Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/70 E. 2020/23 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/70 Esas
KARAR NO : 2020/23
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 26/01/2020
KARAR TARİHİ : 27/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasında,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Vekiledeninin hisseleri … A.Ş.de işlem gören halka açık bir şirket olduğunu, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.10.2019 tarihli ve … E. … K. sayılı kararıyla davalının, vekiledeni Şirketin 2017-2018 yılı genel kurul toplantılarının icrası için kayyum olarak atandığını, 21.10.2019 tarihinde verilen mahkeme kararının icrası için Şirket yönetim kurulunca Aralık ayı sonuna kadar beklendiği halde kayyum tarafından genel kurul toplantısının gerçekleştirilmesi için hiçbir aksiyon alınmadığını, bunun üzerine yönetim kurulunun temsil yetkisine bir kısıtlama getirilmediği göz önüne alınarak gerek şirketi gerekse yatırımcıları zarara uğratmamak adına Şirket yönetim kurulu bir araya gelerek genel kurul toplantısının 20.03.2020 tarihinde icrasına karar verildiğini, 20.03.2020 tarihinde genel kurul toplantısı yapılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının, 24.12.2019 tarih ve 9979 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilerek bütün hissedarlara duyurulduğunu, anılan ilanın akabinde, atanmasının üzerinden iki buçuk aydan daha fazla zaman geçtiği halde hiçbir işlem tesis etmeyen davalı kayyumun, harekete geçerek 10.01.2020 tarihli ve 9991 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde bir ilan yayımlattığını ve vekiledeni Şirket genel kurulunun 01.02.2020 tarihinde gerçekleşeceğini bildirdiğini, böylece Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde şirketin 2017 – 2018 yılı genel kurullarının icrası için iki farklı tarihte, aynı gündemli iki ilan yayımlandığını, şirketin genel kurulunun 01.02.2020 tarihinde yapılması halinde şirketin yönetim kontrolünü sağlayan %70 oranındaki hisselerin toplantıya iştiraki mümkün olmadığı gibi Ankara 15. İdare Mahkemesinin 15.01.2020 tarih ve … E. sayılı kararıyla zorunlu pay alım teklif süreci yeniden başlatılacağından, bu süre zarfında payların %70’inin donukluğunun aynen devam edecek olması nedeniyle 01.02.2020 tarihine kadar pay donukluğunun kalkma ihtimalinin bulunmadığı, dolayısıyla şirket yönetimini temsil eden payların toplantıya katılamayacağı ve ayrıca 01.02.2020 tarihinde yapılacak toplantının ilan tarihi ile toplantı tarihi arasında asgari üç haftalık süreyi taşımaması nedeniyle iptal edilebilirlik yaptırımına tabi olduğu hususları birlikte değerlendirilerek, davalı kayyum tarafından ilan edilen ve 01.02.2020 tarihinde yapılacak olan genel kurul toplantısının tedbiren durdurulmasına ve nihayetinde iptaline karar verilmesi gerektiğini, 01.02.2020 tarihinde öngörülen genel kurul toplantısına yalnızca Şirketin %30 oranında halka açık hisselere sahip kısmının katılabileceği, bu grup hissedarların ise şirket yönetiminden ziyade şirket karlarından pay alma kaygısı ile hareket ettiği, ancak 01.02.2020 tarihinde yapılacak bir olağan genel kurul toplantısının halka açık payların … spekülatörlerinin eline geçerek şirket yönetiminin ele geçirilmesine yol açacak nitelikte olduğunu, asgari çağrı süresine uyulmamasının kayyumun kusurundan kaynaklanmakta olması sebebiyle gerek kayyumun gerekse devletin sorumluluğunu gerektirecek işlemlere sebebiyet verebileceği, ancak bunların hiçbirinin şirkete yatırımcılar nezdinde iade-i itibar sağlayacak nitelikte olmadığını, borsada işlem gören şirketin hisse değerlerinin bu toplantıdan çıkacak kararlardan anında etkilenecek olması sebebiyle genel kuruldan çıkacak kararların iptali için dava açılması halinde yatırımcıların telafisi imkansız zararlarına sebebiyet verilmesinin önlenemeyeceğini beyanla, davalı tarafından 10.01.2020 tarihli ve 9991 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan ilanla 01.02.2020 tarihinde yapılacak … A.Ş.nin genel kurul toplantısının tedbiren durdurulmasına ve yapılacak yargılama sonucunda iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; 01.02.2020 tarihinde yapılacak Genel Kurul Toplantısının tedbiren durdurulması ve nihayet toplantının iptali istemine ilişkindir.
İncelenen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …-… E K sayılı, 21.10.2019 tarihli ilamında; … A.Ş’nin 2017-2018 yılı olağan genel kurulun icrası için YMM …’nin kayyum olarak atanmasına karar verildiği, kayyum tarafından şirket genel kurulunun 01/02/2020 tarihinde yapılması hususunda gerekli tüm işlemlerin yerine getirilip toplantı gününün ilan edildiği, bu arada davacı şirket yönetim kurulunun kendisini görevli addederek genel kurul toplantısının 20/03/2020 tarihinde icrasına karar aldığı ve bu tarih yönünden de gerekli işlemlerin yerine getirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizin … D.iş sayılı dosyasında … A.Ş.’nin yatırımcısı olduğunu beyan eden … tarafından HMK 389 ve devamı maddelere dayalı olarak 01/02/2020 tarihli genel kurul toplantısının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiş, yine bu dosyaya toplanan bilgi ve belgelerden … A.Ş. yatırımcısı olduğunu beyan eden birden fazla kişinin aynı mahiyette tüm Ticaret Mahkemelerinde ihtiyati tedbir talebinde bulundukları, mahkememizce … D.iş sayılı dosyası üzerinden yapılan incelemede;
“İhtiyati tedbir sebep ve şartları HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
“HMK’nın 389. Maddesinde meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir.
Tedbir talep edenin talep dilekçesine konu hususlar ile ilgili haklı olup olmadığı, gerekirse genel kurul toplantısının yapılması sonrası açılacak bir genel kurul iptali davasına konu olabilecek nitelikte olduğu, talep edenin genel kurul kararının iptali davası açması imkanı varken, bu yönde hüküm verilmesi halinde doğabilecek bir sonucun tedbir yoluyla elde edilmeye çalışılması usuli açıdan kabul edilebilir olmadığı ve ayrıca tedbire konu 01/02/2020 tarihli Genel Kurul Toplantısı ile 20/03/2020 günü yapılacağı bildirilen Genel Kurul Toplantısının; neden, sonuç ve amacı itibariyle, talep edenin haklılığı noktasında yaklaşık ispat şartı gerçekleşmediği sebeple, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, diğer Ticaret Mahkemelerinde de aynı gerekçe ile talebin reddedildiği anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.K. sayılı kararı ile kayyımın ne için ve hangi amaçla atandığı ayrıntılı olarak belirtilmiş olup, bu çerçevede mahkemenin atamış olduğu kayyımın belirlemiş olduğu genel kurul toplantısının yapılacağı gün ile ilgili mahkememizce verilecek herhangibir karar, bir anlamda … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilmiş olan kararın infazının geciktirilmesi ve etkisinin azaltılması sonucu doğuracaktır. İhtiyati tedbir dosyasındaki aynı gerekçelerle davacı yanın 01/02/2020 tarihinde yapılacak Olağan Genel Kurul Toplantısının tedbiren durdurulması talepleri haklı ve yasal görülmemiştir.
Davacı esas üzerinden açtığı iş bu davada tedbir talebinin yanında 01/02/2020 tarihinde yapılacak Genel Kurul Toplantısının yapılacak yargılama sonunda iptaline karar verilmesini talep etmektedir. Davadaki bu talep, genel kurul toplantısı yapılması sonrası açılacak bir genel kurul iptali davasına konu olabilecek nitelik taşımaktadır. Davacının genel kurul kararının iptali davası açması imkanı varken, bu yönde hüküm verilmesi halinde doğabilecek bir sonucun henüz toplantı yapılmadan iptalinin talep edilmesi yoluyla elde edilmeye çalışılması usuli açıdan kabul edilebilir değildir. Ayrıca ve özellikle … Asliye Ticaret Mahkemesinin sırf Genel Kurul Toplantısı yapılması hususunda atadığı kayyum aleyhine Genel Kurul Kararının iptali davası açılamayacağından davanın, HMK 320(1) maddesi de nazara alınarak dosya üzerinden reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür. Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)DAVANIN REDDİNE,
2-)Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-)Davacı yanca yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya / vekiline iadesine,
Davacı vekilinin ve davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle karar verildi. 27/01/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …