Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/135 E. 2021/719 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/135 Esas
KARAR NO 2021/719

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/02/2021
KARAR TARİHİ:15/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, aralarındaki ticari ilişki sebebiyle fatura karşılığında davalı tarafa internet erişim hizmeti sağladığını, Davalının, söz konusu hizmet nedeniyle kesilen faturalardan kaynaklı borcunu ödemediğini, davalıya karşı fatura alacağına istinaden ….İcra Dairesi’nden … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun, yasal süresi içinde borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, Dava ikame edilmeden evvel taraflar arasında arabuluculuk görüşmelerinin uyuşmamazlıkla sonuçlandığını, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacağın faturaya dayandığını, likit bir alacak olduğunu belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve yapılan takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, her türlü yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, taraf teşkili sağlanamadığını, dava dilekçesinin HMK 119. Maddesine uygun olacak şekilde hazırlanmadığını, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında müvekkils şirketçe tebellüğ olunan ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edildiğini, arabuluculukta da müvekkiline tebligat yapılmadığını ve tek taraflı olarak anlaşmama tutanağı tutulduğunu, usulsüz bir şekilde müvekkiline tebliğ edilen dava dilekçesi ile tensip tutanağı ile hukuki dinlenilme hakkının ortadan kaldırıldığını, usulî itirazlar yerinde görülmediği takdirde davacı tarafa kesin süre verilerek eksiklerin tamamlanmasına karar verilmesini, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verilmesini, bunun da yerinde görülmediği takdirde; dava dilekçesi eklerinin usulüne uygun şekilde taraflarına tebliğine karar verilmesini, sürenin tebliğ tarihinden itibaren başlamasını ve duruşma tayini yapılan tensip tutanağındaki ara kararlardan rücu edilmesini arabuluculuk masrafları ve mahkeme nezdinde görülen davanın lehte veya aleyhte karar çıkması halinde yargılama masraflarının Arabuluculuk sürecini işlevsiz hale getiren karşı tarafa yüklenmesini zorunlu arabuluculuk sürecinin by-pass edilerek davanın açılmasında müvekkilin bir işlevi olmadığından müvekkils aleyhinde mahkeme vekalet ücreti ile yargılama gideri ile yine ara buluculuk ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, müvekkili şirket’in davacıya herhangi bir borcu olmadığını, cari hesap kat edilerek mutabakat yapılmadığından likit bir alacak olmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin davacıya borcu olmadığının tarafların ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde tespit edileceğini, davacının müvekkilinin borçlu olduğunu iddia ettiğini, ancak bu haksız iddiasını hiçbir somut delille ispat edemediğini bu nedenle davacının ispatlanamayan iddialarının reddi gerektiğini, talep edilen alacak, likit ve muayyen bir alacak olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacının alacağına ilişkin herhangi bir delil sunmaksızın ve açıklama yapmaksızın müvekkiline ödeme emri göndererek ve hiçbir somut delil göstermeksizin dava açarak kötü niyetini ortaya koyduğunu, bu nadanla davacının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle öncelikle davanın usulden reddine, Mahkemece esasa girilmesi halinde haksız, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, gerekli usuli işlemlerin tamamlanmaması neticesinde arabuluculuk sürecinde davalının müdahil olmaması sebebiyle arabuluculuk ücreti, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, fatura alacağından kaynaklanan alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında yürütülen takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Davacı vekili 24/09/2021 tarihli dilekçesinde, davalı ile borcun ödenmesi konusunda vekalet ücreti ve taraflarınca yapılan dava masrafları talep edilmeksizin ancak davanın açılması nedeniyle oluşan arabuluculuk gider masrafları davalıya ait olmak üzere anlaşmaya varıldığını, bu nedenle açılan davadan feragat edildiğini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin dosyaya sunulan vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat yetkisinin açıkça yer aldığı görülmüştür.
Davalı vekili 04/10/2021 tarihli dilekçesinde, davacı ile borcun ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinden feragat ettiklerini davacının da davadan feragat etmesi nedeniyle feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ve davalı vekilince e imza ile imzalı olarak sunulan 21/09/2021 tarihli Protokol başlıklı belge incelendiğinde; protokolün 3.maddesinde arabuluculuk ile ilgili ücretlerin davalı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
6100 sayılı HMK 307.md uyarınca Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, 309.madesi uyarınca Feragatin dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı düzenlendiğinden anılan hükümler uyarınca feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, davalı vekili davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını açıkça beyan ettiğinden, feragat nedeniyle davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına, ayrıca taraflar arasında akdedilen ve dosyamıza sunulan 21/09/2021 tarihli protokol 3.maddesi uyarınca arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-)Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı vekili açıkça vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan ettiğinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
5-)Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde davacı/vekilinin ve davalı/vekilinin yokluğunda; gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/10/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır