Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/707 E. 2021/848 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/707 Esas
KARAR NO:2021/848

DAVA :İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:16/12/2020
KARAR TARİHİ:24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlular tarafından 21.09.2019 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi No:2 adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkil şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkil şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıplar müvekkil şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, davalılar tarafından hasardan doğan bedellerin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 3.870,99-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını, davalılar ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiklerini, mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğunu, söz konusu hasar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçildiğini, borçluların haksız fiilden kaynaklı müvekkil kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmediğini, hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz ettiklerini, , borçluların itirazının iptaline ve hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmelerini dava ve talep etmiştir.
Davalı … Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanca aleyhlerine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, ancak huzurdaki dava açılmadan önce 09.12.2020 tarihinde ödeme yapıldığını ve dosyanın kapatıldığını, davacı yan, ödeme yapılmış olmasına rağmen 16.12.2020 tarihinde iş bu davayı ikame etmesi haksız ve kötü niyetli olduğunu, dolayısıyla dava açılmadan önce …. İcra Müdürlüğü …E. Sayılı dosyasına müvekkil şirket tarafından ödeme yapıldığından dosya borcunun ödenmesine rağmen davacı yanca iş bu dava ikame edildiğinden İİK md.67 hükmü gereğince tarafımızca ödenen meblağın 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına da hükmedilmesi beyan ve talep etmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizin bu davada görevli olmadığını, davacının tazminat talebine dayanak gösterdiği olgular hizmet kusuru niteliğinde olduğundan, dava ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. ve 13. maddeleri gereği görevli idare mahkemesinde açılması gerekmekte olup adli yargıda davanın açılması ve reddinin gerektiğini, mezkur adreste iddia edilen hasara ilişkin müvekkil idare tarafından bir çalışma yapılmadığını, müvekkil İdare ihale makamı olmakla birlikte yüklenici firma tarafından kazı çalışması yapılmış olmakla bu doğrultuda sorumluluk yüklenici firmaya ait olduğunu, zira yüklenici firma ile yapılan Yapım İşlerine Ait Sözleşmesi uyarınca sorumluluğu sabit olmakla bu doğrultuda huzurdaki iş bu davanın “husumet yönünden reddi” gerekmekte olduğunu, davanın süresi içerisinde açılmamış olduğunu, huzurdaki iş bu davanın süresi yönünden reddi gerektiğini, söz konusu kazaya ilişkin somut deliller yer almamakla birlikte bu kazaya ilişkin fotoğraf vb. emarelerde dosyaya sunulmadığını, dava konusu hasar olayında, müvekkil İdare adına çalışmayı yürüten yüklenici firma sorumluluğu açık olmakla birlikte müvekkil İdare’nin hukuki sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafın hasar bedeli olarak istediği meblağ da fahiş bir meblağ olduğunu, talep edilen miktarın rayice ve gerçekliğe uygunluğu şaibeli olduğunu, tek taraflı olarak tutulmuş hasar tutanaklarını ve oluşturulmuş hasar hesabını kabul etmediklerini, davacı tarafın hükmedilmesini talep ettiğini tazminata olay tarihinden itibaren faiz istemesi hukuka aykırı olduğunu, müvekkil idarenin davacıya kesinleşmiş bir borcu olmadığını, dolayısıyla idarenin temerrüdü söz konusu olmadığından ancak dava tarihinden sonrası için faizin istenebileceğini davacının talep ettiği %20 icra inkar talebinin de reddi gerektiğini beyan ve talep etmiştir.
Davanın; 08/08/2019 tarihinde … İlçesi … Mah. … Cad. İle … Cad. Kesişiminde yapılan çalışma esnasında davacının kablo ve tesisatında meydana geldiği iddia edilen hasar nedeniyle alacağına ilişkin …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu görüldü.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … A.Ş. borçluların … Turizm San ve Tic.Ltd.Şti. ve … Genel Müdürlüğü olduğu, takibin toplam 3.870,99 TL alacağın tahsiline ilişkin ilamsız takip olduğu,21/02/2020 tarihli ödeme emrinin borçlu … Turizm ve Tic.Ltd.Şti’ne 12/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve 12/03/2020 tarihinde itiraz ettiği, borçlu … Genel Müdürlüğüne 12/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve 16/03/2020 tarihinde itiraz ettiği görüldü.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİK madde 67 uyarınca; “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir”.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … A.Ş. borçluların … Turizm San ve Tic.Ltd.Şti. ve … Genel Müdürlüğü olduğu, takibin toplam 3.870,99 TL alacağın tahsiline ilişkin ilamsız takip olduğu,21/02/2020 tarihli ödeme emrinin borçlu … Turizm ve Tic.Ltd.Şti’ne 12/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve 12/03/2020 tarihinde itiraz ettiği, borçlu … Genel Müdürlüğüne 12/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve 16/03/2020 tarihinde itiraz ettiği, borçlunun 02/12/2016 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür. İtiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 16/12/2020 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67’de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
18/06/2021 tarihli celse sırasında Davacı vekili Dava açıldıktan sonra dava konusu takibe konu borcun tamamının ödendiğini, ödemenin takip dosyasına mı yapıldığı yoksa haricen mi tahsil edildiği hususunda beyanda bulunmak ve ödemeye dair belgeleri sunmak üzere tarafına süre verilmesini talep ettiği, ödeme yapıldığından davanın konusu kalmadığını, ancak yargılama gideri vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı yönünden davaya devam ettiklerini beyan etmiş, davalı … vekili ise dava konusu alacağa ilişkin takip dosyasına dava tarihinden evvel ödeme yapılıp icra dosyasının infazen kapatıldığını, takip dosyası istendiğinde bu hususun anlaşılacağını, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiş, beyanları doğrultusunda celp edilen takip dosyası incelendiğinde; takip tarihinin 04/03/2020 olduğu, ödeme emrinin her iki borçluya da 12/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu …’nın 12/03/20201 tarihinde itiraz ettiği, borçlu …’nin ise 16/03/2020 tarihinde itiraz ettiği, takip dosyasındaki tahsilat makbuzlarından ödemenin 09/12/2020 tarihinde yapıldığı, İcra Dairesinin 06/07/2021 tarihli yazı cevabında dosyanın borcunun 09/12/2020 tarihinde İcra Müdürlüğünün hesabına ödendiğini ve dosyanın 10/12/2020 tarihinde infaz olarak işlemden kaldırıldığını bildirdiği, eldeki itirazın iptali davasının ise 16/12/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür.
Yapılan inceleme neticesinde takip dosyasına yapılan ödeme nedeniyle dosyanın 10/12/2020 tarihinde infaz nedeniyle işlemden kaldırıldığı ve ödemenin takip tarihi olan 04/03/2020 tarihinden sonra, dava tarihi olan 16/12/2020 tarihinden önce yapıldığı anlaşılmakla dava tarihinden önce ödeme yapılması ve yine dava tarihinden önce takip dosyasının infazen işlemden kaldırılması nedeniyle davacının eldeki davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığından 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-h maddesi gereği davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı olmadığından HMK ‘nun 114/1-h ve 115/2 madde uyarınca davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.870,99-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır