Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/635 E. 2021/232 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/635 Esas
KARAR NO : 2021/232
DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça müvekkilİ aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2018/…E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve müvekkiline hukuk dışı borç yüklendiğini ve zorla ödettirildiğini, Müvekkilinin yurt dışında olmasından faydalanarak takibi kesinleştiren davalının takibin kesinleşmesine müteakip kötü niyetli olarak müvekkilinin banka hesaplarına haciz koyduğunu ve satış işlemlerine başladığını, bunun üzerine müvekkilinin cebri icra tehdidi altında dosya borcunu ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin sözleşmeyi nasıl ihlal ettiği, paranın ne için istendiği hususlarının belli olmadığını, karşı tarafın müvekkilden alacağı varmışcasına hareket ettiğini, bu hususun … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle karşı tarafa iletildiğini, 2006 yılından beri müzik piyasasının içinde olup, yurt içinde ve yurt dışında tanınan bir sanatçı olan müvekkilinin müzik yapımcılığı ve prodüktörlük yapan karşı tarafla 17.08.2017 tarihinde menajerlik ve yapım sözleşmesi imzaladığını, Sözleşmenin 10. Maddesi gereği karşı taraf müvekkile 5 yıllık sözleşme süresince 2 albüm ve 4 klip yapımını ve bunlara ilişkin tüm masrafları (mix, mastering, aranjör, stüdyo, v.b.) üstlendiğini, albümlerin tanıtımı için; gerek sosyal medya gerek radyo dağıtım ve pr masrafları, meslek birlikleri bandrol ödemeleri, basın-pr-dijital reklam çalışmaları masraflarının da ödeneceğinin karşı tarafça taahhüt edildiğini, müvekkilinin tüm sosyal medya şifrelerinin karşı tarafta olduğunu, sosyal medya hesaplarının karşı tarafça yönetildiğini, Karşı tarafın, müvekkilinin 11.10.2017 tarihinde çıkardığı “… ” isimli şarkının yapımcılığını üstlendiğini, sözleşme gereği karşılaması gereken stüdyo, mix, mastering, aranje masraflarını müvekkilinin karşıladığını, şarkının tüm satış ve dijital gelirlerini karşı tarafın aldığını, Karşı taraf 2018 yılbaşı etkinlikleri için müvekkile yurt dışında Dattein, Genk, Krefeld ve Hürth şehirlerinde 4 konser ayarladığını, müvekkilinin aynı gün farklı şehir ve ülkelerde olan 4 konsere de çıktığını, müvekkile konserlerden kazanılan meblağ hakkında bilgi verilmediği gibi tüm ısrarlara rağmen makbuz ibraz etmekten de imtina ettiklerini, davalı tarafın aslında sözleşmeyi ihlal eden taraf iken müvekkili aleyhinde sözleşme ihlalinden bahisle icra takibi başlattığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 68.524,62 TL’nin ödeme tarihi olan tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte istirdatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacının davasının dayanaksız, usul ve yasaya aykırı olduğu ve reddi gerektiğini, süre uzatım dilekçesinde bildirildiği gibi zamanaşımı, yetki ve görev itirazlarını tekrar ettiğini, dava konusu gereği Fikri Sinai ve Hukuk Mahkemesinde açılması gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, görev yönünden davanın reddine, davacı taraf aleyhine başlatılan icra takibinin haksız olduğunu, sözleşmenin ihlal gerekçeleri ve müvekkilin zararının konusunun belli olmadığını bahisle iddialarda bulunulduğunu, davacının sosyal medya hesaplarının yöneltildiğinin doğru olmadığını, davacının sosyal medya hesaplarının müvekkilin kontrolünde olmadığını, şifreleri dahi verilmediğini bu sebeple davacı tarafın bu iddialarını da kabul etmediklerini, dava dilekçesinde iddia edilen asistanla seyahat etmediğini ve yurt dışında yılbaşı etkinlikleri için düzenlenmiş olan toplam 4 konser için 9.000 Tl ödeme yapıldığı iddiasını kabul etmediklerini, … isimli asistanın eşlik ettiğini, söz konusu konserlerden de davacıya toplam 9.000 TL değil 9000 Euro ödeme yapıldığını bunun yanı sıra müvekkil şirket tarafından davacının konaklama ve ulaşım masraflarının ödenmesine ilişkin sözleşme ile bir taahhütte bulunulmadığını söz konusu işin yurt dışında olması sebebiyle bu masraf kalemleri 9000 Euro ücretin içinde anlaşıldığını bahsi geçen konserlerle ilgili sözleşme gereği davacının elde ettiği gelirlerin %40’ı müvekkile ödenmesi gerekirken, müvekkil şirketin buna ilişkin bir ödeme de alamadığını, davacının müvekkil şirket aleyhine gerek yaptığı sözleme ihlaller, gerekse açtığı davalar Türkiye’de prestijli bir şirket olarak anılan müvekkil şirketin prestijine zarar verdiğini ve maddi manevi zarara uğramasına sebep olduğunu, haksız ve mesnetsiz iddialara dayalı dayanaktan yoksun açılmış olan asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile davacı/karşı davalının aleyhine başlatılan icra takibinin akabinde ihlallere devam etmesine, müvekkil şirketin onayı olmadan konser etkinlikleri düzenlemesi, bunları yayınlaması, yine sözleşme devam ederken başka şirketlerle anlaşması ve onların aracılığıyla şarkılarını yayınlaması, düzenlediği konserler için sözleşme gereği elde edilen gelirlerin %40’ını müvekkil şirkete ödememesi vs hususlar birlikte değerlendirildiğinde ve dilekçe ekinde sundukları sebeplerden ötürü müvekkilin prestijine zarar verdiğini e ilgili sözleşmenin 4. Ve 5. Maddelerini ihlal edildiğinden 13.maddede yer alan cezai şart olarak davacı/karşı davalıdan 100.000 TL tazminata hükmedilmesine, davacı/karşı davalının delil olarak sundukları 3112/2017-26/09/2020 tarihleri arasında müvekkilin onayı olmadan düzenlediği toplam 27 konser, sosyal medya hesaplarından yaptığı konser duyuruları, bunlardan elde edilen gelirlerden müvekkil şirkete ödeme yapılmadığının sabit olduğunu, tespit edilen gelirin %40’ının taraflarına ödenmesine, bu gelirleri tespit edemedikleri fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla tespit edildiğinde arttırmak üzere şimdilik 1.000 TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesi davacı-karşı davalıya 03/02/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacı-karşı davalı süresi içerisinde karşı dava cevap dilekçesi sunmamış ve böylece asıl dava ile karşı dava yönünden dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının tamamlanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Dava, taraflar arasında imzalandığı beyan edilen Menajerlik Sözleşmesi kapsamında davacının …. İcra Müdürlüğünün 2018/…E sayılı dosyasında haksız olarak tahsil edildiği iddia edilen bedelin tahsili talebinden ibaret olup, uyuşmazlık taraflar arasında imzalandığı iddia olunan Özel Hukuk Hükümlerine göre düzenlenmiş menajerlik sözleşmesinden kaynaklanmaktadır, özel hukuk hükümlerine tabi uyuşmazlıkların çözüm yeri Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Bu nedenle iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/(1)-c ile 115/(2) madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-H.M.K.’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan herhangi birinin iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli ve yetkili Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti hususunun H.M.K’nun 331. maddesi uyarınca davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde o mahkemede, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde dosya ele alındığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde mahkememizce değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“5070 sayılı yasanın 5. Ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”¸

“Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır”