Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/730 E. 2021/109 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/730 Esas
KARAR NO : 2021/109
DAVA : İstirdat (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Kiracı ile Davalı Kiraya Verenler arasında akdedilen 01.01.2016 tarihli kira sözleşmesi uyarınca; Davalı Kiraya Verenler’in 1/2 oranında maliki oldukları … Mahallesi … Sitesi … Sokak No: … Arnavutköy/İstanbul adresinde bulunan “Fabrika Binası” niteliğindeki taşınmaz, Kiracı müvekkil tarafından “işyeri” olarak kullanılmak üzere kiralandığını, devam eden dönemlerde yenilenerek bugüne kadar gelindiğini, Davalılardan her biri 1/2 oranında maliki oldukları taşınmazın 2020 yılı kira bedeline ilişkin 02.01.2020 tarihli 42.000 TL+KDV bedelli ve 10.01.2020 tarihli 42.000 TL+KDV bedelli birer fatura düzenleyerek; Kiracı müvekkilden 2020 yılı Ocak ayına ilişkin olarak toplamda 84.000 TL+KDV kira bedeli ödenmesini talep ettiklerini, Davacı müvekkil tarafından davalı … Plastik’e karşı keşide edilen …. Noterliği’nin … yevmiye no, 09.01.2020 tarihli ihtarnamesi ve diğer davalı …’a karşı keşide edilen …. Noterliği’nin 00791 yevmiye, 17.01.2020 tarihli ihtarnamelerinde; kiracı müvekkilden talep edilen 2020 yılı Ocak ayı kira bedelinin nasıl ve neye göre hesaplandığının anlaşılmadığı, zira en son ödenen 2019 yılı Aralık ayı kira bedelinin 33.694 TL+KDV olduğu, yeni kira döneminde uygulanan artış oranın fahiş ve hatalı olduğu ifade edilerek faturalara itiraz edildiğini ve işbu faturaların ayrı ayrı davalılara iade edildiğini, Davacı müvekkil tarafından keşide edilen …. Noterliği’nin … yevmiye no, 09.01.2020 tarihli ihtarnamesi ile …. Noterliği’nin … yevmiye no, 08.06.2020 tarihli ihtarnameleriyle yenilenen 2020 yılı kira dönemine ilişkin olarak aylık kira bedelinin; 7161 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (“7161 sayılı Kanun”) 56. ve 59. Maddeleri uyarınca; işyeri kiralarında da, 01.01.2019 tarihinden itibaren Türk Borçlar Kanunu m. 344’e eklenen Tüketici Fiyat Endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranının esas alınacağına ilişkin hüküm gereğince, tavan artış oranının bir önceki yıl olan 2019 yılı TÜFE oranın uygulanabileceğinin ifade edildiğini, buna göre de; TÜİK’in açıklamış olduğu verilere göre, belirlenmiş %15,18 artış oranı uygulanarak 2020 yılı aylık kira bedelinin her bir davalı için 38.808,75 TL+KDV olacağı ifade edildiğini ve işbu bedel ayrı ayrı davalıların banka hesabına ödenmiş olduğu, cari hesaba bu şekilde işleneceği bildirildiğini, Davalı taraflarca keşide edilen … Noterliği’nin … yevmiye no, 17.01.2020 tarihli ihtarnamesinde; kira sözleşmesinin artış oranını düzenleyen maddelerinin esas alınması gerektiği, buna göre de Tüketici Fiyat Endeksi ve … Üretici Fiyat Endeksi oranlarının ortalamasına göre hesap yapılması gerektiği, bu ortalama gereğince artış oranının %23,145 olduğu, bu oran kapsamında tekrar yaptıkları hesaplamayla 2020 yılı yeni kira dönemi için kira bedelinin her bir davalı için aylık 41.493,52 TL +KDV olduğu 2020 yılı aylık kira bedelinin TÜİK verilerine göre toplamda 82.987,04 TL+KDV olacağı bildirilmiş, faturaların bu tutarlar üzerinden tekrar düzenlenerek müvekkil şirkete tebliğ edileceğinin ihtar edildiğini, davalı taraflar her ne kadar 84.000 TL+KDV kira bedelinden vazgeçerek bu kez aylık 82.987,04 TL+KDV kira bedeli, talep etmişlerse de izah edildiği üzere 7161 sayılı kanuni düzenlemeyi görmezden gelerek yaptıkları hesaplamanın bu haliyle de doğru olmadığını ve taraflarınca faturalara itiraz edildiğini, davalı taraflarca müvekkil şirket aleyhinde başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas ve … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas dosyaları ile kendilerinin belirledikleri bu artış oranından doğan kira farkı bedelinin talep edildiğini, İlgili icra dosyalarından müvekkil şirkete gönderilen ödeme emri, müvekkil şirketin nasıl ve ne şekilde açıldığını bilmediği, aktif edilmediği, işbu icra dosyalarından gönderilen tebligatların haricinde hiçbir kurumdan hiçbir tebligatın gönderilmediği UETS hesabına gönderilmesi üzerine; hesap aktif olmadığından müvekkile SMS veya e-posta bildirimi de iletilemediğini, vekiledeninin işbu icra dosyalarından ancak banka hesaplarına işletilen hacizle haberdar olabildiğini, takipten haberdar olduğu an, hemen takibe itiraz edilmişse de UETS hesabına gönderilen tebligatların otomatik okunmuş sayılması, üzerine 7 günlük itiraz süresinin geçmiş olması nedeniyle itirazların müdürlük tarafından reddedildiğini, vekiledeni şirketin hacizler nedeniyle ticari faaliyetlerinde durma noktasına varmış olduğundan, icra müdürlüğüne bildirdiği 21.07.2020 tarihli ihtirazi kayıt içerir dilekçe ve banka dekontuna şerhetmiş olduğu ihtirazi kayıt ile haciz baskısı altında, her iki dosya borcunu da ödediğini beyanla; davacı şirketin, alacaklısının davalılardan … olduğu …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığı halde haciz baskısı altında ödemek zorunda kaldığı şimdilik 15.000 TL’nin 21.07.2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdadına, davacı şirketin, alacaklısının davalılardan … olduğu …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığı halde haciz baskısı altında ödeme zorunda kaldığı şimdilik 15.000 TL’nin 21.07.2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdadına, karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Usule ilişkin olarak; 6100 Sayılı HMK’da Sulh hukuk mahkemelerinin görevinin düzenlendiği m.4/1-a hükmü “Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları” olarak düzenlendiğini, Mahkemede görülmekte olan iş bu uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı görülmekte olup, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, öncelikle görev yönünden itirazlarının gözetilerek HMK m.114/1-c ve m.115 md uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesini, HMK m.31, m.110, m.119 uyarınca davacı taraftan dava konusu alacak kalemlerinin ayrıştırılması / açıklatılması gerektiğini,
Esasa ilişkin olarakta; Davacı taraf (kiracı) ; müvekkillerin (kiralayan) ½’şer oranda sahibi oldukları … Mahallesi, … Sitesi, No: … İstanbul adresindeki taşınmazda, ilk olarak 01.11.2011 ve 15.11.2011 kira başlangıç tarihli kira sözleşmelerine istinaden kiracı olduğunu, Davacı taraftan “kamu kurumlarına ruhsat işlemleri nedeniyle sunulmak üzere yeni kira sözleşmesi gerekiyor” şeklindeki rica ve talepleri üzerine taraflar arasında son olarak 01.01.2016 başlangıç tarihli kira sözleşmeleri düzenlendiğini, … Noterliğinin 17.01.2020-… sayılı ihtarnamesi ile özetle; 2019 yılında her bir müvekkile ödenen 1/2 kira bedelinin 33.694,85-TL + KDV olduğu, 2020 yılı için uygulanacak artış oranının %23,145 olduğu, buna göre de aylık 1/2 kira bedelinin 41.493,52-TL + KDV olduğu davacı tarafa ihtaren bildirildiğini, yine … Noterliğinin 04.06.2020-… sayılı ihtarnamesi ile özetle Ocak – Haziran 2020 dönemi KDV dahil fark kira/kira alacağının … PLASTİK yönünden 156.391,14-TL ; … yönünden 156.391,14-TL olmak üzere kira alacağımızın bulunduğu davacı tarafa ihtaren bildirildiğini, davacı tarafa alacakların ihtaren bildirilmiş olmasına karşılık herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine 23.06.2020 tarihinde; …. İcra Müdürlüğü 2020/… Esas Sayılı Dosyası ile … yönünden, …. İcra Müdürlüğü 2020/… Esas Sayılı Dosyası ile … yönünden, 3.168,03-TL Ocak 2020 Fark Kira Alacağı, 3.168,03-TL Şubat 2020 Fark Kira Alacağı, 3.168,03-TL Mart 2020 Fark Kira Alacağı, 48.962,35-TL Nisan 2020 Kira Alacağı, 48.962,35-TL Mayıs 2020 Kira Alacağı, 48.962,35-TL Haziran 2020 Kira Alacağı olmak üzere toplam her bir dosyadan 156.391,14-TL asıl alacak /kira alacağı için ilamsız icra takibine başlandığını, Her iki icra dosyasında da ödeme emirleri usulüne uygun olarak davacı/borçlu tarafa tebliğ edildiğini; icra dosyalarına sunulu 13.07.2020 tarihli talepte de belirtildiği üzere davacı/borçlu tarafça 30.06.2020 tarihinde 137.382,96-TL ödemenin yapıldığı bildirildiğini, buna göre güncel kapak hesabı yapılarak bakiye alacakları yönünden haciz talep edildiğini, davacı/borçlu tarafça 21.07.2020 tarihli icra dosyasına ödemeler neticesinde icra dosyalarının infazen kapatıldığını, 2019 yılında her bir müvekkile ödenen 1/2 kira bedelinin 33.694,85-TL + KDV olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığını, yuşmazlığın, 01 Ocak 2020 itibarı ile uygulanacak kira artış oranından; yukarıda da belirttiğimiz üzere TBK m.344 düzenlemesinin yürürlüğünden kaynaklandığını, 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren iş bu düzenlemeler kiracının türk ticaret kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiraları dışındaki kira sözleşmelerine uygulanacağını, yani, kiracının tacir veya tüzel kişi olmadığı kira sözleşmelerinde uygulama alanı bulacağını, 7161/59 md’nin Kiracının Türk Ticaret Kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiraları yönünden 01.07.2020 tarihinde; Kiracının Türk Ticaret Kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri dışındaki kira sözleşmeleri (daha basit ifade ile kiracının tacir veya tüzel kişi olmadığı kira sözleşmeleri) yönünden ise 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe gireceğini, erek 7161 Sayılı Kanun, gerekse de 6217 Sayılı Kanun ile yapılan düzenlenmelerde “6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354 üncü maddeleri 1/7/2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanmaz” hükmünde herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığını, Borçlar Kanunun yürürlüğünü düzenleyen 6217 sayılı kanunun geçici ikinci maddesinde yer alan düzenleme “kiracının Türk Ticaret Kanunun’da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu” durumlarda uygulama alanı bulan özel bir kanun düzenlemesi olduğunu, Yasa koyucunun, bu madde yönünden uygulama alanını KİRACININ TACİR ile TÜZEL KİŞİ olduğu durumlara yönelik olarak daralttığını,7161 sayılı Kanunun 59. Maddesi ise GENEL bir düzenleme olduğunu, özel kanun hükümlerine, genel hükümlere nazaran uygulama yönünden üstünlük tanınması gerektiğinin tartışmasız olduğunu, aksi halin düşünülmesi halinde 6217 sayılı kanunun geçici ikinci maddesinin kanun koyucu tarafından mülga edilmesi gerektiğini beyanla, öncelikle davanın görev yönünden usulden reddine, esas girilmesi halinde de davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Ve 2020/… E. Sayılı dosyalarında davalıya ödenen 2020 yılı Ocak ve Haziran kira farkı ile fer’ilerini istirdatı talebinden ibarettir.
UYAP sistemi üzerinden ilgili icra dosyaları bölümünden …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… sayılı takip dosyasının incelenmesi neticesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine toplam 156.391,14-TL 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ait kira bedeli alacağından kaynaklı alacağın tahsili için 26/06/2020 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
UYAP sistemi üzerinden ilgili icra dosyaları bölümünden …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… sayılı takip dosyasının incelenmesi neticesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine toplam 156.391,14
-TL 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ait kira bedeli alacağından kaynaklı alacağın tahsili için 26/06/2020 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Her iki takip konusu alacakların dayanağının taşınmaz kira bedelinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda davacı tarafından …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Ve 2020/… E. Sayılı dosyalarında davalılara ödenen 2020 yılı Ocak ve Haziran kira farkı ile fer’ilerinin istirdatı talepli iş bu davada uyuşmazlık taşınmaz kira bedelinden kaynaklanmakta olup yukarıda da belirtildiği üzere kira bedelinden doğan uyuşmazlıklara bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, 6100 sayılı HMK’nın 4.cü maddesinin 1.ci fıkrasının a bendinin “Kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,” hükmü uyarınca iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/(1)-c ile 115/(2) madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-)H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-)Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
HMK 140/5. Madde kapsamında; yan vekillerine daha evvel dilekçeleriyle dayanıp ibraz etmedikleri yada getirilmeyen delilleri varsa, ibraz etmek ve ilgili yerlere teskere yazdırmak üzere iki hafta kesin süre verilmesine, kesin sürenin hukuki sonuçlarının ihtarına (ihtarat yapıldı)
Dair davacı vekilinin yüzünde, davalı/vekilinin yokluğunda; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2021

Katip …

Hakim …