Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/204 E. 2022/677 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/204 Esas
KARAR NO:2022/677

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/03/2021
KARAR TARİHİ:04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin müşterilerine yüksek kalitede ve güvenilir muhasebe, vergi denetim, kurumsal finansman ve danışmanlık hizmeti vermekte olduğunu ve uluslararası alanda tanınırlığa sahip olan saygın bir firma olduğunu, davalı yana vermiş olduğu denetim hizmeti karşılığında 122.466-TL’lik bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla 2 yılı aşkın süredir iyi niyetli yaklaşımlarını sürdürmesine karşın bu zamana kadar herhangi bir olumlu bir sonuç alınamaması sebebiyle işbu davayı açma zaruretinin doğduğunu, müvekkil şirket ile davalı yan arasında bağımsız denetim hizmet sözleşmesi akdedildiğini, akdedilen sözleşme uyarınca müvekkil şirket tarafından davalı yana bağımsız denetim hizmeti sözleşmeye uygun şekilde ve eksiksiz olarak verildiğini, müvekkil şirketin yükümlülükleri mevzu bahis sözleşmenin “denetim şirketinin sorumlulukları” başlıklı 3.maddesinde düzenlendiğini, bu kapsamda müvekkil şirket tarafından sözleşmesel yükümlülüklerinin tamamını eksiksiz bir şekilde ifa ettiğini, müvekkil şirket tarafından “bağımsız denetim raporu” akdedilen sözleşmeye uygun olarak hazırlamasına ve davalıya göndermesine karşın davalı şirket tarafından yasal süre içerisinde “ıslak imzalı olarak yönetim teyit mektubunun” verilmemesi sebebiyle müvekkil tarafından da hazırlanan raporun ıslak imzalı hali davalıya teslim edilmediğini, müvekkil tarafından sunulan denetim hizmetine ilişkin gönderilen faturalara davalı tarafından itiraz edilmediğini, bağımsız denetim hizmet bedeli olarak müvekkil şirket 11/12/2017 tarihli … fatura nolu 68.226,42-TL bedelli e-fatura / 24/04/2018 tarihli … fatura nolu 56.940,66-TL bedelli e-fatura ve 18/06/2018 tarihli, … fatura nolu 65.525,92-TL bedelli e-faturaları keserek davalı yana iletmiş ve ödemelerini talep ettiğini, müvekkil tarafından gönderilen faturalar akabinde davalı tarafından bu zamana kadar toplamda 68.226,42-TL ödeme yapıldığını, müvekkilin bakiye alacağı olan 122.466,58-TL’nin ödenmesine ilişkin hiçbir adım atılmadığını, bakiye fatura borçlarının ödenmesi için gönderilen ihtarnameye cevap verilmediğini, müvekkil tarafından hazırlanan bağımsız denetim raporunun gönderilmesine karşın davalı tarafından “kasten” ve “süreci geciktirme adına” imzalı teyit mektubu verilmediğini, raporun sözleşmeye uygun olarak tanzim edildiği ve müvekkilin haklı alacak talebi davalının kabulünde olmasına karşın bakiye sözleşme bedelinin ödenmesi hususu, davalı tarafından sürekli olarak sürüncemede bırakıldığını, taraflar arasında gerçekleşen arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını, müvekkil tarafından yapılan araştırmalar neticesinde; davalı firmanın piyasaya olan borçları sebebiyle mal kaçırmaya yönelik girişimlerde bulunduğu istihbar edildiğini, bu sebeple teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekili 09/11/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; alacak davası olarak ikame edilen huzurdaki davasını, davalı/borçlu aleyhine işbu dava tarihinden önce … İcra Md. … E Sayılı dosyası üzerinden 15.02.2019 tarihinde İlamsız icra takibinde bulunulduğundan, davanın kabulü ile … İcra Md. … E Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, davalı aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilerek davayı ıslah ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında 16/10/2017 tarihli bağımsız denetim hizmeti alım sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme ile güdülen maksat davacı tarafın müvekkilin 2017 yılına ait finansal tablolarını, 2018 yılı için yapılacak kredi başvurularına esas olacak şekilde incelenmesi ve ilgili kredi kuruluşuna sunulmak üzere görüşlerini bildirmesinin sağlanası olduğunu, tarafların sözleşmeden kaynaklı karşılıklı edimlerini ifa ediş biçimi 6.maddede açıklandığını, buna göre 37.500-USD + KDV (=190.693-TL) olarak kararlaştırılan denetim ücreti 3 aşamada ödeneceğini, bu ücretin %40’ı ön inceleme aşamasında ve henüz rapor ibraz edilmeden ödeneceğini, davacı tarafından kesin 68.226,42-TL bedelli ve 11/12/2017 tarihli ön inceleme faturasının karşılığı müvekkil tarafından ödendiğini, bu husus ticari defter kayıtları incelendiğinde ortaya çıkacağını, denetim ücretinin kalan %20’lik bakiyesi ise taslak rapor sunulduktan sonra 15 gün içerisinde ödeneceğini, işbu rapor davacı tarafından sunulmadığını, denetim ücretinin kalan %40’lık bakiyesi ise imzalı rapor sunulduktan 15 gün içerisinde ödeneceğini, işbu imzalı rapor davacı tarafından kesin süresi içerisinde sunulmadığından içerdiği mali veriler açısından işgörmez hale geldiğinden karşılığı müvekkil tarafından ödenmediğini, uyuşmazlık konusu borç mutlak kesin vadeli olduğunu, ilgili süre kaçırıldıktan sonra edim, borcun ifası sayılmayacağını, sözleşmenin karşı tarafı davacıdan beklenen müvekkilin 2018 yılında yapacağı kredi başvurularına esas alınması amacıyla 2017 yılı sonuna kadarki finansal tabloları hakkında görüş bildirmesi olduğunu, müvekkil de bu edim karşılığında izah edilen şekilde karşı edimlerini peyder pey yerine getireceğini, fakat davacı tarafından ne taslak rapor ne de kesin süresi içerisinde nihai rapor sunulmadığını, müvekkil tarafından 2017 yılına ait genel kurul, 12/06/2018 tarihinde yapıldığını, amir hüküm uyarınca nihai raporların en geç 01/04/2018 tarihinde müvekkile sunulması gereken davacı, ekli mail çıktıları ile sabit olduğu üzere taslak raporu 18/04/2019 tarihinde ve nihai raporu 23/05/2019 tarihinde teslim etmek istediğini, bunun üzerine müvekkil tarafından rapor teslim alınmaktan imtina edildiğini, teyit yönetim mektubu imzalanmadığını ve 12/07/2019 tarihinde kargo edilen rapor açılmadan aynı tarihte geri iade edildiğini, somut uyuşmazlıkta bankalardan kredi temin edebilmek amacıyla finansal tabloları hakkında rapor tanzim ettirmek isteyen müvekkilin bu raporu amir hükümleri uyarınca en geç 01/04/2018 tarihinde teslim alması gerekli olduğu, işbu kanuni hükmün dışında ticari hayatın ve piyasanın beklentileri ise ilgili raporun en geç 2018 yılı sonunda teslim edilmesi gerektiği noktasında toplandığını, fakat yukarıda izah edildiği üzere taslak raporun 18/04/2019 tarihinde ve nihai rapor 23/05/2019 tarihinde mali açıdan müvekkilin hiçbir işine yaramayacak şekilde teslim edilmek istendiğini, dolayısıyla ilgili edimin ifası artık imkansız, faydasız ve sözleşme ile güdülen maksadın hasıl olmasını temin edemez hale geldiğini, ifa imkansızlığına davacı tarafından sebebiyet verildiğini, müvekkilin %40’lık ön inceleme faturasının bedelini 2018 yılının ilk yarısında ödemiş olduğunu, yani müvekkil tarafından ön inceleme ödemesinin tamamlandığı tarihte bağımsız denetim borcunun ifası imkansız ve faydasız olmadığını, buna rağmen davacı tarafından ilgili kesin süreler içerisinde raporlar sunulmadığını, faturaların itiraz görmemiş, keşide edilen ihtarnameye cevap verilmemiş veyahut faturaların defterlere işlenmiş olması davacının alacak talebini hukuken ortaya koyan olgular olmadığını, davacı tarafından iddia edilmiş tüm whatsapp yazışma evrakına itiraz ettiklerini, ihtiyati haciz talebinin de reddedilmesi gerektiğini beyan etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 122.466,58-TL alacağa ilişkin girişilen takibe vaki itiraz üzerine İİK 67 madde uyarınca açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; …. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyasına, 16/10/2017 tarihli bağımsız denetim hizmet sözleşmesine, karşı tarafa gönderilen ve itiraz edilmeyen faturalara, 14/02/2019 tarihli muavin defter görüntüsüne, … 37. Noterliğinin 04/02/2019 tarih 2776 yev.nolu ihtarnamesine, bağımsız denetim raporuna, davalı şirket yetkilisi …’e gönderilen mail ekran görüntüsüne, davalı şirket yetkilisi …’ye gönderilen mail ekran görüntüsüne, müvekkil şirketin CEO’su … ile davalı şirket yetkilisi … arasında geçen whatsapp konuşmalarına, arabuluculuk anlaşamama tutanağına, müvekkil şirket cari hesap kayıtları dahil olmak üzere tüm ticari defter ve kayıtlara, keşif, bilirkişi incelemesi ve tanık deliline dayanmışlardır.
Davaya dayanak ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında; alacaklı … Bağımsız Denetim Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Anonim Şirketi tarafından borçlu … İnşaat Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi aleyhine 122.466,58-TL alacağın tahsili için 15/02/2019 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, 22/02/2019 tarihinde süresinde borca ve ferilere itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz ara kararı gereği davacı yanın tanığı …’un duruşmada dinlendiği ve sözlü olarak ” ben davacı şirket grup şirketleri olan Mazas Dengede genel müdür olarak çalışmaktayım bizim şirketimiz bağımsız denetim vermektedir davalı şirketin işlerini yapmamıza rağmen ücreti tahsil edemedik davalı şirketin yönetim kurulu başkanı …’e whatsaptan yazıştık ben borcun ödenmesi gerektiğini söyledim, onun tarafından ödemenin yapılacağı söylenerek yaklaşık 1 yıl boyunca bizi oyaladılar ve daha sonrasında iş bu dava açıldı, … bana raporu süresinde sunulmadığı yönünde bir beyanda bulunmadı, bağımsız denetim kuruluşları tarafından incelenen firmanın borçlu alacaklı avukat veya bankalar tarafından mutabakat mektupları gönderilir bu mektuplar eğer zamanda bize geri gelmez ise o zaman denetim süreci uzar davalı firmanın işlemini ben yapmadığım için bu konuda bir bilgim yoktur, tanıklık ücreti talebim yoktur dedi.” beyanının alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereği davalı yanın tanığı …’nın duruşmada dinlendiği ve sözlü olarak “Davalı şirkette 8 seneden beri finans uzmanı olarak çalışmaktayım, 2017 yılında çeşitli bankalardan kredi talebimiz oldu bankalarca bize bağımsız denetim raporu istenmesi üzerine davacı firmaya başvurduk, davacı firma yaklaşık başvurumuzdan 2 yıl sonra raporunu bize gönderdi, bu surecin bu kadar uzamasındaki sebebi bilmiyorum, , tanıklık ücreti talebim yoktur dedi.’ beyanının alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereği davalı yanın tanığı …’nın duruşmada dinlendiği ve sözlü olarak ” ben davalı firmadan 15 seneden beri muhasebe ve finans müdürü olarak çalışmaktayım, çalıştığım firma inşaat üzerine çalışan bir firmadır bankalardan yüklü miktarda kredi çekmek istedik, bankalar kredi kullanmadan bağımsız denetim raporu istediler, bizim firmamız o dönmede bağımsız denetim raporuna tabi değildi, bankaların bu talepleri doğrultusunda bizde davacı firmaya 2017 yılında müracaat ettik, talebimiz kabul edildi ve sözleşme imzalanarak süreç başlatıldı, raporu çeşitli dönemlerde talep ettik, davacı firma ağır çalıştı, geri dönüşleri yapmadılar 2019 yılının davacı firma mayıs ayında bize dönüş yaptılar gelinen aşamada banaklar bize 2017 yılına ait raporu talep etmediler biz tekrardan banka 2018 yılına ait rapor istediler, davacı firmanın yetkilileri tarafından telefon görüşmelerini ben yaptım 2019 yılında yaptığım konuşmada artık raporun bir anlam ifade etmediğini göndermelerinin bir anlamı olmadığına, 2018 yılında raporun gönderilmesi gerektiğini söyledim, ara arada davacı firmanın yetkilileriyle de mailleştik bana verdikleri cevap da yönetim teyit mektubunu talep ettiler, ben de onlardan bağımsız denetim raporun göndermelerini talep ettim daha sonra firmamıza kargo ile 2019 yılının mayıs ayında bağımsız denetim raporunu gönderdiler bizde artık bu raporun bir anlam ifade etmediği için kargoyu açmadan geri gönderdik, 23/05/2019 yılında … adresinde … bu maili ben gönderdim, davalı vekilinin bana gösterdiği whatsap yazışmalarıyla ilgili bir bilgim yoktur, tanıklık ücreti talebim yoktur dedi.” beyanının alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 20/05/2022 tarihli duruşmasında her ne kadar davacı … Denetim … AŞ. vekili Avukatı tanık olarak …’i göstermiş isede davalı tüzel kişinin yönetim kurulu uyesi olduğu anlaşılmakla tanık sıfatı olarak dinlenilemeyeceği anlaşılmakla bu sebeple davacı tanığının dinletilemeyeceğinde davacı vekilinin bu tanık yönünden talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre bilirkişiler heyetinden alınan 11/08/2022 tarihli raporlarında: ”…a) Taraflar arasındaki Sözleşmesel ticari ilişkiden kaynaklanan ve her iki taraf ticari defter kayıtlarına göre, Davacının davalıdan 122.466.58 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, b) ….İcra Md 15.02.2019 tarih … E sayılı dosyasından, talep edilebilecek davacı alacağının da 122.466.58 TL olabileceği,c) Tarafaların tacir olduğu, faiz talebinin yerinde olduğu Takip 15.02.2019 tarihinden itibaren 122.466.58 TL asıl alacak için 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesine uygun
olarak % 19,50 ve değişen oranlarda faiz talep edilebileceği,d)Mahkemenizce dinlenen tanık beyanlarının değerlendirme ve takdiri Mahkemenizde olduğu,e)Bağımsız Denetim Yönetmeliği m.30/3’e göre “TTK uyarınca yapılan denetimlerde Denetim Raporlarının, Denetim Yapılan Finansal tabloların ait olduğu hesap dönemine ilişkin Olağan Genel Kurul Toplantısından en az 20 gün önce ve her durumda anılan Kanununda Olağan Genel Kurul Toplantıları için öngörülen azami sürenin sonuna kadar denetlenen işletmenin Yönetim Organına teslim edilmesi zorunludur.” düzenlemesiuyarınca, bağımsız denetim raporlarının ait olduğu hesap dönemine ilişkin olağan genel kurul toplantısından en az 20 gün önce (somut uyuşmazlıkta 2017 olağan genel kurul toplantısı 12/06/2018 tarihinde yapılmıştır) ve TTK m. 409/1’de öngörülen azami sürenin sonuna kadar (somut uyuşmazlıkta 01/04/2018 tarihe kadar) denetlenen şirketin yönetim organına sunulması gerektiği
f)Davacı denetim şirketinin, davalı şirketle aralarındaki 16.10.2017 tarihli Bağımsız Denetim Sözleşmesine (m.6) uygun olarak denetim hizmeti sunduğu ve faturalama yaptığını, yine 2017 yılına ilişkin Bağımsız Denetim Raporunu (Taslağını) e) Bağımsız Denetim Yönetmeliği m.30/3’de öngörülen sürede denetlenen davalı şirket yönetim kuruluna sunduğunu ispatlaması gerektiği;
g)Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacı denetim şirketinin sözleşme ile ilgili Kanun ve Bağımsız Denetleme Yönetmeliğine uygun ve Yönetmelikte belirtilen sürede bağımsız denetim hizmeti sunduğu ve Bağımsız Denetleme Raporu Taslağını teslim ettiği yönünde kesin, net ve tartışmasız bir kanaat sahibi olunamadığı;h) Tarafların diğer talepleri Mahkemeniz takdirlerinde olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir. Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilafın davacı yanın, 15/02/2019 tarihinde davalı borçlu aleyhine …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası 122.466,58-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu,Davacı denetim şirketinin 2017 yılına ilişkin hazırladığı denetim raporunu süresi içinde hazırlayıp davalı şirkete sunup sunmadığı noktasında toplandığı, davacı denetim şirketi denetim raporunun süresi içinde hazırlandığını ancak davalının yasal süresi içerisinde ıslak imzali olarak yönetim teyit mektubunu vermemesi sebebiyle hazırlanan raporun islak imzalı hali davalıya teslim edilemediği iddia etmekte; buna karşılık davalı taraf ise denetim raporlarının Bağımsız Denetim Yönetmeliği m.30/3’e göre “TTK uyarınca yapılan denetimlerde Denetim Raporlarının, Denetim Yapılan Finansal tabloların ait olduğu hesap dönemine ilişkin Olağan Genel Kurul Toplantısından en az 20 gün önce ve her durumda anılan Kanununda Olağan Genel Kurul Toplantıları için öngörülen azami sürenin sonuna kadar denetlenen işletmenin Yönetim Organına teslim edilmesi zorunludur.” hükmü uyarınca en geç 0104.2018 tarihinde kendilerine sunulması gerektiğini, 2017 yılına ilişkin Genel Kurulun 12.06.2018 tarihinde yapıldığı, Taslak Raporun 18.04.2019 tarihinde, Nihai Raporun 23.05.2019 tarihinde teslim edilmek istendiğini, bunun üzerine Raporun teslim almaktan imtina edildiğini ve teyitli Yönetim Mektubunu imzalanmadığını ileri sürdüğü, davacı denetim şirket vekilinin 24.03.2021 tarihli dava dilekçesinde, “Bağımsız Denetim Raporunun imzasız hali davalı şirket yetkilisi …’e 18.04.2019 tarihinde gönderilmesine karşın davalı tarafından kasten ve süresi geciktirilmek amacıyla imzalı teyit
mektubu verilmediği” belirtildiğinden, 2017 yılına ilişkin Bağımsız Denetim Raporunun (Taslağının) Bağımsız Denetim Yönetmeliği m.30/3’de öngörülen sürede ve 12.06.2018 tarihli 2017 Olağan Genel Kurul Toplantısından 20 gün önce hazırlanıp davalı şirket yönetim kuruluna teslim edilmediği ve dolayısıyla davacı şirketin 16.10.2017 tarihli Bağımsız Denetim Sözleşmesi m. 6’da öngörülen şekilde denetim sunduğunu ve 37.500 USD + KDV ücrete hak kazandığını söylemek zor gözüktüğü,Davacı denetim şirketinin, davalı şirketle aralarındaki 16.10.2017 tarihli Bağımsız Denetim Sözleşmesine (m.6) uygun olarak denetim hizmeti sunduğu ve faturalama yaptığını, yine 2017 yılına ilişkin Bağımsız Denetim Raporunu (Taslağını) e) Bağımsız Denetim Yönetmeliği m.30/3’de öngörülen sürede denetlenen davalı şirket yönetim kuruluna sunduğunu ispatlaması gerektiği; ancak davacının bu hususu ispatlayamadığı anlaşılmakla; denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı üzere;
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80.70-TL harçtan peşin alınan 2.091,74-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.011,04-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı yana iadesine,
3-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-)Davalı yanca yapılan 45,50-TL masrafın davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 19.369,99-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-)Karar kesinleştiğinde davacının gider avansından artan bakiyesinin talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır