Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/141 E. 2021/410 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/141 Esas
KARAR NO:2021/410

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/02/2021
KARAR TARİHİ:01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde … numaralı “…” İle sigortalı bulunan … A.Ş.’nin kiracı olarak faaliyet gösterdiği “… …telli … Sk. 1, … …-… … … …/… adresindeki işyerinde 05.09.2019 tarihinde huszlık vakasının meydana geldiğini, söz konusu hasarın müvekkili şirkete ihbarı üzerine olay ile İlgili bilgi ve belgelerin toplanmış ve Sigortacılık Kanunu 22. maddesi gereğince kusur ve hasar ile ilgili bağımsız uzman eksper tayin edildiğini, sigorta eksperi …. Ştî. tarafından mahallinde yapılan inceleme ve çalışmalar neticesinde düzenlenmiş olan; 24.10.2019 tarihli ekspertiz raporunda; sigortalı işyerinin, tam kagir yapı tarzındaki binanın zemin katında bay, beyan, çocuk konteksiyon, aksesuar, kozmetik vb. emtea satış mağazası ra deposu olarak faaliyet gösterdiği, sigortalının kiracı olduğu, hasarı konu değerlerin emtea olduğu, müşterek sigortanın mevcut olduğu, verinde yapılan ekspertiz çalışması, izlenen kamera kayıtlan ve yetkililerle yapılan görüşmelere istinaden, 05.09.2019 tarihinde saat 06.37 sıralarında 2 erkek şahsın sigortalı İşyeri kapısını sert cisimlerle zorlayarak açtıktan sonra içeri girerek yaklaşık 3 dakikada, içinde emtea dolu olan 27 adet koliyi depo dışına taşıyıp, geldikleri araca yüklemek ve eynı araçla uzaklaşmak suretiyle söz konusu hırsızlık hadisesinin gerçekleştirilmiş olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, şu aşamada davaya konu maddi olayın; dava dışı sigortalı … A.Ş.’nin kiracı olarak faaliyetini gösterdiği mağazada meydana gelen hırsızlık olayı sonucunda meydana gelen hasar bedelinin, kusurlu davalıya rücusu olgusuna dayandığını, sigortalı işyerinde gerçekleşen hırsızlık vakıası sonucunda ortaya çıkan hasar bedeli dan 45.502,76 TL; 12.11.2019 tarihinde davacı müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalı … A.Ş.ye ödendiğini, 24.10.2019 tarihli Ekspertiz Raporu ve diğer belgeler ışığında hırsızlık olayı sonucunda meydana gelen maddi hasardan; %100 oranında davalı … yönetiminin sorumlu olduğunun ortaya çıktığını beyanla davalı tarafın …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalının haksız itirazından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmeslne, yargılama gideri ve ücret vekâletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, davayı müvekkili şirkete müvekkilin “yönetici” olduğu iddiası ile ikame ettiğini, taraflar arasındaki ilişkinin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklandığı ileri sürüldüğünden davacının davasını Kat Mülkiyeti Kanun’da belirlenen görevli mahkemede ikame etmesi gerektiğini, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun “Görevli mahkeme” başlıklı Ek Madde 1 – (Ek: 13/4/1983-2814/15 md.) maddesi uyarınca işbu davanın “Sulh Hukuk Mahkemelerinde” ikame edilmesi gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame edilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, mahkemeniz dosyası ile aynı mahiyette olan …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/… E., 2020/… K. sayılı ilamı ile; davalıların sorumluluğunun 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre belirleneceği, bu kanundan kaynaklı uyuşmazlıklarda, Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş olup, işbu karar Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi 2020/… E., 2020/… K. sayılı ilamı ile kesinleştiğini, huzurdaki davanın da Sulh Hukuk Mahkemeleri’nde ikame edilmesi gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ikame edilmiş olması nedeniyle, emsal nitelikteki dosya dikkate alınarak huzurdaki müşabih davanın da görev nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin hak sahibi …A.Ş ile “İşletme Ve Kira Sözleşmesi” imzalamış olup, bu çerçevede yönetim hizmeti vermekte olduğunu, işletme sözleşmesi çerçevesinde müvekkili şirketin görevi kapsamına güvenlik hizmeti vermek veya hizmetin temin edilmesini sağlamak girmemekte olup, işbu sözleşme ile yükümlendiği edim öncelikli olarak bağımsız bölümlerin kiralarının, aidatlarının, yani kısaca gelirlerin toplanarak blokların işletilmesi olduğunu açıklanan tüm bu nedenlerle, davanın müvekkili yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekmekte olduğunu, iddia edilen zarar ile müvekkilim arasında illiyet bağı bulunmadığını, güvenlik hizmetinin yalnızca ortak alanların korunması ile sınırlı olup her bağımsız bölümün kendi güvenliğini kendi sağlamakta olduğunu, her bağımsız bölümün kendi güvenliğini sağlaması gerektiği hususundaki bildiri yazılarının sigortalıya imza karşılığı teslim edildiğini, olayın sigortalının gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeni ile gerçekleştiğini, ayrıca dava dışı sigortalının hırsızlık olayından önce alması gereken güvenlik önlemlerinin tamamını hırsızlık sonrasında aldığını ve hırsızlığın gerçekleştiği kapıya asma kilit, kepenk yaptırdığı ve kamera montaj ettirdiğini, dava dışı sigortalının asli kusuru olduğu basiretli bir tacir gibi davranmadığı, benzer nitelikteki uyuşmazlıkta müvekkilinin kusurlu olmadığının bilirkişi raporunda tespit edildiğini, çalındığı iddia edilen malların ispatı gerektiğini beyanla davanın pasif husumet yokluğu ve diğer usuli nedenlerle reddine, müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibinin iptali ile huzurdaki davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; dava dışı sigortalısının sigorta tazminatına ödenen sigorta şirketine halefiyet yoluyla ödediği tazminatın sigortalının kiraya vereninden rücuen tahsili konusundaki icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
… Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi 2020/… Esas ve 2020/… Karar sayılı ilamında “… Dava, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 1472. maddesinden kaynaklanmaktadır. Halefiyet ilkesine dayanan davada, davanın sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre, hangi mahkemede görülmesi gerektiğinin değerlendirilmesi gerektiği hususu gerek doktrinde, gerekse de uygulamada çekişmesiz bir şekilde kabul edilmektedir.
634 sayılı KMK’nun 27. maddesinin üst başlığında anagayrimenkulün Yönetimi düzenlenmiş, düzenleme de, anagayrimenkulün kat malikleri kurulunca yönetileceği, yönetim tarzının kanunların emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla bu kurul tarafından kararlaştırılacağına yer verilmiş, 28. maddede ise yönetim planına açıklama getirilerek, yönetim planının bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmünde olduğu ifade edilmiştir. Yöneticinin görevleri 35. maddede düzenlenmiştir. Somut olayda 634 sayılı kanuna göre düzenlenmiş olan davalı siteye ait site yönetim planı mevcuttur. 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının ek 1. maddesi görev konusunu özel olarak düzenlemiş, bu yasanın uygulanmasından doğan her türlü anlaşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemelerinde çözümleneceğini kurala bağlamıştır. Yönetim hizmeti veren davalı şirket yönünden görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.” yönünde karar verilmiştir.
Somut olayda, davalının sorumluğunun 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre belirleneceği, bu kanundan kaynaklı uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk mahkemelerinin görevli olduğu, tarafların tacir olmasına rağmen Ticaret Kanununa göre Kat Mülkiyeti Kanunun daha özel kanun olması sebebiyle davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ … SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-)H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-)Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
(E-imzalı)

Hakim …
(E-imzalı)