Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/633 E. 2021/852 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/633 Esas
KARAR NO:2021/852

DAVA :Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ:19/11/2020
KARAR TARİHİ:24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkil, 01.01.2015 tarihinden 13.06.2016 tarihine kadar … asfaltı No:…/D … …/…nbul adresinde bulunan ve … … mülkiyetinde bulunan taşınmaz da kiracı olarak kasap dükkanı işlettiğini, adreste bulunan taşınmazın sahibi … … , 13.06.2016 tarihli Tahliye Tutanağı ile davacı müvekkilden teslim aldığı mülkiyetini bu sefer 01.07.2016 başlangıç tarihli ve 6.000 TL bedelli kira sözleşmesi ile dava dışı ,,, isimli şahısa kiraya verdiğini, davacı müvekkil 13.06.2016 tarihinde iş yerini kapattıktan sonra davalı şirket, … B seri numaralı,15.07.2016 tarihli ve 23.181,69 TL bedelli satış faturası düzenlediğini, söz konusu fatura incelendiğinde malın cinsi bölümünde karkas dana takım, miktar kısmında 869,49 KG, birim fiyat kısmında 26,40 TL, genel toplam kısmında ise 23.181,69 TL ve teslim alan kısmı ise imzasız şekilde bilgi içermekte olduğunu, müvekkile ait işyeri açık olsa bile bahsi geçen faturadaki mal veya hizmeti bir seferde alması ve tüketmesi hiç bir şekilde mümkün olmadığını, tek çalışanının kendisi olduğu işletmesinde tek seferde yaklaşık bir ton et tüketmesi hiç bir şekilde mümkün olmadığını, bu sebepten fatura içeriğindeki mal veya hizmet bedelini kabul etmek maddi imkansızlıklardan dolayı mümkün olmadığını, davacı müvekkile ait iş yeri kapalı iken düzenlenen söz konusu fatura, davalı şirket tarafından 20.07.2016 tarihinde ….İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine konu edildiğini, yani dava konusu fatura 15.07.2016 tarihinde düzenlenmiş ve dört gün sonra 20.07.2016 tarihinde icra takibine konu edildiğini, davacı, fatura içeriğindeki mal ve hizmeti teslim almadığı gibi kendi adına düzenlenen faturadan da hiç bir zaman haberdar olmadığını, fatura belgesi inceleniğinde söz konusu mal veya hizmetin teslim alınmadığını davalı şirketin müvekkilden gerçek bir alacağı söz konusu olmadığını, ….İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan takibin tebligatı, davacı eşinden ayrı yaşadığı dönemde yani 04.08.2016 tarihinde eşi tarafından teslim alındığını ve eşler konuşmadığı için davacı takipten haberdar olmamış bu sebepten yasal süre içerisinde borca itiraz edilemeyen takibin kesinleştiğini, takibin kesinleşmesi ile birlikte davalı şirket, davacı müvekkilin çocuğunun( … sağlık raporları) tedavisi için biriktirdiği 22.000 TL, bedeli … Bankasında blokeli olarak beklettiğini, bu sebepten dolayıda kanser hastası çocuğun tedavisi yapılamadığını, özel ailevi sebeplerden dolayı sayın mahkemenin icra takibi yönünden dava sonuna kadar ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, davacı müvekkil, gerek ticari defter kayıtları gerekse ….İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında mevcut olan bilgi ve belgeler göz önünde bulundurulduğunda hiç bir zaman böyle bir borcu olmadığını, Mahkememiz somut delil ve belgelerimiz ışığında davacının borçlu olmadığı yönünde hüküm tesis etmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddilarının aksine satış ve teslim yapıldığı esnada davacı faal olarak çalışmakta olduğunu satışa konu mal hakkında irsaliyede görüleceği üzere davacıya, fiilen işlettiği işyerinde teslim edildiğini, davacı mal siparişini kendisi vermiş ve yine talebi doğrultusunda fatura adresinde bulunan kasap dükkânında malları çalışanı Mehmet Serdar Öztürk teslim alındığını, teslime ilişkin müvekkil çalışanları tanık olarak bildirildiğini, tanıklar dinlendiğinde dilekçemizde beyan ettiğimiz hususları teyit edeceklerini, müvekkil şirketin genel uygulaması nedeniyle ilk defa mal satılan yerlerde mal teslimi anında fatura bilgileriyle vergi levhası bilgilerinin teyidi amacıyla vergi levhasının resmi çekilerek durum doğrulanmakta olup, bu olayda da mal teslim edilen dükkânla fatura bilgilerinin teyidi bakımından, vergi levhasının resmi müvekkil çalışanları tarafından çekilerek bu durum teyit edildiğini, davacının icra takibinden ve kendi adına düzenlenen faturadan haberdar olmadığı yönünde ki iddiası mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu, icra dosyası celbedildiğinde görüleceği üzere ödeme emri davacının eşine tebliğ edilmiş, davacı takibe dayanak fatura nedeniyle hakkında yapılan takipten haberdar olduğunu, buna rağmen süresi içinde itiraz etmeyerek borcu kabul ettiğini, davacı aleyhine …. icra müdürlüğünün … e. sayılı dosyasıyla girişilen icra takibi neticesinde yapılan hacizde, davacının fiilen fatura adresinde faaliyet gösterdiği, alacaklılardan mal kaçırmak için işyerini muvazaalı olarak kâğıt üzerinde devir ettiğini, ancak fiilen faaliyetine devam ettiği tespit edildiğini, …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından 22.09.2016 tarihinde fatura adresinde yapılan haciz esnasında, fatura konusu malları davacı adına teslim alan … haciz memurunu karşılayarak, haciz memurunun davacıyı sorması üzerine “şuan burada yok” şeklinde beyanda bulunduğunu, memurunun kendisini tanıtarak icra dairesinden geldiğini beyan etmesi üzerine borçluyu tanımadığını, dükkânın … adına kayıtlı olduğunu beyan etmiş, hacze engel olunması üzerine polis temin edilerek tekrar gelindiğinde … malların kendisine ait olduğu iddiasıyla istihkak iddiasında bulunduğunu bahsi geçen haciz nedeniyle yapılan istihkak iddiası yönünden dosya … 9. İcra Hukuk Mahkemesine icra müdürlüğü tarafından sevk edilmekle, …. İcra Hukuk Mahkemesi …/… E. ve …/… K. sayılı kararında adreste … ’nun faaliyette bulunduğu gözetilerek İİK 97. madde hükmüne göre işlem yapıldığını, vergi dairesinden gelecek kayıtlarda görüleceği üzere …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından 22.09.2016 tarihinde yapılan haciz esnasında haczedilen mallarla davacının beyan ettiği demirbaş listesinde ki mallarda birebir aynı olup bu durum dahi savunmasını doğruladığını, bu bakımdan davacının iddialarının yersiz olduğunu, davacı tarafça, iddiasına dayanak olarak sunulan tahliye tutanağı vb belgeler, sonradan isteyen her kişi adına istediği şekilde, danışıklı olarak düzenlenebilecek belgelerden olup davanın ispatı için yeterli olmadığını, tahliye tutanağında bahsi geçen adres davacının vergi levhasında ve faturada yazılı mal tesliminin yapıldığı kasap dükkânına ilişkin olmadığını, gerek vergi dairesine yazılacak yazılarda gerekse iski, bedaş’a yazılacak yazılarda davacının fatura tarihinde söz konusu adreste faaliyet gösterdiğinin anlaşılacağı bu bakımdan da davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davanın; 15/07/2016 tarihli faturaya dayalı alacağa ilişkin …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davası olduğu anlaşıldı,
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının … olduğu, takibin 23.210,18TL ilamsız takip olduğu, takip dayanağının 15/07/2016 düzenleme tarihli 23.210,18-TL bedelli fatura alacağı olduğu 20/07/2016 takip tarihli ödeme emrinin borçluya 04/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Bilirkişi mali müşavir … tarafından verilen 22/10/2021 tarihli rapor özetle; Davanın konusu menfi tespit davası olduğunu, davalı tarafın, alacağını temlik edenin faturaya konu malları davacıya teslim ettiğini, davacı kendisinin takibe konu faturalar nedeniyle temlik eden davalı tarafa bir borcu olmadığını ve faturalardan haberdar olmadığını, beyan ettiğini, menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklı davalı olduğu, icra takibi faturaya dayalı olduğundan davalının faturalara konu malların davacıya teslim edildiğini yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini, davalı tarafından davacı yana düzenlenen 15.07.2016 tarihli … nolu sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında isim ve imzanın olduğunu, taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davalının 23.181,60 TL tutarlı fatura alacağının olduğunu, davacı tarafın 2016 yılına ait İşletme Defteri incelendiğinde Davalı … … ve Tic. Ltd. Şti tarafından düzenlenen 15.07.2016 tarih, … seri nolu, 23.181,69 TL tutarlı faturanın davacıya ait 2016 yılı İşletme Defterinde yer almadığı, detaylıca verilen davalı taraf 2016 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davalı taraf davacı tarafa yukarıda seri numarası ve tarihi belirtilen faturayla toplam 23.181, TL tutarın hizmeti verdiğini, davacı tarafından ödeme yapılmadığını, davalının davacıdan kaydi olarak 23.181,68 TL tutarında alacaklı olduğu görüldüğünü, davalı tarafından davacı yana düzenlenen 15.07.2016 tarihli … nolu sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında isim ve imzanın olduğu görüldüğünü, alacağın cari hesaba dayanması sebebiyle borçluyu temerrüde düşürücü bir ihtar bulunmadığından davacının takipten önce işlemiş faizde bulunamayacağının, tüm bu hususlar dikkate alındığında Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklı davalıda olduğunu, icra takibi faturaya dayalı olduğundan davalının faturalara konu malların davacıya teslim edildiğini yazılı delillerle ispatlaması gerektiği hususunda davalı tarafın haklılığı mahkemece hasıl olursa davalının davacıdan kaydı olarak asıl alacak olarak 23.181.68 TL tutarında alacaklı olduğunu rapor ve beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde;
Davacı, davalı alacaklı tarafından aleyhine başlatılan …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir.
