Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/660 E. 2022/6 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/660 Esas
KARAR NO:2022/6

DAVA:Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/11/2020
KARAR TARİHİ:11/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin 2015 yılından … … A.Ş başarılı bir şekilde hizmet verdiğini, müvekkili şirketin göstermiş olduğu haklı başarı ve bu başarılara bağlı olarak almış olduğu haklı ödüller davalı şirket tarafından da takdir ile karşılandığını,
müvekkili şirket 2015 yılından bu yana da çalışmalarını başarılı bir şekilde sürdürdüğünü ve hep en iyi bayiler arasında yer aldığını, Davacı Müvekkili ile davalı şiket arasında imzalanmış olan … Bayilik Sözleşmesi ortada herhangi bir sebep yok iken, olumsuz bir neden olmamasına karşın davalı tarafından öncelikle 16.10.2019 tarihinde satış sistemi ve ekranı kapatıldığını, 6 ay sonra da akabinde de sözleşmelerin feshedildiği … yöneticileri tarafından söylenip feshedildiğini, ancak kendilerine ve davalıya bildirdikleri güncel şirket adresine fesih ihtarı ulaşmadığını, müvekkili şirket , davalı şirket ile çalışma süresi boyunca … bayi olarak başarılı bir şekilde hizmet verdiğini, davalıların taraflar arasındaki söz konusu sözleşmeyi haksız ve erken fesih etmesi sonucu büyük zararlara uğradığını, davacı müvekkili bayilik sözleşmesinden ana bayilik sözleşmesinin sona ermesine kadar yapmış olduğu yatırımlar ve göstermiş olduğu çabanın sonucu olarak … ili ve çevre bölgede davalı şirketin marka tanınırlığının artmasını, yeni müşterilerin markayı tercih etmesini, mevcut kullanıcıların memnuniyetini korunmasını sağladığını, davalı fraud işlemler yapıldı diyerek savunma istediğin, müvekkili hangi işlem ve gerekçesini sorduğunda bir yanıt alamadığını, davalı tarafından müvekkili şirketin prime esas kazancı öncelikle kesilmek istendiğini, satış hedefleri olağanüstü şekilde artırıldığını, davalı tarafından mobbinge maruz kalındığını, en sonunda da müvekkili şirketin ekranları kapatılarak akabinde üsulsuz fesih işlemi gerçekleştirildiğini, ayrıca bölge yöneticileri tarafından ara ara müvekkilden hediyeler istenildiğini, vermeyince mobbing yapıldığını, fraud işlemler iddiası ile müvekkili şirket karşı karşıya kaldığını, davalının fraud işlem iddiası da tamamen asılsız olduğunu, müvekkili şirket gelen müşterilerin kimlik bilgisini ve imzasını aldıktan sonra satış işlemi yaptığını, …’nun sistemi onaylandıktan sonra müşterilere istedikleri cihaz ya da aksesuarları verdiğini, davalının sisteminin onaylamadığı bir satışı müvekkili şirketin yapması mümkün olmadığını, davacı müvekkili şirket bünyesinde … ilinde çok sayıda personel çalıştırmakta olduğunu, ayrıca … … bayive yakışır bir mağaza için iş yeri kiralayıp 100.000 TL yi aşkın masraf yaptığını ve şehir merkezinde büyük bir mağaza kurduğunu, yapılan fesih sonucu birçok personelin işine son vermek ve araç sayısını azaltmak zorunda kalan davacı müvekkili ayrıca vergi borcu, işçi tazminatları, iş yeri kirası gibi bir çok ödemesi zaruri ödemelerde zor durumda bir hayli sıkıntı içine düştüğünü, acze düşme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Denkleştirme İstemi başlıklı 122 maddesinde;
“….Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır. Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez.”
