Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/646 E. 2022/288 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/646 Esas
KARAR NO:2022/288

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/11/2020
KARAR TARİHİ:08/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında kalite belgesi ve kalitelendirilme ile alakalı sözleşmelerin imzalandığını, sözleşmelere istinaden davalı tarafça müvekkili şirketten hizmet almış ve halen almaya devam ettiğini davalıya verilen hizmetler karşılığında müvekkili şirket tarafından faturaların tanzim edildiğini faturaların davalı tarafından haksız olarak iade edildiğini, iade edilen faturalara karşı müvekkilinin bu faturaları kayıtlarına işleyerek tekrardan davalıya tebliğ ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmeden anlaşılacağı gibi davalının hizmet aldığı ve halen hizmet almaya devam ettiğini sözleşme ile müvekkilinin yönetim sistemi belgelendirmeyi sağlamayı devam için kararlaştırılan zaman aralığında gözetim denetimleri ve raporlamaları ve yılda 1 kez de uluslar arası denetimleri gerçekleştirdiğini ve halen gerçekleştirmeye devam ettiğini, müvekkilinin sözleşmede belirtilen tüm edimleri eksiksiz olarak ifa etmeye devam ettiğini ancak davalının edimlerini ifa etmediğini halde müvekkilinden hizmet almaya devam ettiğini, hizmet almaya devam eden davalının müvekkiline ödemelerini yapmadığından aleyhine …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapılığını, davalının süresi içerisinde borca itiraz ederek, takibin durduğunu ifade ederek, itirazın iptali ve takibin devamına, Davalının %20’tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin davaya karşı cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı ile olan sözleşmeyi … 2. Noterliğinin 22.02.2019 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fesih ettiğini, davacının hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde … 5. Noterliğinin 28.02.2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile feshe muvafakat etmediğini ihtar ettiğini, davacı tarafın fesih edilmiş bir sözleşmeye ve alınmayan bir hizmete dayanan fatura alacağının reddinin gerektiği ve davacı ile müvekkili arasında somut davaya benzer bir şekilde müvekkili aleyhine ikame edilen derdest davanın bulunduğunu, …. ATM … esas sayılı dosyası görülen davada uyuşmazlık konusunun aynı olması nedeniyle somut davanın …. ATM dosyası ile birleştirilmesini talep etmiş, müvekkilinin sözleşmeyi fesih etmesine rağmen davacının fatura keşide etmeye devam ettiğini, hizmet almadan müvekkiline keşide edilen faturaların kabulünün mümkün olamayacağından, gelen faturaların aynen davacıya tekrardan iade edildiğini ifade ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın; 216.421,03-TL alacağa ilişkin … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası, arabuluculuk başvuru formu ve 31.08.2020 tarihli arabuluculuk son tutanağı, takibe konu cari hesap çizelgesi, 13.11.2017 tarihli belgelendirme denetim sözleşmesi, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin delillerine dayanmıştır.
… İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … borçlu … olduğu, 223.762,20-TL toplam alacak için 19/06/2020 tarihinde takibe girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu’ya 30/06/2020 süresi içerisinde takibe, borca, itiraz ettiği görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası uyap sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; İddia savunma ve toplanan deliller ve dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi heyetinden rapor alınan 12.08.2021
tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda özetle; Her şeyden önce taraflar arasında bir hizmet sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme uyarınca oluşan bedellerin hesap mutabakatı yapılarak tamamının ödendiğini, davalı tarafından gönderilen 22.02.2019 tarihli ihtarnameyle sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, davacının fesih ihbarından sonra da fatura düzenlemeye devam ettiğini, dava konusu faturaların da bu fesih bildiriminden sonra düzenlendiklerini, faturaların tümünün süresi içinde davalı tarafından iade edildikleri hususlarında taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığını, öncelikle fesih ihbarı, karşı tarafa ulaşmakla ileri doğru hüküm doğuran, tek taraflı, inşai, yenilik doğuran bir hak olduğunu, bu bakımdan fesih ihbarının davalıya ulaşmasıyla taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdiğinin kabulünün gerektiğini, sözleşmenin sona ermesinden sonra davalının davacıdan hizmet talep ettiğine, davacı tarafından davalıya hizmet verilmeye devam edildiğine veya verilen hizmete davalının sessiz kaldığına (zımni olarak muvafakat ettiğine) ilişkin herhangi bir somut delil bulunmamakta olduğunu, tam tersine, davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturalara süresinde itiraz edilerek faturaların iade edildiğini dolayısıyla sözleşmenin devamına açıkça muvafakat edilmediği görülmekte olduğunu, dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşme fesih ihbarıyla sona erdiğini fesih ihbarından sonra davalının hizmet aldığına ilişkin bir delil bulunmadığından, düzenlenen faturalara da süresi içinde itiraz edildiğinden davacının dava konusu alacak talebi yerinde olmadığını, taraflar arasındaki sözleşme fesih ihbarıyla sona erdiğinden, fesih ihbarından sonra davalının hizmet aldığına ilişkin bir delil bulunmadığını düzenlenen faturalara da süresi içinde itiraz edildiğinden davacının dava konusu alacak talebinin yerinde olmadığı, 09/11/2021 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda özetle; davacının dava konusu alacak talebi yerinde olmadığını bilirkişi kurulunun kök rapordaki görüş ve kanaatinde bir değişiklik oluşmadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilafın davacı yanın, 19/06/2020 tarihinde davalı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası 223.762,20-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanların takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu, taraflar arasında bir hizmet sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme uyarınca oluşan bedellerin hesap mutabakatı yapılarak tamamının ödendiği, davalı tarafından gönderilen 22.02.2019 tarihli ihtarnameyle sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği, davacının fesih ihbarından sonra da fatura düzenlemeye devam ettiği, dava konusu faturaların da bu fesih bildiriminden sonra düzenlendikleri, faturaların tümünün süresi içinde davalı tarafından iade edildikleri hususlarında taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı,
Fesih ihbarı, karşı tarafa ulaşmakla ileri doğru hüküm doğuran, tek taraflı, inşai, yenilik doğuran bir hak olduğu, bu bakımdan fesih ihbarının davalıya ulaşmasıyla taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdiğinin kabulü gerekeceği,
Sözleşmenin sona ermesinden sonra davalının davacıdan hizmet talep ettiğine, davacı tarafından davalıya hizmet verilmeye devam edildiğine veya verilen hizmete davalının sessiz kaldığına (zımni olarak muvafakat ettiğine) ilişkin herhangi bir somut delil bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturalara süresinde itiraz edilerek faturaların iade edildiği dolayısıyla sözleşmenin devamına açıkça muvafakat edilmediği, dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşme fesih ihbarıyla sona erdiğinden, fesih ihbarından sonra davalının hizmet aldığına ilişkin bir delil bulunmadığından, düzenlenen faturalara da süresi içinde itiraz edildiğinden davacının dava konusu alacak talebi yerinde olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme fesih ihbarıyla sona erdiğinden, fesih ihbarından sonra davalının hizmet aldığına ilişkin bir delil bulunmadığından, düzenlenen faturalara da süresi içinde itiraz edildiğinden davacının dava konusu alacak talebinin yerinde olmadığı, hususun tespit ve rapor edildiği, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 80,70-TL harcın başlangıçta peşin alınan 2.577,13-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.496,43‬-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 23.599,47-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde re’sen davacıya/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza