Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/143 E. 2022/867 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/143 Esas
KARAR NO:2022/867

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/02/2021
KARAR TARİHİ:30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yıllardır kimya sektöründe faaliyette bulunmakta olup, müşteri çevresinde tanınmış ve güvenilir bir firma olduğu, hal böyle olup; farklı tarihlerde müvekkilimin adresine kendisiyle ilgili olmayan alacak-borç ilişkisinden kaynaklı davacı tarafından ısrarlı bir şekilde müvekkilimin iş yeri adresine gelinerek itibarı zedelenmeye ve hatta haciz baskısı altında borç tahsilatı yapılmaya çalışıldığı, davalı … Faktoring A.Ş., …Mobilya Sanayi Ve Dış Ticaret Anonim Şirketi’nden olan alacaklarına karşılık birden fazla icra takibi başlatmış olup; müvekkil şirketin ortaklarından …’ın borçlu … isimli firmada yıllar evvelinde sona eren ortaklığına rağmen organik bağ iddiasıyla sürekli olarak …’ın ortağı olduğu şirketlere hacze gelerek usulsüz haciz işlemleri yapmaya çalışıldığı, gerçekten alacaklısı … Faktoring A.Ş., borçlusu … Teks. Mob. San. Ve Dış Tic. A.Ş. Olan … 15. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından müvekkil şirketin bağlantısı olmamasına karşın …. İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyasından 25.04.2019 tarihinde yapılan hacizde müvekkil şirket tarafından istihkak iddiasında bulunulması sonrasında müvekkil şirket adına açılan istihkak davasında takibin talikine karar verildiği ve yargılamasına … 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından devam edildiği, başka bir dosyada alacaklısı … Faktoring A.Ş., borçlusu … Teks. Mob. San. Ve Dış Tic. A.Ş. Olan … 15. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından müvekkil şirketin bağlantısı olmamasına karşın … İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyasından 22.05.2019 tarihinde yapılan hacizde müvekkil şirket tarafından istihkak iddiasında bulunulması sonrasında … Faktoring tarafından … 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasından açılan dava 02.07.2020 tarihinde reddedildiği ve istinaf incelemesinden geçerek kesinleşen bu karara göre müvekkil şirketin borçlu firma ile hiçbir bağlantısı olmadığı; dolayısıyla yapılan hacizlerin haksız ve hukuka aykırı olduğu kesinleşen ilam ile sabit hale geldiği, yine alacaklısı … Faktoring A.Ş., borçlusu … Teks. Mob. San. Ve Dış Tic. A.Ş. olan … 15. İcra Müdürlüğü’nün …Esas ve … Esas sayılı dosyalarından 04.11.2020 tarihinde müvekkil şirkete fiilen hacze gelinmiş; müvekkil şirket adına çalışanlardan … istihkak iddiasını dile getirmesine ve örnek dosyaları belirtmesine karşın alacaklı yanın muhafaza tehdidi ve baskıları; buna karşın icra memurunun taraflar arasındaki dengeyi gözetmeksizin şekildeki hal ve tutumu haciz tatbik eden memura bildirilmesine rağmen alacaklı vekili Av. …’ın talebi üzerine ortada adresin borçluya ait olduğunu gösterir hiçbir delil yok iken işyeri bilgisayarları açılmış, “nakliyeciyi arıyorum hemen gelip tüm eşyaları kaldırtacağım” şeklindeki benzer sürekli söylemleri, müvekkil şirketin iş hacminin büyük dolayısıyla tüm faaliyetinin mevcut işyeri araç ve gereçleriyle sağlanıyor olması gerekse alacaklı vekillerinin uzun süre haciz mahalinde oyalanarak müvekkil şirket ve çalışanlarının üzerinde oluşturulan baskı nedeniyle haciz yapıldıktan sonra muhafazadan evvel müvekkil şirket muhafaza tehdidi altında borcu ödemek zorunda kaldığı, ancak o anki karmaşa ve yanlış yönlendirme sebebiyle dosyada 3. Kişi olan müvekkil şirket muhafazaya engel olmak ve teminat amaçlı ödeme yapılırken açıklama kısmına “ihtirazi kayıtlı olarak” ibaresi eklenmesi mümkün olmadığı, söz konusu ödeme yapıldıktan sonra 3. kişi vekili olarak haciz mahaline gidildiğinde bu aşamadan sonra sürece dahil olunduğu ve alacaklı vekili tarafından müvekkil 3. Kişi olan şirkete muhafaza tehdidi altında icra dosyasına ödeme yaptırıldığından sadece istihkak iddialarımız ve beyanlarının tutanağa geçirtilebildiği, haczin yapıldığı gün olan 04.11.2020 tarihinde haciz yapılan esas dosyalara vekaletname gönderilmesine ve müdürlüğe taraf olarak eklenmek istememize rağmen bu o aşamada yapılmadığı; haczin yapıldığı tarihte tutanakta istihkak iddiası olmasına karşın tutanağın esas dosyaya girmesi beklenmeden yatan para alacaklı hesabına geçirildiği, aynı tarihte dosyalardan yatan paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin talebin ise ancak 05.11.2020 tarihinde dosya arasına alındığı, burada esasen icra müdürlükleri ve işlem yapan memurların alacaklı-borçlu menfaatini gözetmeksizin hareket ettiği, objektiflikten uzak ve hukuka uymayan işlemlerde bulunulduğu aşikar olduğu, bu nedenle mağdur olan müvekkilinin açısından istihkak talebi müdürlük tarafından kabul edilmemiş olup; mecburen hukuki yollardan alacağı alabilmek adına işlemler başlatılmak zorunda kalındığı, icra müdürlüğü tarafından yazılan haciz talimatında dosyada borçlu olarak gösterilen “…Mobilya Sanayi Ve Dış Ticaret Anonim Şirketi” olmasına karşın bizzat alacaklı tarafın gösterdiği ve borçlu şirketin adresi ile ilintisi olmayan adres haciz talimatında gösterildiği, icra müdürlüğü alacaklı ya da borçlu tarafın taleplerini değerlendirirken hukuk kuralları ve uygulamalar ışığında karar vermesi gerekirken, borçlu şirketin adresi ile alakası olmayan ancak salt alacaklı tarafça talep edilmesi nedeniyle gerekli özen gösterilmeksizin haciz talimatı talebi kabul edilmiş ve ilgili icra dairesine haciz talimatı yazıldığı, haciz talimat müzekkeresinde borçlu adresi olarak gösterilen yer müvekkilinin ticaret sicildeki adresi olup; icra dosyasına borçlu olarak görünen firmanın bu adresle hiçbir bağlantısı olmadığı, müvekkili şirket ile icra dosya borçlusu şirketler arasında hiçbir bağ mevcut olmadığı, hacizde her ne kadar hukuka aykırı olsa da evrak ve bilgisayar kayıtlarının incelenmesinde Müvekkili Şirketin borçlu şirketlerle organik bağı olduğuna dair hiçbir emare bulunamadığı, borçlu Şirketin ortakları ile Müvekkil Şirketin ortaklarının aynı olmadığı, borçlu şirket ile müvekkil şirketin faaliyet konusunun farklı olduğu, borçluların yetkililerinden veya çalışanlarından hiçbirinin müvekkilinin adresinde bulunmadığı, borçlu şirket ile müvekkili şirketle hiçbir zaman aynı adreste faaliyet göstermediği ve borçluya bu adreste tebligat yapılmadığı, … 15. İcra Müdürlüğü … ile …Esas sayılı dosyası kapsamında …. İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı icra dosyası ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı icra dosyası kapsamında 04.11.2020 tarihinde müvekkil şirkete ait adreste yapılan haciz işlemi esnasında muhafaza tehdidi altında 141.702,30-TL tahsil edildiği, davacı adına alacağın tahsili amacıyla arabuluculuk yoluna başvurulduğu, Covid 19 nedeniyle görüşmeler telekonferans yoluyla yapıldığı, arabuluculuk görüşmeleri anlaşamama ile neticelendiği, ayrıca müvekkilinin mağduriyetinin telafisi imkânsız boyutlara ulaşmasının önüne geçilmesi ve işbu dava neticesinde karar altına alınacak olan alacaklarımızın tahsili amacı ile davalı üzerine kayıtlı araç ve gayrimenkullerin UYAP sistemi üzerinden sorgulanarak, kayıtlı bulunan araç veya gayrimenkuller üzerine, söz konusu malvarlığı değerlerinin devrine engel olmak amacı ile öncelikle teminatsız olarak bu talebimizin reddi halinde belirlenecek olan bir teminat mukabilinde ihtiyati tedbir mümkün değil ise ihtiyati haciz şerhi işlenmesini, 04.11.2020 tarihinde müvekkili şirket adresinde davalı tarafından … 15. İcra Müdürlüğü … ile …Esas sayılı icra dosyalarına ilişkin talimat yoluyla yapılan haksız haciz sebebiyle muhafaza tehdidi altında müvekkilinden tahsil edilen alacağa ilişkin olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve ileride artırılmak üzere şimdilik 10.000-TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri, arabuluculuk vekalet ücreti ve mahkeme vekâlet ücretinin davalı taraf zerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili … Faktoring A.Ş.’nin alacaklısı olduğu, …Mobilya Sanayi ve Dış Ticaret Anonim Şirketi’nden haklı alacağını tahsil edememesi neticesinde borçlu şirket aleyhinde tesis edilmiş olan icra dosyalarında gerekli sorgulama ve icrai işlemler tesis edilmesine rağmen dosya borçlarının ödenmemesi neticesinde borçlu firmaya ait adreslerde menkul haciz ve muhafaza işlemleri tesis edildiği, buna ilişkin olarak her ne kadar borçlu şirkete ait olmadığı iddia edilmiş olsa da borçlu şirketin faaliyetlerine devam etmekte olduğu ”… Mahallesi, … Caddesi, … Sokak No:4 …/İSTANBUL” adresinde de alacaklı müvekkili şirket adına haciz işlemleri tatbik edildiği, zira mezkur haciz mahalli, takip dosyasının takip talebinde, ödeme emrinde, talimat dosyası kapsamında belirtilen adres olmakla birlikte borçlu şirketin de faaliyetine muvazaalı olarak devam ettiği adres olduğu, borçlu şirket yetkilileri ile davacı şirket yetkililerinin yakın akraba olmasından kaynaklı ilişkilerini kullanarak davacı şirketin paravan olarak kullanıldığı, bu doğrultuda borçlu şirketin faaliyetlerine söz konusu adreste devam ettiği, her ne kadar mahalde davacı şirket lehine istihkak iddiasında bulunularak borçlu şirket ile hiçbir alakasının olmadığı iddia edilmiş olsa da haciz mahallinde borçlu şirkete ait evraklar bizzat istihkak müddeisi … tarafından sunulduğu, haciz mahallinde borçlu şirket … Tekstil’e ait; 23/03/2018 tarihli …A.Ş.’ye ait Geçici İlmühaber, 26/03/2018 tarihli …A.Ş.’ye ait Yönetim Kurulu Toplantı Karar Metni’nin noter onaylı sureti, 26/03/2018 tarihli Toplantı Karar Metninin noter tarafından onaylandığını gösterir Onay Evrakı, … Tekstil’e ait 19/04/2018 tarihli ticaret sicil gazetesi sureti gibi borçlu şirkete ait çok sayıda evrak olduğu görülerek, haciz zaptına da şerh edildiği, haciz mahallinde borçlu şirket adına çokça ticari sır mahiyetinde evrak bulunmuş olup bu evrakların bulunduğu mahallin borçlu şirket ile hiçbir alakasının olmadığının iddia edilmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu, borçlu şirket ile davacı şirket arasındaki illiyet sadece ortakları arasındaki organik bağlantı ile sınırlı kalmamış istihkak müddeisi tarafından sunulan evraklar borçlu şirketin gelinen adresten aynı aileye mensup şahıslarca müştereken idare edildiğini ortaya koyduğu, borçlu şirket ile davacı şirket arasında ortaklarının yakın akraba olmasından kaynaklı aynı aileye mensup şahıslarca alınan ortak kararlar neticesinde yönetilmeleri sebebiyle organik, hukuki ve fiili bağın mevcut olduğu, borçlu şirketin hâlihazırda ortağı olan … ve…’ın; davacı şirket yetkilisi olan Çağlar Kılıç ve …’ın amcası olduğu, ayrıca haciz mahallinde bulunan borçlu şirkete ait yönetim kurulu karar metninde hissedar ortak sıfatı ile yer alan …; … VE…’ın kardeşi …’ın eşi olduğu, borçlu şirket yetkilileri ile davacı şirket yetkilileri arasında yakın akrabalıktan kaynaklı organik bağın varlığının sabit olduğu, her ne kadar resmiyette davacı şirket anne…ve oğulları tarafından; borçlu şirket ise …’ın oğlu Eren Kılıç ve … ile kardeş olan… Eliyle idare edilmekte gibi görünse de borçlu şirket ve davacı şirket tüzel kişilik perdesi arkasından aynı aileye mensup şahıslarca alınan ortak kararlar çerçevesinde idare edildiği, mahalde borçlu şirketin noter onaylı yönetim kurulu karar metninde resmiyette borçlu şirket yetkilisi olmamasına rağmen sözde davacı şirket yetkilisi …; hissedar ortak sıfatı ile yer aldığı, sadece bu evrak dahi borçlu şirket ve davacı şirketin müştereken idare edilmekte olduğunu ortaya koyduğu, borçlu şirkete ait söz konusu adreste tatbik edilen menkul haciz işlemleri neticesinde yukarıda icra müdürlüğü ve esas bilgileri belirtilmiş olan dosyaların borcu ödenip ve her iki dosyada infazen kapatıldığı, dosyalara yatırılmış olan tutarlar borçlu şirketin borcunun ödenmesi amacıyla yatırılmış olup, dekontlardan da anlaşılabileceği üzere yapılan ödemelere ilişkin herhangi bir ihtirazi kaydın da söz konusu olmadığı, bu noktada davacı taraf her ne kadar sanki ödemeler baskı ve tehdit ile yaptırılmış gibi göstermeye çalışsa da bu iddialar tamamen asılsız olduğu, bu durumun haciz tutanağı ile de sabit olduğu, haciz işlemini tatbik eden alacaklı vekilleri sadece müvekkilinin haklı alacağına kavuşması için kendilerine verilmiş olan yetki çerçevesi içinde hareket ettikleri, ödenmiş olan bakiye dosya borcu olarak ödenip sonrasında reddiyatı yapılarak icra dosyasının kapatıldığı, anonim şirket adına yapılan ödemede iddia edildiği gibi bir hata yapılamayacağı, dava dilekçesinde, dosyaya yatırılmış olan tutarın reddiyatının yapılmış olması, davacı tarafça icra müdürlüğüne telefonla ulaşılamamış olması, dosyaya kayıtlarının geç yapılmış olması ve buna benzer hususlardan dahi müvekkilinin sorumlu tutulmaya çalışıldığı, oysa ki söz konusu işlemlerde icra müdürlüğü taraf olup davacı tarafın buna ilişkin iddialarını memur muamelesi şikayet dosyası tesis ederek o dosyada iddia etmesi gerekirken böyle bir dava tesis edilmediği ve bu durumun dahi haksız şekilde davalı müvekkilinin kusuru olarak gösterilmeye çalışıldığı, davacı tarafın özellikle huzurdaki davanın bir istirdat davası olmadığı beyanları tespit edilebileceği, iddia edildiği gibi haksız tahsilatın varlığı bir an için kabul edilecek olsa dahi davacı tarafın neden buna ilişkin istirdat davası tesis etmediği açıkça çelişkiyi ortaya çıkardığı, dilekçede de açıkça belirtilmiş olan 141.702,30 TL haksız tahsilat var ise huzurdaki davanın belirsiz alacak davasıymış gibi gösterilmeye çalışılmasının da yine çelişkiyi ortaya çıkardığı, davacı tarafça, her ne kadar davalı müvekkil adına yapılmış olan işlemler haksız ve kötü niyetli olarak gösterilmeye çalışılmış ise de, dosya kapsamındaki tüm işlemler davalının haklı alacağına kavuşması amacıyla ve yasal çerçevede yapıldığı, bu noktada herhangi bir haksız işlemin varlığından söz edilemeyeceği gibi davalının da kötü niyetinden söz edilemeyeceği, bu hususta davacı tarafın tüm iddia ve talepleri, asılsız ve mesnetten yoksun olduğu gibi gerçeğe de aykırı olduğu, haksız kazanç elde etmeyi amaçlayan tüm bu iddia ve taleplerin de reddi gerektiği,
ayrıntılı olarak açıklanan tüm hususlar göz önüne alındığında, davalı alacaklının kanuna, hukuka aykırı olarak herhangi bir keyfi işlem yapmadığı, gerçekleştirilen haciz ve muhafaza işleminin tamamen usul ve yasaya uygun yapıldığı açıkça ortada olup, bu nedenle kötü niyetli davacı tarafından haksız kazanç elde etmek kastı ile açılan işbu davanın kabulü mümkün olmayıp, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, … 15. İcra Müdürlüğü … ile …Esas sayılı icra dosyalarına ilişkin talimat yoluyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı icra dosyası ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı icra dosyasında yapılan haczin haksız haciz olduğu iddiasına dayalı olarak, haksız haciz nedeniyle ödenen bedelin faizi ile birlikte tahsili talebine ilişkindir.
Mali Bilirkişi … ve İcra Hukuku Alanında Nitelikli Hesaplama Uzmanı … 07/06/2022 tarihli heyet raporunda özetle; Rapor içeriğinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, davalı ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; dava konusunun, … 15. İcra Müdürlüğü’nün … E. ile …E. Sayılı icra dosyalarına ilişin talimat yoluyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Tal. Sayılı icra dosyası ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Tal. Sayılı icra dosyasında yapılan haczin haksız haciz olduğu iddiasına dayalı olarak haksız haciz nedeniyle ödenen bedelin faizi ile birlikte davalıdan tazmini isteminden ibaret olduğu, İncelenen icra dosyaları ve haciz tutanaklarına göre Haciz Mahalli olan … Mah. … Cad. … Sok.No:4 … Pendik/İstanbul adresinin davacı şirketin merkez adresi olduğu, borçlu şirketin ticaret sicil kayıtlarında belirtilen adresinin farklı olması, haciz sırasında borçluların ve borçlu şirket yetkililerinin haciz mahallinde bulunmadığı, davacı ve borçlu dava dışı şirketin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde her iki firmanın faaliyet yerleri ve faaliyet konularının farklı olduğu, dosyaya ibraz edilen (fatura, kira kontratı vb.) belgelerin … Kimya Otomotiv San. ve Dış Tic. A.Ş. Ünvanı adına düzenlenmiş olduğu görülmekle Mahkemeniz davacının davasında haklı olduğu yönünde karar verilmesi durumunda davacı yanın …Esas sayılı dosyasına 04.11.2020 tarihinde yaptığı 82.833,15 TL, … E. Sayılı dosyasına 04.11.2020 tarihinde yaptığı 58.869,15 TL tutarlı ödemelerden dolayı davalı yandan toplamda 141.702,30 TL Asıl, 6.168,90 TL İşlemiş faiz olmak üzere Toplam 147.871,20 TL alacaklı olacağı tespit ve rapor edilmiştir.
… 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/… esas 2020/… karar sayılı kararında; Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, … 15. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yazılan talimat uyarınca 21.05.2019 tarihinde… İcra Müdürlüğünün 2019/… talimat sayılı dosyası ile dosya borçlusu …Mob. San. Ve Dış Tic. Aş adına … Mah. … Caddesi … Sokak N.4 … İstanbul adresinde haciz işlemi uygulandığı, ticaret sicil kayıtlarına göre haczi adresinin 3. Kişinin ticaret sicilde kayıtlı adresi olması, borçlu şirketin ticaret sicil kayıtlarında belirtilen adresinin ve tebligat adresinin farklı bir adres olması, Haciz sırasında borçluların ve borçlu şirket yetkililerinin haciz mahallinde bulunmaması, Yapılan evrak araştırmasına göre haciz mahallinin borçlu şirket ile ilgisini kanıtlayacak herhangi bir evrak bulunmaması, bulunan evrakların ise 3 kişi şirket ortağı olan …’a ait evraklar olması, bu kişinin borcun doğumundan önce borçlu şirket ortağı olması karşısında bu evrakları kendi ortaklığı olan 3. Kişi şirkette bulundurmasının gayet doğal olması, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere haczedilen malların davalı 3.kişiye ait olması, 22.05.2019 tarihli haciz tutanağında var olan demirbaşların davalı 3. Kişi şirketin yasal kayıtlarında var olması göz önüne alındığında tüm bu delillere göre ispat yükü üzerinde olan davacı alacaklının sunduğu delillerin davasını ispata ve borçlu aleyhine oluşan karinenin aksini ispata yeterli olmadığı, 2004 sayılı İİK.nun 97/a maddesi uyarınca mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı aleyhine olmakla davacı alacaklının İİK.nun 99. Maddesi gereğince açtığı 3. Kişinin istihkak iddiasının reddine dair davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı alacaklı … Faktoring’in istinafı üzerine … BAM 6. HD 2020/1727 esas 2020/2037 karar sayılı ilamında kesin olarak başvurunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı vekili, … 15. İcra Müdürlüğü … ve …esas sayılı dosyaları kapsamında talimat icra dosyalarında 04.11.2020 tarihinde müvekkili şirkete ait adreste yapılan haciz işlemi esnasında muhafaza tehdidi altında 141.702,30-TL tahsil edildiğini belirterek ödenen tutarın iadesini istemiş olup uyuşmazlığa konu dava, borçlu tarafından açılan İİK 72/7 maddesine dayalı istirdat davası niteliğinde değildir. Davacı tarafça, ilgisi bulunmadığı halde adresine gelinerek haciz yapıldığı, istihkak iddiasında bulunulduğu halde muhafaza işlemi yapılmaya çalışıldığı, bu nedenle ödeme yapıldığı ileri sürülerek ödenen bedelin tahsili talep edilmektedir.
Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan; … Bankasına ait 04/11/2020 tarihli dekontta davacı tarafından “… 15. İCRA … E DOSYA İSTİNADEN” açıklaması ile … 15. İcra Dairesi adına 58.866,00-TL eft işlemi yapıldığı ve … Bankasına ait 04/11/2020 tarihli dekontta davacı tarafından “… 15. İCRA …E DOSYA İSTİNADEN” açıklaması ile … 15. İcra Dairesi adına 82.830,00-TL eft işlemi yapıldığı, Haksız haciz olduğu iddia edilen hacizlerin … ve …esas sayılı dosyalar için ayrı ayrı 04/11/2020 tarihinde gerçekleştiği, işbu haciz tutanakları incelendiğinde … esas sayılı dosyaya ilişkin haciz tutanağında davacı adına vekilinin muhafaza yaparım denilmesi üzerine müvekkili tarafından ödeme yapıldığını belirttiği, …esas sayılı dosyaya ilişkin haciz tutanağında davacı adına vekilinin istihkak iddiasında bulunduğunu belirttiği görülmüştür.
İcra dosyası ve dosya kapsamına sunulan belgeler incelendiğinde, davacı adresinde … 15. İcra Dairesinin … ve …esas sayılı dosyaları için talimat Mahkemelerince 04/11/2020 tarihinde haciz işlemleri yapıldığı, istihkak iddiasında bulunduğu, ancak 04/11/2020 tarihli haciz işlemlerine yönelik açılan bir istihkak davası bulunmadığı, muhafaza işlemi sırasında davacı adına vekilince müvekkilinin muhafaza baskısı ödeme yaptığı ve istihkak iddiasında bulunduklarını belirtmesine rağmen ödemenin yapıldığına dair dekontlarda açıklamalardan açıkça görüldüğü üzere davacı tarafça ihtirazi kayıt konulmadan … 15. İcra … ve …esas dosyalarına istinaden ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.
TBK 78/1 maddesinde; “Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Davacı tarafça borçlu şirket ile davacı şirket arasında organik bağ bulunmadığı ve yapılan ödemelerin haciz baskısı ve korkusu nedeniyle yapıldığı açıklanmışsa da, eldeki davada istihkak davasına benzer yargılama yürütülmesi mümkün değildir. İcra dosyasında yapılan ödemelerin, davacı tarafça ihtirazi kayıt konulmadan, icra dosya borcuna mahsuben ödenmesi, ödeme sırasında görülmekte olan bir istihkak davası olmaması ve haciz tutanağına ödeme yapıldıktan sonra ödemenin muhafaza tehdidiyle yapıldığının bildirilmesi nedeniyle, davacı üçüncü kişinin haksız fiil hükümlerine dayanarak ödediği paranın istirdadını talep edemeyeceği (bkz Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 17/12/2018 tarihli 2017/1025 Esas-2018/6659 Karar sayılı kararı) kanaatine varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin alınan (170,78-TL peşin harç+2.250,00-TL ıslah harcı olmak üzere) toplam 2.420,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.340,08-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 22.255,35-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

¸”5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”