Takip dosyası incelendiğinde talebin 23.181,60-TL asıl alacak ve 28,58-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 23.210,18-TL alacağa ilişkin olup, eldeki davada harca esas değer (takipteki toplam gibi) 23.210,18-TL’dir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda; davacının işletme esası hesabına göre işletme defteri tuttuğu ve 2016 yılı işletme defterinin incelendiği, inceleme neticesinde Davalı … … ve Tic. Ltd. Şti tarafından düzenlenen 15.07.2016 tarih, … seri nolu, 23.181,69 TL tutarlı faturanın davacıya ait 2016 yılı İşletme Defterinde yer almadığının tespit edildiği, ayrıca davacının İşletme hesabı esasına göre defter tuttuğu için BA BS formları vermemekte olduğu, bu nedenle davacının BA BS formlarında tespit yapılamadığı, davalının ise ticari defter kayıt ve belgelerinin incelendiği, davalının icra takibine ve davaya konu etmiş olduğu faturaların ticari defterlerinde, tek Düzen Hesap Planına ve Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliğlerine uygun olarak … …- … Alıcılar hesabında kısa vadeli alacak olarak kayıtlı olduğu, davalı tarafın … … VE TİC. LTD. ŞTİ Unvanın da … vergi dairesi … vergi numarası ile faturaların VUK 230. Maddesindeki şekli şartlara uygun olarak bastırıldığı, VUK 231 maddesindeki fatura nizamına uygun olarak düzenlendiği, davalı tarafın davaya konu olan faturaların … vergi dairesi … vergi numarası ile kanuni süre içerisinde BS formlarının verildiğinin tespit edildiği, Davalı tarafından davacı yana kesilen 2016 yılına ait hizmet fatura Davalı Tarafın BS Formlarında bildirildiği, Davacının 01.01.2015 tarihinden 13.06.2016 tarihine kadar … Asfaltı no:149/D …/… adresinde kiracı olarak dükkanı işlettiğini ve 13/06/2016 tarihinde tahliye ettiğini beyan etmişse de Gelir Vergisi Dairesince gelen 10.03.2021 tarihli cevap yazısında davacı tarafa ait Yoklama Fişi incelendiğinde davacı tarafın söz konusu … Mah … Asfaltı Sok No:149 …/… adresinde halen faal olduğu, kapanışına ait bildirimde bulunmadığı, davalının 2016 yılı defter kayıtlarına göre davalının davacı tarafa dava ve takip konusu faturaya ilişkin olarak 23.181,68-TL tutarın hizmeti verdiği, davacı tarafından ödeme yapılmadığı, davalının davacıdan kaydi olarak 23.181,68 TL tutarında alacaklı olduğu, ancak alacağın cari hesaba dayanması sebebiyle borçluyu temerrüde düşürücü bir ihtar bulunmadığından davacının takipten önce işlemiş faizde bulunamayacağı belirlendiğinden davanın kısmen kabulü ile takibe konu işlemiş faiz tutarı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takip konusu asıl alacak tutarı yönünden davacının davalıya borçlu olduğu anlaşıldığından (23.181,60-TL asıl alacağa ilişkin) fazlaya dair talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca davalının davacıdan alacaklı olduğu belirlendiğinden ve davalının takip yapmakta haklı olduğu değerlendirildiğinden davacının davalı aleyhine tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulüne,
Davacının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında takibe konu işlemiş faize ilişkin 28,58-TL davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Davacının davalı aleyhine tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL harcın peşin alınan 396,39-TL harçtan mahsubu ile bakiye 337,09-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 800,00-TL bilirkişi ücreti, 208,00-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.008,00-TL’nin red kabul oranına göre 1,24-TL ‘sinin ve 54,40-TL başvurma harcı, 59,30-TL peşin harçtan düşülen karar ve ilam harcı, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 122,74-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına
5-Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 28,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır
.