Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/87 E. 2023/8 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/87 Esas
KARAR NO :2023/8

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/02/2020
KARAR TARİHİ:11/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil firma müşterilerine proje öncesi eğitim, danışmanlık hizmetlerinden başlayarak, sistem tasarımı, cihaz-teknoloji seçimi konularında, entergre sistem çözümleri sunan bir “…” olarak faaliyet gösterdiği, yanı sıra ağ bağlantıları, network güvenlik sistemleri, donanımsal işlemler ve benzeri konularda hizmet verdiği, bu kapsamda davalı yan ile müvekkil firma arasında dava dışı … A.Ş. ile davalı … Makina ve Techisat Tur. Gıda İnş San. Ve Tic. Şti. arasındaki ağ bağlantı sistemleri kurulumunu için hizmet sözleşmesi yapıldığı ve davalı tarafın gösterdiği ve depo olarak kullanıldığını bildikleri … Mah. Merkez Cad. Gar. Sk. …/İstanbul adresinde sistemsel kurulumlar yapıldığı ve davalı yanın tüm istekleri el bir şekilde yerine getirildiği, akabinde ekte sunmuş oldukları iki adet fatura müvekkil firma tarafından davalı yana teslim edildiği ve kısmi olarak ödeme alındığı, davalı borçlu … Makina ve Teçhizat Tur. Gıda İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ekte sunmuş oldukları faturalara istinaden müvekkilin hesabına 10.09.2018 tarihinde 50.000,00 TL 04.10.2018 tarihinde 40.000,00’TL 15.03.2019 tarihinde 10.000,00 TL üzere toplamda 100.000,00 TL ödeme yapıldığı, bu kısmi ödemelerden sonra yanla müvekkil firma arasında bakiye borcun kapanması hususunda görüşmeler yapılmış ise de sonuçsuz kalması üzerine …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yoluna başvurulduğu, icra dosyanın tebliğinden sonra davalı borçlu vekili tarafından 24.07.2019 tarihinde icra takibine haksız ve yersiz olarak borca, ferilerine ve icra dairesinin yetkisine itirazda bulunulduğu ve takip durdurulduğu, öncelikle ve önemle belirtmek gerekir ki, açılan icra takibi ilamsız takiplerdeki özel yetki kuralları sözleşmeden doğan para borçları kapsamında sözleşmenin yapıldığı yer icra dairesinde, “takip tarihinde” boçlunun ya da vekilinin orada bulunması koşulu aranmaksızın sözleşmenin yerine getirileceği yer, icra dairesinde takip konusu yapılabileceği, ayrıca; borçlar kanuna göre; para borçları, alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiğinden, alacaklı, sözleşmeden doğan bir para alacağını sözleşmede ayrıca yetkili yer gösterilmiş olmadıkça kendi ikametgahının bulunduğu yerdeki icra dairesinde takip yapabileceği, ayrıca davalı şirket borcun varlığını bildiği ve kabul ettiği, icra takibine kötü niyetli bir şekilde itiraz ettikten sonra müvekkil firma ile iletişime geçtiği ve borcunu ödeyeceğini beyan ettiği, akabinde de başka bir konuda yardım talebinde bulunduğu ve müvekkil firma tarafından uzak bağlantılı kurularak yardımda bulunulduğu, ticari uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk görüşmeleri çerçevesinde davalı vekili ile görüşmeler sağlandığı, iki oturum arasındaki harici görüşmelerde icra dosyasının asıl alacağa karşılık gelen kısmının ödenmesi teklif edilmiş olsa da bu husus müvekkiller tarafından kabul edilmediği ve uzlaşma sağlanamadığı, yukarıda da izah edildiği üzere borçlu itirazında haksız olup kötü niyetli olduğu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiği, bu nedenle borçlunun itirazının iptali takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın 2620’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına çarptırılması için mahkemenize müracaat etmek gerektiği, yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle taleplerinin kabulü ile; davalının haksız ve yersiz olarak yaptı taline ve takibin devamına, davalının 9620’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini”talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “müvekkil şirketin davacıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığı, bu nedenle davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına taraflarınca itiraz edildiği il şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmamasına rağmen davacı tarafından sayın mahkeme huzurunda ikame edilen davanın reddi gerektiği, müvekkil şirket davacı şirket ile aralarında yapmış oldukları anlaşma neticesinde davacı şirketten bir hizmet almış olduğu, almış olduğu bu hizmetin bedelini davacı şirkete tam ve zamanında ödediği, işbu hususunun sayın mahkeme huzurunda sunmuş oldukları ödeme dekontlarıyla açıkça ispatlanacağı, zira müvekkil şirket, davacı şirkete; 04.10.2018 tarihinde 40.000,00 TL, 10.09.2018 tarihinde 50.000,00 TL, 15.03.2019 tarihinde 10.000,00 TL olarak toplam 100.000 TL ödeme yaptığı, müvekkil şirketin davacıdan almış olduğu hizmet karşılığında tam ve zamanında yapmış olduğu ödemelere ilişkin dekontlar sayın mahkemenizin incelemesine sunulacağı, davacı tarafın dava dilekçesi incelendiğinde de müvekkil şirketin kendisine yapmış olduğu ödemeleri kabul ettiği açık bir şekilde görüleceği, hal böyle iken davacı tarafın “eksik ödeme” iddiasıyla kötü niyetli bir şekilde ve yalnızca zenginleşme amacıyla …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasıyla müvekkil şirkete karşı başlatılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu izahtan vareste olduğu, müvekkil şirket tarafından davacı tarafa anlaşmaları gereği ekim 2018 tarihinde 40.000,00 TL, eylül 2018 tarihinde 50.000,00 TL ve son olarak mart 2019 tarihinde 10.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL’lik ödeme gerçekleştirildiği, işbu ödemeler davacı taraf ile müvekkil şirketin arasında yapılan anlaşma gereği müvekkil şirketin davacı taraftan almış olduğu hizmet karşılığı yapıldığı, müvekil şirketin davacı tarafa yapmış olduğu toplam 100.000,00 TL tutarındaki üç ödeme dikkate alındığında, davacı tarafın …. İcra Müdürlüğünde 18.071,024 TL üzerinden başlattığı icra takibinin kötü niyetli bir şekilde açıldığı görüleceği, davacı tarafından müvekkil şirkete verilen toplam hizmet bedeli kdv dahil 100.000,00 TL olduğu, işbu hizmet bedeli kararlaştırıldığı şekilde davacı şirkete ödendiği, davacı tarafından başlatılan ve haksız zenginleşme amacı taşıyan icra takibine karşı yapmış oldukları itirazın kaldırılmasına yönelik sayın mahkeme huzurunda görülmekte olan davanın reddi gerektiği, yukarıda açıkladıkları sebeplerle fazlaya ilişkin şikayet, dava, talep, alacak, tazminat vs. hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının kötü niyetli taleplerinin reddine, kötü niyetli olduğu açıkça görülen davacı tarafın işbu haksız icra takibi karşısında alacak miktarının 9420’sinden aşağı olmamak üzere taraflarına icra tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini ” talep etmiştir.
Davanın; 13/08/2018- 21/09/2018 tarihli faturalardan kaynaklanan alacağa ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … Mak. Techizat Tur. Gıda İnş. San. ve Tic Ltd. Şti. olduğu, takibin 18.017,24-TL asıl alacak, 1.443,85-TL (faiz), 8.690,71-TL asıl alacak ve 612,87-TL (faiz) olmak üzere Toplam 28.764,67-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 04/07/2019 tarihli ödeme emrinin borçluya tebliğine dair mazbatanın bulunmadığı, borçlunun 24/07/2019 tarihinde, borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür.
Mali Müşavir bilirkişi … 09/04/2021 tarihli raporunda özetle; Dosyadaki bilgi ve belgelerin, davalı defterlerinin incelenmesi, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, nihayetinde bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olmak kaydıyla nihai takdir Mahkemeye ait olmak üzere; Davaya konu asıl alacak yönünden; Dosya içerisinde icra dosyası bulunmadığından davalı tarafından incelemeye sunulan ticari defterlerde bulunan kayıtlar üzerinden yapılan inceleme neticesinde davalı …” ın davacı Setup’ a 31.12.2018 tarihi itibari ile 36.707,95.-TL, 31.12.2019 tarihi itibari ile 26.707,95.-TL borçlu göründüğü tespit ve rapor edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi … 04/04/2022 tarihli ek raporunda özetle; Dosyadaki bilgi ve belgelerin, davalı defterlerinin incelenmesi, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, nihayetinde bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olmak kaydıyla nihai takdir Mahkemeye ait olmak üzere; Davaya konu asıl alacak yönünden; Dosya içerisinde icra dosyası bulunmadığından davalı tarafından incelemeye sunulan ticari defterlerde bulunan kayıtlar üzerinden yapılan inceleme neticesinde davalı …” ın davacı Setup’a 31.12.2019 tarihi itibari ile 26.707,95.-TL borçlu göründüğü ( davacının alacaklı olduğu), Faiz yönünden; Davacı tarafından takip tarihi itibari ile talep edebileceği faiz tutarının 2.004,04.-TL olacağı, Ancak, Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … Mak. Techizat Tur. Gıda İnş. San. ve Tic Ltd. Şti. olduğu, takibin 18.017,24-TL asıl alacak, 1.443,85-TL (faiz), 8.690,71-TL asıl alacak ve 612,87-TL (faiz) olmak üzere Toplam 28.764,67-TL alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 04/07/2019 tarihli ödeme emrinin borçluya tebliğine dair mazbatanın bulunmadığı, borçlunun 24/07/2019 tarihinde, borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüş, Takip dosyası aslı gelmemiş olup, İcra Dairesinden dosya aslı istenmişse de arandığı bildirilmiş, takip dosyası UYAP sisteminden incelendiğinde, uyapta takip talebi ve borca itiraz dilekçesi olduğu, ödeme emri tebliğine dair mazbata bulunmadığı anlaşılmış, İcraya ödeme emri tebliğ mazbatası için yazılan müzekkereye verilen 23/09/2022 tarihli yazı cevabında tebliğ mazbatası veya kapalı tebligat bulunamadığı bildirildiğinden kapalı tebligat bulunmaması nedeniyle ödeme emrinin tebliğe çıkarılmadığı ve bu nedenle borca itirazın süresinde olduğu değerlendirilmiş, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 03/02/2020 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Borca itiraz dilekçesi incelendiğinde davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiği görülmüşse de, takibin dayanağının iki adet fatura olduğu, davacı alacaklının adresinin Kağıthane/İstanbul olduğu görülmekle, TBK 89.madde uyarınca alacaklının yerleşim yeri de yetkili olduğundan davalı borçlunun takip dosyasına yaptığı icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce alınan 09/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda, davacı taraf incelemeye katılmadığından davalı defterleri kapsamında inceleme yapılmış ve dosya içerisinde icra dosyası bulunmadığından davalı kayıtlarına göre yapılan inceleme neticesinde davalının davacıya 31/12/2018 tarihi itibariyle 36.707,95-TL 31/12/2019 tarihi itibariyle 26.707,95-TL borçlu olduğu tespit edilmiş, icra Dairesinin 21/02/2022 tarihli yazı cevabında dosya aslı bulunamadığı belirtildiğinden takip dosyasının uyap sisteminde bulunan takip talebi, dayanak faturalar, ödeme emri ve borca itiraz dilekçesi dahil olmak üzere ilgili evrakların çıktısı alınarak dosyamız arasına konulmuş ve takip dosyasının evrakları kazandırıldıktan sonra takip dosyası da incelenerek ek rapor tanzimi için dosya yeniden bilirkişiye verilmiştir. 04/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda, takibe konu asıl alacak tutarı olan 26.707,95-TL’nin davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, dayanak faturalar üzerinde teslim alan kısımlarında imza bulunduğu ve faturalar üzerinde vade belirtilmediği, yasal itiraz süresi 8 gün sonundan takip tarihine kadar talep edilebilecek işlemiş faiz tutarının toplam 2.004,04-TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir. İşlemiş faiz yönünden ek raporda yapılan hesaplamada faturalarda teslim alan kısımlarında imza bulunduğu ve vade belirtilmediğinden 8 günlük itiraz süresi sonu vade tarihi olarak esas alınmışsa da bu belirlemenin hatalı olduğu değerlendirilmiştir. Zira vade tarihi belirtilmeyen fatura teslim alınmışsa da davacı alacaklının bu faturalardan dolayı işlemiş faiz talep edebilmesi için bu hususta davalı borçluyu temerrüte düşürmesi gerekmekte olup, takip öncesinde davalının temerrüte düşürüldüğüne dair ihtar veya sair herhangi bir delil veya belge sunulmadığından davalı borçlunun temerrütünün takiple oluştuğu kanaatine varılmış olup, bilirkişi raporunda belirlendiği üzere davalı defterlerinde yapılan inceleme neticesinde davacının davalıdan 26.707,95-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından, davalının takibe itirazının (18.017,24-TL+5.690,71-TL olmak üzere) toplam 26.707,95-TL üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren toplam 26.707,95-TL asıl alacağa yıllık %9 yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına, harca esas değer üzerinden belirlenen 2.056,72-TL fazla talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 67/2.maddesi uyarınca; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” neticeten işbu davada davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiğinden hükmolunan meblağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne,
…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 26.707,95-TL alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren 26.707,95-TL asıl alacağa yıllık %9yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Alacağın %20’si oranında 5.341,59-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.824,42-TL harçtan peşin alınan 347,41-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.477,01-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 128,00-TL tebligat/ posta gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 828,00-TL’nin haklılık durumuna göre 768,80-TL tutarındaki kısmı ile 54,40-TL başvurma harcı, 347,41-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.178,41-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.056,72-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır