Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/723 E. 2022/498 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/723 Esas
KARAR NO:2022/498

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/08/2019
KARAR TARİHİ:15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı Sigortalı …’ın müvekkil şirket nezdinde …-… numaralı sertifika ile sigortalı olduğunu, dava dışı …” ın 23.04.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazası nnedeniyle tedavi gördüğünü, kazaya karışan ve yaralanmasına neden olan …plakalı aracın … sigorta tarafından ve … plkalar aracın da … Sigorta tarafından araç zorunlu mali mesuliyet ile sigortalı olduklarını, ancak kaza nedeniyle …” ın 28.327,63 TL tutarındaki tedavi masrafları müvekkil şirket nezdindeki sigorta poliçesinden karşılandığını, müvekkil şirket tarafından karşılanan 28.327,63 TL tutarından tedavi masrafının SUT hükümleri kapsamında …, Karayolları Trafik Kanunu 85 vd, BK md 49 vd hükümleri gereğince kazaya karışan araçların zorunlu mali mesuliyet sigortacısından … ve … Sigortadan tahsili gerektiğini, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun sigortacısının halefiyetini düzenleyen 1472. Maddesi gereğince müvekkil şirket sigortalısı …”’ 1n halefi olduğunu, Bu sebeple 21.03.2019 tarihli rücu yazıları ile …, … ve … sigortaya başvurulduğunu, 2918 sayılı Kanunun 98. Maddesi gereğince Sağlık Uygulama Tebliğ ( SUT) kapsamında kalan 1.425,60 TL” lik kısmının …, SUT” u aşan kısmı olan 26.902,03 TL” nin ise Karayolları Trafik Kanunu 85 vd,BK md 49 vd hükümleri gereğince … ve … sigortadan müteselsilen ve müştereken ödenmesi gerektiğini, izah olunan nedenlerle iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, sayın mahkemeden haklı davalarının kabulünü talep ve etmişlerdir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurda görülen davada söz konusu olan vakıa 23.04.2017 tarihinde gerçekleştiğini, Sayın Mahkemenin de yüksek malumları olduğu üzere, haksız fiillerden doğan tazminat alacaklarının, fiil tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte olduğunu, davacı taraf, davayı işbu 2 yıllık süre içerisinde davasını ikame etmediğinden, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirkete sadece dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davacı yan, HMK m.121 gereğince diğer delil örneklerini tebliğ ettirmediğini, dava dilekçesindeki davacı ifadeleriyle tazminat talepleri açısından ve diğer yönlerden davaya cevap verme imkanlarının olmadığını, delillerin taraflarına tebliğ edilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen 23.04.2017 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı araç, müvekkil şirkete 23.03.2017-23.03.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numarası ile, müvekkil şirkete Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil sigortacı şirket, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, davacı vekili tarafından, tedavi masraflarının talep edildiği görüldüğünü, tedavi masrafları 01.06.2015 yürürlük ve 04.05.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile poliçe teminatı kapsamından çıkarıldığını, 25.02.2011 tarih ve 27857 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren GI11 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik yapılması Hakkında Kanun’da” trafik kazası sonucunda oluşan yaralanmalara ilişkin tedavi taleplerinin mağdurun …’lı olup olmaması önemsenmeksizin … Kurumundan talep edilmesi gerektiği hüküm altına alındığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, uygulanacak faizin başlangıç tarihinin belirlenmesi ve konuyu değerlendirmek için öncelikle motorlu araç işleteninin, üçüncü kişilere karşı mali sorumluluğunu yüklenen sigortacının, rizikonun gerçekleşmesi halinde ne zaman temerrüde düşeceği, önem kazanmaktadır. Dolayısıyla, faizin dava açılış tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği müvekkilinin, dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığından; faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu olmayacağının kabulü gerektiğini, Bu itibarla davacının bu yöndeki taleplerinin de reddi gerektiğini belirtip, Aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmişlerdir.
Davalı … Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2918 sy. Karayolları Trafik Kanunu’nun 109.maddesi;… “Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.” Şeklinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla davacı tarafın iş bu davayı açarak talep etmiş olduğu rücuen tazminat talebi zamanaşımına uğradığını ve davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren Gll1 sayılı Kanun’un Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 59 uncu maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun yeniden düzenlenen 98 inci maddesi: “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın … tarafından karşılanır.” hükmüne amir iken 04/04/2015 tarihli ve 6645 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesiyle, bu fikraya “kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın” ibaresinden sonra gelmek üzere “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” ibaresi eklendi yine aynı Kanunun Geçici 1’inci maddesi: “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri … tarafından karşılanır…” hükmüne, Hazine Müsteşarlığı’nca 27.08.2011 tarihli ve 28038 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Trafik kazalarından kaynaklanan sağlık giderleri” başlıklı 4 (1) inci maddesi: “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda karşılanır.” hükmüne amirdir.Yine Yönetmeliğin 1. Maddesinde “Bu Yönetmelik Zorunlu Trafik Sigortası, Zorunlu Taşımacılık Sigortasını ve Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasını kapsar.” ve “Diğer ilgili isteğe bağlı sigortalar” başlıklı 7. maddesi: “Trafik kazaları sebebiyle sağlık hizmeti talebine konu olabilecek isteğe bağlı sigortaları düzenleyen sigorta şirketlerinin anılan poliçeler çerçevesindeki sorumlulukları saklıdır.” düzenlemesi mevcut olduğunu, Davaya konu konu sigorta poliçesinin özel sağlık sigorta poliçesi olması halinde davacı trafik kazası sonucu oluşan tedavi giderlerini kazazede ile kendi arasında yapmış olduğu özel sağlık sigortası kapsamında ödemiş olduğundanyönetmeliğin 1. ve7. maddesi ile özel sağlık sigortası kapsamında ödenen tedavi giderleri açısından sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam ettiğini, kaldı ki sigorta şirketi özel sağlık sigortası nedeniyle lehtardan primlerini tahsil etmiş olduğundan özel sağlık sigortası nedeniyle yapılan ödemelerden Kurumumuzun sorumlu tutulması davacı sigorta şirketi lehine sebepsiz zenginleşme meydana getirecektir. bu nedenle davanın reddi gerektiğini, Yukarıda belirtilen yasa ve yönetmelik çerçevesinde trafik kazaları sonucu oluşan sağlık giderlerinin karşılanmasına ilişkin … Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü tarafından “Trafik Kazalarına Bağlı Tedavi Giderleri” 07/02/2012tarihli ve 2012/5 saylı Genelge ile düzenlenmiştir. Bu kapsamda; Kurumla sözleşmeli olmayan sağlık hizmet sunucularınca (SHS) trafik kazalarına bağlı olarak oluşan sağlık hizmeti giderleri SUT hüküm ve ekleri esas alınarak manuel olarak değerlendirilip ödenecektir. SUT” nin 2.3.3 maddesinde;” Kurum sağlık yardımlarından yararlandırılan kişilerin sözleşmesiz sağlık kurum veya kuruluşuna SUT’nin 1.7 maddesinde tanımlanan acil haller nedeniyle müracaatı sonucu oluşan sağlık giderleri; acil tıbbi müdahale yapılmasını zorunlu kılan durumun müdahaleyi yapan hekim tarafından imzalanmış bir belge ile belgelendirilmesi ve Kurumca kabul edilmesi şartıyla karşılanır.” İfadesinin yer aldığını, Kabul anlamına gelmemekle birlikte Kurumumuz aleyhine tedavi giderine hükmedilse dahi faiz başlangıç tarihi olarak davacının talep ettiği tarih baz alınamayacağını, hükmedilecek miktara ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, açıklanan nedenlerle, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygı ile bilvekale talep ve beyan etmişlerdir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kaza tarihi 23.04.2017 olup, dava tarihi:02/08/2019 olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu 109. maddesinde; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.” denildiğini, sayın davacı vekili, meydana gelen kazada, trafik sigortalımıza ait … plakalı aracın kazada kusurlu olduğu iddiasıyla, sağlık ve hayat sigortalısının poliçesinden karşılanmış olan tedavi masraflarının 26.902,03 TL ile 05.04.2019 tarihinden itibaren avans faizini talep ve dava ettiğini, Davacının sigortalısına Trafik Poliçesi kapsamındaki teminatlar gereği 28.03.2019 tarihinde ekteki ibraname uyarınca 90.000 TL ödeme yapılmış olup,eldeki dava konusu tedavi masrafları olduğundan poliçe kapsamında olmadığını, davacı tarafından sigortalısının sağlık ve hayat poliçesinden karşılanan tedavi masrafları talep edilmekte olup, tedavi masrafları ktk. 98 maddesi gereğince trafik poliçesi teminatında bulunmadığını, Karayolları Trafik Kanunu 98.maddesinde; “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi: MADDE98- (Değişik madde ve başlığı: 611 – 13.2.2011 / m.S59) Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın (Ek ibare: 6645 – 4.4.2015 / m.60) “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” … tarafından karşılanır. (Ek cümle: 6645 – 4.4.2015 / m.60) “Ancak, …, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.”Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve … Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının * 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu. teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık – ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesinde düzenlenen durumlar için … Hesabı tarafından … Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve … Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer.” KTK 98. madde uyarınca tüm tutar müvekkil sigorta şirketi tarafından …’ya aktarıldığından müvekkil şirketin bu teminat kapsamında yükümlülüğü yasa gereği sona erdiğini, Sağlık Giderleri Teminatı: Üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı … Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” denilerek bu husus Genel Şartlarda da ayrıca belirtildiğini, Müvekkil şirketin tedavi giderlerinden sorumluluğunun bulunmadığını, Sağlık Sigortası Poliçesi; sigortalanan kişinin hastalıklar ve kazalar sonucu oluşacak tedavi giderlerini, belirlenen limitler dahilinde, belirli teminatlar kapsamında aldığı primler karşılığında koruyan poliçedir. Davacının sigortalısı ödediği primler karşılığında sigortasından faydalandığını, Sağlık Poliçesi tarafından karşılanan tedavi giderlerinden ZMSS Poliçesinin teminat yükümlülüğü KTK 98. Madde uyarınca yasa gereği sona ermiş olup, ZMSS teminatında olmayan bu ödemelere ilişkin Sağlık Poliçesinin müvekkil şirketten rücu imkanı bulunmadığını, davacı şirket tarafından ödenen 28.327,63 TL tedavi masrafının, 1.425,60 TL ‘sinin … ‘dan, 26.902,03 TL ‘sinin müvekkilİ şirket ve diğer davalıdan tahsilini talep ettiğini, Kabul anlamına gelmemekle birlikte Davacı tarafından 26.902,03 TL ‘nin davalılardan Müşterek ve müteselsilen tahsili talep edilmiş ise de ZMSS Poliçe sorumluluğu kusur ve poliçe limitlerine bağlı bir sorumluluk olup, sigortalısının kusursuz olduğu gibi davacının müşterek ve müteselsilen tahsil talebine karşı sorumluluklarının bulunmadıklarını, arz edilen sebeplerle ;dava konusu talep KTK. 98. madde gereği ZMSS teminatında bulunmadığından müvekkil şirket bakımından davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmişlerdir.
Davanın; 23/04/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde yararlanan dava dışı sigortalıya ödenen tedavi masraflarına ilişkin bedelin davalılardan rücuen tahsiline ilişkin alacak davası olduğu anlaşıldı.
Aktüerya Uzmanı …, Sağlık Sigorta Uzmanı … Adli Trafik Uzmanı … tarafından müşterek imzalı 03/02/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; kusur durumuna ilişkin olarak; …plaka sayılı aracı sevk ve idare eden …’in kazanın oluşumunda 1.derece Asli (%100) kusurlu olduğu.- … plaka sayılı aracı sevk ve idare eden …” nın ise kazanın oluşumunda aynı oranda kusurlu olduğunun, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin ise kazanın oluşumunda kabahatleri olmadığından Atfi Kabil kusurlarının bulunmadıkları, Kazada yolcu konumunda olan …’ın kazada herhangi bir kusurunun olmadığının anlaşıldığı, maddi (aktüerya) tazminata ilişkin olarak; Sulh oldukları ve maddi tazminat taleplerinin talebinin olmadığı, sigorta değerlendirmesine ilişkin olarak; …plaka sayılı aracı sevk ve idare eden …’in kazanın oluşumunda 1 derece Asli (%100) kusurlu olduğu, Davacı şirket tarafından ödenen 28.327,63 TL tedavi masrafının96100 kusur oranına göre 14.163,81TL den sorumlu olacağı , Dosya kapsamında … Sigorta ile sigortalanan … plakalı aracın sigortasının sigorta limitleri ile sınırlı olduğu, … plaka sayılı aracı sevk ve idare eden …’ nın ise kazanın oluşumunda aynı oranda kusurlu olduğunun, Davacı şirket tarafından ödenen 28.327,63 TL tedavi masrafının %100 kusur oranına göre 14.163,81TL den sorumlu olacağı ,sonucuna varılmış olmakla tedavi giderinden … sorumluluğu yoluna yukarıda açıklanan nedenleler gidilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Dosya kapsamında … Sigorta 23/03/2017 – 23/03/2018 dönemleri arası 34JF0347 plakalı aracın sigortasının olup/sakatlık kışı başına): 330.000,00 TL limitleri ile sınırlı olduğu poliçe teminat limitleri dahilinde olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı dava dilekçesinde dava dışı sigortalısına ödediği 28.327,63-TL tedavi masrafının 1.425,60-TL tutarındaki kısmını davalı … Başkanlığından, 26.902,03-TL tutarındaki kısmını ise davalılar … Sigorta AŞ ve … AŞ (eski unvan: … Sigorta AŞ)’den talep etmiş,