hükmü uyarınca müvekkili şirket portföy tazminatını hak ettiğini, bu tazminatın hesaplanması teknik bir takım özellikler bünyesinde barındırması sebebiyle teknik hesaplama yapılmaya muhtaç olduğundan davalıdan şimdilik 5000 TL TL Portföy tazminatını talep ettiklerini, müvekkili şirket 2011 yılından bu yana davalılara (2015 yılına kadar sadece Türk Telekom ) başarılı bir şekilde hizmet verdiğini, müvekkili şirket … … olmak üzere Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgesinde (…-…-… ve civar iller ) faaliyet göstererek markanın tanınırlığını arttırdığını, davalılara sayısız müşteri kazandırdığını, 2017 yılının 8. ayında davalılardan gelen talimat ile … Merkez Ofısli Anabayinin kapatılması, kapatılan … Ana bayi yerme … … illerinde faaliyet gösteren Ana bayi kurulması istendiğini, bunun üzerine müvekkili şirket … Ofis ve bayileri kapatarak bu ofise bağlı tüm çalışanlarını çıkardığını (Müvekkil şirket 11 kişiyi çıkarmış), çalışanlara gerekli tazminatları ödediğini, 05.09.2017 tarihinde Nevşehir’e ofis açan müvekkili şirket davalılara daha iyi hizmet verebilmek adına yeni elemanlar aldığını, bu sektörde çalışan en iyi ekibi kurmak için sürekli eleman alıp çıkardığını ve en iyi kadroyu kurarak hizmet verdiğini, ayrıca müvekkili şirket almış olduğu saha elemanlarına gerekli araçları sağladığını, iş yerleri açtığını, gece-gündüz demeden çalışan müvekkilinin … ofisi davalılar tarafından 2 ay sonra müvekkili şirketle dalga geçer gibi kapatıldığını, müvekkili şirketin yapmış olduğu yatırımlar, harcamış olduğu zamanlar davalılar tarafından hiçe sayıldığını, davalılar böyle bir tutumu Müvekkili şirketle yapmış oldukları Türk Borçlar Kanunu’nun Genel İşlem Şartlarına ve Hukuka aykırı olan Kurumsal Bayilik Şözleşmesi’ne dayandırdıklarını, müvekkili şirket davalıların söz konusu bu işlemlerinden dolayı çok ciddi zarara uğradığını, davalıların sözleşmeyi haksız, usule ve yasaya aykırı kötü niyetli fesih etmesi ile de söz konusu zarar katlanarak arttığını, davalıların bu haksız feshi sonucu, müvekkili şirketin yaptığı yatırımların maliyetini dahi karşılayamayarak zarara (müspet) uğradığını, bu tazminatın hesaplanması teknik bakımdan bir takım özellikleri bünyesinde barındırması nedeniyle teknik hesaplama yapılmaya muhtaç olduğundan şimdilik 5000 -TL Müspet zararlarını talep ettiklerini, müvekkili şirketin acenteliğinin davalılar tarafından erken ve haksız fesih edilmesi nedeniyle ticari camiada ve çevresinde işini becerememiş bir tacir haline geldiğini ve müvekkilinin ticari itibari birden sarsıldığını, bu açıklanan sebeplerden dolayı davalıdan 105.000 -TL Manevi tazminat talep ettiklerini,, …” iddialarında bulunarak; denkleştirme (Portföy) Tazminatına karşılık, şimdilik davalıdan 10.000 TL’yi sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasınca öngörülen avans faizi ile birlikte, müspet zarara karşılık şimdilik davalıdan toplamda 5000 TL’nin sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren merkez bankasınca öngörülen avans faizi ile birlikte, manevi tazminat olarak da davalıdan 105.000 olmak üzere toplam 105.000 TL’nin sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren merkez bankasınca öngörülen avans faizi ile birlikte, şimdilik 120.000 TL’nin davalıdan alınarak kendilerine verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu beyan ve iddialar gerçeği yansıtmamakta olup, hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan haksız ve hukuka aykırı taleplerin reddi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşme davacı tarafın sözleşme hükümlerine ve yasal mevzuata
aykırı işlemleri nedeniyle feshedilmiş olup, davacı tarafın iddialarının kabulü mümkün
olmadığını, davacı tarafın, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiasının kabulü mümkün olmayıp, dosya kapsamı ile sabit olduğu üzere taraflar arasındaki sözleşme, sözleşme hükümlerine aykırı eylemler nedeniyle feshedildiğini, davacı tarafın sözleşmesinin feshedilmesinin sebebi davacı tarafça sözleşme hükümlerine aykırı olarak yapılan usulsüz işlemler olup, kısaca izah edileceği üzere davacı tarafça sözleşme ile kendisine verilen yetkiler kötüye kullanılarak, gerek müvekkili şirket ve gerekse müvekkili şirket abonelerini
zarara uğratacak işlemler yapıldığını ve haksız kazanç sağlandığını, davacı tarafın bağlı bulunduğu bölge temsilcisi Sami Türkmen tarafından müvekkili şirkete
gönderilen ihbar mailinde … kodlu bayi … ve bu bayinin şubesi olan …
kodlu bayi … tarafından cihaz tanımlaması yapılarak, kredi adı altında maddi finansman
sağlandığı yönünde ihbarda bulunulduğunu, söz konusu ihbar maili üzerine … kodlu bayi …, … kodlu bayi … ve söz konusu bayiler ile ilgili ve iltisaklı olduğu tespit edilen davacı … … Sist. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında inceleme başlatıldığını ve söz konusu bayilerin geriye dönük olarak yapmış olduğu cihaz tanımlama işlemleri incelenmeye alındığını, davacı taraf hakkında yapılan soruşturma neticesinde davacı tarafından Kasım 2018 tarihinden soruşturma tarihine kadar toplam 358 GSM numarasına 632 adet aksesuar tanımlandığı, çoklu aksesuar kampanyası dahilinde “bir GSM numarasına maximum 3 adet aksesuar kampanyası
tanımlanabildiği, … kodlu davacı … Teknoloji’in 5 GSM numarasında bu kuralı kaynağı belirlenemeyen bir yöntemle bypass etmek suretiyle toplam 124 adet aksesuar tanımladığı, usulsüz işlemler yaptığı tespit edilen … kodlu … isimli bayinin sahibi … adına kayıtlı … nolu hat üzerinden çoklu tablet girişleri yapıldığı
tespit edildiğini, bununla birlikte davacı tarafça cihaz tanımlaması yapılan aboneler aranmış ve abonelerden;
davacı tarafından cihaz tanımlaması yapılarak, abonelere maddi finansman sağlandığı,
söz konusu işlemlerim bayi içerisinde yapıldığı
abonelere ödenen miktarın düşük buna karşın ödenecek miktarın yüksek olduğu, bilgilerine ulaşıldığını, bununla birlikte önceki beyanlarında da belirtmiş oldukları ve soruşturma raporunda da yer verildiği üzere; davacı tarafça cihaz satışlarında prosedürlere aykırı olarak 7 GSM numarasına 4 adet, 3 GSM numarasına ise 5 ’er adet, toplam 43 adet cihaz kampanyası tanımladığı, davacı tarafça tablet satışlarında prosedürlere ve hayatın olağan akışına aykırı olarak 1 GSM numarasına 17 adet, 1 GSM numarasına ise 4 ‘er adet, toplam 21 adet tablet kampanyası tanımlandığı, … da bulunan … … İletişimcin yatırımcısı … adına … ’de faaliyet gösteren … … Teknoloji İletişim üzerinden 17 adet tablet girişi yapıldığı, çoklu cihaz & tablet tanımlama kuralının bypass edilmesi nedeniyle yapılan satışlarda potansiyel fraud zararının günümüz itibariyle 418.719,6 TL ‘ye ulaştığı, tespit edildiğini, söz konusu tespitler üzerine davacı tarafa gönderilen … 19. Noterliğinin 09 Ocak 2020 tarih ve 00736 yevmiye no’lu ihtarnamesi ile davacı tarafın sözleşmesi haklı nedenle feshedildiğini, taraflar arasındaki sözleşme davacı tarafın, taraflar arasındaki sözleşmelere, prosedürlere ve ticari hayatın gereklerine aykırı ve taraflar arasındaki güven ilişkisini ciddi, şekilde zedeleyen eylemleri nedeniyle feshedilmiş olup, davacı tarafın talepleri haksız ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme gereğince, sözleşmenin 17. Maddesi kapsamında müvekkil şirketin herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın derhal fesih hakkı doğmuştur. Taraflar arasında imzalanan 01.01.2019 tarihli ki sözleşmenin 17. Maddesinde açıkça belirtilmiş olduğu üzere; Sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmemesi ya da yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde, sözleşme kapsamında Şirket tarafından …’a ibraz edilen bilgi ve belgelerin sahte, gerçeğe aykırı ve içerisi itibarı ile yanıltıcı olması, yüz kızartıcı nitelikte bir suç islenmesi de dahil olmak üzere, Şirket şirketin ya da
ortaklarının hukuka aykırı fiilleri nedeniyle … ve … Grup Şirketleri’nin marka ve imajına zarar gelme ihtimali bulunması halinde herhangi bir süreye ve ihtara gerek kalmaksızın sözleşmeyi feshi hakkı bulunduğunu, davacı tarafça sözleşme hükümlerine ve prosedürlere aykırı olarak cihaz tanımlamaları yapılmış ve bu şekilde haksız kazanç sağlandığını, Taraflar arasındaki sözleşmenin 6. Maddesinde bayinin yükümlülükleri düzenlenmiş olup, davacı taraf sözleşme gereğince Abonelik Tesisi ve Sair İşlem Hizmetlerini tam ve gereği gibi yerine getireceği taahhüdünde bulunmuş olup, kaldı ki davacı tarafça hiçbir araştırma ve sorgulama yapılmaksızın aynı aboneye birçok cihaz tanımlaması yapılması da basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı olduğunu, soruşturma raporunda da belirtildiği üzere davacı tarafça … … İletişim’in yatırımcısı … adına kayıtlı hatta 17 adet tablet tanımlaması yapıldığını, bu durum bile tek başına davacı tarafın sözleşmesinin feshi için haklı sebep oluşturduğunu, bir aboneye 17 adet cihaz tanımlanmasının yapılması hayatın olağan akışına aykırı olacağı gibi, kendisi de bayi olan … tarafından kendi bayisinde işlem yapılmayarak davacı tarafın bayisinde cihaz tanımlamasının yapılması da söz konusu işlemin danışıklı olduğunu gösterdiğini, somut olayda davacı tarafça sözleşme hükümlerine aykırı davranılarak müvekkili şirketin ticari itibarına zarar verilmiş ve sahte ve gereceğe aykırı sözleşme düzenlenmesi nedeniyle müvekkili şirket abonesi maddi zarara uğradığını, bu nedenle davacı ile müvekkili şirket arasındaki sözleşme, sözleşmenin 17. Maddesi kapsamında derhal ve haklı nedenle feshedilmiş olup, bu nedenle davacı tarafın iddialarının hukuken dinlenebilirliği bulunmadığını, huzurdaki davada dava konusu miktar belirlenebilir olup, davanın belirsiz alacak davası olarak açıklaması mümkün olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafça müspet zararlarının neler olduğunun ve hangi talep için ne miktarda alacak talebinde bulunulduğunun açıklattırılmasını talep ettiklerini, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacılara münhasır satış hakkı tanınmadığından somut olayda portföy tazminatı talep etme şartları gerçekleşmediğini, Türk Ticaret Kanunun 122. maddesi gereğince portföy tazminatı talep edilebilmesi için sözleşme ilişkisi devam etmiş olsa idi elde edilecek bir ücret isteme hakkının varlığı ve sözleşmenin sona ermesi nedeniyle ücret talep etme hakkının kaybedilmiş olması şartı somut olay açısından söz konusu olmadığını, son olarak belirtmek gerekir ki davacılar tarafından müvekkile kazandırıldığı iddia edilen portföyün ve söz konusu portföyden müvekkil şirketin önemli derecede menfaat elde ettiğinin ispatlanması gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşme haklı nedenle feshedildiğinden manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini, somut olayda, manevi tazminat şartları gerçekleşmemiş olup, davacı tarafın manevi tazminat talebinde bulunulabilmesi mümkün olmadığını savunmasında bulunarak; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava;Taraflar arasında akdedilen … Bayilik Sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin haksız fesih edildiği iddiasına dayalı denkleştirme (portföy) tazminatı müspet zarar ve manevi tazminat talebinden ibarettir.
Davacı vekili davada;… bayilik sözleşmesi, teminat mektubu, bilirkişi incelemesi, tanık, keşif, yemin, arabuluculuk son görüşme tutanağı, ticari defterler, cari hesaplar,ticaret odası kayıtları, kapatılan bayiye ilişkin çalışan ve işten çıkarılanlar listesi delillerine dayanmıştır.
Davalı vekili davada;… A.Ş ile … Sanayi ve Limited Şirketi arasında imzalanan 01.01.2019 tarihli … Bayilik Sözleşmesi, ihbar maili, inceleme raporu ve ekleri, … 19. Noterliğinin 09.01.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, cari hesap dökümü, davacı tarafça cihaz tanımlaması yapılan hatlara ilişkin bilgi ve belgeler, davacı tarafa tahakkuk ettirilen ceza faturalarına ilişkin dayanak belgeler, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, müvekkili şirket kayıtları üzerinde inceleme, keşif, taraflar arasındaki e-posta yazışmaları, gerekli görülmesi halinde tanık beyanları, yemin delillerine dayanmıştır.
Taraf vekilleri dilekçelerinde tanık deliline dayanmalarına rağmen verilen kesin süre içerisinde tanıklarını bildirmemişlerdir.
Mahkememiz tarafından iddia, savunma ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller ile tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, taraflar arasında akdedilen … Bayilik Sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedilip feshedilmediğinin, davalı tarafından haksız olarak feshedildi ise davacının davalıdan denkleştirme (portföy) tazminatı talep etme koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarının ve haksız fesih nedeniyle davacının müspet zararlarının olup olmadığı, var ise miktarının tespiti için dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan 19.11.2021 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak “… davacının taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı olarak kampanya şartlarında öngörülen cihazları fazladan aynı hatlara tanımladığı, bu nedenle davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayandığı, dolayısıyla davacının tazminat taleplerinin yerinde olmadığı” tespit ve rapor edilmiş.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olup yeni bir heyetten rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Davalı vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur. Bilirkişi heyet raporunun dosya kapsamında toplanan delillere uygun olması nedeniyle Mahkememiz tarafından davacı vekilinin yeni bir heyetten rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; Davacı tarafından davalı ile arasında akdedilen … Bayilik Sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin haksız fesih edildiği iddiasına dayalı olarak denkleştirme (portföy) tazminatı müspet zararından kaynaklı davalı aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasında Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sırasında bilirkişi heyetinden alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli raporda davacının taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı olarak kampanya şartlarında öngörülen cihazları fazladan aynı hatlara tanımladığı, bu nedenle davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayandığı, dolayısıyla davacının tazminat taleplerinin yerinde olmadığının tespit edildiği ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da, 15.12.2004 gün ve 2004/4-709 E.- 2004/720 K.; 31.05.2000 gün ve 2000/4-900 E. – 2000/935 K. sayılı ilamlarında tüzel kişilerin de kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat davası açabileceklerinin kabul edildiği ancak, manevi tazminata karar verilebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 24. maddesi hükmünde genel olarak açıklanan kişilik haklarına bir saldırının bulunması, hukuka aykırı fiil sonucunda kişilik haklarının zarar görmüş olmasının zorunlu olduğu bu doğrultuda davacı tarafça, davalının taraflar arasında akdedilen sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle kişilik haklarının zedelendiğinin, ticari itibarın sarsıldığının ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli maktu 80,70-TL red karar ve ilam harcının ve Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabulucuk ücretininde başlangıçta peşin alınan 2.049,30-TL’den mahsubu ile bakiye 648,60-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Maddi tazminat yönünden;Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Manevi tazminat yönünden;Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3-4 maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2022

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı