusu alacağı eksper raporu alarak tespit ettirmiş olmasına rağmen davasını belirsiz alacak davası olarak açtığını, dava açılmadan önce aracın onarımı tamamlanmış, ekspertiz raporu alınmış olduğundan artık dava değerinin bilinemeyeceğinden, alacağın belirsiz olduğundan bahsedilemeyeceğini, belirsiz alacak davasının açılamayacağını, müvekkil şirket, sahte belge düzenleyerek sigorta şirketinden tazminat almak suçundan dosyadaki ekspertiz bürosunu ve avukatları savcılığa şikayet edilmiş, olduğunu, davacı tarafın sunmuş olduğu ekspertiz raporu delil olarak değerlendirilemeyeceğini, müvekkil şirket tarafından yapılan ödemenin yeterisiz olduğu iddiası olmamakla birlikte davacı tarafından iddiaları somut deliller ile ispatlanamamış olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sigortalımızın %100 kusurlu olduğu iddiasının kabulü mümkün olmayıp kazaya sebep olan araçların kusur durumlarının tespitini, davacının, ödemesini yapmadığı parça bedelleri için yapılan indirim-iskonto farkını talep etmesi hukuken mümkün olmadığını, parça tedariği yapılarak araç tamir edilmiş ve müvekkil şirket tarafından da bu bilgiler dahilinde tedarikçilere ve davacıya ödeme yapıldığını, davacı tarafın dava dilekçesindeki iddiaları somut dayanaktan yoksun olduğunu, hasar gören parçalar eksiksiz şekilde servis tarafından tedarik edildiğini, tedarikçilere müvekkil şirket tarafından 1.901,14-TL ödendiğini, davacı tarafın aracının onarımı tamamlandığını servisten teslim alındığını, aracın onarımı için talep edilecek işçilik ücreti için servis tarafından fatura kesileceğinin belirtildiğini, kdv dahil 1.357-TL müvekkil şirket tarafından davacıya ödenmiş, bakiye ödenmesi durumunda davacı tarafından aracının hangi aksamını tamir ettireceğini, ödenecek tutarın neyi karşılamakta olduğunu, dava konusu dayanağı olan haksız fiil hükümleri gereği zarar karşılandığını, fazlaya ilişkin taleplerin reddi gerekmekte olduğunu, aracın onarımı, kendi tercihlerine göre yapılmış, olduğunu, servis tarafından tedarik edilen yedek parça bedellerinde halihazırda iskonto uygulanmış olduğundan artık gerçek zarar servise ödenen tutar olduğunu,
nitekim davacı tarafından müvekkil tarafından ödenen bedel haricinde aracının onarımı için servise ekstra bir ödeme yapılğı yada aracının onarımının eksik yapıldığı iddiası da bulunmamakta olduğunu, aracın onarımı eksiksiz tamamlanmış ve servsiten teslim alınmış olup davacı tarafından aracın onarımı için ekstra bir ödeme yapıldığı somut delilleri ile ispat edilememiş olduğunu, TBK VE TTK gereği gerçek zarar, aracın normalde kaç TL’ye onarılacak olmasına göre değil somut olarak ödenen onarım bedeline göre belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafından aracın tamiri nedeniyle fatura bedelinden fazla bir ödemede bulunduğunu gösterir bir delil ise dosyaya sunulmadığını, davacının, ödemesini yapmadığı parça bedelleri için yapılan indirim-iskonto farkını talep etmesi hukuken mümkün olmadığını, yerleşik yargıtay kararları gereği onarımı yapılan araçlar için fatura kesilmesi zorunlu kabul edildiğinden, davacı tarafından da aracın onarımı yapıldığından eğer KDV ödenmiş ise faturaların dosyasına sunulması gerektiğini, faturalar dosyasına sunulmadan onarım bedelinin kdv’sinden müvekkil şirketin sorumlu olmadığını, değer kaybı hesaplaması, trafik sigortası genel şartları ekinde yer alan kriterlere göre yapılması gerektiğini, değer kaybı talepleri maddi teminat limitlerinin en fazla %15’ine kadar olduğunu sigorta şirketine başvuru yapmadan ekspertiz raporu alan tarafın iyi niyetli olduğundan bahsedilemeyeceğini TTK mad. 1426’nın gerekçesi göz önüne alındığında ekspertiz ücreti hususu TTK Md. 1426 kapsamında değerlendirilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın 02/09/2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde davacıya ait … plaklı araçta meydana geldiği iddia edilen hasar nedeniyle onarım ve değer kaybı bedeline ilişkin tazminat davası olduğu anlaşdı.
Makine Mühendisi …, Makine Mühendisi … ve Sigorta uzmanı … tarafından müşterek imzalı 26/10/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Kusur yönünden incelendiğinde, dosya münderecatındaki bilgiler, belgeler ve raporlar incelendiğinde; 02.09.2018 günü, … İli, … İlçesinde, … Köyü mevkiinde, dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı 1998 model, … … 1.3 markalı aracıyla mıcırlı yolda seyrederken viraja geldiği sırada aracının kontrolünü kaybetmesiyle, o sırada karşı şeritte seyir halinde olan davacı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı 2005 model, … … … markalı araçla çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası şeklinde meydana geldiği anlaşılmıştır. Somut olayda, dava dışı …, yokuş aşağı olan mıcırlı yolda sevk ve idaresindeki aracın kontrolünü kaybederek davacının aracına davacının şeridinde çarptığı anlaşılmıştır. … plaka sayılı otomobil yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurması, yolun dava dışı …’ın, aracının hızını aracının mıcırlı olduğunu göz önünde bulundurarak viraja yaklaştığında hızını düşürmesi, karşı şeritten bir araç çıkabileceğini hesap etmesi gerekirdi. Dava dışı …, Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/c.,52/a., 57/a-b/4-5. ve 84/b-h. maddelerine riayet etmediğinden bu olayın meydana gelmesinde 96100 oranında tam kusurludur. Davacı …’ya, kendi şeridinde bulunduğu sırada karşı şeritte kontrolü kaybedip üzerine doğru gelen bir araç alabileceği bir önlem olduğu düşünülemeyeceğinden kusur atfı mümkün olmamıştır. Hasar Yönünden İnceleme: Dosya münderecatındaki bilgiler, belgeler, beyanlar ve raporlar incelendiğinde, dava konusu kazanın, 02.09.2018 günü, … İli, … İlçesinde, … Köyü mevkiinde, dava dışı … sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 06.02.2018 — 06.02.2019 tarihleri arasında geçerli olan … nolu Karayolları Araçlar Zorunlu Mali Zorunluluk Sigorta Poliçesi ile kapsama altında olan … plaka sayılı 1998 model, … … 1.3 markalı aracıyla mıcırlı yolda seyrederken viraja geldiği sırada aracının kontrolünü kaybetmesiyle, o sırada karşı şeritte seyir halinde olan davacı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı 2005 model, … … … markalı araçla çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası şeklinde meydana geldiği anlaşılmıştır. Dava konusu kazadan sonra davalı firma tarafından yönlendirilen ekspertiz tarafından düzenlenen 17.10.2018 tarihli ekspertiz raporunda (1 nolu); kaza sonrası … plaka sayılı araçta parça masrafının 1.611,13 TL ve işçilik masrafının 1.150,00 TL, toplamda KDV dahili 3.258,14 TL olması gerektiği belirtildiği görülmüştür. Ayrıca tamirat kapsamında alınan parçalar ilişkin 21.09.2018 ve 25.09.2018 tarihli faturaların da dosya münderecatında olduğu görülmüştür. Davacı tarafça söz konusu kazadan yaklaşık 1,5 yıl sonra düzenlenmiş 21.04.2020 tarihli ekspertiz raporunda (2 nolu) ise araçta kaza sonrası 14.251,06-TL tutarında masraf oluştuğu şekilde görülmüştür.1 nolu raporda söz konusu araçta sadece sol çamurluğun düzeltilerek boyandığı anlaşılmaktadır. 2 nolu raporda ise sol tampon ve sol çamurluk ile parçaların değiştirilerek boyanması gerektiği şekilde belirtildiği görülmüştür. Dosya münderecatında davacı tarafça aracın kaza sonrasın tamiratından sonra eksik veya hatalı yapılmış imalatlara ilişkin veya düşük kalite malzeme (parça) kullanıldığının tespit edildiği herhangi bir rapor bulunmamaktadır. Tüm bu hususlar muvacehesinde; 1 nolu raporda belirtilen hasar kalemlerinin dava konusu kaza sonucu söz konusu araç ile uyumlu olduğu, değişen parçalara ilişkin faturaların dosya sunulduğu tespit edilmiş olup söz konusu aracın davalı sigorta firmasınca tamir ettirilip davacıya teslim edildiği anlaşıldığından kazadan yaklaşık olarak 1,5 yıl sonra düzenlenmiş 21.04.2020 tarihli ekspertiz raporunun değerlendirilmesi mümkün olmamıştır. Davacı …’ya, kendi şeridinde bulunduğu sırada karşı şeritte kontrolü kaybedip üzerine doğru gelen bir araç alabileceği bir önlem olduğu düşünülemeyeceğinden kusur atfı mümkün olmamıştır. Hasar Yönünden İnceleme: Dosya münderecatındaki bilgiler, belgeler, beyanlar ve raporlar incelendiğinde, dava konusu kazanın, 02.09.2018 günü, … İli, … İlçesinde, … Köyü mevkiinde, dava dışı … sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 06.02.2018 — 06.02.2019 tarihleri arasında geçerli olan … nolu Karayolları Araçlar Zorunlu Mali Zorunluluk Sigorta Poliçesi ile kapsama altında olan … plaka sayılı 1998 model, … … 1.3 markalı aracıyla mıcırlı yolda seyrederken viraja geldiği sırada aracının kontrolünü kaybetmesiyle, o sırada karşı şeritte seyir halinde olan davacı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı 2005 model, … … … markalı araçla çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası şeklinde meydana geldiği anlaşılmıştır. Dava konusu kazadan sonra davalı firma tarafından yönlendirilen ekspertiz tarafından düzenlenen 17.10.2018 tarihli ekspertiz raporunda (1 nolu); kaza sonrası … plaka sayılı araçta parça masrafının 1.611,13 TL ve işçilik masrafının 1.150,00 TL, toplamda KDV dahili 3.258,14 TL olması gerektiği belirtildiği görülmüştür. Ayrıca tamirat kapsamında alınan parçalar ilişkin 21.09.2018 ve 25.09.2018 tarihli faturaların da dosya münderecatında olduğu görülmüştür. Davacı tarafça söz konusu kazadan yaklaşık 1,5 yıl sonra düzenlenmiş 21.04.2020 tarihli ekspertiz raporunda (2 nolu) ise araçta kaza sonrası 14.251,06-TL tutarında masraf oluştuğu şekilde görülmüştür. 1 nolu raporda söz konusu araçta sadece sol çamurluğun düzeltilerek boyandığı anlaşılmaktadır. 2 nolu raporda ise sol tampon ve sol çamurluk ile parçaların değiştirilerek boyanması gerektiği şekilde belirtildiği görülmüştür. Dosya münderecatında davacı tarafça aracın kaza sonrasın tamiratından sonra eksik veya hatalı yapılmış imalatlara ilişkin veya düşük kalite malzeme (parça) kullanıldığının tespit edildiği herhangi bir rapor bulunmamaktadır. Tüm bu hususlar muvacehesinde; 1 nolu raporda belirtilen hasar kalemlerinin dava konusu kaza sonucu söz konusu araç ile uyumlu olduğu, değişen parçalara ilişkin faturaların dosya sunulduğu tespit edilmiş olup söz konusu aracın davalı sigorta firmasınca tamir ettirilip davacıya teslim edildiği anlaşıldığından kazadan yaklaşık olarak 1,5 yıl sonra düzenlenmiş 21.04.2020 tarihli ekspertiz raporunun değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, olay sonrası araçta meydana gelen hasar bedelinin davalı sigorta şirketince ekspertiz yoluyla belirlenen KDV dahili 3.258,14 TL olması gerektiği kanaatine varıldığını, değer kaybı hesaplaması: araçların kaza geçirmelerinden sonra yapılan onarıma rağmen, aracın marka ve modeline, hasar durumu ve onarım şekline, aracın kilometresi ve kullanım şartlarına göre ikinci el satış fiyatlarında azalma olabilmektedir. Değer kaybının hesaplanması, Yargıtay kararları doğrultusunda, aracın kazadan önceki piyasa değeri ile kazadan ve yapılan onarımdan sonraki piyasa değeri bulunarak aradaki farkın hesaplanması ile yapılmaktadır. Dava konusu aracın kazadan önceki piyasa değeri 45.000,00-TL olup tespit edilen hasar ve yapılan onarım sonrası, aracın marka ve modeli, hasar durumu, aracın yaşı ve kilometresi ile onarım şekli dikkate alınarak aracın değerinin yine 45.000.-TL olacağı, böylece araçta değer kaybı olmayacağı, görüşüne varıldığında dosya münderecatının incelenmesi sonucunda; kusur yönünden, dava dışı …’ın 96100 oranında tam kusurlu olduğu, davacı …’nun kusurlu olmadığı, hasar yönünden, söz konusu araçtaki 17.10.2018 tarihli ekspertiz raporunda belirlenen hasar tutarlarının kazanın oluş şekliyle uyuştuğu, onarımın 3.258,14 TL olup anahtar teslim yaptırılan onarım ücretinin davalı sigorta şirketi tarafından karşılanmış olduğu, Kazadan yaklaşık olarak 1,5 yıl sonra düzenlenmiş olan 21.04.2020 tarihli ekspertiz raporunun değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, davacının davalıdan talep edebileceği onarım veya değer kaybı alacağının bulunmadığı, davacının poliçe kapsamında bir alacağının bulunmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Makine Mühendisi … ve Sigorta uzmanı … tarafından müşterek imzalı 26/02/2022 tarihli ek bilirkişi heyeti raporunda özetle; Aracın hasar durumu ve yaşı dikkate alınarak hasar onarım bedelinin kök raporda belirtildiği gibi 3.258,00-TL olduğu, en son yayınlanan tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 11/03/2022 tarihli talep artırım dilekçesinde özetle; kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacağının şimdilik 100,00-TL’sinin ve dava dilekçesinde 10,00-TL değer kaybı alacağı taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 953,00-TL artırarak 963,00-TL değer kaybı alacağının kaza tarihinden, kabul görmez ise ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı taraf, 02/09/2018 tarihinde davalıya sigortalı … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca çarpması neticesinde meydana gelen iki taraflı maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle onarım bedeli ve değer kaybı bedelini talep etmiş olp, davalı taraf cevap dilekçesinde dava konusu alacak taleplerin için zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Mahkememizce 08/09/2021 tarihli ön inceleme duruşmasının 1 nolu ara kararında; zamanaşımı süresinin zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde kaza tarihinden itibaren 10 yıl olduğu ve davacının davalıya ihtarname yoluyla başvuru tarihinin 01/06/2020 olduğu, rizikonun bildirim tarihi dikkate alındığında dava tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça dava konusu kazaya ilişkin sunulan belgeler incelendiğinde; 02/09/2018 tarihli kazaya karışan … plakalı aracın 06/02/2018 – 06/02/2019 tarihleri arasında davalı tarafça sigortalandığı görülmüştür.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda dava konusu kazada … plakalı araç sürücüsü olan davacının kusurunun bulunmadığı ve davalıya sigortalı … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın %100 oranında tam kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Bilirkişi raporunda da belirlendiği ve davalının cevap dilekçesinde sunduğu belgelerden anlaşıldığı üzere davacının hasar onarım bedeli alacağı yönünden yapılan incelemede, davalı tarafından alınan 17/10/2018 tarihli ekspertiz raporunda belirtilen hasar kalemlerinin dava konusu kaza ile uyumlu olduğu, araç parça ve işçilik masrafı olarak belirlenen 3.258,14-TL’nin kadri maruf olduğu, davalının davacıya ait aracı tamir ettirip davacıya teslim ettiği, kaza tarihinden yaklaşık 1,5 yıl sonra düzenlenen ekspertiz raporu yerine kaza tarihinden yaklaşık 1,5 ay sonra düzenlenen ekspertiz raporunun esas alınmasının isabetli olduğu, bu nedenle davacının davalıdan talep edebileceği bakiye onarım bedeli alacağının bulunmadığı anlaşıldığından … plakalı araç için onarım bedeline ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş, değer kaybı yönünden ek raporda, Resmi Gazetenin 04.12.2021 tarihli sayısında yayınlanan “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” ekinde yer alan “Değer Kaybı Tazminat Hesaplaması” formülüne göre araçtaki değer kaybının 963,00-TL olduğu belirlendiğinden, davacı tarafın talep artırım dilekçesi de göz önünde bulundurularak 963,00-TL değer kaybı bedelinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, dava dilekçesi ekindeki belgelerden değer kaybı bedelinin de talep edildiği ihtarnamenin tebliğ tarihinin 15/06/2020 olduğu ve ihtarname ile verilen 15 günlük sürenin bitimi itibariyle davalının temerrütünün 01/07/2020 olduğu anlaşılmış, ayrıca davacı tarafça avans faizi talep edilmişse de uyuşmazlık ticari bir işten değil trafik kazasından kaynaklandığından ve davacının aracının kullanım şekli hususi olduğundan işletilecek faiz türünün de yasal faiz olduğu anlaşılmakla, 963,00-TL değer kaybı alacağının temerrüt tarihi olan 01/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne,
Davacıya ait … plakalı araç için 963,00-TL değer kaybı alacağının temerrüt tarihi olan 01/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacıya ait … plakalı araç için onarım bedeline ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80,70-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL, harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 83,00-TL tebligat/posta gideri, 2.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.783,00-TL’nin kabul ret oranına göre 2.521,20-TL tutarındaki kısmı ile 59,30-TL başvurma harcı, 59,30-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.648,30-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 963,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine reddedilen kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan kısmın yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır