Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/76 E. 2020/525 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/76 Esas
KARAR NO : 2020/525
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 10/06/2015
KARAR TARİHİ : 06/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın …, İstanbul Şubesinde şube yöneticisi – müdür ünvanı ile çalışmakta iken 04/07/2013 tarih, … sayılı atama tebligatı ile imza yetkilerinin kaldırılarak, banka içinde pasif bir göreve atandığını, sonraki süreçte de insan kaynakları Daire Başkanlığının 22/05/2014 tarih ve … sayılı yazıları ile iş akdinin feshedildiğini, gerek pasif bir göreve atanması gerekse iş akdinin feshine ilişkin tasarrufun Genel müdürlük yetkisi ile yapıldığını, yönetim kurulunun Şube Müdürlerinin atanması ve görevden alınmasına ilişkin genel müdüre yetki devri yapan kararının TTK.375, 391, ve 1350. Maddelerine aykırı olduğunu, yapılan yetki devrinin ve bu yetki devri sonucu yapılmış atamanın batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin bankanın iç yönergesinin 2.4 maddesinde düzenlendiği şekli ile yönetim kurulunun, genel müdüre devrettiği yetki kapsamında, önce 08/07/2013 tarihinde atamasının genel müdürlüğe yapıldığını, sonrasında da 21/04/2014 tarihli genel müdürlük onayına istinaden, iş akdinin tüm hakları ödenmek suretiyle 23/05/2014 tarihinde feshedildiğini, atama ve iş akdinin feshi işlemlerinin yönetmelik hükümleri, çalışanların tabii olduğu kurallar ve düzenlemeler çerçevesinde gerçekleştiğini, bankanın iş yönergesinin yürürlükte olan mezuata uygun olarak hazırlandığını, yönetim kurulu tarafından yetki devredilmek surtiyle atama ve iş akdi fesh edilen davacı şube müdürünün, TTK 375. maddesinde belirtilen müdür kapsamına girmediğini, banka iş yönergesi hazırlanırken alınan hukuki mütaalada da bu hususun belirtildiğini, davacının iyi niyetle hareket etmediğini, iş akdinin feshi sonrasında açtığı işe iade davasının mahkemece kabul edildiğini ve kendisine iş güvencesi tazminatı ödemesi yapıldığını, bu aşamadan sonra iş akdi feshi kararının geçersiz olduğunun iddia edilmesinin iyi niyetle bağdaşmadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; davalı banka yönetim kurulunun, şube müdürlerinin atanması konusunda genel müdüre yetki devri yapan kararının, TTK.nun 375-391 ve 1530. Maddelerine aykırılık iddiasına dayalı yetki devrinin ve atamanın batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, Ticaret Sicil Gazetesi, Atama Tebligatı ve İş Akdi Fesih Yazısı, … Yönetim Organları Yönetmeliğinin 4.14, 20.9 ve 22. maddaleri, keşif, bilirkişi incelemesi vs. delillerine dayanmıştır.
Dava daha önce Mahkememizin 26/01/2018 tarih, 2015/… Esas 2018/35 Karar Sayılı gerekçeli kararı ile ” … Davanın reddine…” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Mahkememizin kararı davacı tarafından istinaf edilmiş olup, istinaf incelemesinin görüldüğü İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 15/11/2018 tarih 2018/… Esas 2018/… Karar sayılı ilamıyla; ” Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine… ” karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından temyiz edildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesi 2019/… E 2019/… K. Sayılı 03/12/2019 tarihli kararı ile, ” …Davacı, davalı bankanın …/İstanbul Şubesinde Şube Yöneticisi-Müdür sıfatı ile çalışmakta iken Genel Müdürlük tarafından “Genel Müdürlük Emrine Şube Müdürü” açıklaması ile yapılan atamanın iptalini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, davacının … İş Mahkemesinde 2014/… E. sayılı dosyada işe iade davası açtığı, davacının davalının işçisi olduğunun kabulü ile yargılama sonucunda feshin geçersizliği ve işe iade kararı verildiği, karar sonrasında iş güvencesi tazminatlarının davacıya ödendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin işçi işveren ilişkisi olması nedeniyle davacının açtığı bu davanın da İş Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde ihtisas mahkemesi olan iş mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek açılan davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, açıklanan şekilde bir değerlendirme yapılmaksızın işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün re’sen bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen bozularak kaldırılmasına…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, tarafların beyanları, Yargıtay Bozma İlamı ve tüm dosya kapsamına göre; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-)İş bu davayı görmeye Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin HMK 114/(1)-c 115/(2) Maddeler uyarınca GÖREVSİZLİK nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde uyarınca dosyanın talep halinde ve karar kesinleştiğinde yetkili ve görevli İSTANBUL İŞ MAHKEMMESİNE GÖNDERİLMESİNE ,
3-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/11/2020

Katip …
e-imzalı.

Hakim …
e-imzalı.