Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/199 E. 2021/936 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/199 Esas
KARAR NO:2021/936

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:16/09/2014
KARAR TARİHİ:15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.07.2013 günü saat 21:00 sıralarında sürücü müvekkili … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile … istikametinden, … istikametine seyri esnasında sağ taraftan çıkan köpeğe çarpmamak için sürücünün manevra yaptığı ve bu esnada aracın hakimiyetini kaybederek karşı yöndeki yola geçip oradan da yolun dışındaki araziye ters dönük bir vaziyette durması sonucu müvekkillinin oğlu …’in vefat ettiği. Kaza sonrası kusur incelemesinde, Sürücü …’in 2918 Sayılı KTK’nunda yer alan sürücü kusurlarından 52/1-b kuralını ihlal ettiği kanaatine varıldığını, müvekkilinin oğlu araçta yolcu olarak bulunduğundan kusura katılımının söz konusu olmadığını, kaza sonrasında Müvekinin oğlu …’in olay yerine gelen 112 ekiplerince yapılan kontrolünden sonra vefat ettiğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, Trafik kazası nedeni ile müvekkilleri için belirlenecek maddi tazminat tutarlarının hüküm altına alınmasını, Müvekkillerinin meydana gelen kaza nedeni ile çok zor günler geçirdiğinden müvekkillerinin mağduriyetinin giderilmesi için sayın mahkemenize başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabul ile şimdilik 1.000-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı araç şirketimiz nezdinde, …/0 numaralı 23.08.2012-2013 vadeli trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, Bu poliçedeki sakatlanma ve ölüm teminatı sigortalılarının kusurlu olması halinde ve kusur oranı ile sınırlı olmak üzere kaza tarihi itibariyle kişi başına azami 225.000,- TL olduğunu, Davadan önce davacı tarafın müvekkili şirkete vaki başvurusu üzerine …no’lu hasar dosyası açılmış ve iş bu hasar dosyası kapsamında, aktüerler Siciline Kayıtlı aktüerden alınan rapor doğrultusunda belirlenen, 12.08.2013 tarihinde, 13.284,00-TL ibraname karşılığında davacılara ödendiğini, Bu meyanda davaya konu talepler bakımından, davacılar başvurusuna müteakip davacılar tarafından kayıtsız ve şartsız ibra edilmiş olan müvekkili şirket açısından davanın reddine karar verilmesini gerektiğini, ayrıca Davacılardan … kazaya sebebiyet veren aracın işleteni olduğunu, Zarara asıl sebebiyet veren işleten, zarar gören sıfatıyla kendi sorumluluğunu üstlenen sigortacıdan tazminat talep hakkının bulunamayacağını, davalı şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sigortalısı araç sürücünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, Bu durumda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu almasını, davacının takılması zorunlu olan emniyet kemerini takmadığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğin beyan etmiş, davanın reddine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davacı üzerine yüklenmesine karar verilmesi beyan ve talep etmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında tüm deliller toplandıktan sonra iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak olay tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için dosya bilirkişiye verilmiş, Bilirkişinin düzenlediği 08.06.2015 tarihli raporunda özetle; “07,07,2013 tarihinde meydana gelen kazada %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre; Davacı …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 80,768,-TL, Davacı Baba …’nln destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 50.765,00 TL olduğu” kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde; Olay günü olan 07.07.2013 saat 21:00 sıralarında sürücü davacı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile … istikametinden, … istikametine seyri esnasında sürücünün manevra yaptığı ve bu esnada aracın hakimiyetini kaybederek karşı yöndeki yola geçip oradan da yolun dışındaki araziye ters dönük bir vaziyette durması sonucu davacının oğlu …’in vefat ettiği, Kaza sonrası kusur incelemesinde, Sürücü …’in 2918 Sayılı KTK’nunda yer alan sürücü kusurlarından 52/1-b kuralını ihlal ettiği kanaatine varılarak olayın tek taraflı kaza olması nedeniyle davacı sürücü …’in % 100 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, davacının oğlunun araçta yolcu olarak bulunduğundan kusura katılımının söz konusu olmadığı, kaza sonrasında …’in olay yerine gelen 112 ekiplerince yapılan kontrolünden sonra vefat ettiğinin anlaşıldığı, Her ne kadar davacı … oğlunun vefatı nedeni ile tazminat davası açmış iseler de kazanın oluşumunda bu davacının % 100 kusurlu olduğu anlaşılmakla ve kendisinin açtığı bu davadan 07.10.2015 tarihli oturumda feragat ettiği anlaşılmakla bu davacı bakımından davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, Dava Konusu trafik kazası davacı babanın kullandığı araçla ve babanın kusuru İle meydana gelmiştir. Kişi kendi kusurundan istifade demeyeceği için baba tazminat talep edemeyecektir. Nihal taktir ve değerlendirme mahkemeye ait olmak üzere davacının talep edebileceği tazminat tutarı 50.765,00 TL olarak hesaplandığı ve kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre; zorunlu trafik poliçesine istinaden Sigorta Şirketinin sorumluluk limiti 225.000,00 TL olduğu, Davacıların maddi zarar toplamı sigorta limitini aşmadığı, davalı sigorta şirketine hangi tarihte başvuru yapıldığına dair bilgi belge bulunmadığı, Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde davacıya 12.08.2013 tarihinde 13,284,00TL ödeme yaptığını iddia ettiği ancak ödemeye ilişkin belge sunulmadığı, davacının ıslah ederken bilirkişinin bulduğu 50.765,00 TL den 13,284,00TL sigortanın ödeme yaptığı miktarı düşerek 34.887.-Tl üzerinden dava açtığı gerekçesiyle 09/12/2015 tarihli 2015/953 karar sayılı kararı ile davacı … yönünden açılan davanın Feragat nedeni ile Reddine, … yönünden asıl ve ıslah ile açılan Davanın Kabulü ile 34.887,00-TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin 09/12/2015 tarih … esas 2015/953 karar sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmiş ve Yargıtay 17. HD 14/02/2019 tarih 2016/5246 esas 2019/1494 karar sayılı ilamında; “…Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 52.maddesinde ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Buna göre, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır. Somut olayda; kaza tespit tutanağında davacıların desteği ön koltukta oturduğu sabit olup emniyet kemeri takıp takmadığı belirsizdir. Buna göre mahkemece; TBK 52. maddesi uyarınca, ceza dosyası getirilip birlikte değerlendirilerek emniyet kemeri takmamak suretiyle zararı artırıp artırmadığı, davacının müterafik kusuru olup olmadığı hükümde irdelenip tartışılması, müterafik kusur oluşturduğunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi…” gerekçesiyle Mahkememizin 09/12/2015 tarih … esas 2015/953 karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 17. HD 14/02/2019 tarih 2016/5246 esas 2019/1494 karar sayılı ilamının süresi içinde davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenmiş, Yargıtay 17. HD 20/01/2021 tarih 2019/5662 esas 2021/168 karar sayılı ilamında; Dosya içeriğine, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre 6100 Sayılı HMK.’nın geçici 3. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle 1086 Sayılı HUMK.’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE karar verilmiş ve bunun üzerine dosya Mahkememizin 2021/199 esas sırasına kaydedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; Yargıtay bozma ilamı kapsamında ceza dosyası istenerek UYAP’tan incelenmiş ve yapılan incelemede, müteveffa …’nin emniyet kemerini takıp takmadığı hususunda herhangi bir bilginin yer almadığı tespit edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, …’nin emniyet kemeri takmamak suretiyle müterafik kusurunun bilindiğini iddia ettiği ve ceza dosyasından …’nin emniyet kemerini takıp takmadığı hususu belirlenemediğinden, bu durumda ölenin emniyet kemeri takmayarak Müterafik kusurunun bulunduğunu iddia eden ve bu iddia doğrultusunda lehine hak elde etmek isteyen davalının iddiasını ispatlaması gerekmekte ve mevcut duruma göre davalının bu iddiası ispatlanamadığından …’nin emniyet kemerini takmadığı kabul edilemeyeceğinden müterafik kusur indirimi yapılamaz bu nedenle bozma öncesindeki gibi karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
Davacı … yönünden Feragat nedeni ile davanın reddine,
… yönünden davanın kabulü ile 34.887,00-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.383,13-TL harçtan peşin alınan 140,94-TL’den mahsubu ile bakiye 2.242,19-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 169,94-TL peşin, başvuru ve ıslah harcı ile, 640-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 809,94-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.233,05,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı … yönünden ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra feragat edildiğinden feragat nedeni ile ret kararı yönünden kendisi vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.500,00-TL ücretinin bu davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır