Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/649 E. 2021/724 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/649 Esas
KARAR NO:2021/724

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:24/11/2020
KARAR TARİHİ:15/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … 19.06.2018 tarihinde … plakalı … Turizm’e ait yolcu otobüsüyle seyahat halinde iken saat 00:30 sıralarında (…/ …) … Mahallesi … kavşağında “Şoför …’nin sevk ve idaresindeki söz konusu yolcu otobüsünün takla atması sonucu ağır yaralandığını, tek taraflı yaralanmalı trafik kazası niteliğine sahip olayda, trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araç sürücüsü sebebiyet verdiğini, meydana gelen kaza neticesinde kazaya asli kusurlu olarak sebebiyet verenin şoför … olduğunu, müvekkilin ise herhangi bir kusuru bulunmadığını, kendisi sadece seyahat amacıyla turizm firmasına nit otobüste yolculuk yapmayı amaçlamış fakat başına bu elim olay geldiğini, … plakalı araçta yolcu olan ve kaza sonucunda ağır olarak yaralanan müvekkil derhal hastaneye kaldırıldığını ve uzun süre tedavi gördüğünü, müvekkilin omurgasında kırıklar (T11 Çökme Kırığı), sırında sürekli ağrı ve vücudunda şekil bozuklukları meydana geldiğini, iş göremez durumuna düşen müvekkilin, omurgasında kırık (T11 Çökme Kırığı) meydana gelmiş, vücudu için gerekli cerrahi operasyonlar yapıldığını, bu noktada müvekkilin fizik tedavi uygulaması görmesi uygun görüldüğünü, davaya konu kaza sonrasında müvekkilin hayatı ciddi şekilde değiştiğini, çektiği ağrılar ve acılar sebebiyle evden dahi çıkamayan müvekkilinin bu travmanın etkisi ile derinden sarsıldığını, yıllarca hayatını idame ettirme noktasında kimseye ihtiyaç duymayan ve ailesinin geçimini sağlayan müvekkilin acısına bir de ailesinin bakımına ve yardımına muhtaç kalmasından duyduğu üzüntü ve acizlik duygusu eklendiğini ve müvekkil içinden çıkılamaz bir buhrana düştüğünü, müvekkilinin duymuş olduğu manevi ızdıraba karşılık davanın kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, davalıların tam kusurlu olduğunun kabulüne, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının kabulüne, davalının taşınır ve taşınmazları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız şekilde “ihtiyati tedbir” konulmasına, müvekkil ödeme güçlüğü içerisinde olduğundan Adli Yardım talebplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 19.06.2018 tarihinde … plaka numaralı otobüsün …’de gerçekleştirdiği kaza neticesinde otobüste yolcu olarak bulunan …yaralandığı iddia edildiğini, …tarafından manevi tazminat talepli işbu dava ikame edildiğini, davacı yanın türk vatantaşı olmadığı ve teminat yatırmadığı usule ve yasaya aykırı olan davanın müvekkil açısından reddine karar verilmesi gerektiğini, söz konusu davada görevli mahkeme Tüketici Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın, zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmadan işbu davayı ikame ettiğini davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, işbu davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; trafik kazsından kaynaklı manevi tazminat davasından ibarettir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; davacı vekiline arabuluculuğa başvurulduğuna dair ( dava açılış tarihinden önce ) belge sunması için 2 haftalık süre verildiği, Harca ve gider avansına ilişkin olarak davacı yanca, tefhimden itibaren iki hafta içerisinde 250,00-tl gider avansının ve ayrıca; (dava değeri: 20.000,00-tl üzerinden) 68,31‬ tl peşin harcın yine tefhimden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkeme veznesine yatırılması aksi taktirde hmk 115/2 uyarınca dava hakkında dava şartlarının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtarına karar verildiği ve ihtaratın yapıldığı, belirtilen sürelerde ihtarata rağmen ara kararların yerine getirilmediği görülmüştür.
Arabuluculuk, 6325 sayılı Kanun ile hukukumuza giren Mahkeme dışı uyuşmazlık çözüm yollarından birisidir.
19.12.2018 tarihli 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı kanun MADDE 20- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3. Dava şartı olarak arabuluculuk
”MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü ile 01.01.2019 tarihi itibariyle ”konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri için” dava şartı olarak arabuluculuk getirilmiş olup,
Arabuluculuk son tutanağı sunulmadığı, davacı tarafça dava açılmadan evvel davalılar yönünden arabuluculuğa başvurulmadığı ve zorunlu dava şartının yerine getirilmediği anlaşıldı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 20.06.2019 tarih, 2019/1038 Es. ve 2019/869 K. sayılı ilamında “…TTK 5/A maddesi 1. fıkrasında arabulucuya başvurulmasının dava şartı olarak düzenlendiği, davanın arabulucuya başvurulmadan açıldığı ve arabulucuya başvuru şartı mahiyeti gereği sonradan tamamlanamayan özel dava şartlarından olduğu anlaşılmakla, mahkemece verilen dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı usul ve yasaya uygun olmakla … ” yönünde karar vermiştir.
6325 sayılı yasanın 18/A Maddesi- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)
”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) …Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
HMK 138(1) madde; ”Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir…” belirtilen istinaf kararı ve kanun maddeleri uyarınca dosya üzerinden 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 2. fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
6100 sayılı HMK 114(1) maddesinde; Dava şartları; “….g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması… dava şartı olarak belirlenmiş,
HMK 115 (2). Maddesinde ; Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. ” hükümleri düzenlenmiştir.
Davacı vekili mahkememizce ilgili maddeler doğrultusunda verilen kesin sürede dava şartı noksanlığını gidermemiş, mahkememizce miktarı açıkça bildirilen gider avansını ve peşin harcı yatırmamıştır.Ayrıca dava açılırken de arabuluculuğa başvurduğuna dair evrakın sunulmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
HÜKÜM:
1-Davacının davasının usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan bakiyenin karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzünde; davacının yokluğunda tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır