Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/743 E. 2021/428 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/743 Esas
KARAR NO:2021/428

DAVA:Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/12/2020
KARAR TARİHİ :09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … İli … İlçesi …/… Mevkii … Ada … Parselde kayıtlı otogaz/… satış istasyonunun davalı şirket tarafından kiralandığını, vekiledeni şirketin kiralayan olup 18.11.2014 tarihinde taraflar arasında kira sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye konu taşınmazın sözleşmenin teminatı olarak davalı lehine 1. dereceden 1. sırada aylık % 2 faiz ve serbest dereceden istifade etmek kaydıyla ipotek verildiğini, ipotek bedelinin 400.000,00.-TL olup 18.11.2014 tarihinde … yevmiye numarası ile kaydedildiğini yine aynı tarihte taraflar arasındaki sözleşmenin, davalı lehine 10 yıl süre ile 273.000,00 USD bedelle (10 yıllık toplam 2.730.000,00 USD), … yevmiye numarası ile tapuya şerh edildiğini, kira sözleşmesinin yanı sıra devam eden yıllarda taraflar arasında kira bedeli ve ödenme şekline ilişkin zeyilnameler yapıldığını, en son 07.07.2017 tarihinde yapılan 3 no’lu zeyilnameye göre kira sözleşmesinin 3. maddesinin 3. bendinde kararlaştırılan aylık 20.250.-USD olarak belirlenen fakat taraflarca zeyilname 2 çerçevesinde 01.08.2016 tarihi itibariyle aylık 49.000.-TL + KDV olarak değiştirilen kira bedelinin 01.08.2017 tarihinde uygulanmaya başlanmak üzere, … tarafından açıklanan yıllık tüketici ve yurtiçi üretici fiyatları endeksleri ortalaması oranında güncellenerek ilgili sözleşme yılı süresince aylık olarak ödenmesi ve müteakip sözleşme yılları için ödenecek aylık kira bedellerinin de aynı usul ile yıllık bazda güncellenerek ödenmesi hususunda mutabık kalındığını, davalı tarafın Beşiktaş 26. Noterliği’nden 11.03.2020 tarihinde çekmiş olduğu … yevmiye numaralı ihtarname ile kira sözleşmesini feshettiğini, davalı tarafın fesih ihtarnamesine … Barosu Başkanlığı aracılığı ile gönderilen 23.03.2020 tarihli 20/… numaralı ihtarname ile cevap verildiği ve karşı ihtarlarımız bildirildiğini, davalı tarafın fesih ihbarı ihtarnamesinde 31.12.2018 tarihinden beri kendi markası altında … ve otogaz satış faaliyeti gerçekleştiremediğini ve yakıt ikmali yapamadığını, … markası altında faaliyette bulunarak … satışı yapması için sözleşme yapmış olduğu alt kiracı şirketin konkordato talebinin kabul gördüğünü, şirketin iflasına karar verildiğini, iflas kararının henüz kesinleşmediğini öne sürerek 18.11.2014 tarihli kira sözleşmesinin 4. ve 7. maddelerine dayandığını, davalı kiralanan … istasyonunu alt kira sözleşmesi ile başka bir firmaya verdiğini, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 7. maddesi tek taraflı fesih halini düzenlemiş olsa da müvekkil şirketin herhangi bir müdahalesi ve kusuru olmaksızın alt kiracı ile sorunların gerekçe gösterilerek kira sözleşmesinin tek taraflı feshinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin feshinden kaynaklı vekiledeni şirketin kira sözleşmesinden doğan menfi ve müspet zararları, kira kayıpları ve diğer maddi-manevi zararlarının davalı şirket tarafından karşılanması gerektiğini, yine bugüne kadar ödenmeyen hak ve alacakları da mevcut olduğunu, davalı ile alt kiracı arasındaki ilişkide alt kiracı hakkındaki iflas kararı 3. kişi konumunda olan davacı müvekkil şirketi bağlamadığını, davacı müvekkil şirketin dava açmadan önce zararının karşılanması-alacağının ödenmesi için arabulucuya başvurduğunu ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, her iki tarafın da şirket olduğunu yani tacir olduğundan öncelikle taraflar arasındaki sözleşme ve belgeler dikkate alınarak TTK hükümleri uygulanacağını, davacı müvekkil şirketin defter ve kayıtlarında davalı şirkete herhangi bir borç kaydı görünmediğini beyanla, kiralayanın vekiledeni şirket olan, … İli … İlçesi …/… Mevkii … Ada … Parselde kayıtlı mecura dair kira sözleşmesinin davalı tarafından feshedilmesi nedeniyle doğan zararlardan ve bugüne kadar ödenmeyen alacaklardan, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.-TL’nin zararın doğduğu tarihten ve ödeme tarihi olan alacaklar için vade tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … …’ün iddialarının haksız ve dayanaksız olduğunu, vekiledeni şirketin taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesini hukuka ve sözleşmeye uygun şekilde haklı nedenle feshettiğini, 18.09.2010 tarihinde… ile Müvekkili … arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, 17.11.2014 tarihli ve 10 yıl süreli Kira Sözleşmesi doğrultusunda, “… ili, … ilçesi, … Mahallesi, …-… mevkiinde kain ve tapuda … ada … parsel”de kayıtılı taşınmazda kurulu …/otogaz satış istasyonu, … markası veya münhasıran vekiledeni tarafından tayin edilecek markalar altında … ve otogaz satış faaliyetinde bulunulması amacıyla vekiledeni … tarafından, … …’den kiralandığını, 10.02.2016 tarihinde bu doğrultuda davaya konu … istasyonunda, müvekkili … ile … … … İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. (“…”) arasında … bayilik sözleşmesi ve ekleri imzalandığını daha sonra ise 17.01.2017 tarihinde, … … İnş. Harita Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti. (“…”) ile bayilik ilişkisi kurulduğunu ve davaya konu taşınmazda, anılan şirketler … markası altında işletici olarak faaliyet gösterdiğini, 18.06.2017 tarihinde ticari karar doğrultusunda, dava dışı … ile olan sözleşmelerden doğan tüm hak ve yükümlülükler, vekiledeni … … A.Ş. tarafından tüm borç ve alacakları ile birlikte dava dışı … A.Ş.’ye devredildiğini, davanın esası kira sözleşmesine dayanmakta olup görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, … … tarafından arabuluculuk görüşmelerine konu edilmeyen alacak kalemleri işbu dava ile talep edildiğini, … … tarafından dava şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine dava kapsamında taraflar arasında gerçekleştirilen ve yegane amacı yargılama sürecine gerek kalmaksızın sulh sağlamak olan arabuluculuk görüşmeleri usulüne ve teamüllere uygun olarak gerçekleştirilmediğini, 31.12.2018 tarihinden beri davaya konu istasyonda vekiledeni … markası altında … ve oto gaz satış faaliyetleri gerçekleştirilemediğini ve yakıt ikmali yapılamadığını, vekiledeni … tarafından sözleşmenin feshinin haklı nedene dayandığını, vekiledeni şirketin sözleşme ve kanun gereği üzerine düşen bütün yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen, … … basiretli bir tacir gibi davranmadığını, vekiledeni …’in sözleşmede belirtilen haklı nedenle fesih sebepleri doğrultusunda sözleşmeyi feshetme hakkı olduğu gibi, Türk Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde de haklı nedenle fesih hakkı bulunduğu şüphesiz olduğunu, vekiledeni …’in, kira sözleşmesinin 7. Maddesi doğrultusunda peşin olarak ödediği kira bedellerine hataya ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 140.596,77 USD+ KDV ve işlemiş işleyecek faiz tutarında kira bedeli iade alacağı bulunduğunu beyanla, bu alacağa ilişkin hakları saklı tutmak kaydıyla, öncelikle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

GEREKÇE:
Davanın; Taraflar arasında akdedilen 17/11/2014 tarihli taşınmaz kira sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle sözleşmeden doğan zararlar ve ödenmeyen alacaklara ilişkin tazminat davası olduğu görüldü.
İstanbul BAM …. Hukuk Dairesi 2017/… esas 2018/… karar sayılı ilamında “Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu, dava konusu zararın ve haksız rekabet nedeniyle uğranılan zarardan kaynaklı maddi tazminatın tartışılması, ihtilafın çözümünde görevli mahkemenin HMK 4. Maddesi gereği Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, HMK 4/a maddesi gereğince “kiralanan taşınmazların İİK’ ye göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere, tüm uyuşmazlıklara konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde…” yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 24.04.2019 tarihli ve 2017/… Es., 2019/… K. Sayılı ilamında “01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 299. maddesinde; “kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.Bu tanımlamaya göre; davacı tarafından sunulan 10.01.2005 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli ‘Sanayi ve Tıbbi Gazlar Tedarik Anlaşması’ başlıklı sözleşme ile davaya konu sanayi tüplerinin kullanılması için davalıya tahsis edilmesi kararlaştırıldığından, taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda dava, 12.12.2016 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” yönünde karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında akdedilen 18.11.2014 tarihli kira sözleşmesinden doğduğu ve yukarıda belirtilen İstinaf ve Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere kira sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklara bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, 6100 sayılı HMK’nın 4.cü maddesinin 1.ci fıkrasının a bendinin “Kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,” hükmü uyarınca iş bu davaya bakma görevinin … Sulh Hukuk Mahkemelerinde olduğu anlaşılmakla HMK ‘nun 114/(1)-c ile 115/(2) madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ … SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.