Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/151 Esas
KARAR NO : 2023/210
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında daha önceden akdedilmiş sözleşmeye dayanarak …/… bayisine 3 koli dijital takograf gönderilmek istendiğini, içerisinde takograf olan 3 kolinin müvekkili şirketçe, davalı kargo şirketine teslim edildiğini, davalı kargo şirketinin, … şubesi aracılığıyla 19.10.2020 tarihinde 3 koli dijital takografi “…, …” adresine gönderildiğini, bu taşıma işlemi için davalı tarafça … numaralı faturanın düzenlendiğini, taşıma sözleşmesinin konusu olan kolilerin, …’daki …Bayiine ulaştığında, bir kolinin özensiz taşıma sonucu ıslanmış ve yırtılmış olduğunun tespit edildiğini, ıslak ve yırtık olan kolinin müvekkilinin bayisi tarafından kabul edilmediğini, teslim alınmayan koli için 23.10.2020 tarihinde … yetkilileri ile müvekkilinin bayisi … yetkililerinin tutanak düzenlediğini, kolide oluşan ıslaklık ve yırtığın kargo tarafından gönderilen adresinden geri teslim alınmadan fotoğraflanmış olduğunu, hasarlı olduğu için teslim alınmayan kolinin müvekkili şirkete iade edildiğini, hasarlı kolinin iade edilmesi üzerine müvekkili şirketin koli içerisindeki cihazları kontrol ettiğini ve cihazların çalışmadığının tespit edildiğini, cihazların çalışmama sebebinin cihazların su ile temas etmesi olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin yasal süresi içinde özensiz taşıma sonucu zarar gören 12 adet dijital takografın bedelini kargo şirketinden yazılı olarak talep ettiğini, davalı şirketin 16.12.2020 tarihli yazısına göre bu talebin karşılanmayacağının müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin 22.12.2020 tarihli tekrar inceleme talebinin davalı tarafça olumlu karşılanmadığını, taraflar arasında yapılan zorunlu arabuluculuk görüşmesinden netice elde edilemediğini, bu nedenle huzurdaki davanın açılma zorunluluğunun doğduğunu, söz konusu kolilerin taşımaya uygun orijinal ambalajlan ile paketlendiğini, paketlemenin nizami olarak yapıldığını ve kargo tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadan teslim alındığını, sözleşmeye göre davalı şirketin kolileri teslim alarak usulüne uygun olarak paketlendiğini ve taşımaya uygun olduğunu kabul ettiğini, gönderilen ürünlerin normalden daha özenli taşımayı gerektirdiğini, gönderilen kolinin ıslak, yırtık olduğunun açık olduğunu, davalı firmanın usulüne uygun olmayan yöntemlerle ihmale dayalı ve özensiz taşıma yaptığının açık olduğunu, taşınan ürünlerin içeriğini gösteren faturaların davalı taşıma şirketine teslim edildiğini bu durumun hem yasal zorunluluk hem de sözleşmeye dayalı yükümlülük olduğunu, faturaları alan kargo firmasının taşıdığı ürünlerin içeriğini bilmediğini beyan edemeyeceğini, 12 adet dijital takografın kolisinin ıslanması, içine su alması ve kolinin yırtılmasının kargo şirketi yetkililerinin özensiz ve ihmali davranışlarının sonucu olduğunu, müvekkillerinin bu taşıma nedeniyle zarara uğradığını, diğer iki kargonun hasarsız şekilde ulaşmış olduğunu, hasarlı kargonun taşıyıcının kusuru sonucu ıslandığının açık olduğunu, özensiz ve ihmal içeren taşımadan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla şimdilik (kısmi alacak davası) 15.000,00-TL’nin 27.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını belirsiz alacak davası olarak açmış olduğunu, hukuki yarar bulunmadığından davaın esasa girilmeksizin reddinin gerektiğini, davacı yanın 12 adet dijital takograf ürününün hasarlandığını belirterek müvekkiline tazmin başvurusunda bulunduğunu, yapmış olduğu başvuruda davacının tazminat talebini açıkça 30.654,03-TL olarak belirlemiş alacak davasında iyiniyetli hareket etmediğini, bu nedenle hukuki yarar yoksunluğu nedeniyle reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm edimleri yerine getirmiş olduğunu davacının ise aksini ispat edecek herhangi bir somut delil sunamadığını, kargoya ait fotoğraflar ve tutanaklarda yapılan inceleme neticesinde kolideki ıslaklığın cihazlara sirayet edebilecek ölçüde olmadığı kanaati mevcut olduğundan davacının tüm ürünlerde sıvı temasına bağlı hasar oluştuğunu kanıtlaması gerektiğinin izahtan vareste olduğunu, davacının ıslaklıktan kaynaklı cihazlarda hasar meydana geldiğini ispat edecek hiçbir somut belgeyi Mahkeme dosyasına sunmadığını bu nedenle davanın kabulünün mümkün olmadığını, ambalaj sorumluluğunun göndericide olduğunu, herhangi bir sorumluluk kabul edilmemekle birlikte bir an için müvekkilinin sorumluluğu olduğu düşünüldüğünde müvekkili şirketin Kanun’da belirlenen limitlerle sorumlu tutulabileceğini, öncelikle hasarlandığı iddia edilen ürünlerin bilirkişi nezdinde incelenmesi ve kullanılabilir olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, nitekim yalnızca kargonun üstünde hafif bir ıslaklığın mevcut olmasının ürünlerin arızalandığı ya da kullanılamaz hale geldiğinin ispatı için yeterli olamayacağını, öncelikle hasar iddiasının teyit edilmesi gerektiğini, ürünlerin teknik olarak hasarlandığı tespit edilse dahi meydana gelen hasar tamir edilebilir nitelikte ise müvekkili şirketin yalnızca buna ilişkin masraflardan sorumlu tutulabileceğini, öncelikle davanın esasa girilmeksizin usulden reddine, Mahkeme’nin aksi kanaatte olması halinde arz ve izah edilen nedenlerle davanın esastan reddine, aksi takdirde ise müvekkili şirket hakkında sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Maddi tazminat davasıdır.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 27.09.2021 tarihli raporda; davacının 2020 hesap dönemi ticari defterlerinin bir kısmının (yevmiye defteri ile defter-i kebir) elektronik ortamda tutulduğu, envanter defterinin klasik usulde tutulduğu ve tasdiklerinin usulüne uygun ve kanuni süresinde yapılmış olması münasebetiyle ticari defterlerin sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu, davacının 2020 hesap dönemi ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde, davalıya taşıttırılan dava konusu emtiaların (20 adet mahiyeti takograf ve müşür olan) davacı tarafından düzenlenen bir adet satış faturasıyla, müşterisi olan … bayisine KDV dahil 56.932,90-TL bedelle satıldığı, davacının 2020 hesap dönemi ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde, davalıya taşıttırılan dava konusu emtiaların (20 adet mahiyeti takograf ve müşür olan) tamamının davacının müşterisi olan …/… bayisi tarafından düzenlenen KDV dahil 56.932,90-TL tutarlı bir adet iade faturasıyla davacıya iade edildiği, davacı tarafından, …bayisine teslim edilmek üzere davalıya taşıttırılan emtiaların yalnızca KDV dahil 33.106,35-TL tutarındaki kısmının (12 adedinin) hasar gördüğünün iddia edildiği, hukuki yorum ve takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; taşıma sırasında hasar gören eşyada meydana gelen hasar düzeyinin (tamamen veya kısmen kullanılamaz hale gelip gelmediği) teknik bilgi sahibi uzman mühendis marifetiyle tespit edilerek hasarın derecesine göre davalının sorumlu tutulmasının uygun olacağı tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 22.04.2022 tarihli ek raporda; taşıma sözleşmesi ile davacı tarafından davalıya taşıttırılan eşyaların gelinen aşamada tamamen zayi olduğu anlaşıldığından, davacı şirketin uğradığı hasar bedeli KDV dâhil 33.106,35-TL olarak kök raporlarında hesaplandığı, davalı şirketin taşıma işlemi esnasında ihmalkar davranarak kusurlu hizmet verdiği tartışmasız olup, elektronik donanım içerikli malzemeyi taşıdığı sıvı ürün ile yakın temas halinde konumlandırarak taşıması, sıvı ürün için ekstra önlemler almaması nedeniyle anılan zararın oluştuğunun tartışmasız olduğunu, ancak davacı şirketin de kargo ile göndermek istediği elektronik donanım içerikli ürünlerin muhtemel bir sıvı temasını önlemek için hiçbir koruyucu ek tedbir almadığı, ambalajını buna uygun şekilde seçmediği için kusurlu olduğu gibi, dava konusu ürünlerin dava dışı bayiye ulaştığı anda henüz dış ambalaj ıslak ve ambalaj içindeki kutularda da ıslaklık ve nem göz ve elle kontrol edilerek belirlenebilir olduğu anda bayiye gerekli yönlendirme yapılarak, 12 ayrı kutunun ıslak olan mukavva ambalajdan çıkarılması ve 12 ayrı kutunun içindeki yüzeyin gözle kontrolü ile ıslaklık izini hemen gösterebilecek nitelikte olduğundan kutuların özellikle detaylıca incelenmesini istemesi ile zarar gören ve görmeyen ürünlerin birbirinden daha kolay şekilde ayırt edilebileceği tartışmasız olup, neticede 12 ayrı kutunun, kutu içi ve ürünlerin kontrol edilmesinin sağlanmaması nedeniyle artan zarar boyutundan davacı şirketin de eşit derecede sorumluluğu bulunduğu, buna göre davacının davalı şirketten talep edebileceği zarar bedeli; 33.106,35-TLx%50=16.553,18 TL olarak hesap edildiği tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 23.01.2023 tarihli raporda; 12 ayrı kutunun, kutu içi ve ürünlerin kontrol edilmesinin sağlanmaması nedeniyle artan zarar boyutundan davacı şirketin de eşit derecede sorumluluğu bulunduğu, buna göre davacının davalı şirketten talep edebileceği zarar bedeli; 33.106,35-TL x % 50 = 16.553,18 TL olarak hesap edilmiş, tarafların kusur yönünden itirazlarının takdiri ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 18.09.2019 tarihli Kargo/ Posta Gönderisi Taşıma Sözleşmesi doğrultusunda davacı şirketin ithal olarak getirttiği , muhtelif elektronik ürünlerin, yurt çapında bayileri aracılığı ile satışını sağladığı dava konusu taşıma işleminde ise , davacı şirket tarafından 3 ayrı koli olarak hazırlanan dijital takografların davalı şirketin … Şubesine teslim edilerek … adresindeki bayisine göndermek istediği, … adresine ulaşan kolilerin gözle yapılan muayene ile “ambalaj ıslak olduğundan” müşterinin kabul etmemesi üzerine 23.10.2020 tarihli …A.Ş Durum Tespit Tutanağı” düzenlenerek 1 adet kolinin davacı şirkete ambalaj kutusu ıslanmış — tahrip olmuş şekilde teslim edildiği, davacı yanca 12 adet dijital takografın bedelini kargo şirketinden yazılı olarak talep ettiği davalı tarafça talebin karşılanmaması üzere mahkememize fazlaya ilişkin hakların saklılığı kaydıyla şimdilik (kısmi alacak davası) 15.000,00 TL’ nin 27.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline yönelik iş bu davanın açıldığı ; davalı taraf ise kolideki ıslaklığın cihazlara sirayet edebilecek ölçüde olmadığı kanaati mevcut olduğundan , davacının tüm ürünlerde sıvı temasına bağlı hasar oluştuğunu kanıtlaması gerektiği eşyanın ambalajlanmasından TTK hükümleri gereği gönderen davacının sorumlu olduğu belirtilerek davanın reddini talep ettiği ;
Mahkememizce yapılan yargılama tarafların iddia ve savunmaları kapsamında aldırılan bilirkişi kök ve ek raporu , toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde,
Dosya kapsamına uygun hükme esas teşkil eden bilirkişi heyeti kök ve ek raporunda ; Dava konusu 12 adet ürünün gönderildiği kutulama şekli incelendiğinde; ürünlerin kutusu içinde bir plastik esaslı veya hava kabartmalı bir ambalaj bulunmadığı gibi, bu 12 adet ürüne sıvı temasını önleyebilecek hiçbir güvenlik – koruyucu malzeme kaplanmaksızın karton kutu içinde yerleştirilerek davacı şirketçe kargoya verildiği taşıma sözleşmesi ile davacı tarafından davalıya taşıttırılan eşyaların tamamen zayi olduğu , davacı şirketin uğradığı hasar bedeli KDV dâhil 33.106,35-TL olduğu , davalı şirketin taşıma işlemi esnasında ihmalkar davranarak kusurlu hizmet verdiği , elektronik donanım içerikli malzemeyi — taşıdığı sıvı ürün ile yakın temas halinde konumlandırarak taşıması, sıvı ürün için ekstra önlemler almaması nedeniyle anılan zararın oluştuğu , 12 ayrı kutunun, kutu içi ve ürünlerin kontrol edilmesinin sağlanmaması nedeniyle artan zarar boyutundan davacı şirketin de eşit derecede sorumluluğu bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bu nedenle davacının davalı şirketten talep edebileceği zarar bedeli ; 33.106,35-TL x % 50 — 16.553,18 TL olarak hesap edildiği tüm dosya kapsamında anlaşılmış olmakla ; dosya kapsamına uygun bilirkişi raporu gözetilerek davacının talebiyle bağlı kalınarak davanın kabulü ile 15.000,00-TL alacağın 27.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile,
1-)15.000,00-TL alacağın 27.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.024,65 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 256,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 768,48 TL harcın ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerektiğinden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacının yaptığı 59,30 TL başvuru harcı, 256,17 TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 3.841,50 TL bilirkişi ücreti ile davetiye masrafı olmak üzere toplam 4.165,47-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
6-)Davalının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davalıya/vekiline iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının / vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 6100 sayılı HMK nın 341/2 maddesi gereği karar tarihi dikkate alınarak miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2023
Katip
(E-imzalı)
Hakim
(E-imzalı)