Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/7 E. 2020/427 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/7 Esas
KARAR NO : 2020/427

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 29.09.2008
KARAR TARİHİ : 08/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde; Taraflar arasında 08.08.2007 tarihinde 15 yıl süreli bir … Hizmetlerine ilişkin …Sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşmeye istinaden davacı firmanın, …Binasının işletimini üstlenmiş bulunan davalı firma üzerinden… isimli binanın sakinlerine verilecek hizmet ve servisten elde edilecek gelirin paylaşılmasının kararlaştırıldığını, davacı tarafın sözleşmeye göre Bina içi alt yapıyı kullanarak kablolama işlerini yapmak Sistem odasına santral kurmak, … alt yapısı için üçüncü kişiler ile gerekli anlaşmaları yapmak ve hizmetin bina sakinlerine ulaşmasını sağlamak, … hizmeti verilebilmesi için gerekli olan ve teknik detay ve özellikleri sözleşmede belirtilen kurulum paketleri … gibi cihazları yine sözleşmede belirtilen bedellerle bina sakinlerinin kullanımına sunmak üzere hazır etmek …sistemini kurmak, Sistem odasına detayları belirtilen … ve …kurulumunu gerçekleştirmek, … tarafından … binasının kablolama merkezine getirilecek…telefon batlarını ilgili cihazları kurmak suretiyle bina sakinlerinin… haltı olarak kullanabilmelerini sağlamak Bina dahilinde kablosuz veri iletimi hizmeti verilebilmesi için gerekli cihazların kurulumunu gerçekleştirmek, davalının anlaşma yapmak sureliyle almış olduğu reklamları abonelere sağlanan sözleşmesel hizmetler kapsamında yayınlamak işlerini üstlendiğini, sözleşmenin 15 yıl gibi uzun bir süre yürürlükle kalacağı kanaatiyle milyon dolarlık yatırımda bulunduğunu ve yatırımı meydana getiren cihazların bir kısırımı leasing bir kısmını ise nakit olarak temin ettiğini ancak sözleşmenin imzalandığı tarihten on ay gibi kısa bir süre sonra davalının sözleşmenin feshine neden olan ve sözleşmeden beklenen amacın elde edilmesini imkansızlaştıran bir çok eylemde bulunduğunu ve davalının bazı eylemeleri sebebiyle …Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu yapıldığını, akabinde davalının Beyoğlu … Noterliği kanalıyla 24.06.2008 ve … sayılı İhtarnamesini keşide ederek sözleşmeyi sona erdirdiğini, kendilerinin de sözleşmenin 7.3. maddesi uyarınca sözleşmeyi feshetmek durumunda kaldıklarını ve fesih iradesini Beşiktaş … Noterliğinin 25.06.2008 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirdiklerini, ayrıca davacı şirket tarafından yapılan alt yapı ve işlerini sözleşmeye uygun olarak yapılıp yapılmadığı hususunda Şişli … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası üzerinden 27.06.2008 tarihinde tespit yaptırdıklarını ve bu tespitte alt yapının sözleşmeye uygun olarak yapılmış bulunduğunun ortaya çıktığını ve davalının da bu tespite itiraz etmediğini, sözleşmenin feshi nedeniyle : Davacı şirket tarafından sözleşme edimlerinin yerine getirilmesi için ve özellikle … 1. Binası için tasarlanarak tedarik edilen ve sözleşme konusu dışında kendileri tarafından kullanılmasında hiçbir ekonomik fayda bulunmayan cihaz, ekipman ve tesisat için yapılan …bedeli ve faizleri dahil 500.000,-Euro yatırım bedeli Sözleşmenin feshi anına kadar sözleşme konusu edimlerin ifası için kendileri tarafından sarf olunan 86.250.32 Euro işletme bedeli Sözleşmenin devamı halinde elde etmeleri muhakkak olan kar kaybı için l0O.0OO.-Euro, Sözleşmenin 7.3 maddesi doğrultusunda doğmuş bulunan 100.000,-Euro cezai şart, Sözleşme konusu hizmetin verilebilmesi için kiralanan ve fakat davalı tarafın haksız baskısı nedediyle tahliye edilmek zorunda kalınan bağımsız bölüme harcanan 8.750,-Euro dekorasyon ve mefruşat bedeli olmak üzere toplam 794.962,32 Euro’nun fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren yabancı paraya uygulanan temerrüt faizi ile birlikte ve fideme günündeki T C. Merkez Bankası Efektif döviz kuru üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP ve KARŞI DAVA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı şirketin sözleşmedeki yükümlülüklerini hak ve nefaset kurallarına göre kabulü mümkün olmayacak şekilde eksik, yetersiz ve kusurla şekilde ifa ettiğini,…Telefon santral, internet, …hizmetlerinin sözleşmede öngörüldüğü şekilde sunmadığı gibi yine aynı sözleşmenin 4.1.10 hükmü uyarınca yerine getirmekle mükellef olduğu kaliteli ve sürekli hizmet sunma başarısını da gösteremediğini, bu nedenle davalı şirketin davacı şirketi sözleşmeye uygun olarak edimini yerine getirmesi konusunda davet etmek zorunda kaldığını, sözleşmenin 4.1.13 maddesindeki teknik sorun ve arıza giderim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, 4.1.16 maddesi hükmüne aykırı olarak sistemin işleyiş detayları ile tüm kayıtları ve kullanım detaylarının davalının denetim ve kontrolüne açık tutmadığı gibi yine sözleşmenin 4.1.17 maddesi hükmüne aykırı olarak üçüncü kişiler ile ilgili araştırmaları yaparak en uygun teklifleri almadığı ve piyasa rayiçlerinin 2-3 kat üstünde alımların yapıldığını, davacının sözleşmeye aykırı eylemlerinin süreklilik arzetmesi üzerine detaylı ve izahat bir şerh niteliğindeki teknik rapor hazırlandığını, ayrıca 03.06.2008 tarih ve…sayılı bir mehil ihtarnamesinin davacıya tebliğ edildiğini ve teknik raporda davacının mükemmel bir şekilde tamamlandığını belirttiği bina için kablolamalarda %30 nispetinde problemli çalışmayan uç tespit edildiğini, kablolalama alt yapısının garantisinin bulunmadığı, Kurulan şebekenin plan, proje ve topolojisinin olmadığı Test raporlarının bulunmadığı, aktif ağ unsurları için belirlenen maliyetin piyasa rayicinin üzerinde olduğu, sözleşmede tanımlanan hizmet için yeterli miktarda telefon hattı başvurusu yapılmadığı, kurulan sistemle kablosuz erişim cihazlarının uyumsuz olduğu, Temiz ve kaliteli telefon görüşmesi hizmeti verilemediği, … sisteminin sözleşmede belirtilen marka olmayıp …firmasına ait ve eski sürüm bir cihaz kullanıldığı, bakım anlaşmasının bulunmadığı, … marka santral için 50.000,-Euro fatura tanzim edildiğinin anlaşıldığını, ancak santralin imalatçı firması olan …’in bu boyuttaki santrallerini 9.119 US D’ye sattığını, SözIeşemenin 5 numaralı ekinde yer alan … Binasında tüm kullanıcıların bilgilerinin kayıt altına alınması (…) ilgili şifre üretilmesi ve yetkisiz kişilerin sisteme müdahalesini önlemek için (…) ve abonelerin internete çıkışım sağlamak, denetlemek ve yönlendirmek amacı ile (…) kullanılacak ve diğer servisler…, … ve… raporlama yapabilmek amacı ile … Teknolojinin 325 modeli cihazı kullanılacaktır ifadesine rağmen Lok Teknolojiye ait 325 modeli cihazı ve… sisteminin bulunmadığını, vb gibi hususların tespitinin yapıldığını, sözleşmenin akdedilmesi Üzerinden geçen uzun süreye ve sozleşemede kararlaştırılan teslim süresinin dolmasına rağmen davacının sistemi kabullerine sunmaması üzerine müteaddit kereler sözlü olarak sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirilmesi istendiği ve nihayetinde fesih sürecini başlattıklarını ve Beyoğlu … Noterliğinin 03.06.2008 tarih ve … numaralı ihtarnamesini ve 95 sayfalık ekini keşide ettiklerini, davacı şirketin ve çalışanlarının çalışma hürriyetini tahdit isnatlı şikayet soruşturmalarının çoğunluğunun takipsizlik ile sonuçlandığını, Şişli … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı ve yine Şişli … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı tespit dosyalarına itiraz edildiğini ve bilirkişi hakkında … Cumhuriyet Savcılığının … Haz. Sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davacı tarafa gönderilen ihtarname ve ekindeki raporda yapılan tespitlerin fiziki görünümün de Beyoğlu … Noterliğinin 06.05.2008 tarih ve …yevmiye numaralı düzenleme şeklinde tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, davacı tarafın teknik alt yapıyı tam anlamıyla kuramadığını ver sonuç olarak kendi kusurlu davranışları ile sözleşmenin fesli edilmesine sebep olduğunu, davacının taleplerinin haksız ve yersiz olduğunu kendi eylemleri ile sözleşmenin feshedilmesine sebep olan davacının yatırım bedeli, işletme bedeli gibi menfi zararlarım talep etme hakkının bulunmadığını, bu nedenle menfi zarar ve cezai şart taleplerinin reddinin gerektiğini, ayrıca yatırım bedeli talebinin mükerrer tahsil sonucunu doğuracağını, sözleşme feshedildiğinden dolayı davacının müspet zarar talebinin de mümkün olmadığını, dekorasyon gideri ile ilgili talebin ise sözleşme ile ilgisinin olmadığını ve husumet yönünden reddinin gerekeceğini,
Karşı davada ise ; sözleşmenin 7.3. maddesi gereği 100.000,- Euro cezai şart bedelinin 29.06.2008 tarihinde işleyecek en yüksek ticari faizi ile fazlaya dair hakları saklı kalarak karşı davalı (Davacıdan) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
21.04.2016 TARİHLİ, 2014/…-2016/… SAYILI KARAR:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 2014/…-2016/… E.K. sayılı, 21.04.2016 tarihli karar ile asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİNİN 01.11.2018 TARİHLİ BOZMA İLAMI:
Davalı-karşı davacı vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 01.11.2018 Tarihli Bozma İlamı ile;
”…Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmayıp, alınan bilirkişi raporları da hüküm tesisine elverişli değildir. Şöyle ki; mahkemece hukukçu, mali müşavir ve teknik bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 27.10.2010 tarihli ilk raporda, “teknik bilirkişinin inceleme ve değerlendirmelerinin tarafların iddialarıyla ilgili olarak hukuki değerlendirme yapılabilmesine olanaklı olmadığı” diğer bilirkişilerce ifade edilmiş, yine hukukçu, mali müşavir ve teknik bilirkişiden oluşan ikinci bilirkişi heyetinin hukukçu ve mali müşavir üyeleri hangi tarafın sözleşmenin feshine kusuru ile neden olduğunun yapılacak teknik değerlendirme ile belirlenebileceğini belirtmiş, heyet üyesi teknik bilirkişi ise ayrı olarak verdiği raporunda “sözleşmenin gerçekleşmesi kapsamında sözleşmenin haklı teknik tespitler ile feshedilmesine gerek dayanakların olmadığı, bu feshin haksız yapıldığına dair davacının teknik gerekleri yerine getirdiğine ilişkin de bir tespitin olmadığı” sonucuna varmıştır. Mahkemece bilgisayar ve elektronik haberleşme mühendisi …’dan alınan 27.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda ise davacı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiği, sözleşmenin feshine kusurlu davranışları ile sebebiyet verenin davalı-karşı davacı iş sahibi olduğu sonucuna varılmış, inşaat mühendisi, elektrik-elektronik mühendisi ve hukukçudan oluşturulan son bilirkişi kurulunun 25.08.2015 tarihli raporunda da bir önceki raporu düzenleyen teknik bilirkişinin raporundaki kanaatin paylaşıldığı, sözleşmenin feshine kusuru ile sebebiyet veren tarafın davalı-karşı davacı iş sahibi olduğu belirtilmiş, ilk bilirkişi raporundaki mali müşavir bilirkişinin davacının alacak kalemi ile ilgili hesaplamaları aynen benimsenmiştir.
Alınan bu raporlar birbiriyle çelişkili olduğu gibi, uyuşmazlığın miktarı ve niteliği gözetildiğinde sözleşme konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmadan karar verilmesi de doğru olmamıştır. Uyuşmazlığın çözümünde 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddeleri göz ardı edilmemelidir. Hukuki konularda bilirkişi görüşü alınması HMK’nın 266. maddesinin son cümlesinde yasaklanmıştır. Bilirkişi seçiminde anılan madde hükümleri gözetilmeli, özellikle konunun uzmanı olup olmadığına dikkat edilmelidir.
Bilirkişi raporlarına itiraz halinde HMK’nın 281. madde hükümleri dikkatle uygulanmalı ve gerçeğin ortaya çıkması için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin düzenleme nazara alınmalıdır (HMK madde 281/son).
Somut olayda, davalı-karşı davacı iş sahibinin düzenlenen raporlara teknik nitelikteki itirazları karşılanmadan ve teknik bilirkişilerin uzmanlığına yönelik itirazları değerlendirilmeden hüküm kurulmuştur.
Öte yandan dosya kapsamından ve tarafların karşılıklı ihtarnamelerindeki beyanlarından, taraflar arasındaki ilişkinin fesihle sona erdiği anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesi hangi nedenle fesh edilirse edilsin taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi sona erecektir. Bu durumda ise yüklenicinin yaptığı iş bedelinin hesaplanmasında sözleşmenin feshi nedeniyle hangi tarafın kusurlu olduğunun önemi yoktur (15. Hukuk Dairesinin 16.06.2015 gün ve 518-3395 sayılı kararı). Ayrıca sözleşmenin 8. maddesinde, sözleşmeden doğabilecek ihtilaflarda davacı ve davalının defter ve kayıtları ile mikrofilm, mikrofiş ve bilgisayar kayıtlarının HUMK’nın 287. maddesi hükmünce münhasır delil sayılacağı kabul edilmiştir. Bu hüküm delil sözleşmesi niteliğinde olduğundan tarafları bağlar. Yine davacının alacak kalemleri arasında yer alan kâr kaybı yönünden de mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olup, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 325. maddesi hükmü gözetilmemiştir. Borçlar Kanunu’ndaki kesinti yöntemi hizmet sözleşmelerine ilişkin olmasına rağmen, diğer sözleşmelerin karşı tarafça haksız feshedildiği hallerde kâr kaybı zararına uğrayan tarafın isteyebileceği, zararın saptanmasında kıyasen Borçlar Kanunu’ndaki kesinti yönteminin uygulanması gerektiği kabul edilmiştir. Kesinti yöntemine göre; yüklenicinin işi tamamlayamaması nedeniyle yapmaktan kurtulduğu giderler (malzeme ve işçilik giderlerinden yaptığı tasarruf) ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararlar, sözleşme bedelinden düşülmek suretiyle yüklenicinin olumlu zararı kapsamındaki kâr kaybı bulunmalıdır (Dairemizin 11.04.2007 gün ve 4955-2372 sayılı, 09.05.2012 gün ve 7521-3029 sayılı kararları). Diğer taraftan yüklenici tarafından asıl davada ve iş sahibi tarafından da karşı davada sözleşmenin 7.3 maddesine dayalı olarak cezai şart isteminde bulunulmuştur. Cezai şart, sözleşme hükümlerine aykırı davranılması halinde, aykırı davranan tarafın, ana sözleşmede yer alan bir ceza hükmü veya bağımsız bir ceza sözleşmesiyle diğer tarafa ödemeyi üstlendiği fer’i nitelikte bir edim borcudur. Sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın istenebilmesi için borçlunun kusurlu bulunması gerekir. Sözleşmeye aykırı davranan borçlu, sözleşme serbestliği çerçevesinde düzenlenen cezadan sorumlu olur. Ancak alacaklı tarafın da kusurlu bulunmaması zorunludur. Yani lehine ceza öngörülen yararına cezaya hükmedilebilmesi için kusurlu bulunmaması genel hukuk prensiplerindendir. Bu nedenle eldeki davada tarafların kusur durumu irdelenmelidir. Sözleşmenin, her iki tarafın ortak kusuru ile sona erdiği durumda taraflar birbirlerinden cezai şart isteyemez.
O halde mahkemece yapılacak iş; HMK’nın 281/3 maddesi uyarınca yeniden seçilecek konusunda uzman bilirkişi kurulundan sözleşme hükümleri, tarafların ihtarnameleri ve sundukları diğer deliller değerlendirilerek fesihte hangi tarafın kusurlu olduğu ya da her iki tarafın da kusuru bulunup bulunmadığı konusu ile asıl davadaki alacak kalemleri ve karşı davadaki alacak kalemi yönünden az yukarıda açıklanan hukuki ilkeler de dikkate alınarak rapor alınmasından, alınacak bu rapora itirazların değerlendirilerek gerektiğinde ek rapor alınıp önceki raporlarla oluşacak çelişkilerin giderilmesinden ve asıl davadaki istek kalemleri ile karşı davadaki istek kalemi yönünden oluşacak sonuç çerçevesinde hüküm kurulmasından ibarettir.
Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.” gerekçesiyle bozulmuştur.
GEREKÇE:
Asıl ve karşı dava 08.08.2007 tarihli “… İlişkin Gelir Paylaşımı Sözleşmesi”nden kaynaklanmakta olup; asıl dava yatırım bedeli, işletme giderleri, kâr kaybı, cezai şart ve dekorasyon masraflarının tahsili istemine, karşı dava ise cezai şart istemine ilişkindir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 01.11.2018 Tarihli Bozma İlamında davanın eser sözleşmesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Eser Sözleşmesini düzenleyen …m.470; “Yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” hükmünü içermekte olup, bu tanımın bir gereği olarak, eser sözleşmesinde yüklenici “edim sonucu”nu borçlanmakta, iş sahibi ise meydana getirilen “esere karşılık bir bedel ödemek” yükümlülüğü altına girmektedir. Asli edim yükümü bir eser meydana getirme ve teslim borcudur.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin konusu, sözleşmenin 3. Maddesinde; “İşbu sözleşmenin konusu sözleşme ve ekleri kapsamında Beta tarafından yapılacak yatırımın yapılması, yapılan yatırıma uygun olarak verilecek servis ve hizmetlerin abonelere sağlanması ve bunun karşılığı olarak bu hizmetten elde edilen gelirin işbu sözleşme tarafları arasında madde 5. Hükümlerine uygun olarak paylaşılması şartlarının belirlenmesinden ibarettir.” şeklinde tanımlanmış olup, davacının edim borcu yatırımı meydana getirmeyi ve ayrıca 15 yıl süreyle faaliyette bulunmayı kapsamaktadır. Yatırımın mülkiyeti davalıya değil davacıya ait olup, taraflar edim sonucu bedel ödemeyi değil, elde edilecek geliri paylaşmayı kararlaştırmışlardır. Bu nitelendirme ve değerlendirmeye göre, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin “karma bir iş görme” ilişkisi olduğu sonucuna varılmıştır.
Öte yandan Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 01.11.2018 Tarihli Bozma İlamında alınan raporların birbiriyle çelişkili olduğu, uyuşmazlığın miktarı ve niteliği gözetildiğinde sözleşme konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmadan karar verilmesinin doğru bulunmadığına değinilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan gerek 27.10.2010 tarihli ilk raporda, gerekse 08.12.2011 havale tarihli ikinci raporda hangi tarafın sözleşmenin feshine kusuru ile neden olduğuna ilişkin bir tespit yer almamaktadır. Mahkememizce hükme esas alınan 27.03.2015 tarihli teknik rapor ile 25.08.2015 tarihli teknik raporlarda ise davalı-karşı davacının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu kanaatine varılmış olup, bu itibarla raporlar arasında bir çelişki bulunmamaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama, tarafların beyanları, Şişli … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı tesbit dosyası içeriği, düzenlenen sözleşme içeriği, bilirkişi raporları, faturalar ve iş yapım belgeleri ile tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 08.08.2007 tarihli ve 15 yıl süreli “…Gelir Paylaşım Sözleşmesi” düzenlendiği ve bu sözleşmeye istinaden davacı firmanın, …Binasının işletimini üstlenmiş bulunan davalı firma üzerinden … – 1 isimli binanın sakinlerine verilecek hizmet ve servisten elde edilecek gelirin paylaşılmasının kararlaştırıldığı, davacı tarafın sözleşmeye göre bina içi alt yapıyı kullanarak kablolama işlerini yapmak, sistem odasına santral kurmak, …alt yapısı için üçüncü kişiler ile gerekli anlaşmaları yapmak ve hizmetin bina sakinlerine ulaşmasını sağlamak, … hizmeti verilebilmesi için gerekli olan ve teknik detay ve özellikleri sözleşmede belirtilen kurulum paketleri … ve … gibi cihazları yine sözleşmede belirtilen bedellerle bina sakinlerinin kullanımına sunmak üzere hazır etmek,… sistemini kurmak, sistem odasına detayları belirtilen … ve… kurulumunu gerçekleştirmek,…tarafından… – 1 binasının kablolama merkezine getirilecek … telefon hatlarını ilgili cihazları kurmak suretiyle bina sakinlerinin … telefon hattı olarak kullanabilmelerini sağlamak, bina dahilinde kablosuz veri iletimi hizmeti verilebilmesi için gerekli cihazların kurulumunu gerçekleştirmek, davalının anlaşma yapmak suretiyle almış olduğu reklamları abonelere sağlanan sözleşmesel hizmetler kapsamında yayınlamak işlerini üstlendiği, davacının sözleşmenin 15 yıl gibi uzun bir süre yürürlükle kalacağı kanaatiyle yüksek tutarlı yatırımda bulunduğu, ancak sözleşmenin imzalandığı tarihten on ay gibi kısa bir süre sonra davalının sözleşmenin feshine neden olan ve sözleşmeden beklenen amacın elde edilmesini imkansızlaştıran eylemlerde bulunduğu, davalının Beyoğlu … Noterliğinin 24.06.2008 tarihli ve … sayılı ihtarnamesini keşide ederek sözleşmeyi fesh ettiği, davacının da sözleşmenin 7.3. maddesi uyarınca sözleşmeyi feshetmek durumunda kaldığı ve feshi Beşiktaş … Noterliğinin 25.06.2008 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya bildirdiği, ayrıca davacı şirket tarafından yapılan alt yapı ve işlerini sözleşmeye uygun olarak yapılıp yapılmadığı hususunda Şişli … Asliye Hukuk Mahkemesinin …D.iş sayılı dosyası üzerinden 27.06.2008 tarihinde tespit yaptırdığı, davacı-karşı davalının sözleşmenin feshi sebebiyle uğradığını iddia ettiğ yatırım bedeli 500.000,00 – Euro, 86.236,00 – Euro işletme bedeli, Sözleşmenin devamı halinde elde etmeleri muhakkak olan kar kaybı için 100.000,00 – Euro, Sözleşmenin 7.3 maddesi doğrultusunda doğmuş bulunan 100.000,-Euro cezai şart, Sözleşme konusu hizmetin verilebilmesi için kiralanan ve fakat davalı tarafın haksız baskısı nedediyle tahliye edilmek zorunda kalınan bağımsız bölüme harcanan 8.756,00 – Euro dekorasyon ve mefruşat bedeli olmak üzere toplam 794.962,32 Euro’nun davalı-karşı davacıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Gerek mahkememizin bu dosyasında alınan bilirkişi raporlarında ve gerekse sistem halen kurulu iken tesbit dosyasında bilirkişi … tarafından mahallinde yapılan inceleme ile oluşturulan tesbit bilirkişi raporunda davacı-karşı davalı şirketin sözleşme ile üstlendiği edimlerini yerine getirdiği, sistemi çalışır vaziyette ve eksiksiz ve sorunsuz olarak teslim ettiği tesbit edilmiştir. Mahkememizce görevlendirilen teknik bilirkişi … tarafından da mahallinde teknik inceleme yapılmıştır. Buna göre davacı-karşı davalı sistemi kurup teslim ettiği ve çalıştığı halde sözleşmenin davalı-karşı davacı tarafından feshi yoluna gidilmesi haksızdır. Zira taraflar arasında sözleşmenin feshedildiği konusunda bir ihtilaf bulunmayıp, ihtilaf sözleşmenin feshinin haksız olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı-karşı davacının sözleşme ile üstlendiği edimlerini tam olarak yerine getirmediği, yapılacak işler için gerekli mali işleri yapmadığı, kiralama bedellerinin tahsilinin takibinin gereği gibi yapılmadığı, elde edilecek gelirlerden kiralanan makinelerin kira bedellerinin ödenmediği, sözleşmeden kaynaklı olarak davacıya ödenmesi gereken gelir paylarının ödenmediği, sözleşmenin ifasının imkansız hal gelmesinde davacının bir kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla davalı-karşı davacının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı-karşı davacının sözleşmeyi feshinin haksız olması nedeniyle davacı-karşı davacı fesihten kaynaklı zararlarının tazminini talep edebilecektir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7.3 maddesinde sözleşmenin feshine kendi kusuru ile neden olan tarafın diğer tarafın menfi zararlarının yanı sına müsbet zararları gibi diğer zararlarını da tazmin edeceği kararlaştırılmıştır. Dolayısıyla tarafların kendi özgür iradeleri ile hüküm altına alınan ve geçerliliği tartışmasız olan bu düzenleme uyarınca davacı-karşı davalı fesihten dolayı sadece menfi zararını değil diğer her türlü zararlarının tazminini de talep edebilecektir. Mahkememizce alınan oluşa uygun, gerekçeli ve hüküm vermek için yeterli kabul edilen 25/08/2015 tarihli bilirkişi raporunda davacının yatırım harcamaları bedeli olarak 500.000,00 Euro, işletme gideri olarak 51.523,96 Euro, kar kaybı bedeli olarak 100.000,00 Euro, dekorasyon gideri olarak 8.756,00 Euro ve sözleşmenin 7.3 maddesi uyarınca cezai şart tutarı olan 100.000,00 Euro olmak üzere toplam 760.279,96 Euro tazminat talep edebileceği ve tazminat miktarının bu şekilde tayin ve tesbit edildiği anlaşılmakla bu miktara hükmetmek gerekmiştir.
Davalı-karşı davacı açtığı karşı davasında sözleşme 7.3 maddesi uyarınca cezai şart tazminatı talep etmiş ise de, sözleşmenin feshinde kendisinin kusurlu olduğu, davacı-karşı davalıdan sadır olmuş feshe neden olan haksız bir sebebin bulunmadığı, davacı-karşı davalının fesihte kusurunun olmadığı, bu nedenle cezai şart tazminatı talebinin koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığından karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle Mahkememizin 21/04/2016 tarih ve … Esas …K.sayılı kararında direnilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Mahkememizin 21/04/2016 tarih ve … Esas …K.sayılı kararında DİRENİLMESİNE,
2-)Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile,
760.279,96-EURO alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4A maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte TBK 99.maddesi gereğince ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden belirlenecek Türk lirası tutar davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 93.482,50-TL harçtan peşin alınan 19.317,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 74.164,90-TL harcın davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına
4-)Peşin ve başvuru harç toplamı 19.333,90-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 3.300,00-TL bilirkişi ücreti, 216,75-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 3.516,75-TL.’nın red ve kabul oranına göre 3.363,56-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına ,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 80.697,63-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davalı tarafından yapılan 2.700,00 – TL bilirkişi ücreti, 42 TL davetiye masrafı olmak üzere toplam 2.742, 00 – TL ‘ nin red ve kabul oranına göre hesaplanan 119,63 TL ‘ sinin davacıdan alınarak davalı yana verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen kısım üzerinden 8.915,67 – TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-)Yanlarca yatırılan gider/delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yanlara/vekiline iadesine,
10-)KARŞI DAVANIN REDDİNE,
11-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 44,40-TL harcın peşin alınan 2.835,00 – TL harcın mahsubu ile kalan 2.790,60- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iadesine,
12-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen kısım üzerinden 20.160,80- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İlişkin davacı – karşı davalı ve davalı – karşı davacı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/10/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır