Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/193 E. 2021/419 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/193 Esas
KARAR NO:2021/419

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:29/09/2015
KARAR TARİHİ:08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Davalı sigorta şirketine … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın, 07.09.2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeyken direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi neticesinde geri geri giderek park halinde bir kısım araçlara ve vekiledenlerinin çocuğu olan …’a çarptığını, iş bu kaza sonucu küçük …’ın vefat ettiğini, vekiledenlerinin yaşadığı acı ve üzüntünün telafisinin mümkün olmadığını, hakkaniyet ilkesi gereği mahrum kaldıkları desteğin zararının telafisi gerektiğini beyanla, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik baba … için 1.000-TL, anne … için 1.000-TL olmak üzere toplam 2.000-TL destekten yoksunluk tazminatının olay tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar veirlmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava dilekçesinde bahsi geçen… plaka sayılı aracın vekiledeni şirkete 19.06.2015-2016 tarihleri arasında … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 290.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, söz konusu kaza ile ilgili vekiledeni şirket tarafından … numaralı hasar dosyası açıldığını, davacının, olay tarihinden itibaren faiz istemesinin yasaya aykırı olduğunu, bu konuyu değerlendirmek için öncelikle motorlu araç işleteninin üçüncü kişilere karşı mali sorumluluğunu yüklenen sigortacının, rizikonun gerçekleşmesi halinde ne zaman temerrüde düşeceğinin önem kazandığını, davacının, avans faizi istemininde yasaya aykırı olduğunu, davaya konu uyuşmazlığın tamamen “haksız fıilden kaynaklandığını, haksız filden kaynaklanan taleplerde de uygulanacak faizin ancak yasal faiz olacağını, Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra vekiledeni şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; yine Aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi tarafından destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; ölümlü trafik kazası sebebiyle müteveffa …’ın anne ve babası davacıların kazaya karışan araç sigorta şirketinden destekten yoksun kalma maddi tazminatı talebinden ibarettir.
Mahkememizce 09/05/2017 tarih ve 2015/… Esas 2017/… sayılı karar ile :”… davanın kabulüne, davacı … için 45.248,40.-TL, davacı… için 52.672,23.-TL olmak üzere toplam 97.920,63.-TL destek tazminatının 29.9.2015 dava tarihinden itibaren işleyecek değişene oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,” karar verilmiş,
Davalı vekili tarafından mahkememiz kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Mahkememiz kararı … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 25/04/2019 tarih ve 2017/… Esas 2019/… Karar sayılı ilamı ile :”…6704 sayılı yasa ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca uygulanması gereken 14/05/2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve ekleri uyarınca TRH-2010 yaşam tablosu verilerinin esas alınması ve iskonto oranının (teknik faiz) 1,8 olarak dikkate alınması suretiyle tazminat hesaplanması gerekirken genel şart değişikliğinden önceki yargısal uygulamalar doğrultusunda PMF 1931 yaşam tablosunu esas alan ve progresif rant formülüne göre tanzim edilen aktüer bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış,” gerekçesiyle HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 25/04/2019 tarih ve 2017/… Esas 2019/… Karar sayılı ilamı doğrultusunda tekrardan yargılama yapılarak 03/03/2020 tarih ve 2019/… Esas 2020/… sayılı karar ile :”… davanın kabulü ile; davacı … için 45.248,40 TL, davacı … için 52.672,23 TL olmak üzere toplam 97.920,63 TL destek tazminatının 29.09.2015 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,” karar verilmiş,
Davalı vekili tarafından mahkememiz kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Mahkememiz kararı … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 26/02/2021 tarih ve 2020/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamı ile :”…Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve 2019/…çE. ve 2020/… K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90 ve 92.maddeleri ile ilgili olarak vermiş olduğu iptal kararının Dairemiz içinde bağlayıcı olduğunun, somut norm denetimi içerdiğinden istinaf aşamasında bulunan ve henüz kesinleşmeyen eldeki uyuşmazlık bakımından da uygulanması gerektiğinin kabulü gerekir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun’unun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Bunun sonucu olarak Yeni Genel Şartların ” Ek 1. Değer Kaybı Hesaplaması”, “Ek:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması” ve “Ek:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması” başlıklı kısımlarında ki tazminatın belirlenmesine ilişkin esaslar artık uygulanmayacak; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamındaki tazminatlar, öncelikle Karayolları Trafik Kanunu, bu kanunda yer almayan hususlarda ise Türk Borçlar Kanun’un haksız fiile ilişkin hükümlerinde ki usul ve esaslara göre belirlenecektir. Her iki Kanun da hüküm bulunmayan hallerde ise Yargıtay’ın içtihatları uygulanacaktır.
Buna göre tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde Yargıtay …. Hukuk Dairesinin Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda bahsedilen kararı sonrasında vermiş olduğu güncel 14/01/2021 tarih, 2020/… E. ve 2021/… K. sayılı kararı gereğince TRH 2010 tablosu uygulanacaktır. Ancak progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması gerekecektir (Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 02/03/2020 tarih, 2019/… E. ve 2020/… K. sayılı kararı).
Mahkemece hükme esas alınan ek aktüerya raporunda, daha önce düzenlenen kök ve ek raporlarda esas alınan 2016 yılı verileri esas alınması gerekirken 2019 yılı asgari ücreti üzerinden hesaplama yapılmış olması da doğru olmamıştır.
O halde İlk Derece Mahkemesince yukarıya aktarılan Yargıtay … Hukuk Dairesinin görüş değişikliği içeren emsal kararına uygun olarak TRH yaşam tablosu ve progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle 2016 yılı verileri esas alınarak tazminatın hesaplanması için aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınması ve kazanılmış haklarda gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır. ” gerekçesiyle HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacılar vekili 08.06.2021 tarihli duruşmada davalı taraf ile sulh olduklarını, dosyada karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını, davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Dosyada mevcut davacılara ait vekaletname incelenmesi neticesinde davacı vekilinin feragate yetkili olduğu görüldü.
Davalı vekili tarafından uyap üzerinden davacı ile sulh olduklarının davadan feragate ilişkin davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığına ilişkin beyan dilekçesi gönderilmiştir.
HMK MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Hükümleri uyarınca feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 59,30-TL maktu ret harcının başlangıçta peşin alınan 27,70-TL harçtan ve 327,70-TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 296,10-TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde re’sen davacılara iadesine,
3-) HMK 312/1 maddesi uyarınca davacılar tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalı yan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-)Davacıların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
6-)Davalının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davalıya/vekiline iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzünde, davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