Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/628 E. 2022/410 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/628 Esas
KARAR NO : 2022/410

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2020
KARAR TARİHİ : 27/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…müvekkil şirket başta … zinciri olmak üzere pek çok otele, otel ürünlerin (yön tabelaları, oda kartları, çöp kutuları, çalışan isimlikleri vs.) tedarik eden bir şirket olduğunu, davalı şirketin…Camisinin hemen arkasında yer alan, yeni yaptığı … isimli otelinde kullanılacak ürünler de müvekkilim tarafından tedarik edildiğini, imal ettirilen veyahut tedarik edilen ürünlerin tamamı davalı şirkete teslim ettiğini, anlaşılan bedeller üzerinden faturaları kesilmiş ve faturalara itiraz edilmeksizin tarafların ticari defterlerine işlendiğini, davalı şirket, e-posta yazışmaları ile fiyat teklifleri aldığını, irsaliyeleri ile teslim edilen faturalı borçlarını ödememek konusunda ısrarcı olduğunu, Aralarındaki iş ilişkisi sonucu müvekkilin, davalı şirkete toplamda 4 adet fatura kestiğini; 26.09.2019 tarihli 6.490,00-TL bedelli fatura, 04.12.2019 tarihli 11.800,00-TL bedelli fatura, 27.12.2019 tarihli 22.961,86-USD bedelli fatura, 31.01.2020 tarihli 658,44-USD bedelli fatura. İş ilişkisinin devamı süresince davalı tarafından müvekkilime 4 defa ödeme yapıldığını; 06.09.2019 tarihli 10.000,00-TL bedelli ödeme, 13.09.2019 tarihli 1.800,00 TL bedelli ödeme, 29.11.2019 tarihli 50.000,00-TL bedelli ödeme, 30.09.2020 tarihli 50.000,00-TL bedelli ödeme. Müvekkil tarafından kesilen ilk 2 fatura bedeli toplamda 18.290,00-TL olduğunu, davalı tarafından yapılan ilk 2 ödeme ve 29.11.2019 tarihli ödemenin 6.490,00-TL’lik kısmı işbu faturalardan alacağına mahsup edildiğini, davalı tarafından yapılan 29.11.2019 tarihli ödemenin bakiyesi ise aynı gün Merkez Bankası’nın USD satış kuru üzerinden hesaplanarak bakiyesinden düşüldüğünü, aynı şekilde 30.09.2020 yapılan ödeme de, de aynı günün Merkez Bankası USD satış kuru üzerinden hesaplanarak bakiyesinden düşürüldüğünü, anılan ödemelerin hesaplanmasının ardından kalan miktarın ödenmesi için davalı şirketle iletişime geçildiğini, 2021 yılı ekim ayına çek verilebileceği cevabı alındığını, bunun üzerine bakiye alacağı için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, 16.10.2020 tarihli dilekçe ile itiraz edildiğini, davanın kabulüne, icranın takibine kötü niyet tazminatı olarak 96 20 den az olmamak üzere davalıdan tahsilini….”talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “… müvekkilin davacı tarafa icra takibinde talep edilen tutarda borcu olmadığını, icra takibinde yapılan itiraz haklı ve yerinde olduğunu, davacı ile müvekkil arasında TL üzerinden fiyat anlaşması yapılmış olmasına rağmen davacı tarafından sözelşmeye aykırı olarak USD bedel üzerinden fatura düzenlendiğini, müvekkilin davacıya USD cinsinden borcu bulunmadığını, yabancı para birimi ile fatura düzenlenmesi konusundaki temel düzenleme Vergi Usul Kanunun 215. Maddesinde yapıldığını, VUK’un 215/2-a maddesinde; “kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır.” dendiğini, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebildiğini, yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.” Denildiğini, davacı tarafça düzenlenen faturada ayrıca TL tutarlar belirtilmediği için müvekkil şirket muhasebe kayıtlarına fatura tarihindeki merkez bankası kurundan kayıtlar alındığını, kimse kendi kusurundan faydalanamaz ilkesi gereği davacının talebinin reddi gerektiğini, bu sebeple de TL vadeli çekler düzenlenerek davacı firmaya verilmiş davacı firmada bu çekleri her hangi bir şerh koymadan TL tutar üzerinden tahsilatı yaparak kabul ettiğini, hal böyle iken davacının USD fatura bedelleri kısmen ödendiğini vs. gerekçe ile bakiye alacak için takip açması haksız ve kötü niyetli olduğunu, fatura tek başına alacak iddiasını ispata yarar belge olmadığını, faturaya konu malın/hizmetin teslim ediliği/ verildiğinin ispatı gerektiğini, yerleşik Yargıtay kararları gereği fatura tek başına alacağın varlığını ispata yeterli belge olmadığını, davacının alacağın dayanağı fatura içeriği emtiaları müvekkile teslim ettiği ve/veya hizmet sağladığını ispat külfeti altında olduğunu, icra takibinde işlemiş faiz talep edilmesi yerinde olmadığı gibi talep edilen faiz oranı da fahiş olduğunu, borcu kabul anlamına gelmemek kaydı ile birlikte müvekkilin temerrütü söz konusu olmadığını, bu sebeple takipte işlemiş faize yönelik talep haksızlığını, ilaveten talep edilen faiz oranları da son derece fahiş olduğunu, kamu bankalarından celp edilecek faiz oranları ile bu husus tespit edilebileceğini, icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, yukarıda izah edildiği üzere müvekkilin davacıya, icra takibinde talep edilen şekilde ve tutarda herhangi bir borcu bulunmadığını, talep edilen tutar haksız ve fahiş olduğu gibi temerrüt faizi talep edilmesi yerinde olmadığını, sayılan sebeplerle icra takibinde itirazda haklı müvekkil aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesi yönündeki talep yerinde olmadığını, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini …” talep etmiştir.
DELLİLER VE GEREKÇE:
Davanın; itirazın iptali davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; dava şartı arabuluculuk son tutanağı, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…yası, ticari defter ve belgeler e-posta yazışmaları.. Her türlü yasal delile dayanmışlardır.
Davaya dayanak İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında; alacaklı … Limited Şirketi Borçlu …Anonim Şirketi aleyhine toplam 9.446,67-USD alacağa ilişkin 06/10/2020 tarihinde takibe girişildiği, borçluya tebliğe çıkarıldığı, borçlunun süresinde borca ve faize itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
İddia ve savunmalar doğrultusunda SMM bilirkişi …’den alınan 28/04/2021 tarihli bilirkişi kök raporunu özetle; Tarafların iddia, talep ve savunmaları, sunulan delil ve belgeler, icra dosyası kapsamı, davacı yan ticari defter ve dayanağı belgelerin incelenmesi sonucunda, rapor içeriğinde ayrıntıları ile açıklandığı üzere; taraflar arasındaki ihtilafın, davacı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …syası ile İcra takibinin iptaline karar verilmesi gerektiği iddiası üzerine çıkmış bulunduğu, Davacı tarafların 2019-2020 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde ve usulüne uygun tasdik ettirildiği, Davacı yanın incelenen kendi ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi olan 06.10.2020 tarihi itibariyle 96.591,01 TL alacak olduğu, davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde 30.09.2020 tarihinde davalı tarafından 50.000,00-TL ödemesinin yapıldığını ikrar ettiği, davalı yan tarafından yapılan ödemenin, davacı yan kendi ticari defterlerinde kayıt altına almadığı, Buna göre davacının bakiye alacağının (96.591,01-TL- 50.000,00-TL-) 46.591,01-TL alacaklı olduğu, Davacı yan takip talebinde asıl alacaklarını USD bazlı 2 adet faturaya dayandırmışsa da tarafların bu faturalar hariç çalışmasının yani cari hesap bazında da çalışması olduğu, Neticeten, davacının takibe konu ettiği 2 adet faturansın davacı kayıtlarında mevcut olduğu, düzenlenen bu faturalara karşılık davalı tarafından muhtelif tarihlerde TL bazında ödemeler yapmış olduğu, yapılan bu ödemelerin ödeme tarihi itibariyle kuru dikkate alınarak USD tutarı belirlenmiş olup, bu bağlamda davacının davalı takip tarihi (06.10.2020) itibariyle 9.549,30-USD alacaklı olduğu hesap edilmiş ise de davacı yan icra takip talebinde asıl alacak olarak 9.130,94-USD talep ettiğinden talebe bağlılık ilkesi gereği davacının 9.130,94-USD alacaklı olacağı, USD cari hesap ekstresi aşağıdaki şekilde oluştuğu, Sayın Mahkemece davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi olan 06.10.2020 tarihi itibariyle asıl alacağına davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Tarafların itirazları hususu göz önüne alındığında dosyanın SMM Bilirkişi …’dan alınan 03/04/2022 tarihli bilirkişi raporunu özetle; Davacı ile davalı arasında 2019 yılında üç, 2020 yılında düzenlenen bir adet fatura ile ticari ilişkinin oluştuğu, Davacının davalıya mal satışı sonucu toplam dört adet faturasından iki adedini TL, iki adedini de USD üzerinden düzenlediği, faturaların VUK’da belirlenen esaslara uygun olarak düzenlendiği, Mal tesliminde de Sevk İrsaliyesinin kullanıldığı, Davalının davacının düzenlediği faturaları ve malları teslim aldıktan sonra TTK 21/2. maddesi uyarınca sekiz günlük süre içinde faturalara karşı hiç bir itirazının görülmediği, Tarafların incelenen 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresi içinde yapıldığı, dolayısıyla sahipleri lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı şirket tarafından 21.03.2020 tarihinde borca karşılık teslim alınan 50.000-TL tutarlı 30.09.2020 keşide tarihli çekin vadesinde tahsil olduğu ancak, davacı kayıtlarına tahsilatın 01.01.2021 tarihinde kayıtlara alındığı, aslında keşide tarihi 30.09.2020 tarihi dikkate alındığında davacının takip tarihinde davalıdan 46.590,35-TL alacağının olduğu, Öte yandan davacının alacağını USD talep etmesi nedeniyle raporumun 6/B bölümünde yapılan tespitlere göre, davalıdan 9.685,18-USD olarak alacaklı olduğu hesaplanmışsa da davacının takipte 9.130,94-USD talepte bulunduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği davacı alacağının 9.130,94-USD olarak kabulü gerektiği, dolayısıyla İstanbul 28.İcra Müdürlüğü 2020/19592 dosyasında davacının davalıdan asıl alacağının 9.130,94-USD olduğu, Cari hesaplarda yer alan faturaların davacı ve davalı tarafından 523 sayılı VUK Kanunu Genel Tebliğ esaslarına göre Ba-Bs bildirimlerinin yapılmış olduğu, Davacının takipten önce alacağının yazılı olarak ihtarname veya iadeli/taahhütlü bir mektupla talep etmediğinden davalının takip tarihinde temerrüde düştüğü, dolayısıyla davalıdan takip öncesi faiz talep edilemeyeceği, Davacı alacağının 9.130,94 USD olarak kabulü halinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Kamu Bankalarınca 1 yıl vadeli Amerikan Doları…hesaplarına fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden alacağa ödeme yapılıncaya kadar faiz işletilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilafın davacı yanın, 06/10/2020 tarihinde davalı borçlu aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası 9.446,67-USD tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanların takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu,
Davacı ile davalı arasında 2019 yılında üç, 2020 yılında düzenlenen bir adet fatura ile ticari ilişkinin oluştuğu, Davacının davalıya mal satışı sonucu toplam dört adet faturasından iki adedini TL, iki adedini de USD üzerinden düzenlediği, faturaların VUK’ da belirlenen esaslara uygun olarak düzenlendiği, Mal tesliminde de Sevk İrsaliyesinin kullanıldığı, Davalının davacının düzenlediği faturaları ve malları teslim aldıktan sonra TTK 21/2. maddesi uyarınca sekiz günlük süre içinde faturalara karşı hiç bir itirazının görülmediği,
Tarafların incelenen 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresi içinde yapıldığı, dolayısıyla sahipleri lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı şirket tarafından 21.03.2020 tarihinde borca karşılık teslim alınan 50.000-TL tutarlı 30.09.2020 keşide tarihli çekin vadesinde tahsil olduğu ancak, davacı kayıtlarına tahsilatın 01.01.2021 tarihinde kayıtlara alındığı, aslında keşide tarihi 30.09.2020 tarihi dikkate alındığında davacının takip tarihinde davalıdan 46.590,35-TL alacağının olduğu, davacının alacağını USD talep etmesi nedeniyle bilirkişi raporunda 6/B bölümünde yapılan tespitlere göre, davalıdan 9.685,18-USD olarak alacaklı olduğu hesaplanmışsa da davacının takipte 9.130,94-USD talepte bulunduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği davacı alacağının 9.130,94-USD olarak kabulü gerektiği, dolayısıyla İstanbul 28.İcra Müdürlüğü 2020/19592 dosyasında davacının davalıdan asıl alacağının 9.130,94 USD olduğu,
Cari hesaplarda yer alan faturaların davacı ve davalı tarafından 523 sayılı VUK Kanunu Genel Tebliğ esaslarına göre Ba-Bs bildirimlerinin yapılmış olduğu, Davacının takipten önce alacağının yazılı olarak ihtarname veya iadeli/taahhütlü bir mektupla talep etmediğinden davalının takip tarihinde temerrüde düştüğü, dolayısıyla davalıdan takip öncesi faiz talep edilemeyeceği hususunun tespit ve rapor edildiği denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli 03/04/2022 bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
İstanbul… İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalının 9.130,94-USD asıl alacak üzerinden İPTALİNE, takip tarihinden itibaren 9.130,94 USD asıl alacağa 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına kamu bankalarınca uygulanan en yüksek mevduat faizi işletilmek suretiyle takibin devamına,
2-Alacağın %20’si oranında 14.134,69-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair talebin reddine,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 4.827,70-TL harçtan peşin alınan 883,05-TL, mahsubu ile bakiye 3.944,65-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 883,05-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 945,25‬-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan 185,50-TL davetiye gideri 1.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.885,50-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre 1.828,93-TL davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.987,55-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.443,75-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
27/05/2022

Katip
¸e-imzalıdır.

Hakim
¸e-imzalıdır.