Alınan raporda davalı …’nın sorumluluğu bulunmadığı ve davacının davalı …’ya rücu hakkı olmadığı belirlenmiş bu nedenle davalı … yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar … Sigorta AŞ ve … AŞ yönünden yapılan değerlendirmede, bilirkişi raporunda her iki davalının da sürücülerinin %100 oranında kusurlu oldukları belirlendiği halde ödenen 28.327,63-TL’nin %100 kusur oranına göre 14.163,81-TL tutarından sorumlu oldukları şeklinde yanılgılı değerlendirme yapılmış olup, şöyle ki her iki davalı sigorta şirketinin sürücülerinin %100 oranında kusurlu oldukları belirlendiğinden davacının her ikisinden de ödediği tutarı rücu imkanı bulunmakta, yani her iki taraf da %100 kusurlu olduğundan tamamından sorumlu olmakta ve fazla ödenen tutar ise davalıların kendi aralarındaki rücu ilişkisini ilgilendirmektedir. Ayrıca raporda 28.327,63-TL’nin tamamı yönünden değerlendirme yapılmışsa da dava dilekçesinde davacının 26.902,03-TL tutarındaki kısmını davalılar … Sigorta AŞ ve … AŞ’den talep etmesi nedeniyle davalıların sorumlu olduğu tutar taleple bağlılık ilkesi gereği 26.902,03-TL olmaktadır. Son olarak da davacı taraf dava dilekçesinde delil 5 te davalılara 21/03/2019 tarihli rücu yazıları gönderdiğini ve sonuç alamadığını belirterek dava konusu rücu alacağını 05/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş olup dava dilekçesi ekinde sunulan belgeler incelendiğinde, rücu yazılarının üzerinde yer alan muhaberat kaşelerinden davalı … Sigorta AŞ ve … Sigorta AŞ’ye 22/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve 05/04/2019 tarihine kadar ödenmesi gerektiğinin belirtildiği, böylece davalılar … Sigorta AŞ ve … Sigorta AŞ’nin 05/04/2019 tarihinde temerrütünün oluştuğu anlaşılmış ancak davacı taraf her ne kadar avans faizi talep etmişse de dava konusu olay haksız fiil niteliğinde trafik kazasından kaynaklanan zararların tazmini ve ödenen bedelin rücuen tahsili talebine ilişkin olduğundan ve ticari iş niteliği taşımadığından işleyecek faiz türünün yasal faiz olacağı belirlendiğinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca 6100 sayılı HMK’nun 331/2. maddesi “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise, talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderleri ödemeye mahkum eder” hükmünü içermektedir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … karar sayılı görevsizlik kararı gereğince de HMK’nun 331/2. maddesi gözetilerek, kendisini bir vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
23/04/2017 tarihli kaza nedeniyle davacının dava dışı sigortalısına yaptığı ödemenin 26.902,03-TL tutarındaki kısmının temerrüt tarihi olan 05/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Sigorta AŞ ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … Başkanlığı yönünden açılan davanın reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.837,68-TL harçtan peşin alınan 483,77-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.353,91-TL harcın davalılar … Sigorta AŞ ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılar … Sigorta AŞ ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 483,77-TL peşin harç, 6,40-TL vekalet harcı, 374,60-TL tebligat/ posta gideri, 2.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.609,17-TL yargılama giderinin davalılar … Sigorta AŞ ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … Sigorta AŞ ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Kendini vekille temsil ettiren davalı … Başkanlığı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.425,60-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
6-…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … karar sayılı görevsizlik kararı gereğince de HMK’nun 331/2. maddesi gözetilerek, kendisini bir vekille temsil ettiren davalılar … Başkanlığı, … Sigorta AŞ ve … AŞ lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 7.maddesi gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra ancak ön inceleme tutanağı imzalanmadan görevsizlik kararı verildiğinden tarifede yazılı ücretin yarısı olan 2.040,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/ vekiline iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

KABUL EDİLEN : 26.902,03-TL-… Ve … Yönünden
REDDEDİLEN : 1.425,60-TL- … Başkanlığı yönünden
“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”