Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/68 E. 2022/529 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/68 Esas
KARAR NO:2022/529

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/01/2020
KARAR TARİHİ:24/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacının anılan çekin yasal hamili olduğunu, … reklam market- … … isimli sahsa … reklam mal. Ltd. Şti’ne ödeme amaçlı teslim edildiğini, çekin davacıya 27.08.2019 tarihinde çek alma formu ile teslim edildiğini, … reklam Ltd. Şti. ile davacı şirketin ticari ilişkisi olduğunu, davacının çeki ciro yoluyla devrettiğini, çekin davacı şirketin zilyetliğinden rızası hilafında çıktığını, ava konusu … seri nolu çek davacı şirket çalışanı …’in aracından 27.08.2019 tarihinde çalındığını, 07.08.2019 tarihinde polis tutanağının olduğunu, davacı şirketin hiçbir cirosu olmaksızın … reklam şirketinin doğrudan … Tekstil-… şirketine ciro edildiğini, … şirketi tarafından bankaya ibraz edildiğini, … reklam ve … arasında ticari ilişkinin olmadığını, çeki ibraz eden … A.ş.’nin 6361 sayılı finansal kiralama, factoring ve finansman şirketleri kanununa aykırı davrandığını, factoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile fatura ile teşvik edilmeyen alacakların temlik edilemeyeceğini, çekin meşru hamili olan davacı şirkete … A.Ş. Çekin meşru hamil olan davacıya iktisap etmediğini, davalı factoring şirket davaya konu çekin bir mal veya hizmet satışı sonucu temlik alındığını kanıtlayamadığını, foctoring şirketi çeki takibe yetkili olmadığını, davalıya ihtar yazılarak … Tekstil … şirketine dava konusu çeki hangi somut vakıa veya faturaya istinaden devraldığının sorulmasını, dava konusu çekin meşru hamilinin davacı şirket olduğunun tespitini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı … ile müvekkil şirket arasında faktoring sözleşmesi akdedildiğini, yapılan sözleşme gereği davalı/ borçluya ön ödeme yoluyla finansman sağlandığını, finansman karşılığında, dava konusu … … Bankası A.Ş. … Şubesine ait … seri No’lu 19.354 TL çek 26.08.2019 tarihli 20.520,00 TL bedelli faturaya istinaden teslim tutanağı ile ciro ve teslim alındığını, Müvekkil şirket, 6361 sayılı yasanın belirtmiş olduğu tüm yükümlülükleri yerine getirmek suretiyle dava konusu çeki iktisap ettiğini, faktoring şirketlerinin bir alacağı temlik alabilmesi için; alacağın bir mal veya hizmet satışından doğmuş olması ve Fatura ile tevsik edilebilir olması gerektiğini, Yasa koyucu bunun dışında faktoring şirketlerine bir yükümlülük yüklenmediğini, Faktoring şirketince yapılması gereken iş, devir veya temlik aldığı alacağın bir mal veya hizmet satışından kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve bunun bir fatura ile tevsik edildiğinin tespiti olduğunu, Müvekkil şirketçe de sözleşme yapılırken ekte yer alan satışa ilişkin düzenlenen faturanın ibrazı üzerine söz konusu sözleşme akdettiğini, davacının itirazlarının reddedilmesi gerektiğini, Müvekkilim tamamen hukuk sınırları içerisinde dava konusu çeki iktisap ettiğini, müvekkilim çeki ciro ve teslimini kanuna uygun şekilde gerçekleştirerek iyiniyetli yetkili hamili olmakla, aksi durum davacı tarafça kanıtlanamadığını, mahkemeniz dosyası ile ikame edilmiş olan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini…” talep etmiştir.
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; çek iptaline ilişkin çekin istirdatı davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada;Dava Konusu … Bankası … Şubesine ait … çek seri nolu, 10.11.2019 keşide tarihli, 19.354,00-TL miktarlı çek fotokopisi, … Polis Merkezi Amirliğinde tutulan şikayetçi ifade tutanağı, … Reklam Market – … … şahıs şirketi tarafından … Reklam Malzemeleri San. ve Ltd. Şti’ye ödeme amaçlı teslim edildiğine dair 09.08.2019 tarihli tahsilat makbuzu, … … Cumhuriyet Başsavcılığının … numaralı soruşturma dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. numaralı dosyası, Davacı Şirkete ait 27.08.2019 tarihli çek alma formu, Ticari defter ve kayıtlar, İlgili banka kayıtları, Karşı tarafın sunacağı delillere karşı yeni delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla; tanık, yemin, bilirkişi ve sair her türlü delil.
İddia savunma ve toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesine karar verildiği ve dosyanın Mali Müşavir bilirkişisi …’ye tevdi edildiği, bilirkişiden alınan 16/06/2021 tarihli raporda özetle; Davacı yanın dosyaya sunulu 27.08.2019 tarihli çek alım formuna göre; … bankası … Şubesine ait … seri no.lu 10.11.2019 Keşide tarihli 19.354,00 TL çek’in dava dışı … reklam Ltd. Şti.’inden teslim alındığı, dava konusu çek için 21. Asliye Tic. Mahkemesi tarafından ödemeden men yasağı kararı verildiği görüldüğünden, davacı tarafından dava konusu çeke karşılık … A.Ş. tarafından 11.11.2019 tarihinde ibraz edilen çek’in istirdadına karar verilmesi Sayın Mahkemenize taktirine olduğu,
Dosya Mali Müşavir bilirkişisi … ve Nitelikli hesaplama uzmanı …’e tevdi edilerek bilirkişilerden alınan 03/01/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporda özetle; Ticaret Kanunu ve 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu hükümlerine göre ciro yoluyla dava konusu çeki devralan davalı faktoring şirketine karşı davacıların çek keşidesine mesnet teşkil eden borç ilişkisine ait defileri ileri süremeyeceği, Davalı factoring şirketinin iyi niyetli yetkili hamil olduğu, dava konusu çeki iktisap ederken bile bile borçlu zararına hareket ettiği hususunun kanıtlanamadığı, bu nedenle davalı faktoring şirketinin dava konusu çek bedelini talep etmekte haklı olduğu, 17/05/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporda özetle; bilirkişi kurulumuzun kök rapordaki görüş ve kanaatinde bir değişiklik oluşmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Dava konusunun davacının uhdesinde iken hırsızlık yolu ile çalınan … bankası … Şubesine ait … seri no.lu 10.11.2019 Keşide tarihli 19.354,00 TL bedelli çek’in …. ATM.’de 05.09.2019 tarihinde men kararı neticesinde çeki ibraz eden … A.Ş. istirdadına karar verilmesi noktasında toplandığı,
Dava, dava konusu çekin çalınmış olduğu gerekçesiyle davalı ciranta tarafından çek bedellerinin istenemeyeceğine ilişkindir. Davalı, dava konusu çeki ciro yoluyla devralmıştır. İlke, kambiyo senetlerinin temel ilişkiden bağımsız (soyut) olması ve borçlunun temel ilişkiden doğan defi ve savunmalarını senedi ciro ile devralan hamile karşı ileri sürememesidir. TTK. m. 687/1 hükmü, bu kuralın istisnasını “hâmilin poliçeyi (çeki) iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması” şeklinde ifade etmektedir. Diğer bir anlatımla hamil, çek kendisine ciro edilirken bu ciro sonucunda borçlunun (keşidecinin) cirantaya karşı sahip olduğu bazı savunmaları kaybedeceğinin bilincinde olmalıdır.
6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu 13.12.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun 9/3 maddesinde de, Ticaret Kanunu’nda yer alan hükümlere paralel olarak “faktoring şirketi bile bile borçlunun zararına hareket ederek kambiyo senedi iktisap etmemiş ise şahsi def’ilerin faktoring şirketine karşı ileri sürülemeyeceği” belirtilmiştir. Buna göre faktoring şirketleri, fatura tevsiki ile birlikte, çeki ciro yolu ile temlik alabilecektir. Faturadaki malların teslim edilip edilmediği, malların bedellerinin ödenip ödenmediği veya çekin teminat amaçlı verilmiş olup olmadığı gibi iddialar faktoring şirketine karşı ileri sürülemeyecektir. Bunun istisnası ise faktoring şirketinin bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması halidir. Çeki faktoring şirketine ciro edenin kötü niyetli olması önemli değildir. Önemli olan faktoring şirketinin bunu bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması gerekir. Buna göre mevcut davada, faktoring işlemlerinde davalı faktoring şirketinin davacının bile bile zararına hareket ettiğinin de ispatlanması gerektiği açıktır.
Somut olayda olduğu gibi çekin çalıntı olduğuna ilişkin bir iddia da kişisel bir def’i oluşturup bu yöndeki iddianın da cirantaya karşı ileri sürülebilmesi için cirantanın kötünüyetli olduğunun kanıtlanması gerekir. Gerçekten de, yukarıda ifade edilmiş olduğu üzere, çekte de uygulama alanı bulan TTK. m. 686/1 hükmüne göre: ” Bir poliçeyi elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse son ciroyu imzalayan kişi, poliçeyi beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır”. Davalının dava konusu çek üzerindeki hakları müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşılmaktadır. Yine çekte de uygulama alanı bulan TTK. m. 687/1 hükmüne göre: “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun”, Bu durumda, davacı tarafından, çekin çalıntı olduğunun ve bu hususun da davalı tarafından bilindiğinin, buna rağmen bile bile çekin devir alınarak tahsil için bankaya ibraz edildiğinin, dolayısıyla da bir kötüniyetin bulunduğunun ispat edilmesi gerekir.
Davacı tarafından, çekin çalıntı olduğu ve bu hususun da davalı faktoring şirketi tarafından bilindiği, buna rağmen bile bile çekin devir alınarak tahsil için bankaya ibraz edildiği, dolayısıyla da bir kötüniyetin bulunduğu hususları geçerli delillerle ispat edilememiştir. Mali incelemede davalı faktoring şirketi ile diğer davalı arasında faktoring işlemlerinin bulunduğu, bu işlemlere ilişkin olarak faturaların düzenlendiği anlaşıldığından, davalı faktoring şirketinin kötüniyeti olduğunun kabulüne olanak bulunmamaktadır.
Ticaret Kanunu ve 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu hükümlerine göre ciro yoluyla dava konusu çeki devralan davalı faktoring şirketine karşı davacıların çek keşidesine mesnet teşkil eden borç ilişkisine ait defileri ileri süremeyeceği, Davalı factoring şirketinin iyi niyetli yetkili hamil olduğu, dava konusu çeki iktisap ederken bile bile borçlu zararına hareket ettiği hususunun kanıtlanamadığı, bu nedenle davalı faktoring şirketinin dava konusu çek bedelini talep etmekte haklı olduğu, hususu tespit ve rapor edildiği, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli harç 80,70 TL olup başlangıçta alınan 330,52 TL den mahsubu ile artan 249,82 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzene karşı; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.